7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

Resim


HAKk ÂŞıKLar PÜR-saFÂsı
AŞK AYNam
-ın ->İkİ YÜZü
Mest
-i MecNÛN >“MustaFÂ
LEYyL
-i LEYyLÂmın >GÜNdüZü..


MLMYSTK.. aleyhisselâm..

SİYAH-ı -> SUBbhÂN.. EfENdim!
MORu ->ZüL- Zî-ŞÂN.. EfENdim!
LÂciVERt>cÂNda CÂN.. EfENdim!
MAVİ->SıRR-ı SULTÂN.. EfENdim!
Yem-YEŞİL ->İNSÂN.. EfENdim!
SARI-sı ->ZaMm-ÂN.. EfENdim!
TURUNCU >MeKÂN.. EfENdim!
KIRMIZIm->AL-KAN.... EfENdim!..


Yâ RASûLALLAH!.
sallallahu aleyhi vesellemm..

KALBin ->KaFa GÖZLüğünde
kAN-“KIRMIZI” SÖZLüğünde
“KIZIL KOR”un >KÖZLüğünde
DEVRÂNım ->Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…

*

“TURUNCu”m TÎN>ÖZüYORum
Ve’Z- ZEYtÛNum >SÜZüYORum
->“YuSEBBiHu” ->YÜZüYORum
->SEYRÂNım ->Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…

*

AŞK YOLUnun YARIsıNda
AR >OLmaz AŞK ARIsıNda
SıRR-ı SIFIR “SAR”Isı-Nda
CEVLÂNım >Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…

*

İhvÂNim cANLar cENgİNde
LEYyLÂSı>AŞKk AhENgİNde
Mest-i MecNÛN MihENgİNde
RAVZayın>“YEŞiL” rENgİNde
HAYRÂNım >Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…

*

fASıL DAMLam >AŞK YOLcuSU
->Â L İ ŞÂH ->AŞKın >ULU-SU
Mas“MAVİ” >GÖKLer DOLu-SU
DERMÂN-ım ->Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…

*

GÖNüL Göğüm “LÂciVERD”i
ZITLar ZeVKi>KıtMÎR DERdi
“SIRATın SIRTI”na ->SERdi
FERMÂNım >Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…

*

İhvÂNi AŞK İNANMaktadır
GÖNLüm ADın ANMaktadır
ÖMRüm AŞKa BANMaktadır
“MOR” ALEVde YANMaktadır
NÂR-NÛRu-nda YANMaktadır
HARMÂNım >Yâ RASûLALLAH!.

…sallallahu aleyhi vesellem…


05.11.15 08:20
brsbrsmm.tktktrtkkmddrdykmdrmdmnımLa..



Resim

PÜR: f. Çok, dolu,
SaFÂ: Gönül şenliği, eğlence. * Duru olmak, itmi'nan ve meserret üzere olmak. Temiz, sâfi olmak.
LeyL: Gece. Yutup yok eden-kendinden eden Simsiyah rENk.. tÜMMlük.. ANA-Lık..
Zî-ŞÂN: Şanlı, meşhur ve şerefli olan.
Zü’L- Zî-ŞÂN: Şanlı OLuş Sahibi..



Mest-i MecNÛN >“MustaF”sı:

MustaFÂ: (Safvet. den) Güzide. Istıfâ edilmiş-Tüm mevcudat sellekte edilip ELENmiş ve en üstte TEK-BİR KALmış-ÖZeL-Habîb-Has ve Seçilmiş. Fahr-i Kâinat Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem

ALLAHu Zü’L- CELÂLe hamd olsun ve çok şükrederim ki bu ASLının fASLı NÛR-u MuhaMMed Mustafâdır.. aleyhisselâm..

Resim---Câbir bin Abdullah (radiyallahu anhu)’dan: “Yâ Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)! Anam babam sana fedâ olsun, ALLAH’ın en evvel yarattığı şeyi bana söyler misin?” dedim.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Yâ Câbir! eşyâdan önce, kendi nûrundan (Nûrullah) senin Peygamberinin nûrunu yarattı.” Ve şöyle buyurdu: “ O nûr ALLAH’ın kudretiyle dilediği yerlerde devredip gezerdi. O zaman ne levh, ne kalem, ne cennet, cehennem, ne melek, ne gök, ne güneş, ne ay, ne cin ne de ins var idi.” Ondan sonra buyurdu ki: “ ALLAH Tealâ mahlûkatı yaratmak istediği zaman, o nûru taksim edip 4 parça yaptı: İlk parçadan kâlemi yarattı. İkinci parçadan Levh’i yarattı. Üçüncü parçadan Arş’ı yarattı. Dördüncü parçayı taksim edip dört parça yaptı: İlkinden gökleri yarattı. İkincisinden yeri yarattı. Üçüncüsünden cennet ve cehennemi yarattı. Dördüncü parçayı yine taksim edip dört parçaya ayırdı: Birincisinden mü’minlerin gözlerinin nûrunu yarattı. İkincisinden kalblerinin nûrunu yarattı ki o, ALLAH’ı bilmedir. Üçüncüsünden dillerinin nûrunu yarattı ki o da Kelimeyi Tevhiddir....” ''
(İmâm Ahmed, Müsned IV-127; Hâkim, Müstedrek II-600/4175; İbni Hibban, El İhsân XIV-312/6404)

