Hz.Zekeriyyâ Aleyhumu’s-Selâm

Peygamberlerimiz hakkında detaylı bilgiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Hz.Zekeriyyâ Aleyhumu’s-Selâm

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim
Hz.Zekeriyyâ aleyhi's-Selâm…


Zekeriyyâ (a.s.), Kur’ân’da adı geçen peygamberlerden biridir. Soyu Dâvud (a.s.)a dayanmaktadır. Kurân'da anılan duâlarından;

وَاِنّٖى خِفْتُ الْمَوَالِىَ مِنْ وَرَائٖى وَكَانَتِ امْرَاَتٖى عَاقِرًا فَهَبْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا
Resim---''Ve inni hiftul mevaliye miv verai ve kanetimraeti akiran feheb li mil ledunke veliyya. : (5-6) “Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarım(ın isyankâr olmaların)dan korkuyorum. Karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; bana ve Yakub hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl!” ''
(MERYEM suresi 5. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)

anlaşıldığına göre, soyu daha sonra Yâkub (a.s.)’a varmaktadır (el-Kurtubî, Ahkâmu’l-Kur’ân, Kahire 1967, XI, 82; er-Razî, Mefâtihu’l-Gayb, Mısır 1937, V, 769). Zekeriyyâ (a.s.) İsrâiloğullarının peygamberi olduğu gibi, aynı zamanda onların bilgini, reisi ve müşâviri, yani danışmanı idi (es-Sa’l-ebî, el-Arâis, 1951, 372). Onun hakkında çeşitli âyet ve hadisler vardır.

Resim----Ebû Hureyre’nin naklettiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s.); “Zekeriyyâ (a.s.) marangoz idi” (Ahmed bin Hanbel, II/405) diyerek onun elinin emeği ile geçinen bir zanaat ehli olduğunu haber vermiştir. Zekeriyyâ (a.s.)nın hanımı, İsa (a.s.)’nın annesi Meryem’in teyzesi İşâ (Elizabeth) idi. Zekeriyyâ (a.s.) da, Meryem’e bakmakla meşgul oluyordu. Ona Beyt-i Makdiste bir yer yapmıştı. Onun odasına her girdiğinde, yanında kış mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kış meyvesini buluyordu. Zekeriyyâ (a.s.), “Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?” diye sorunca, Meryem, “Allah tarafından” diye cevap veriyordu’’ (el-Kurtubî, Ahkâmu’l-Kur’ân, IV, 69 vd.).


Resim---- Ebu Hüreyre r.a naklettiğine göre;Resulullah (sav) buyurdular ki: "zekeriyya (a.s) marangoz idi."
(Kütibi Sitte; 1704)



Zekeriyyâ (a.s.) Hz. Meryemin yanında böyle yaz mevsiminde kış meyvesini ve kış mevsiminde de yaz meyvesini görünce, Meryeme bu nimetleri veren, buna gücü yeten Yüce Allah, eşimin yaşı geçtiği halde, bize de hayırlı bir evlât verebilir” şeklinde düşündü ve hayırlı bir evladın olması için Allah’a gizlice şöyle duâ etti:
قَالَ رَبِّ اِنّٖى وَهَنَ الْعَظْمُ مِنّٖى وَاشْتَعَلَ الرَّاْسُ شَيْبًا وَلَمْ اَكُنْ بِدُعَائِكَ رَبِّ شَقِيًّا
Resim---''Kale rabbi inni vehenel azmu minni veştealer ra'su şeybev ve lem ekum bi duaike rabbi şekiyya.; O, şöyle demişti: ''Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalım ağardı. Sana yaptığım dualarda (cevapsız bırakılarak) hiç mahrum olmadım.''
(MERYEM suresi 4. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


وَاِنّٖى خِفْتُ الْمَوَالِىَ مِنْ وَرَائٖى وَكَانَتِ امْرَاَتٖى عَاقِرًا فَهَبْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا
Resim----''Ve inni hiftul mevaliye miv verai ve kanetimraeti akiran feheb li mil ledunke veliyya.: (5-6) “Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarım(ın isyankâr olmaların)dan korkuyorum. Karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; bana ve Yakub hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl!''”
(MERYEM suresi 5. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)

هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً اِنَّكَ سَمٖيعُ الدُّعَاءِ
Resim----''Hunalike dea zekeriyya rabbeh, kale rabbi heb li mil ledunke zurriyyeten tayyibeh, inneke semiud duâ'. :Orada Zekeriya Rabbine dua etti: “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin” dedi.''
(3/Âl-i İmrân, 38)

”وَزَكَرِيَّا اِذْ نَادٰى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْنٖى فَرْدًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثٖينَ
Resim----''Ve zekeriyya iz nada rabbehu rabbi la tezerni ferdev ve ente hayrul varisîn. : Zekeriyayı da hatırla. Hani o, Rabbine, “Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın” diye dua etmişti.''
(ENBİYÂ suresi 89. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)


Gücü her şeye yeten Yüce Allah, Zekeriyyâ (a.s.)nın duâsını kabul etti ve Ona bir erkek evlât vereceğini müjdeledi:

يَا زَكَرِيَّا اِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ اسْمُهُ يَحْيٰى لَمْ نَجْعَلْ لَهُ مِنْ قَبْلُ سَمِيًّا
Resim----''Ya zekeriyya inna nubeşşiruke bi ğulaminismuhu yahya lem nec'al lehu min kablu semiyya. :(Allah, şöyle dedi:)Ey Zekeriyya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlı bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik.''
(MERYEM suresi 7. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


فَنَادَتْهُ الْمَلٰئِكَةُ وَهُوَ قَائِمٌ يُصَلّٖى فِى الْمِحْرَابِ اَنَّ اللّٰهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيٰـى مُصَدِّقًا بِكَلِمَةٍ مِنَ اللّٰهِ وَسَيِّدًا وَحَصُورًا وَنَبِیًّا مِنَ الصَّالِحٖينَ
Resim----''Fe nadethul melaiketu ve huve kaimuy yusalli fil mihrabi ennellahe yubeşşiruke bi yahya musaddikam bi kelimetim minellahi ve seyyidev ve hasurav ve nebiyyem mines salihîn. : Zekeriya mabedde namaz kılarken melekler ona, “Allah sana, kendisinden gelen bir kelimeyi (İsayı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve salihlerden bir peygamber olarak Yahyayı müjdeler” diye seslendiler. '' ( Âl-i İmrân, 39). (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

Zekeriyyâ (a.s.), Allahın verdiği bu müjdeye şaştı, hayret etti. Çünkü kendisi de hanımı da hayli yaşlı idiler.


وَاِنّٖى خِفْتُ الْمَوَالِىَ مِنْ وَرَائٖى وَكَانَتِ امْرَاَتٖى عَاقِرًا فَهَبْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا
Resim----''Ve inni hiftul mevaliye miv verai ve kanetimraeti akiran feheb li mil ledunke veliyya.:(5-6)Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarım(ın isyankâr olmaların)dan korkuyorum. Karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; bana ve Yakub hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl!''
(MERYEM suresi 5. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)

رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ
Resim----''Rabbena la tuziğ kulubena ba'de iz hedeytena veheb lena mil ledunke rahmeh, inneke entel vehhâb.:(Onlar şöyle yakarırlar):Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.''” (ÂLİ IMRÂN suresi 8. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

diyerek, bu ilginç müjde karşısında hayretini dile getirdi. Yüce Allah ona şöyle cevap verdi:

رَبَّنَا اِنَّكَ جَامِعُ النَّاسِ لِيَوْمٍ لَا رَيْبَ فٖيهِ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُخْلِفُ الْمٖيعَادَ
Resim----''Rabbena inneke camiun nasi li yevmil la raybe fih, innellahe la yuhliful miâd.;Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va’dinden dönmez.''
(ÂLİ IMRÂN suresi 9. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

Kurânın başka bir yerinde bu durum şöyle haber verilmiştir:

فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَوَهَبْنَا لَهُ يَحْيٰى وَاَصْلَحْنَا لَهُ زَوْجَهُ اِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعٖينَ
Resim----''Festecebna lehu ve vehebna lehu yahya ve aslahna lehu zevceh, innehum kanu yusariune fil hayrati ve yed'unena rağabev ve raheba, ve kanu lena haşiîn.: Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahyayı bağışladık. Eşini de kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.''
(ENBİYÂ suresi 90. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)


Yüce Allahın bu güzel müjdesine son derece sevinen Zekeriyyâ (a.s.):

قَالَ رَبِّ اجْعَلْ لٖى اٰيَةً قَالَ اٰيَتُكَ اَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلٰثَ لَيَالٍ سَوِيًّا
Resim----''Kale rabbic'al li ayeh, kale ayetuke ella tukellimen nase selase leyalin seviyya.: Zekeriyya, “Rabbim, öyleyse bana (çocuğumun olacağına) bir işaret ver”, dedi. Allah da, Senin işaretin, sapasağlam olduğun hâlde insanlarla (üç gün) üç gece konuşamamandır''dedi.''‘’
(Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63) (19/Meryem, 10)


قَالَ رَبِّ اجْعَلْ لٖى اٰيَةً قَالَ اٰيَتُكَ اَلَّا تُكَلِّمَ النَّاسَ ثَلٰثَةَ اَيَّامٍ اِلَّا رَمْزًا وَاذْكُرْ رَبَّكَ كَثٖيرًا وَسَبِّحْ بِالْعَشِىِّ وَالْاِبْكَارِ
Resim----''Kale rabbic'al li ayeh, kale ayetuke ella tukellimen nase selasete eyyamin illa ramza, vezkur rabbeke kesirav ve sebbih bil aşiyyi vel ibkâr. :Zekeriya, “Rabbim! (çocuğum olacağına dair) bana bir alâmet ver” dedi. Allah da şöyle dedi: “Senin için alâmet, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işaretleşebilmendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.''
(ÂLİ IMRÂN suresi 41. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)


فَخَرَجَ عَلٰى قَوْمِهٖ مِنَ الْمِحْرَابِ فَاَوْحٰى اِلَيْهِمْ اَنْ سَبِّحُوا بُكْرَةً وَعَشِيًّا
Resim----''Fe harace ala kavmihi minel mihrabi fe evha ileyhim en sebbihu bukratev ve aşiyya.: Derken Zekeriya ibadet yerinden halkının karşısına çıktı. (Konuşmak istedi, konuşamadı) ve onlara “Sabah akşam Allahı tespih edin” diye işaret etti.''
(MERYEM suresi 11. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


Zamanı gelince, Zekeriyyâ (a.s.)nın oğlu Yahyâ (a.s.) dünyaya geldi. Yukarıda görüldüğü gibi, Zekeriyyâ (a.s.) ile ilgili olarak zikredilen âyetlerin çoğu, duâ mahiyetindedir. O, çok duâ eden, Allahın emir ve yasaklarına riayet ederek tam bir teslimiyet içinde yaşayan yüce bir peygamberdi.

وَزَكَرِيَّا وَيَحْيٰى وَعٖيسٰى وَاِلْيَاسَ كُلٌّ مِنَ الصَّالِحٖينَ
Resim----''Ve zekeriyya ve yahya ve isa ve ilyas, kullum mines salihîn.: Zekeriyayı, Yahyayı, İsayı, İlyası doğru yola erdirmiştik. Bunların hepsi salih kimselerden idi.'' (EN'ÂM suresi 85. ayet) (Resmi:6/İniş:55/Alfabetik:20) (6/En’âm, 85)


