A'RAF SÜRESİ 172. AYET

Cevapla
Kullanıcı avatarı
tahaakb
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1312
Kayıt: 20 Oca 2010, 02:00

A'RAF SÜRESİ 172. AYET

Mesaj gönderen tahaakb »

Resim

وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِن بَنِي آدَمَ مِن ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَلَسْتَ بِرَبِّكُمْ قَالُواْ بَلَى شَهِدْنَا أَن تَقُولُواْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ
Resim---“Ve iz ehaze rabbüke mim beni ademe min zuhurihim zürriyyetehüm ve eşhedehüm ala enfüsihim elestü bi rabbiküm kalu belâ şehidna en tekulu yevmel kiyameti inna künna an haza ğafilin : Kıyâmet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şâhid tuttu ve dedi ki: Ben sizin RABBiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şâhid olduk, dediler.” (A’raf 7/172)

ALLAH celle celâlihu, tüm âlemleri en mükemmel şekilde yaratmış. Kendi nurundan Peygamberimiz (aleyhisselâm) nurunu o nurdan da tüm maddî manevî her şeyi yaratmıştır. ALLAH celle celâlihu’nun dünyayı ve insanları yaratmasındaki hikmeti düşündüğümüzde, İnsanın ruhlarının Elest Bezminde verdiği sözü tutup tutmadığı hususundaki imtihan yerimiz dünyadır. ALLAH celle celâlihu dünyayı bu imtihan sahası olarak hazırlamış, dünyaya gelmesi takdir edilen ve zamanı gelen insanlar bu dünya âlemine gelmekte doğmaktadır.

ALLAH celle celâlihu, bu imtihanda kullanacağımız maddî manevî imkanları yaratmış insanların hizmetine vermiştir. Maddî imkan olarak beden vermiş, yaşaması için hava, su, rızıklar, ihtiyaçları için kullanmasına hayvanlar, vs..
Görünür dünyayı maddeten algılaması ve yaşamını sürdürmesi ve fiziken ibâdetlerini yapabilmesi için duyu organları, göz, kulak,dil, el, ayak vs. vermiştir. Bir de, görülemeyen yani manevî imkanlar vermiştir. Beden, Nefs, Kalb ve Ruhunu, anlama ve kullanmakta AKIL.. Biz imtihanımızda bu maddî ve manevî imkanları beraber kullanmaktayız ve İnsanı maddî manevî bu unsurların birleştiği bir sistemde bulundurmaktadır.

ALLAH celle celâlihu, insanlara bu dünyanın imtihan sahası olduğunu Elest Bezmi'nde vermiş oldukları söz gereğince, kendisine iman edilmesi gerektiğini, insanların bu sözlerinde sadık olmazlarsa bunun cezâ gerektirdiğini, sözlerini yerine getirirlerse mükafat vereceğini, bunun için insanların ne yapmaları gerektiğini elçileri olan Peygamber aleyhumusselâm Efendilerimiz vasıtası ile ve onlara verdiği kudsal kitaplarla emirlerini insanlara tebliğ ettirmiş ve örnek insan olan Peygamberlere uyanların kurtulacağını bildirmiştir. İnsan manevî unsurlarından olan nefsi ile imtihan olmaktadır.
Nefs alçalma yükselme kabiliyetine sahip olduğundan, Nefsimiz kötülüğü emreden Emmâre Nefs, bu sözümüzü aklımıza unutturmakta, aslında imtihan için geldiğimiz bu dünyanın geçici maddî zevklerini bitmeyecek şeklinde algılatmakta öyle göstermekte ve kısacası bizi kandırmakta bir ömür boyu gafletten çıkmamamıza neden olmaktadır..

Peki nefsin bu hilesini nasıl anlarız nasıl kurtuluruz?.
Şöyle düşünelim; Biz neyiz?. İnsanız Müslüman mıyız, Müslümanız çok şükür, bizi bu dünyaya ALLAH celle celâlihu niye gönderdi, yemek, içmek, eğlenmek, uyumak, çalmak oynamak içinmi geldik?. Hayır öyleyse Kur'ÂN-ı Kerîmimizde ALLAH celle celâlihu ne emrediyor, bir bakalım okuyalım, Peygamberimiz aleyhisselâm ne buyuruyor dinleyelim..
ALLAH celle celâlihu, kullarının yani bizim kurtulmamızı istemektedir. Bizim düzgün bir akılla düşünüp, nefsimizi gaflet bataklığından kurtarmaya çabalamamız lâzımdır. Gâfil olmayalım, ALLAH celle celâlihu’ya vermiş olduğumuz sözü yerine getirenlerden oluruz İnşâe ALLAHu TeâLâ!.
Cevapla

“Kur'an-ı Kerim” sayfasına dön