“TURUNCu”m TÎN>ÖZüYORum
Ve’Z- ZEYtÛNum >SÜZüYORum.:


وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ
Resim---“Vet tîni ve’z- zeytûn (zeytûni).: İncire ve zeytine andolsun.”
(Tîn 95/1)

وَطُورِ سِينِينَ
Resim---“Ve tûri sînîn (sînîne).: Ve Tûr-ı Sînâ'ya.”
(Tîn 95/2)

->“YuSEBBiHu” ->YÜZüYORum
->SEYRÂNım ->Yâ RASûLALLAH!.:



ÜNs YURdun RahmÂN NEFesi -> NeYy.. SEMÂ’.. zeRRe-küRRe seBBehasına İŞtirakk..

ZeRRe – KüRRe “SeBBaha!”sı..:


يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Resim---“YUSEBBİHU lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm(hakîmi) : Göklerde ne var, yerde ne varsa (HEPSİ) O mülk-ü melekûtun eşsiz hükümrânı, noksaanı mucib herşeyden pâk ve münezzeh, gaalib-i mutlak, yegâne hukûm ve hikmet saahibi ALLÂHI TESBÎH (VE TENZÎH) ETMEKDEDİR.”
(Cuma 62/1)

Yusebbihu: tesbih eder.
Sebbaha: yüzmek..
Yerdeki göklerdeki ZeRReler yani ATOMlar;
NeşRlerinden HaŞRlerine kadar döndüler, dönmekteler ve dönecekler.
Bu SeBBaHa yüzüş RAKSı, hep sürecek her AN yeniden Yaratılanlarla ŞEENULLAHta..
Ve ne zamAN AKILlarımız DEVR-ÂNı Anlarsa ve DEVRe İştirak ederse Yusebbuhu Zikr-i Dâmindeyiz inşae ALLAH..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: 7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

ResimHayy DOST!..
ALLAH celle celâluhu

SıLÂ SeVKi
ARŞ
-ın FeVKi
MîM
-Li MeVKi
GÜL
-ün ZeVKi

ZeVKi DUY-UMu BİL-mekte
RENGi UY
-UMu BULmakta
KeVSeR KUYUmu
OLmakta
SıRR SU
-yUMu YAŞA-YAŞAT!..

ReNKin ZARFı
ZARFın HARFı
HARFın SARFı
SARFın TARFı


Resim

TeK IŞIK 7 RENK..

Kapısız Bacasız DÜNya-hAN EVi
AKL
-ıyın ADıdır AŞK-ta cAN EVi
DİRİ
-nin DİRLİĞİ Derûn kAN EVi
KIRMIZI
-dan KALBe AKış AT AYYşE!..

*

YENiden YÂRatış AL-dığın NefeS
ALLAHın NûRudur cAN KuŞu
-KafeS
SapSARI GÖZLüğün ÇIKaRsın HerkeS
TURUNCU DÜNyaya BAKış AT AYYşE
!..

*

NûR-u MîM YEŞİLi RAHMET KeVSeRi
Gök MAVİsi BULut ->ELeSTTen Beri
->İÇİndeki CevLÂN EDen >CeVHeRi
KARAnLığa ŞimŞek ÇAKış AT AYYşE
!..

*

LÂCİVERDin Yedi TONu EYLe GÜL-ü
BAŞıyla Bir NOKTA SONu EYLe GÜL
-ü
TEVHİD TABLOSUnda KONU EYLe GÜL
-ü
YeDi RENK
-i ZeVKLe ->NAKış AT AYYşE!..

*

Ne KIZIL ÖTEsi Ne MOR ÖTEsi
Burası
MuhaMMed En NûR SiTEsi
KuL İhvÂNi ->KoR-AleV-siz TÜTEsi
GÖK
-YÜZÜ-me MosMoR YAKış AT AYYşE!..


Resim

21.12.11 12:12
Brsbrs.. tktktrstkks…


ResimDEmeM o ki;

SıLÂ: Rahimiyet-göbek Bağı, Baba ocağı Ana kucağı Yâr YURDu.
Kavuşmak, ulaşmak, vuslat. Âşıkın mâşukuna kavuşması. Doğduğu yeri, hısım akrabayı gidip görme.

SeVKi: seYR ve Sülûk.. Teslimiyyet-İstikâmet..
FeVKi: Üst. Üst taraf. Yüksek derece. Yukarı.
MeVKi: Yer. Sınıflandırılmış yerlerden her biri.
ZeVKi: Mârifet Ahlâkın HAZMı.. AŞKın MuhaMMedî MeŞKi..
KeVSeR KUYUm: Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm.
SARF: (C.: Süruf) Harcama, masraf, gider. Fazl. Yalansız-Haramsız YAŞAmak..
TARF: Göz, bakış, nazar. Göz ucu. Soyu temiz kimse. Her şeyin nihayeti, sonu. Göz kapaklarını yummak veya oynatmak. Göze bir şey dokundurmakla yaşartmak.. TEKin ÇOK GÖZÜKümü..
ARŞ: Bağ çardağı. Gölgelik. Kürsü, taht, yüce makam. En yüksek gök. Allahın kudret ve saltanatının tecelli yer. Târifsiz SINIR..Hadsiz HuDuD..