diyerek onu şâhit peygamberlerle birlikte anmıştır. Zekeriyyâ (a.s.) bu şekilde ömrünü ibâdetle geçirdi. Daima insanları Yüce Allah’a inanmaya ve O’nun yolunda yürümeye çağırdı. fakat azmış olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek kadar gözü dönenler, onu şehid ettiler (Taberî, et-Tarih, Mısır 1326, II, 16; Ahmet Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ, İstanbul 1966, I, 41). Zekeriyyâ (a.s.), Hz. İsa (a.s.)nın doğumundan önce İsrâiloğullarına peygamber olarak gönderilmiştir. Hz. Zekeriyyâ, İsrâiloğullarını Allaha dâvet etmeye ve başlarına gelmesi muhtemel İlâhî azapla korkutmaya başladı.
Çünkü Zekeriyyâ (a.s.); isyan ve azgınlığın arttığı, kötülüklerin yayıldığı, günahların çoğaldığı ve İsrâiloğullarını mânevî bozulmalar ve çözülmeler ile maddî sapmaların, azgınlaşan şiddetli dalgalar halinde kapladığı bir devrede peygamber olarak gönderilmişti. Zira İsrâiloğulları o kadar bozulmuşlardı ki, Allah’ı ve âhiret gününü unutmuşlardı. Allah da, onların başına zorba ve zâlim hükümdarları ve vâlileri musallat etti. Bu hükümdarlar ile yöneticiler, yeryüzünde fesat çıkarıyorlar, tüyler ürperten suçlar işliyorlar ve peygambere karşı hürmet ve dinin kutsallığına karşı ilgisiz davranıyorlardı.
Çünkü onların dini, şeytanın kendilerine fısıldadığı şeylerden ve ibâdetleri de hevâlarının isteklerinden ibâretti. Sâlih kimselere, takvâ sahiplerine ve peygamberlere musallat oluyorlar, hatta hiç çekinmeden onların kanlarını döküyorlardı. Zâlimlik ve zorbalık yönünden bu hükümdarlar ile yöneticilerin en önde geleni, Hz. Zekeriyyâ’nın oğlu Yahyâyı, sevgilisini memnun etmek için öldürülmesini ve başının bir tabak içerisinde kendisine sunulmasını emreden Filistin vâlisi Herodes idi. Hz. Zekeriyyâ (a.s.), birçok zâlim yönetici ve vâlilerle karşılaştı. Çünkü o sırada İsrâiloğulları; her türlü haksızlık, zorluk, eziyet ve sıkıntı içerisinde bulunuyordu. Bundan dolayı İsrâiloğullarına gelen birçok eziyetten Hz. Zekeriyyâ da nasibini alıyordu. Öyle ki, sıkıntılar ve musîbetler birbirini tâkip ediyordu. Zekeriyyâ (a.s.), Süleyman (a.s.)ın soyundan olan Elisa(bet) ile evlendi. Elisa (Eşyâ), Meryem (a.s.)’in annesi olan Hanne’nin kızkardeşidir. Zekeriyyâ (a.s.) ile Elisa’dan Yahyâ (a.s.) doğmuştur. Hz. Zekeriyyâ’nın kemikleri zayıflamış, saçına beyazlık düşmüş ve ezâ ile zorluklara tahammül edecek gücü kalmamıştı. Buna rağmen İsrâiloğullarının sapıtıp fitneye düşmesinden korkuyordu. Kendisinden sonra kavminin doğru yoldan sapmasından korktuğu ve yakınlarına güvenemediği için kavmini Allah yoluna çağıracak birinin olmasını arzu ediyordu. İşte bundan dolayı Rabbinden, ihtiyarlığında kendine yardım edecek, risâleti tebliğ etmede kendisine halef olacak ve bu dünya hayatının sıkıntıları içinde kendisini yalnız bırakmayacak bir evlât vermesini istedi;

وَزَكَرِيَّا اِذْ نَادٰى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْنٖى فَرْدًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثٖينَ
Resim---''Ve zekeriyya iz nada rabbehu rabbi la tezerni ferdev ve ente hayrul varisîn.: Zekeriyayı da hatırla. Hani o, Rabbine, “Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın” diye dua etmişti.''
(ENBİYÂ suresi 89. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)

فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَوَهَبْنَا لَهُ يَحْيٰى وَاَصْلَحْنَا لَهُ زَوْجَهُ اِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعٖينَ
Resim----''Festecebna lehu ve vehebna lehu yahya ve aslahna lehu zevceh, innehum kanu yusariune fil hayrati ve yed'unena rağabev ve raheba, ve kanu lena haşiîn.: Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahya’yı bağışladık. Eşini de kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.''
(ENBİYÂ suresi 90. ayet) (Resmi:21/İniş:73/Alfabetik:21)

هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً اِنَّكَ سَمٖيعُ الدُّعَاءِ
Resim----''Hunalike dea zekeriyya rabbeh, kale rabbi heb li mil ledunke zurriyyeten tayyibeh, inneke semiud duâ'. :Orada Zekeriya Rabbine dua etti:''Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin''dedi.''
(ÂLİ IMRÂN suresi 38. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

Zekeriyyâ (a.s.), Rabbinden bir çocuk istediğinde rivâyete göre 99 yaşında ve hanımı da 98 yaşında idi. Hz. Zekeriyyâ, sadece çocukları sevdiği ve baba olmayı arzuladığı için evlât istemiş değildi. Rabbinden, İsrâiloğullarını uyarma hususunda kendisine halef olacak ve kendisinin taşıdığı dâvet yükünü üzerine alacak bir çocuk istemişti. Çünkü Zekeriyyâ (a.s.), ölümünden sonra İsrâiloğullarının din ile ilgili işlerini câhil ve fâsık liderlerin üstlenmesinden ve bu kimselerin Allah’ın şeriatına ve hükmüne uygun olmayan işler yapmalarından korkuyordu. İşte bundan dolayı Rabbinden çocuk istedi. Bunun için de, gizliyi açığı bilen ve duyan Rabbine, başka kimsenin işitemeyeceği şekilde gizlice seslenip, takvâ sahibi sâlih bir çocuk vermesini istedi. Allahda onun bu duâsını kabul etti

كهيعص
Resim----''Kaf ha ya ayn sâd.:Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd.''’’
(MERYEM suresi 1. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


ذِكْرُ رَحْمَتِ رَبِّكَ عَبْدَهُ زَكَرِيَّا
Resim----''Zikru rahmeti rabbike abdehu zekeriyya.: Bu, Rabbinin, Zekeriya kuluna olan merhametinin anılmasıdır.''
(MERYEM suresi 2. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)

اِذْ نَادٰى رَبَّهُ نِدَاءً خَفِيًّا
Resim----’İz nada rabbehu nidaen hafiyya. : Hani o, Rabbine gizli bir sesle yalvarmıştı.''
(MERYEM suresi 3. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)

قَالَ رَبِّ اِنّٖى وَهَنَ الْعَظْمُ مِنّٖى وَاشْتَعَلَ الرَّاْسُ شَيْبًا وَلَمْ اَكُنْ بِدُعَائِكَ رَبِّ شَقِيًّا
Resim----''Kale rabbi inni vehenel azmu minni veştealer ra'su şeybev ve lem ekum bi duaike rabbi şekiyya.: O, şöyle demişti: Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalım ağardı. Sana yaptığım dualarda (cevapsız bırakılarak) hiç mahrum olmadım.''
(MERYEM suresi 4. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


وَاِنّٖى خِفْتُ الْمَوَالِىَ مِنْ وَرَائٖى وَكَانَتِ امْرَاَتٖى عَاقِرًا فَهَبْ لٖى مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا
Resim----''Ve inni hiftul mevaliye miv verai ve kanetimraeti akiran feheb li mil ledunke veliyya. :(5-6)Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarım(ın isyankâr olmaların)dan korkuyorum. Karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; bana ve Yakub hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl!''
(MERYEM suresi 5. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


يَا زَكَرِيَّا اِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ اسْمُهُ يَحْيٰى لَمْ نَجْعَلْ لَهُ مِنْ قَبْلُ سَمِيًّا
Resim----''Ya zekeriyya inna nubeşşiruke bi ğulaminismuhu yahya lem nec'al lehu min kablu semiyya. : (Allah, şöyle dedi:) “Ey Zekeriyya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlı bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik.''
(MERYEM suresi 7. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)


قَالَ رَبِّ اَنّٰى يَكُونُ لٖى غُلَامٌ وَكَانَتِ امْرَاَتٖى عَاقِرًا وَقَدْ بَلَغْتُ مِنَ الْكِبَرِ عِتِيًّا
Resim----''Kale rabbi enna yekunu li ğulamuv ve kanetimraeti akirav ve kad belağtu minel kiberi itiyya. : Zekeriyya, “Rabbim! Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur?” dedi.''
(MERYEM suresi 8. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)



