NÛRun ALÂ NÛR..
KALBimizi NÛRLANDIRALIM..
El Hakîmü : Hikmet sahibi olup, başkasını müdahale ettirmeden hükmeden-Hüküm koyan ve Hükmünü UYgulatıp idâre eden; Gâlib olup Hak ve adâlet üzere HÜKMünü yürüten, her işi lâzım, lâyık ve yerli yerinde olan. Hakîm-i Mutlak. Mutlak hikmet sahibi Alîm ve Hakîm olan ALLAHU ZÜ'L-CELÂL. Hüküm ve hikmet sahibi, hükmünü hikmetle uygulayan ve uygulatan ve Yarattıklarını Eşyâ-Olay-Zaman ve Zanlarını Bilen ve hakîm olan ALLAHU ZÜ'L-CELÂL.
EL HAYYU celle celâluhu:
El Hayy : Devâmlı hayat sahibi, mutlak diri, maddî manevî dirilerin dirilik kaynağı, hayat veren tek.. Mutlak diri, gerçek hayat sahibi ve Bâkî olan ALLAHu zü’l- CELÂL’e .
El Kadîru: Her hususta mutlak kudret (güc, tâkat, varlık, ehliyet, kabiliyet, becerebilme, zenginlik, ALLAH Tealâ'ya mahsus ezelî ve ebedî ve şu anda bütün kâinâtta tasarruf etme sıfatı) sahibi ve kudretin asıl kaynağı.
El Kayyûmu celle celâluhu : Başlangıç, nihâyet ve yeniden oluş gibi hâllerden beri' ve münezzeh olan. Ezelden ebede kâim (ayakta duran) ve dâim (devâmlı) ve hep var olan, bütün mahlûkat (varlık)'ın varlığı (kıyamı) kendisiyle kâim olan ve idâre eden. Mahlükâtını muradınca var edip, mevcûdiyyetlerini kendi sıfatları içinde kudretiyle tutan ve koruyan, zâtî varlığı âşikâr, ezelî, ebedî ve ortada olan ALLAHu zü’l- CELÂL’e …
[thumbnail]http://www.muhammedinur.com/photos/gall ... /541cc.gif[/thumbnail]
ALLAHu zü'L- CeLÂL; EL- HAKÎMü celle celâlihu, EL- KÂDİRu celle celâlihu, EL- HAYYu celle celâlihu ve EL-KAYYUMu celle celâlihudur..
Küllî irade O'nundur. Yâni âlemlerdeki tüm maddî ve manevî işler O'nun iradesi ve idâresi ile olur. O'nun dilemesi ile olur. O dilemesse, canlı cansız tüm mahlukat "hiç" tir. Asla hiç bir şey yapamaz!. ALLAH celle celâlihu Hazretlerinin insanlara verdiği irade, cüz'i iradedir. Örneğin, parmağımızı oynatmak istediğimiz de; bunu yapmak isteriz, düşünürüz, ALLAH celle celâlihu isterse bu irademizi yaratır, biz de parmağımızı oynatırız. Bu, bizim cüz'i irademizdir.
Ancak, aslına baktığımızda bu bile, ALLAH celle celâlihu dilemesi ile olur. Şöyleki; O istemeseydi biz istesek bile parmağımızı oynatamazdık. Kısaca biz, bu âlemde başı boş değiliz ve her istediğimizi yapamayız. Ancak Nefs-i Emmâremiz ne yapmakta?. Kendini başıboş zannetmekte, ALLAH celle celâlihu Hazretlerinin emirlerine karşı gelmekte, insana şerr ve kötü işleri emretmekte, yaptırmakta ve sonUÇta kendini başa geçirmeye çalışmaktadır..
"Ben istediğimi yaparım!." demektedir. Bu düşünce tamamen ALLAH celle celâlihu Hazretlerine isyandır. Başkaldırıdır. İnkardır. İnsan Nefs-i Emmâresinden çıkmadıkça, çıkmak istemedikçe, daha da batağa saplanmakta, Allah korusun inkar içinde boğulup, hayvanlardan da aşağı konuma inip, imanını kaybedip hüsrana uğrayanlardan olmaktadır..
ALLAH celle celâlihu, kullarına dâima hayır vermekte ve hayır istemektedir. Benlik batağında boğulmadan kurtulmamızı istemektedir. Bunun yollarını da bize BİLdirip vermiştir. ALLAH celle celâlihu; insan nefsini, en alttan en üste çıkacak şekilde yaratmıştır. Bunun için MuhaMMedî Gayret etmek, âlemlerin en üstün insanı, kâinâtın Efendisi Rahmeten li'l- âlemîn olan Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi örnek almalıyız!. O, ümmetine karşı çok merhametlidir. Tüm ümmetinin kurtulmasını, bu dünya imtihan sahasından başarı ile ebedi âleme gitmesini istemekte bunun için çalışmaktadır. Bize yol göstermektedir. Yol göstericimiz ve ışığımız O'dur.
Peygamberimizi sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi örnek almadan O'nun sözlerini, amelini, ahlâkını, yaşayışını örnek almadan ve izlemeden bu dünya âlemi imtihanını vermek imkansızdır!.
"Benlik" dediğimiz, başına buyruk Nefs-i Emmâremizin hevâ ve hevesine uyarsak, Şeytan'ın oyuncağı olup, mahvolur gideriz, Nefs-i Emmâreden kurtulmanın çâresi ve ilacı ise, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizdir. Başka da bir yolu yoktur!.
Peki ne yapalım?. Nasıl kurtulalım?.