TaYF: Fizikçi Isaak Newton 1676’da, prizma yardımı ile güneş ışığının kırılmasını sağlamış ve renklere ayrışan tayfını net bir şekilde göstermiştir.

Resim

KIZIL Ötesi Resim KIRMIZI Resim TURUNCU Resim SARI Resim YEŞİL Resim MAVİ Resim LâCİVERT Resim MOR ResimMOR Ötesi

ANA RENKLER:

Kırmızı
Mavi
Sarı

ARA RENKLER:

Yeşil
Turuncu
Mor

TARAFSIZ ( NÖTR ) RENKLER:

Beyaz
Siyah
Gri


İki ana rengin karışımıyla ortaya çıkan ara renk, karışıma katılmayan ana rengin tamamlayıcısıdır. Aynı zamanda birbirinin gerçek gücünü ortaya çıkartıp birbirlerini harekete geçirdiklerinden birbirlerine karşıt renklerdir.

Kırmızı----------Tamamlayıcısı ------------- Yeşil
Mavi ------------ Tamamlayıcısı -------------- Turuncu
Sarı ------------- Tamamlayıcısı --------------- Mor


RENKLERİN GENEL SINIFLANDIRILMASI

KONTRAST / ZIT RENKLER


Sarı ------------------ Mor
Kırmızı --------------- Yeşil
Mavi ------------------ Turuncu

ARMONİ / BÜTÜNLEYİCİ RENKLER

Mor ------------------ Mavi
Kırmızı -------------- Orange
Sarı ----------------- Yeşil


MâNâ-NÛR ve Madde-IŞIK TaYFı Şem’âmıZ:


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: 7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

Resim

AK-tan DOĞan YEDi ReNgim
->ÂLEMde ->ÂDEM ÂHeNgim
LEYyLÂM ZÜLFünde ZEVKLerim
MecNÛN Mestliği
-> MiHeNgim!.

ŞeÂN ŞaVK-ı ŞARABîyİZ
dAMMLamız İÇen DELirir

>HÂL-i HaZıR HARABîyİZ
hER NEFes cÂN ALır
-VERir!.

ZEVK 5602

YüReĞiMm HaYy Prizması.. GİRen nAKLim ->AK-AN AKLıMm
YEDi ReNKli GÖK YÜZÜyüm!. ->YEDİ YÖNden BAKan AKLıMm
YOKLuk ->ÇOKluk ->BATağında ->TEKliğe Hasret ->GİDecek
->İRCİ! EMRin UY! madı.. -> KENdi KENdin YAKan AKLıMm!..


Resim

05.10.13 20:12
brsbrsbzr..aklmnnklmzÂRı..


İRCİ’ ->MeRKeZ..: “RABB-e RucÛ”:
RAZiyyetEN ->MERZiyyetEN:


ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
Resim---“İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh (mardıyyeten) : Dön RaBBine, sen O'ndan O senden hoşnut olarak!”
(Fecr 89/28)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: 7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

reNK zeVKinin haZZını haSBî hiZMet haVZında,
yaŞayan ve yaŞatan MuhaMMediNuR GÜL-üMüze..

MuhaMMedî MuhaBBetleriMle

Resim

SOYunmak-BOYAnmak SANATTır
ANKA KUŞU Resim IŞıK KANATTır
gÖZlerden Resim GönÜLe AK
-AN
AK IŞIK Resim Yedi RENK KÂİNÂTTır


DENGE-DÜZENin MiheNGi
ZeRRe
-KüRRe RaKS ÂheNGi
BEDEN CANlarındanResim RUH
-a
NEFiS YOLUn YEDİ ReNGi


ZEVK 4692

KÖK-lerin, BâTıN ELL-erin… ->GÜL YÜZlü GÜZel TopraĞı
BiN
-BiR BeBek DUÂSI-nda… -> ZâHiR ELL-erin-> YapraĞı
ToMuR
-ToMuR, BUnca-ŞUnca.. GönÜL GönÜL GonCa GonCa
GÜL
-de GÜL-den GÜL-e GÜL-le.. YÜREK-lerim-İZ GÜL BaĞı


Resim

04.12.11 18:58
ayazağa..istnbll…
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: 7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

Resim

GÖNÜL GâR ına çekil 7'yi YAŞA!
7 renkli olmak beladır başa..
7 rengi gösteren BEYAZdır-NİYÂZdır.
ANAları KARANLIKtır -NAZdır..


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: 7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

Resim

BİZ BİR-İZ ->NAZLı YÂR İLe
ASLın
>fASLı ->ÂŞıK bENem!
ZÂTuLLAH >NÛRuLLAH BİLe
YEDi RENK
-Li IŞIK ->bENem!.