قَالَ كَذٰلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَیَّ هَيِّنٌ وَقَدْ خَلَقْتُكَ مِنْ قَبْلُ وَلَمْ تَكُ شَيْپًا
Resim----''Kale kezalik, kale rabbuke huve aleyye heyyinuv ve kad halaktuke min kablu ve lem teku şeya.: (Vahiy meleği) dedi ki: Evet, öyle. (Ancak) Rabbin diyor ki:Bu, bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım.''
(MERYEM suresi 9. ayet) (Resmi:19/İniş:44/Alfabetik:63)

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerin sonuncusu olan Hz. İsa (a.s.)’nın doğumundan önce İlâhî dâveti açıklayıp yaymak için peygamber olarak seçilen Zekeriyyâ (a.s.) ve oğlu Yahyâ (a.s.), Hz. İsa’yı doğumundan delikanlı oluncaya kadar hep koruyup gözettiler. İncillerde geçtiği üzere, Zekeriyyâ ve Yahyâ (a.s.), göklerin melekûtunun/krallığının yaklaşmasına yakın bir dönemde peygamber olarak gönderilmişlerdir. Zekeriyyâ (a.s.) zamanında Şam ve Kudüs, Batlamyusçular’ın elindeydi. Bunlar, Beyt-i Makdis’e hürmet ederler ve İsrâiloğullarını hoş tutarlardı. Bu kavmin ileri gelenleri, ibâdethâneden hiç dışarıya çıkmazdı. Beyt-i Makdis’de gece-gündüz ibâdet ederlerdi. O zamanlar İsrâiloğulları arasında bir peygamber yoktu. Kendilerine bir peygamber göndermesi için Allaha ilticâ ettiler. Nihâyet, Zekeriyyâ (a.s.), Allah (c.c.) tarafından peygamber olarak gönderildi. Cenâb-ı Allah, Zekeriyyâ (a.s.)’ya risâlet görevini ve İsrâiloğullarını sapıklıktan kurtarması için tebliğ görevi vermeden önce o, mâbedin (Beytü’l-Makdis’in) hizmeti için bir araya gelmiş din adamlarından biri idi. Daha sonra onu Cenâb-ı Allah, peygamber olarak seçti. Hz. Meryem’in babası İmrân, İsrâiloğullarının önderi, ileri geleni ve en büyük hahamları idi. İmrân ölünce, kızı Meryem’in bütün sorumluluğunu, Meryemin teyzesinin kocası Hz. Zekeriyyâ üstlendi;

فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَاَنْبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا الْمِحْرَابَ وَجَدَ عِنْدَهَا رِزْقًا قَالَ يَا مَرْيَمُ اَنّٰى لَكِ هٰـذَا قَالَتْ هُوَ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ
Resim----''Fe tekabbeleha rabbuha bi kabulin haseniv ve embeteha nebaten hasenev ve keffeleha zekeriyya, kullema dehale aleyha zekeriyyel mihrabe vecede indeha rizka, kale ya meryemu enna leki haza, kalet huve min indillah, innellahe yerzuku mey yeşau bi ğayri hisâb. :Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu bölmeye her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. “Meryem! Bu sana nereden geldi?” derdi. O da “Bu, Allah katından” diye cevap verirdi. Zira Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.''(ÂLİ IMRÂN suresi 37. ayet) (Resmi:3/İniş:94/Alfabetik:7)

