Deve Mucizesi ve Semûd Kavmi

Peygamberlerimiz hakkında detaylı bilgiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Deve Mucizesi ve Semûd Kavmi

Mesaj gönderen Gul »

Resim

Bismillahirrahmânirrahîm

"Semûd kavmine de kardeşleri Salih Peygamberi, ey kavmim! Dedi: Allah'a kulluk edin, ondan başka bir ilâhınız daha yok, işte size rabbınızdan açık bir mu'cize geldi, bu, Allah'ın nâkası size bir âyet, bırakın onu Allah'ın Arzında otlasın, sakının ona bir fenalıkla dokunmayın ki sonra elîm bir azâba uğrarsınız"(Arâf;7/73)

"Ve düşünün ki o, sizi Âdden sonra hulefa yaptı ve bu Arzda sizi yerleştirdi, düzlüklerinden köşkler ediniyorsunuz ve dağlarından evler yontuyorsunuz, artık hep Allahın eltafını zikredin de yer yüzünü fesadcılıkla berbad etmeyin." (Arâf;7/74)


Semud kavmi dağlardan evler yontmakta idiler ve bunu meslek haline getirmişlerdi. Ancak onlara verilmiş olan bu yetenek onların Rablerini tanımaları konusunda deliller sunacakken onlar bu yetenekleri sayesinde kendilerini yaratıcı gibi görüp kendi yaptıkları eserlere tapmaya başlamışlardı. Yani kendi akıllarına tapmaktaydılar. Ve Hz. Salih (a.s), sadece “la ilahe”diyip inkara düşen kavmine “illa Allah” demelerine davet etmek için gönderilmişti.

"Andolsun ki, Semûd kavmine: 'Allah'a ibadet edin!' (demesi için) kardeşleri Salih 'i (onlara Peygamber olarak) gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler." (Neml;27/45)

Ancak kavmi Hz. Salih (a.s)’ın peygamberliğine inanmayıp inanan bazı kimseleri de kendisinden soğutmak için kayaların içinden dişi bir deve çıkarmalarını istemişlerdi.

"O istenilen âyetler (mu'cizeler) le risalet vermekten bizi men'eden de yoktur, ancak onları evvelki ümmetler tekzib ettiler, Semude gözleri göre göre o nakayı verdik de onunla kendilerine zulmettiler, halbuki biz o âyetleri ancak korkutmak için göndeririz."(İsrâ; 17/59)

Kayanın içinden devenin çıkarılması, kayaların içinden akan bir akar suyu andırmakta sanki. Yani deve bir akarsu gibi... Deve-akarsu ile Semud kavminin ortak bazı özellikleri görünmekte. Mesela Semud kavmi kayaları oyup evler yapmaktaydı. Bir akarsuda geçtiği yerleri aşındırır ve kendi yatağını kendisi hazırlar.

Semud kavminin, Salih (a.s)’ın deveyi bir kayadan çıkarmasını istemeleri ise deve ile kaya arsındaki ilişkiye dayanmakta sanki. Kaya nasıl çöl sıcağına, çöl rüzgarına dayanıklı ise devede çöl şartlarına dayanıklı bir hayvandır.

Semud kavminin başka bir şey değil de deve istemeleri ise gerçekten çöl yaşamına uygun bir istek gibi. Çünki Semud kavmi kayadan çok güzel evler yapabilmekte idi ve başka kabileler tarafından dahi çağrılıp onlara ev yapmaya gitmekte idiler. Ancak Semud kavmi o zorlu çöl yolculuklarını ancak develer vasıtasıyla yapabilmekte idiler. Yani bu kavim develere muhtaçtı. Kavmin bu ihtiyacı onların Salih (a.s)’dan mucize olarak kayadan deve çıkarmasını istemelerine neden olmuş olabilir.