ZEVK 7404

BÂtıN NAKiL.. ZâHiR AKıL.. ->KaLB KAZaNı.. ->KaFa TASı..
EBDâL-EBRâR-AHYâR-AHRâR ->MuhaMMEdî HASLar HASı..
ŞAHDAMARa ->DUÂ TAŞIr
ABDindEN RABBıNA ULAŞIr
Â Ş I K -Ların ->GÖKKUŞaĞI ->YEDi RENKLi DOST DUÂSı!.


Resim

15.01.16 13:12
brsbrsmd..tktktrstkksndayrÂNnn..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: 7 renk 7 es SeLâM... MLMYSTK.. aleyhi's-SeLâM..

Mesaj gönderen Gul »

Resim

YEDi TeLLi SAZLı insÂN
YEDi DiLL niYAZLı insÂN
YEDi ReNk KULLuk ihrÂMı
HaCcu’l- EKBER HAZLı insÂN..


ZEVK 7509

İLLiYYîNden <-> ESFELine!. ->AMANn DÜŞtüm NEFS ELİnden
EZEL-EBED YÂR’e YAN!.dım!. ->yAMANn DÜŞtüm NEFS ELİnden

RABB ->RASÛL YOLUn İZLedim!
->RASÛL ->RABBımı ->BİZLedim!.
->MÎM-i MuhaMMed MeKÂNı!. ->zAMANn DÜŞtüm NEFS ELİnden!.


12.03.16. 15:37
brbrsm..tktkttkmdglmlyzdkkk..



RAHMetenLi’L- ÂLeM GÜLü
RASÛLü TEVHiD BÜLBÜL-ü
ABD-ü-RABBi BİZ BİR-İZde
ÂLeM ->KULLuk TeKeMMüLü!.
HAYy Dost ALLAH celle celâlihu..


Bu ÂLeMde GÖReBİLdiğim ->Söz-Sohbet-Zevk-Haz dörtlüsüdür.
Ki, 4 makamda 7 söz.. 4x7=28 peygamber aleyhumusselâm..
Yâni, KENDİNi 7 Nefs Makamında bilmek ki ->
Yûsuf Sûresinde nefsten “emreden nefs” diye buyuruLmaktadır.:


وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Resim---“Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûi illâ mâ rahîme RaBBî, inne RaBBî gafûrun rahîm (rahîmun) : (Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; RaBBim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz RaBBim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
(Yûsuf 12/53).

Âyetten de anlaşıldığı gibi buradaki 7 sözün;
“Temize çıkarmak, Nefs, Emmâre nefs, Sui (kötülük-eksiklik), Rahîm, RaBB, Gafûru’r- Rahîm”
Sözleri olduğunu görüyoruz. Bu 7 sözün birbirleri ile olan ilişkileri (alâkaları) sâyesinde oluşan ANLAm ise bize “SOHBET”i doğurmaktadır..
Sohbet ise ->
“Söz ->Sohbet ->Zevk ->Hazz” dörtlü sistemlerimizde 2. Basamak olup, SÖZ basamağındaki KİŞİnin, PÎR SOHBETi basamağına çıkmasına sebebdir.

Yâni tek söz; TEK-BİR iken Ali kerremâllahu vechehu Efendimizin de buyurduğu gibi;
İMaM Ali kerremullahi veche: “İLiM bİR NOKta idi onu câhiLLer ÇOĞaLttı!”
Düsturuyla çoğalan sözler arasında kurulan alâka ile PÎR Sohbetine geçmiş bulunuruz ve bu kemâlât aşamalarımızdandır. Aynı zamanda Sırat-ı Müstakîm yolumuzdur. Böylece kötülüğü emreden NEFS Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizinde buyurduğu gibi iyiliği EMReder hâle gelir.


Resim---Rasûlullah sallALLAH!u aleyhi ve sellem de: "Sizden her birinizin bir şeytanı vardır. Evet, benim de şeytanım var, fakat ALLAHu TeâLâ bana yardım etti ve şeytanım müslüman oldu, bana yalnız iyiliği emr eder!" buyurdu.

(İbn-i Mes'ud’dan; Müslim)

Rasûlullah sallALLAH!u aleyhi ve sellem Efendimizin buyruğunca artık nefsimiz iyiliği emreder hâle gelmiş ve “mevt”i tadmıştır..
Bu tadış ise zâikadır, bir ZEVKtir:

كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Resim---“Kullu nefsin zâikatu'l- mevt (mevti), ve neblûkum biş şerri ve'l-hayri fitneh (fitneten), ve ileynâ turceûn (turceûne) : Her canlı, ölümü tadar. Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz. Ve siz, ancak bize döndürüleceksiniz.”
(Enbiyâ Sûresi, 21/35)

Yedi telli sazlı insan, bu tadış ile ALLAH celle celâlihu’nun Gafûru’r- Rahîm celle celâlihu olduğunu kendi KaDERince-Kadarınca-Kabınca idrak eyler ve AKDESine çekilip,
Mülk Sûresini 2.nci âyetini DUYar UYar ve HAMDeder İnşâe ALLAHu TeÂLÂ.:

الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ
Resim---“Ellezî hâlâka’l- mevte ve’l- hayâte li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ (amelen), ve huve’l- azîzu’l- gafur (gafûru). O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.
(Mülk 67/2)

Emmâre nefsi, Yûsuf Sûresinin 53.üncü âyetiyle başlayıp oradaki Gafûru’r- Rahîm celle celâlihu’yu yedi telli sazlı insanın “AKDES”inde duymasıyla bitiriyoruz..