Hz. Yahyâ, babasının gözetiminde güzel bir hayat yaşadı. Daha sonra Yahyâ (a.s.) için asıl büyük fitne; ihtiyar ve onurlu babası daha sağ iken dalâlet ehli ve gazaba uğramış olanların arzularına kurban edilerek başının kesilmesi idi. Sâlih bir peygamber olan Hz. Zekeriyyâ’nın ölümü de, zâlim vâlilerin elinde oldu. O da, şehidlik şerbetini, oğlunun içtiği bardaktan içti. Bazı tarihçilerin kaydettiğine göre Zekeriyyâ (a.s.), testereyle biçilerek şehid edilmiştir. Bazı tarihçiler, onun azgın yahûdiler tarafından taşlanarak şehid edildiğini ileri sürerler. İlâhî rızâya sâdık ve sâlih bir peygamber olarak yaşayan Zekeriyyâ (a.s.), zâlim ve azgın yahûdiler tarafından hunharca şehid edilmiştir. Zekeriyyâ (a.s.)’nın kavmi tarafından nasıl şehid edildiği Kur’an’da ve hadislerde bildirilmemektedir. Bazı tarihçiler, onun şehid olmayıp normal yolla öldüğünü ileri sürerler. Zekeriyyâ (a.s.), ömrünü Allaha ibâdet, Ona dâvet ve Kudüs’teki Beyt-i Makdise/Mescid-i Aksâya hizmet uğrunda geçirmiştir. Türbesi, Suriye’nin Halep şehrindedir.

DERLEMEDİR
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

nur-ye can!

Şu İçinde yaşamakta olduğumuz “KûN fe YekûN” AN-ından ibaret OL-AN Kâinât Kervanı resmi geçidinde Peygamberlerin ÇİLEleri gönül gözüyle görülürse; İlâhî rızâya sâdık ve sâlih bir peygamber olarak yaşayan Zekeriyyâ aleyhisselâm ile oğlu Nasrullah Mübeşşiri Yahya aleyhisselâm içimizi yakar da yakar.

Beyt-i Makdis/Mescid-i Aksâ’nın Bahçesinde AÇ-AN Nübüvvet Gülleri Kader Rüzgarlarıyla Zâlimler elinde hoyratça cAN verip ŞEHÂDET Şerbeti
İÇ-mişlerdir.

Filistin vâlisi Herodes, sözde sevgilisini elde etmek için onun şeytanlık isteğiyle Yahya aleyhisselâmın öldürülmesini ve başının bir tabak içerisinde kendisine sunulmasını emredince, Zekeriyyâ aleyhisselâm Âhir yaşında BULduğu Yahya aleyhisselâmı dağda odun biçerken şehadetini duydu ve Dağın-taşın “Yâ HAYY!” zikrine Uydu!
Altın Tepsiye konan Yahya aleyhisselâmın başı hiç Susmadı hep “Yâ HAYY!” buyurdu herkese DUYurdu..

Zalimin zulmü bitmedi Zekeriyyâ aleyhisselâmın başını da Gümüş Tepside isteyince dağa koştular.
Zekeriyyâ aleyhisselâm, önlerinden yürürken bir Ceviz Ağacı açtı SÎNEsini girdi İçine ve kapandı ağaç.

Girdiğini görenler kesti bir adam boyu ses çıkmayınca: “Yukardan BİÇ-in HIZARLa kalan kütüğü!” emrin verdi .
Ne zaman ki hızar değdi Zekeriyyâ aleyhisselâmın başına KAN-CAN Zikri başladı önce HIZAR-Testereden “Yâ HAYY! Yâ HAYY! Yâ HAYY!..”
Ağaçlar dağlar taşlar VARlık başladı HaYYat zikrine..

Bendeniz de ortaokulda okurken hızar sesi dinlemeye giderdim köydeki marangoza!..
İki kişi karşılıklı tutar Hızarı ve durmadan “Yâ HAYY!” çeker hızarlar!..
Derviş Yürekleri gibi o gündür bu gündür elhamdülillah!..

Muhammedi Muhabbetle sunduğum HAYY!” haykırışım bir İÇ Çığlığımdır âcizâne cANlarımıza!..


Resim


H
Ha
HaY
HaYY
HaYYda
HaYYdan
HaYYa
HaYYla
Yâ HaYY
Celle Celâli-HUU!..


Resim

HaYY!. HaYY!.
Yâ HaYY!..


Resim

HaYY ÖZüm HaYY!. HaYY KaBım HaYY!
HaYY Hee-Cem HaYY! KiTaBım HaYY!
HaYYdan HaYYa HiTaBım HaYY!
HaYYdan HaYYat AL-Ana HaYY!..