Salih (a.s)’ın mucizesi Allah (c.c)’un izni ile gerçekleşince de Salih (a.s) ile kendilerini karşılaştırıp kibirlerinden dolayı Salih (a.s)’ın tebliğine iman etmemişlerdir.

Mucize gerçekleştikten sonra;

“Salih, şöyle dedi: “İşte bir dişi deve! Onun (belli bir gün) su içme hakkı var, sizin de belli bir gün su içme hakkınız vardır.” (Şuarâ;26/155)

"Ki o vakit demişti onlara Allahın resulü: Gözetin Allahın nâkasını ve sulanışını"(Şems;91/13)

Deveye su içmek için tüm bir gün ayrılmış olması yani Allah’ın devesinin çokça su içmesi ise sanki bol su taşıyan bir akarsuyu andırmakta idi. Akarsu ile engebeli bir vücuda ve uzun bacaklara sahip deve arasında da şöyle bir bağlantı olabilir belki... Hidroelektrik santralleri engebeli arazilerde yani eğimin fazla olduğu arazilerde kurulur çünki elektrik üretimi için makbul olan budur. Ayrıca devenin hamile olmuş olması da sanki bir hidroelektrik santralinin elektrik üretmesi gibi...

Eğer şayet Semud kavmi Deve mucizesine inanmış olsa idi “illa Allah” diyerek belkide can ceryanına kavuşacaklardı. Ancak Semud kavmi inanmayarak deveyi devirmişlerdir.

“Derken onu tepelediler, bunun üzerine dedi ki: Evinizde üç gün yaşayın ve işte bu bir va'd ki yalan çıkarılmamıştır." (Hûd:11/ 65)

"Fakat inanmadılar ona da devirdiler onu. Âlemlerin rabbı da günahlarını başlarına geçiri geçiriverdi de o yeri düzleyiverdi." (Şems; 91/14)

Bu tepeleme, devirme ise sanki bir akarsuyun kaynağından çıktıktan sonra denize kadar ki aktığı yatağı deniz seviyesine indirmek için aşındırıp durması ile benzemekte. Ve bu aşındırma sonucunda da deniz seviyesine kavuşan akarsu yatağı artık ULAŞIM amaçlı kullanılmaktan başka bir şey için kullanılamaz hale gelmekte. Yani bir düzlük söz konusu olmakta. İşte Semud kavminin deveyi devirmesi, tepelemesi de sanki böyle bir düzlüğü çağrıştırmakta. Bu dümdüzlük hali ise bu kıssayı anlayanların seviyelenmiş olanlardan başkasının olamayacağını anlatmakta sanki.

Salih(a.s)’ın tebliğine inan kurtuluşa erdi inanmayan ise helak oldu.

Doğrusunu Allah(c.c) ve Resul'u(s.a.v) bilir.

"Derken o nâkayı tepelediler ve rablarının emrinden tuğyan ettiler ve dediler ki: Hey Sâlih, sen gerçek mürselînden isen bizi tehdid etmekte olduğun azâbı getir görelim"(A'râf:7/ 77)

"Bunun üzerine onları «o recfe» tutuverdi vatanlarında çöke kaldılar "(A'râf:7/ 78)


İbni Ömer (r.a.) anlatır:" Rasûlüllah(s.a.v) Tebük Gazvesi'nde(Arap yarımadası'nın kuzeybatısındaki Medine ile Şam arasında bulunan, Salih Peygamber(a.s)'in kavmi Semûd'un yerleşim birimi) "el-Hıcr''a" indiğinde kuyusundan su içmemelerini, suyunu almamalarını emretti. Ashab:"Buranın suyundan hamur yoğurduk, kaplarımıza da su aldık." dediler. Rasûlüllah(s.a.v), hamuru atmalarını, suyu da dökmelerini emretti."(Kütüb-i Sitte Serisi:1, Hadis no: 1420, Sahih-i Buhari)
Resim
Cevapla

“►Peygamberler Tarihi◄” sayfasına dön