7 telli saza benzetilen insÂN Nefs-i Emmâre basamağında, gelebilecek olduğu son noktaya gelmiştir ki, geldiği bu yer 7 dilli-niyâzlı insÂNın kemâlâtına geçtiği yerdir.. ki, bu kemâlât aşamasının geçilmesi yâni kişinin kendini bilmesi için Pîr Sohbeti şarttır.
Bu yüzden Tevbe Sûresinin 9.uncu âyetinde ALLAHu zü’L- CeLâL, iman edenlere yâni bizlere sâdıklarla birlikte olmamız gerektiğini emretmektedir.:


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû mea’s- sâdikîn (sâdikîne): Ey iman edenler, ALLAH'tan sakının ve doğru (sâdık)larla birlikte olun.
(Tevbe 9/119)

“MuhaMMedî Sâdık kimdir?” sorusuna ise,
Şu güzellememİZ-Le cevâb vermek istiyorum…:


YÂ HUUUU!. DOST!..
celle celâlihu..


Zor Yolda, zoru yaşamak zevk..
7 ses içinde sessizlik, sükût..
7 yerde ıssızlık, sükûn..
CihÂNda ’ CÂNevinde CÂN Cim'i..
Nûn için, Nûr-u Mim’..
DUYdu – UYdu da O'na..
Ne söylesem boştur!..
Dinlemez gerçek sarhoştur..

Koca İmam (kerremallahu vechehu) dan bâdesi..
İçindeki şu ney sesi..
İnleten kanlı kafesi..
CÂN kuşunun neşesi..
Her şeyi ve herkesi..
Aşk Dağında ünlüyor..
Sâhillerde dinliyor..

Bir DevrÂNda SeyrÂN Açan Rahmeten li'l-Âlemîn (aleyhisselâm)..
"Yâ Ali! Kelime-i TEVHÎDi 3 kez sen söyle Ben dinleyim
3 kez de diz dize Ben sana TEVHİD inleyim!.." buyurdu..

CevLÂN âlemi açıldı..
HayrÂNda kalan Ali (kerremallahu vechehu) kalkınca, sendeledi,
sağ eli göklere sol eli yerlere doğru döndü, döndü, döndü...
Sırr-ı Süveydâsın semâ etti...

İçimde dönen bu Sırr-ı Sıfır, sunulan o Saff SU'dandır DOST!..

Bu ıssızlık,
Bu sükûn,
Bu sessizlik,
Bu sükût...
Dağlara vurdu Ali Şâh! (kerremallahu vechehu)..

Suyu derûnda bir kuyuya "SIRR" ın dedi...
Kurudu kahrından kuyu..
Kalb kamışına öz oldu suyu..
Bir dalından, BİR NEYY eyledi..
HUUUu! Hecesin Heyyyy eyledi!..
Sırrını sistem dinledi..
KüRreLer-zeRreLer inLedi..

İçimdeki diLLi düdük Şahımın Yâr yâdigârı..
ÜfLemek için efkârı..
Zârı zârı..
NazLı Yârı..
RaksLa renkLe
HazzLa zevkLe..

GeLecek diye bekLe!!!!....
SînemizLe...

Sevgi, BİZ imLe..

Es SeLâm, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'e ve BİZ'e olsun CÂNda CÂN...

SöyLedi, Âşık KuL İhvÂNî SefîL SuLtÂN.
DevrÂN.. SeyrÂN.. CevLÂN.. HAYyrÂN..
...


Yedi dilli niyâzlı insÂNdan kasıt ise, kişinin nefsini ANLAyıp-BİLip RaBB’ini ANLAyıp-BULmasıdır ki;
ALLAH TEALÂ'dan korkmaya, insÂNlardan utanmaya ve pişmÂN olmaya başlayan nefsin, "SADR"daki NEFSÎ (kendi) makamıdır ..


Kıyame Sûresinin 2.inci âyetinde ise ALLAHu zu’l- CeLÂL bu nefse yemin etmektedir.:

وَلَا أُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ
Resim---“Ve lâ uksimu bin nefsi’l- levvâmeh (levvâmeti) : Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz).”
(Kıyame 75/2)

Bu nefis ki kendini BİLip, Pirini BULup, Rasûluyla OLup RaBBiyle YAŞAyamamaktadır, tereddüt içinde gidip gelmektedir. Bu yüzden de kınanmaktadır.
Nefs-i Levvâme: Kınayıcı Nefis.. Kötülük yaptığında bundan pişman olup kendini kınayan ve RaBBımızdan af dileyen nefs. Yaptığı kötü işlerin farkına varıp gaflet uykusundan ve cehâletten kaçınmaya çalışan nefs.

