KuN fe ye KûN ÂYETleri
Gönderilme zamanı: 24 Haz 2015, 03:12
27.BESMELE
http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... 3&start=25
“Bismillahirrahmanirrahim”
Anahtar bu...
Bana şah damarımdan yakın, beni diri tutan, Esmâlarıyla süsleyen benimle gören, benimle işiten ALLAH’ da eriyorum.
Ben ondan bir parçayım.
Ahsen-i Takvim yaratıldım.
“El insanü sırrî ve enâ sırrıhu”
“Ben insanın sırrıyım, insan benim sırrım.”
Diyen ALLAH’ ımla beraberim demektir Besmele...
Bunun önünde, bütün hadisatın arkasında gizlenen kudreti ilâhiye ortaya çıkar.
O anda sen sende değilsin.
Anladınız mı?..
Anlamak güçtür amma mümkündür.
O zaman Besmele ile havada durursun, su üzerinde yürürsün...
Bir büyüğün emriyle çile süzgecinden geç!..
Hâlvete gir!..
Himmeti almağa çalış!..
Fakat birçok cesed arzularından, dünya hırslarından soyunmak gerek...
Akıl ve mantık malzemenle bu sözlere hücuma kalkma!..
İyi olmaz.
Kendine yazık etmiş olursun.
Yavaş yavaş helâk olursun...
Bu sözler başkalarının ağzına benzemiyor amma.
Doğrudur...
Dünyanız Mâ-i Nûr, yolunuz bu denizde açık olsun su kadar aziz olun!..
Besmele ALLAH’ ın :
“Ol! kün!” emrinin yerini tutar...
Besmele, sende meknuz hakkın kudretinin seni bir anda kaplamasıdır.
HAKK’ da bir anda yok olmandır.
Bunu unutma!..
Besmeleyi bütün varlığınla söyle!
Dil ile de tasdik et!..
O zaman ne oluyor ancak anlayabilirsin...
(Münir DERMAN (k.s) ALLAH Dostu Der ki; SU-Cilt I'den)
Besmele: Bismillâhirrahmânirrahim’ in kısaltılmış ismi. Müslüman her işine Bismillah ile başlar. Yani her işi Allah adına ve Allah için yapar. Atomlardan yıldızlara kadar her varlık da Allah adına ve Allah için hareket eder. İnsan da Bismillah diyemiyeceği, yani Allah'ın emri ve izni olmayan bir işi ve hareketi yapmamak, onun emri dairesinde kalmakla gerçekten insan olur. Aksi halde hayvanlardan aşağı dereceye iner.
Mâ-i Nûr : Nûr Denizi.
ZEVK 1630
İÇimde SIDDIK SoLuğu-> eser Seher YeLi gibi
ÂrifÂNLar ->AHmak değiL ->VeLi gibi-DeLi gibi
->SÖZümüz var >SIDDIK ile
“KûN fe yeKûN” KuBBesinde
gÖZ YaŞımız BULuşacak Sırr-ı- SubhÂN SeLi gibi …
Kul İhvÂNi
17.01.2000 13:10
KuN fe Ye KÛN:
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
---Bismillâhir rahmânir rahîm : Rahmân, Rahîm Allahın ismiyle (Fâtiha 1/1)
قَالَتْ يَا أَيُّهَا المَلَأُ إِنِّي أُلْقِيَ إِلَيَّ كِتَابٌ كَرِيمٌ
---Kâlet yâ eyyuhel meleu innî ulkıye ileyye kitâbun kerîm(kerîmun): (Hüdhüd'ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı." (Neml 27/29)
إِنَّهُ مِن سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
---İnnehu min suleymâne ve innehu bismillâhir rahmânir rahîm(rahîmi) : "Gerçek şu ki, bu, Süleyman'dandır ve 'Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla' (başlamakta)dır."(Neml 27/30)
بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ
---Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu):Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara 2/117)
قَالَتْ رَبِّ أَنَّى يَكُونُ لِي وَلَدٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ قَالَ كَذَلِكِ اللّهُ يَخْلُقُ مَا يَشَاء إِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ
---Kâlet rabbi ennâ yekûnu lî veledun ve lem yemsesnî beşer(beşerun), kâle kezâlikillâhu yahluku mâ yeşâ’(yeşâu) izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu):Meryem: «Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl çocuğum olur?» dedi. Allah: «Öyle, Allah ne dilerse yaratır, O, birşeyi dilediğinde, yalnızca ona «Ol» der, o da hemen oluverir.» buyurdu. (Âli İmrân 3/47)
إِنَّ مَثَلَ عِيسَى عِندَ اللّهِ كَمَثَلِ آدَمَ خَلَقَهُ مِن تُرَابٍ ثِمَّ قَالَ لَهُ كُن فَيَكُونُ
---İnne mesele îsâ indallâhi ke meseli âdem(âdeme), halakahu min turâbin summe kâle lehu kun fe yekûn(yekûnu): Şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "ol" demesiyle o da hemen oluverdi. (Âli İmrân 3/59)
وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ بِالْحَقِّ وَيَوْمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُ قَوْلُهُ الْحَقُّ وَلَهُ الْمُلْكُ يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّوَرِ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ وَهُوَ الْحَكِيمُ الْخَبِيرُ
---Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), ve yevme yekûlu kun fe yekûn(yekûnu) , kavluhul hakk(hakku), ve lehul mulku yevme yunfehu fîs sûr(sûri), âlimul gaybi veş şehâdeh(şehâdeti), ve huvel hakîmul habîr(habîru) :Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir şeye «ol» dediği gün hemen oluverir. O'nun sözü haktır. «Sûr»a üfürüldüğü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açığı bilendir. O, hikmet sahibi, her şeyden haberdardır. (En'âm 6/73)
إِنَّمَا قَوْلُنَا لِشَيْءٍ إِذَا أَرَدْنَاهُ أَن نَّقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ
---İnnemâ kavlunâ li şey’in izâ erednâhu en nekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu):Bizim herhangi birşey için sözümüz, onu murad ettiğimiz zaman, sade ona şöyle dememizdir: «Ol» hemen oluverir (Nahl 16/40)
مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن وَلَدٍ سُبْحَانَهُ إِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ
---Mâ kâne lillâhi en yettehıze min veledin subhâneh(subhânehu), izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu):Çocuk edinmek asla Allah'ın şanına yakışmaz. O bundan münezzehtir. O, bir şeyin olmasını dilerse, ona sadece «ol» der, o da oluverir.(Meryem 19/35)
إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ
---İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu):Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.(Yâsîn 36/82)
هُوَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ فَإِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ
---Huvellezî yuhyî ve yumît(yumîtu), fe izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu):Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir.(Mu'min 40/68)
Hadis-i Kudsî: “Ben insanın sırrıyım, sırrım onun sırrındadır." (Ruhu'l_Beyan tefsiri c.3.s.8. (Beyrut))