Önce kendimize bir bakalım ne yapıyoruz!. Müslümanım diyoruz, bunun gereklerini yapıyormuyuz, İslamın şartlarına uyuyormuyuz, imanın şartlarını yaşıyormuyuz, eksikmiyiz?. Hemen bunu idrak edip azimle MuhaMMedî Gayret ile bu bataktan çıkmaya çabalamalıyız!. Azmimizi göstermeliyiz!.
Nefs-i Emmâre, bizi bazen bu yolda engellemeye çalışsa da ona uymayıp azimle çabaya devam etmeliyiz!.
Bu Dünya eninde sonunda bitecektir. Âhiret Âlemi sonsuzdur. Kısa bir Dünya Hayatı mı önemli, yoksa sonsuz Âhiret Âlemi'nde ebedî mutluluk mu önemli?.
İyice düşünüp MuhaMMedî Tevhid Tercihimizi yapmalıyız ve Dünya Hayatında biraz sıkıntı çekmeye dayanmalıyız!.
Elimizde kurtuluş reçetesi vardır. ALLAH celle celâlihu göndermiştir. KurÂN-ı Kerim ve Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz..
Bir an önce uykudan uyanalım, ALLAH celle celâlihu Hazretlerinin EMİRlerini DUYalım-UYalım ve UYgulayalım ki, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi SüNNetin YAŞAyalım. İnşâe ALLAHu Teâlâ!.
Küllî irade O'nundur. Yâni âlemlerdeki tüm maddî ve manevî işler O'nun iradesi ve idâresi ile olur. O'nun dilemesi ile olur. O dilemesse, canlı cansız tüm mahlukat "hiç" tir. Asla hiç bir şey yapamaz!. ALLAH celle celâlihu Hazretlerinin insanlara verdiği irade, cüz'i iradedir. Örneğin, parmağımızı oynatmak istediğimiz de; bunu yapmak isteriz, düşünürüz, ALLAH celle celâlihu isterse bu irademizi yaratır, biz de parmağımızı oynatırız. Bu, bizim cüz'i irademizdir.
Ancak, aslına baktığımızda bu bile, ALLAH celle celâlihu dilemesi ile olur. Şöyleki; O istemeseydi biz istesek bile parmağımızı oynatamazdık. Kısaca biz, bu âlemde başı boş değiliz ve her istediğimizi yapamayız. Ancak Nefs-i Emmâremiz ne yapmakta?. Kendini başıboş zannetmekte, ALLAH celle celâlihu Hazretlerinin emirlerine karşı gelmekte, insana şerr ve kötü işleri emretmekte, yaptırmakta ve sonUÇta kendini başa geçirmeye çalışmaktadır..
"Ben istediğimi yaparım!." demektedir. Bu düşünce tamamen ALLAH celle celâlihu Hazretlerine isyandır. Başkaldırıdır. İnkardır. İnsan Nefs-i Emmâresinden çıkmadıkça, çıkmak istemedikçe, daha da batağa saplanmakta, Allah korusun inkar içinde boğulup, hayvanlardan da aşağı konuma inip, imanını kaybedip hüsrana uğrayanlardan olmaktadır..
ALLAH celle celâlihu, kullarına dâima hayır vermekte ve hayır istemektedir. Benlik batağında boğulmadan kurtulmamızı istemektedir. Bunun yollarını da bize BİLdirip vermiştir. ALLAH celle celâlihu; insan nefsini, en alttan en üste çıkacak şekilde yaratmıştır. Bunun için MuhaMMedî Gayret etmek, âlemlerin en üstün insanı, kâinâtın Efendisi Rahmeten li'l- âlemîn olan Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi örnek almalıyız!. O, ümmetine karşı çok merhametlidir. Tüm ümmetinin kurtulmasını, bu dünya imtihan sahasından başarı ile ebedi âleme gitmesini istemekte bunun için çalışmaktadır. Bize yol göstermektedir. Yol göstericimiz ve ışığımız O'dur.
Peygamberimizi sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi örnek almadan O'nun sözlerini, amelini, ahlâkını, yaşayışını örnek almadan ve izlemeden bu dünya âlemi imtihanını vermek imkansızdır!.
"Benlik" dediğimiz, başına buyruk Nefs-i Emmâremizin hevâ ve hevesine uyarsak, Şeytan'ın oyuncağı olup, mahvolur gideriz, Nefs-i Emmâreden kurtulmanın çâresi ve ilacı ise, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizdir. Başka da bir yolu yoktur!.
Peki ne yapalım?. Nasıl kurtulalım?.
Önce kendimize bir bakalım ne yapıyoruz!. Müslümanım diyoruz, bunun gereklerini yapıyormuyuz, İslamın şartlarına uyuyormuyuz, imanın şartlarını yaşıyormuyuz, eksikmiyiz?. Hemen bunu idrak edip azimle MuhaMMedî Gayret ile bu bataktan çıkmaya çabalamalıyız!. Azmimizi göstermeliyiz!.
Nefs-i Emmâre, bizi bazen bu yolda engellemeye çalışsa da ona uymayıp azimle çabaya devam etmeliyiz!.
Bu Dünya eninde sonunda bitecektir. Âhiret Âlemi sonsuzdur. Kısa bir Dünya Hayatı mı önemli, yoksa sonsuz Âhiret Âlemi'nde ebedî mutluluk mu önemli?.
İyice düşünüp MuhaMMedî Tevhid Tercihimizi yapmalıyız ve Dünya Hayatında biraz sıkıntı çekmeye dayanmalıyız!.
Elimizde kurtuluş reçetesi vardır. ALLAH celle celâlihu göndermiştir. KurÂN-ı Kerim ve Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz..
Bir an önce uykudan uyanalım, ALLAH celle celâlihu Hazretlerinin EMİRlerini DUYalım-UYalım ve UYgulayalım ki, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi SüNNetin YAŞAyalım. İnşâe ALLAHu Teâlâ!.