Nefs-i Levvâme;
Loş bir aydınlık içinde olup günâh işleyebilir, kendini kınar ve yine günâh işleyebilir.
Sevâb da işleyebilir ve kendini avutabilir.

Kişi, Kendi ÖZünde duydu hakkı ve hayra döndü.. bu yüzden levm ediyor/ediliyor.. yâni kınanıyor Melâmi’ler de öyledir.. söyledikleri çok büyük gerçekler, çeşitli sebeblerle çeşitli insÂN gurubunun işine gelmez ve hemen ona karşı olurlar ve hemen silâhlarını çekerler..
Koyla iş değildir insÂNoğlunun nefsini bilmesi ki bu hayatta.. İlk önce Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi BİLip, BULup, OLup da fiilen SÜNNetince YAŞAması Lâzımı ve Lâyıkı ve de Şartıdır!.
ALLAHu zü’l- CeLÂL YÂRimiz ve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem YÂRdımcımız olsun inşâe ALLAHu TeâLâ!.


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin: “ Men arefe nefsehu fekad arefe RaBBehu: Nefsinin Tanıyan-Bilen RABBini Tanır-BİLir ” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)

NEFSimizi nasıl bilelim ki RaBBimizi bilelim.. İnşâe ALLAHu TeÂLÂ..

7x4=28 Peygamberin aleyhumusselâm’ın SüNNetuLLAHtaki pişmÂNlıklarını Kur’ÂN-ı Kerîmde okumaktayız..


Âdem aleyhisselâm’ın, yasak meyveyi yiyip pişmÂN olması, ve RaBBine tövbe etmesi;


فَتَلَقَّى آدَمُ مِن رَّبِّهِ كَلِمَاتٍ فَتَابَ عَلَيْهِ إِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
Resim---“Fe telekkâ âdemu min RaBBihî kelimâtin fe tâbe aleyh (aleyhi), innehu huve’t- tevvâbu’r- rahîm (rahîmu): Sonra Âdem, RaBBinden kelimeleri telakki etti (öğrendi) (ve RaBBine tövbe etti.). Bunun üzerine (Allah), onun tövbesini kabul buyurdu. Muhakkak ki O, Tevvâb’tır (tövbeleri kabul edendir), rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir)”
(Bakara 2/37)

Nuh aleyhisselâm’ın, oğlunun kendisinden olmadığını ÂNlamayıp, israr edip, ona dua etmesi ve pişmÂN olması;

وَنَادَى نُوحٌ رَّبَّهُ فَقَالَ رَبِّ إِنَّ ابُنِي مِنْ أَهْلِي وَإِنَّ وَعْدَكَ الْحَقُّ وَأَنتَ أَحْكَمُ الْحَاكِمِينَ
Resim---“Ve nâdâ nûhun RaBBehu fe kâle RaBBi innebnî min ehlî ve inne va'dekel hakku ve ente ahkemul hâkimîn (hâkimîne): Ve Nuh (aleyhisselâm) RaBBine seslendi. Sonra (şöyle) dedi: “RaBBim! Muhakkak ki oğlum benim ailemdendir. Ve muhakkak ki Senin vaadin haktır ve Sen, hüküm verenlerin en iyi hüküm verenisin.”
(Hûd 11/45)

قَالَ يَا نُوحُ إِنَّهُ لَيْسَ مِنْ أَهْلِكَ إِنَّهُ عَمَلٌ غَيْرُ صَالِحٍ فَلاَ تَسْأَلْنِ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إِنِّي أَعِظُكَ أَن تَكُونَ مِنَ الْجَاهِلِينَ
Resim---“Kâle yâ nûhu innehu leyse min ehlike, innehu amelun gayru salih (salihin), fe lâ tes'elni mâ leyse leke bihî ilm (ilmun), innî eızuke en tekûne minel câhilîn (câhilîne).: (Allahû Tealâ) şöyle buyurdu: “Ey Nuh! Muhakkak ki o, senin ailenden değildir. Muhakkak ki onun yaptığı salih olmayan bir ameldir. Öyleyse senin hakkında bir ilmin (bilgin) olmayan şeyi, Benden isteme. Muhakkak ki Ben, câhillerden olursun diye sana öğüt veriyorum.”
( Hûd 11/46)

قَالَ رَبِّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَسْأَلَكَ مَا لَيْسَ لِي بِهِ عِلْمٌ وَإِلاَّ تَغْفِرْ لِي وَتَرْحَمْنِي أَكُن مِّنَ الْخَاسِرِينَ
Resim---“Kâle RaBBi innî eûzu bike en es'eleke mâ leyse lî bihî ilm (ilmun), ve illâ tagfirlî ve terhamnî ekun minel hâsirîn (hâsirîne).: (Nuh aleyhisselâm): “RaBBim, muhakkak ki ben, onun hakkında benim bir ilmim (bilgim) olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve Senin, beni mağfiret etmen ve Senin, bana rahmet etmen olmazsa ben, hüsrana uğrayanlardan olurum.” dedi.”
( Hûd 11/47)