Resim

HaYY SÖZümüz HAZ-ımızı
HaYY ÇEKene NAZ-ımızı
HaYYatta HaYY SAZ-ımızı
HaYY İÇ-İNde ÇAL-Ana HaYY!..

Resim

Yâr-in YURDu YaYla-ya HaYY!
MeCNuN-a HaYY! LeYLâ-ya HaYY!
DERDİ DELİ DAMLA-ya HaYY!
HaYY DER-YAsın DAL-Ana HaYY!..

Resim

HaYY KUL-AĞın DEL-ene HaYY!
HaYY AKLını ÇEL-ene HaYY!
HaYY HaYY-ata GEL-ene HaYY!
Gidene HaYY! KAL-Ana HaYY!..

Resim

DERuNî HaYY! DUY-guya HaYY!
UY-ANa HaYY! UY-uya HaYY!
YuSuF-a HaYY! kUYu-ya HaYY!
ESİR-e HaYY! SAL-Ana HaYY!..

Resim

HaYY ALLAH HaYY! HaYY VERe HaYY!
HaYY EKenler HaYY DERe HaYY!
DAMLAya HaYY! MeRMere HaYY!
HaYY KUL-AĞın DEL-ene HaYY!..

Resim

Rahime HaYY!.. Mezâra HaYY!..
NeFeSe HaYY! Kazara HaYY!
BeLâ-ya HaYY! Bazara HaYY!
ELEST-e HaYY! GEL-ene HaYY!..

Resim

HaYY Niyazın HaYY NAZ-ını
HaYY Mızrabın HaYY SAZ-ını
ÖL-DiRiL!” HaYY Namazını
CÂNezesin KIL-ANa HaYY!..

Resim

SîN”ine HaYY! “Ne” sîne HaYY!
NeFeSîne “Sesîne HaYY!
RABBına HaYY! “NEFS”ine HaYY!
BİL-DİRene BİL-ene HaYY!..

Resim

HaYY Muhiti HaYY MİL-ini
HaYY İle HaYY MenZİL-ini
HaYYda HaYY İle DİL-ini
DİL-im DİL-im DİL-ene HaYY!..

Resim

HaYYdan HaYYa HaSlar HaSın
KaLB KaZaNı KaFa TaSın
Kalayı HaYY PiSin-PaSın
SîNe SıRRIn SİL-ene HaYY!..

Resim


TOHuMa HaYY! HaYY ÇiÇeK HaYY!
İÇ-İçe HaYY! HeR GeRÇeK HaYY!
GEÇ-mişe HaYY! GEL-ecek HaYY!
OL-ÂN” ile “OL-ANa HaYY!

Resim

HaYYu’l-KaYYuM! HaYY HaYYa HaYY!
Kâbe-KAVSeyn!.. HaYY “YaY”a HaYY!
KEVSER-e HaYY! RAVZA-ya HaYY!
DaMLa-ya HaYY! DOL-ANa HaYY!..

Resim

MüRîDe HaYY!.. HaYY PîR-e HaYY!
ZeyTÎNe HaYY! İNCİR-e HaYY!
ZiKKE-ye HaYY! zİNCİR-e HaYY!
BeNlik bAĞ-ın YOL-ANa HaYY!..

Resim

ES-en EDEB YELİ-ne HaYY!
DİL-ine HaYY! BEL-ine HaYY!
HaYY EREN-ler EL-ine HaYY!
HaYY “ÖL-meden ÖL!”ene HaYY!..

Resim

CeLâL-in HaYY! CeMâl-in HaYY!
KeReM KeVSer KeMâl-in HaYY!
KuL İhvÂNîm HeM-HâL-in HaYY!
HaYY HâL-ine GüL-ene HaYY!..

19.04.10 02:48


mş..mş..mş…da

Resim

Yâ Hayy! Yâ Hayy Yâ!
Yâ Hayy! Zeker-iyya!
Yâ Hayy! Yâ YAHya!
Yâ Hayy! Yâ Hayy Yâ!
aleyhi's-Selâm…
Resim
Cevapla

“►Peygamberler Tarihi◄” sayfasına dön