1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

ŞİT(A.S)

Gönderilme zamanı: 22 Nis 2008, 05:08
gönderen dedekorkut1

ŞİT(a.s)

ALPEREN GÜRBÜZER

Adem(a.s)’dan sonra peygamberliği Şit (a.s) devr alır. Hatta kendisine elli suhuf verilir. Bu arada kendisi Mehvail adlı bir kızla nikâh kıyıp, ondan Enuş dünyaya geldi.
Enuş sadık demekti. Bu yüzden Şit (a.s) tıpkı Âdem (a.s)’ın kendisine yaptığı vasiyeti Enuş’a yapar. Ve der ki:
—Bak oğul! Alnında ki Muhammed-i nura layık olacak şekilde sadık ol.
Enuş vasiyetin gereği sadık olma yönünde azami gayret gösterip doksan yaşına geldiğinde alnındaki nur oğlu Kinan’e intikal eder.
Kinan dokuz yüz sene gibi yaşadığı hayat sürecinde çokça evlat torun sahibi olur. Kinan yayılmak demekti, gerçekten ismiyle müsemma Mehlayıl oğlu vasıtasıyla bu kutlu yol yayılır da.
Mehlayil dedesi Şit (a.s)’in evladı ile Babil tarafında mağaralarda yaşadıklarından ötürü olsa gerek buralara Sus şehri denildi.
Mehlayilden nur oğlu Yar’a geçer. Yar’dan da Ehnun’a devr olur. Ondan da İdris (a.s)’a...
İdris (a.s) enbiya sıralamasında Şit (a.s)’dan sonra üçüncü peygamber. Fakat ilkyazı yazma yönünden birincidir. Bu yüzden çoğu kez O, yazı yazmak anlamında Hürmüs diye anılır. Lügat bakımdan ‘İdris’ ismi ise çok kitap okumak anlamındadır. Zaten kendisi de çok kitap okurdu. Ayrıca O, hikmet sahibi biri olma hasebiyle Müselles binime lakabıyla da anılır.
Malum Şit (a.s)’dan sonra inananlar doğru yoldan çıkıp gaflete dalmışlardı. Fakat O, tüm bunlara rağmen kavmini sürekli ibadete teşvik etmekten geri durmadı. Böylece bir iken yedi oldular, akabinde yetmiş, yüz, derken bin kişi oldular. Allahü Teala otuz suhuf indirdi. Peygamber olunca yetmiş iki lisanla konuşur oldu. Belli ki çok lisan bilmek boşa değilmiş, zira dünyada hemen herkes onun halkasına dâhil oldu. Bu uğurda epeyce yeryüzünü dolaştıktan sonra Mısır’a döndü. Aynı zamanda o çok ibadet ederdi. Öyle ki bütün insanların toplamından fazla ibadet ederdi. Melekler bile onun bu haline gıpta ile bakarlardı. Ömrünün son demlerinde Hak Teala onu gökyüzüne çıkardı. Bu sayede bütün yüksek makamları seyreyledi. Böylece Muhammedi nur kendisinden sonra Lamike, Lamik’den sonra da Nuh (a.s)’a intikal etti.