Ve İbrahîm aleyhisselâm’ın da, babası için aynı pişmanlığı yaşaması;

وَاغْفِرْ لِأَبِي إِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّالِّينَ
Resim---“Vagfir li ebî innehu kâne mine’d- dâllîn (dâllîne):Ve babamı mağfiret et, muhakkak ki o dalâlette kalanlardan oldu.”
(Şuârâ 26/86)

قَالَ سَلَامٌ عَلَيْكَ سَأَسْتَغْفِرُ لَكَ رَبِّي إِنَّهُ كَانَ بِي حَفِيًّا
Resim---“Kâle selâmun aleyk (aleyke), se estagfiru leke RaBBî, innehu kâne bî hafiyyâ (hafiyyen).: “Sana (senin üzerine) selâm olsun.” dedi. Senin için RaBBimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana (çok) lütufkârdır.”
(Meryem 19/47)

قَدْ كَانَتْ لَكُمْ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ فِي إِبْرَاهِيمَ وَالَّذِينَ مَعَهُ إِذْ قَالُوا لِقَوْمِهِمْ إِنَّا بُرَاء مِنكُمْ وَمِمَّا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ كَفَرْنَا بِكُمْ وَبَدَا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةُ وَالْبَغْضَاء أَبَدًا حَتَّى تُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَحْدَهُ إِلَّا قَوْلَ إِبْرَاهِيمَ لِأَبِيهِ لَأَسْتَغْفِرَنَّ لَكَ وَمَا أَمْلِكُ لَكَ مِنَ اللَّهِ مِن شَيْءٍ رَّبَّنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَإِلَيْكَ أَنَبْنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ
Resim---“Kad kânet lekum usvetun hasenetun fî ibrâhîme vellezîne meah (meahu), iz kâlû li kavmihim innâ bureâu minkum ve mimmâ ta’budûne min dûnillâhi kefernâ bikum, ve bedee beynenâ ve beynekumu’l- adâvetu ve’l- bagdâu ebeden hattâ tû’minû billâhi vahdehû, illâ kavle ibrâhîme li ebîhi le estagfirenne leke ve mâ emliku leke minALLAH!i min şey’in, RaBBenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileyke’l- masîr (masîru).: Hz. İbrâhîm ve onunla beraber olanlar sizin için güzel bir örnek olmuştur. Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: “Muhakkak ki biz, sizden ve sizin Allah’tan başka taptığınız şeylerden uzağız, sizi inkâr ediyoruz. Ve siz, Allah’ın tek oluşuna inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda ebediyyen düşmanlık ve öfke başladı.” Hz. İbrâhîm’in, babasına: “Senin için mutlaka istiğfar edeceğim (mağfiret dileyeceğim). (Ancak) Allah’tan sana gelecek bir şeyi önlemeye malik değilim, sözü (demesi) hariç. RaBBimiz, biz Sana tevekkül ettik. Ve Sana yöneldik. Ve masîr (varış, dönüş, ulaşma), Sana’dır.”
(Mümtehine 60/4)

Yakup aleyhisselâm’ın, Yûsuf aleyhisselâm’ı oğullarına emânet edip sonradan buna pişmÂN olması;

قَالَ بَلْ سَوَّلَتْ لَكُمْ أَنفُسُكُمْ أَمْرًا فَصَبْرٌ جَمِيلٌ عَسَى اللّهُ أَن يَأْتِيَنِي بِهِمْ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
Resim---“Kâle bel sevvelet lekum enfusukum emrâ (emren), fe sabrun cemîl (cemîlun), asâllâhu en ye’tiyenî bihim cemî’â (cemî’an), innehu huve’l- alîmu’l- hakîm (hakîmu).: Yâkub (aleyhisselâm) şöyle dedi: “Hayır, sizin nefsiniz sizi bu işe teşvik etti.” Artık bundan sonrası güzel (bir) sabırdır. Umulur ki; Allah, onların hepsini bana getirir. Muhakkak ki; O Alîm (en iyi bilen) ve Hakîm (hikmet ve hüküm sahibi) olandır.”
(Yûsuf 12/83)

وَتَوَلَّى عَنْهُمْ وَقَالَ يَا أَسَفَى عَلَى يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ
Resim---“Ve tevellâ anhum ve kâle yâ esefâ alâ yûsufe vebyaddat aynâhu mine’l- huzni fe huve kezim (kezîmun).: Ve onlardan yüz çevirdi ve: “Yûsuf’a yazık oldu! (vah Yûsuf)” dedi. Artık o üzüntüsünü sakladığı (kezim olduğu) hâlde hüzünden gözleri ağardı.”
(Yûsuf 12/84)

Ve Yûsuf aleyhisselâm’ın nefsini temize çıkarmaması;


وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Resim---“Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûi illâ mâ rahîme RaBBî, inne RaBBî gafûrun rahîm (rahîmun) : (Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; RaBBim acıyıp korumuş başka. Şüphesiz RaBBim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.”
(Yûsuf 12/53).

Ve Musa aleyhisselâm’ın pişmÂNlığı;

قَالَ رَبِّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي فَغَفَرَ لَهُ إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Resim---“Kâle RaBBi innî zâlemtu nefsî fâgfirlî fe gafera leh(lehu), innehu huve’l- gafûru’r- rahîm (rahîmu).: "RaBBim, ben nefsime zulmettim, artık beni mağfiret et." dedi. Böylece onu mağfiret etti. Muhakkak ki O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).”
(Kasas 28/16)

Yunus aleyhisselâm’ın meşhur pişmÂNlığı;


وَذَا النُّونِ إِذ ذَّهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَن لَّن نَّقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَن لَّا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
Resim---“Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu mine’z- zâlimîn (zâlimîne).: Ve Zennûn (Yunus aleyhisselâm), gadaba gelerek (öfkelenerek) gitmişti. Böylece ona muktedir olamayacağımızı (hükmedemeyeceğimizi) zannetti. Sonra karanlıklar içinde (şöyle) nida etti: “Senden başka İlâh yoktur. Sen SübhÂN’sın (herşeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.”
(Enbiyâ 21/87)

Vediğer peygamberlerin pişmÂNlıklarıyla beraber RaBBlerine tevbe etmeleri ve olaylar âleminde devâmlı Hak ve Hayr istemeleri yaptıkları dualar ilede görülmektedir..
Levvâme Nefs, bizim için Hakkın ve Hayrın istendiği Mülhime Nefsin kabı gibidir ki, bu Hak ve Hayr kabı ÂNcak ve ÂNcak 7 dil niyazlı insÂNın “Kalb Kabı”dır.

Ve unutmamalıyız ki; her kul, kulluğun MuhaMMedî Tekemmülünde 4x7=28 peygamber aleyhumusselâm şehrine uğrar. Ve onların hâllerini yaşar, denenir. Nuh aleyhisselâm olmaz da Nuhî olur. İbrahîm aleyhisselâm olmaz da İbrahîmî olur.
Bütün bu BİLiş-BULuş-OLuş ve YAŞAyışlar ise, önce MuhaMMedî İlim-İdrak-İrade ve İştirak ile mümkündür. Yedi dilli niyazlı insÂN tüm peygamber aleyhumusselâmların hayatlarını Kur’ÂN-ı Kerîmden bildi mi, ve bu yaşayışları kendi hayatında mürşidi kamil yâni Pir yardımı ile buldu mu kişi artık idrak basamağında RaBBini BİLişte Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizle olur…
Ve Sen atmadım ben attım idrakiyle yaşamaya başlar.. ve soN Nefese Kadar Sürer ŞehÂdet KOŞusu.. HAKkta ve HAYRa Olsun İnşâe ALLAHu TeÂLÂ.:


فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَكِنَّ اللّهَ قَتَلَهُمْ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ رَمَيْتَ وَلَكِنَّ اللّهَ رَمَى وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلاء حَسَناً إِنَّ اللّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Fe lem taktulûhum ve lâkinnALLAH!e katelehum, ve mâ rameyte iz rameyte ve lâkinnALLAH!e ramâ, ve li yubliye’l- mu’minîne minhu belâen hasenâ (hasenen), innALLAH!e semîun alîm (alîmun) : Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zamÂN sen atmadın, ama Allah attı. Mü'minleri kendinden güzel bir imtihÂNla imtihan etmek için (yaptı) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.”
(Enfal 8/17)

Sonsuz ve Sınırsız İLMuLLAHça SALL-u-SELL SeLÂM ve SeLâmeti Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ve ÜMMetine Olsun İnşâe ALLAHu TeÂLÂ.:



Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümme salli vesellim alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin Hâurrahmeti Resim Ve mîmel mülki ve dâllüddevâmi Resim esseyyidül kâmilül fâtihul hâtimü Resim adede mâ fiilmike kâinün evkadkâne Resim küllema zekerake ve zekerahuzzâkirün Resim ve küllema ğafele an zikrike ve zikrihil ğafilün Resim salâten dâimeten bidevâmike Resim bakiyeten bibekâike lâ münteha lehâ dûne ilmike Resim inneke alâ külli şey'in kadîr.

MÂNÂSI: Ey Rabbim, Seyyîdimiz Efendimiz olan, ""sı rahmet, "mîm"i mülk, "dâl"ı da dâimlik olan, kâmil, fâtih ve hâtim bir Seyyid olan Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'e, Senin ilminde bulunan olmuş ve olacak şeyler adedince salât ve selâm ediver! Zikredenler, Seni anarken onu da anarlar; gâfiller de Senden gâfilleştiklerinde ondan da gâfilleşir. Öyle bir salât ediver ki, senin mevcudiyetinle dâim olsun, senin bekânla bâki olsun, ilmin dışında sonu olmasın!. İşte Sensin, her şeye kudreti yeten!
Resim
Cevapla

“Peygamber Efendimiz (S.A.V)” sayfasına dön