EHLİ BEYT

Cevapla
Kullanıcı avatarı
zahidzenderun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1026
Kayıt: 04 Tem 2007, 02:00

EHLİ BEYT

Mesaj gönderen zahidzenderun »

EHLİ BEYT





İki cihan güneşi, Yaradan’ın habibi,
On sekiz bin alemin efendisi, sahibi,
Çirkinlikten uzaktır güzel ahlak tabibi,
Gelmiş, geçmiş, gelecek insanların necibi.


Bir şehidin hanımı, şehitlerin annesi,
O, Habibin nesebi, göz nuru, bir tanesi,
Melekleri cezbeden, imrendiren hanesi,
Takva ile yoğruldu Mekke’nin yeganesi.


İlimlerin kapısı, sabredenin babası,
İlim, irfan doludur sırtındaki torbası,
Nefsini hiç düşünmez Hak içindir çabası,
Cömertlerin cömerdi yeryüzünün tubası.


İzzet, kerem sahibi; babası gibi cömert,
Müslümana yumuşak, kafire karşı pek sert,
Verdikleri zehir sanırlar ki O’na dert,
Seyyid’e ne yapar ki, kendini bilmez namert.


Kerbela’nın çölleri yollarını bağladı,
Karşısında duranlar silahları yağladı,
O’nun ölüm haberi yürekleri dağladı,
Müslümanlar, melekler hep birlikte ağladı.


Efendimiz, damadı, torunları ve kızı,
Her birinin dilinde Rabbimin yüce lafzı,
Ehli beytin sevgisi kaplamış bütün arzı,
Her birisi Yaren’in yol gösteren yıldızı,
Her birisi Yaren’in hiç sönmeyen yıldızı.




Ali Saçak
Derviş na murad olacak.
Allah vesilelerle kendisine yaklaştırır.
Na murad olacak..
Bildiğini terk edecek.

[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/istikametbt9tw2.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Es selâm ve es salât Resûlullah'a (sav) Ehl-i Beytine (as)
Ve duyup-uyan BİZ e olsun!..
Kul İhvanî nefes etmişti ki bir zamanlar BİZ e:





EHL-İ BEYT’İN…
(as)


Seyrin sahibe sal âşık
Aşk Ummanı’n dal âşık
Bin bir çile çal âşık
Sazını Ehl-i Beyt’in…



Yaşa Yâr bakışını
Sîneye akışını
Bezm-i bahar kışını
Yazını Ehl-i Beyt’in…



Canda Cânân cem’ eyle
Aşk-ı pâkin dem eyele
Yârene merhem eyle
Tozunu Ehl-i Beyt’in…



Vedûd vuslat dilemiş
Rızasına belemiş
Dost Muhammed elemiş
Tuzunu Ehl-i Beyt’in…



RABB’ın pâk ü tâhiri
Nesl-i Necib mâhiri
Sür gel!.. Bâtın-zâhiri
“İzi”ni Ehl-i Beyt’in…



Fatma Ana aşına
Kan ol gözün yaşına
Yastık eyle başına
Dizini Ehl-i Beyt’in…



Belâ ne? Âhide sor
Şe’ende şâhide sor
Şüphesiz şehide sor
Özünü Ehl-i Beyt’in…



Kör, köre kandil sorar
Uyanmayan bîkarar
Uyanan sırla sırar
Gözünü Ehl-i Beyt’in…



Hasan – Hüseyin deme (as)
Şah’a kusur eyleme
Salâvâtsız söyleme
Sözünü Ehl-i Beyt’in…



İhvâni dört âlem’de
Cümle cihanla cem’de
Göster derunî dem’de
Yüzünü Ehl-i Beyt’in…


21.02.1992 09:21
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

DOST EHL-İ BEYT (as)

Muhabbet aşkın mihengi
AHMEDܒL-AHAD âhengi
Ravzasının rıza rengi
Alımız dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Aşk Arısı’n göz bebeği
Görenin gönül gerçeği
Yedi dağımız çiçeği
Balımız dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Aşkın şemâil şeklidir
Kalb-i Muhammed köklüdür
Salât ü selâm yüklüdür
Dalımız dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

“Aşk”ın ilâcıdır “AKL” a
Yoluna yoldaş olmakla
“Sır”dır aramızda “HAKK” la
Hâlimiz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

“Şehidü’ş- Şâh” tır Yârimiz
“ARZ” ından “ARŞ” a zârimiz
Beşiğimiz mezârımız
Salımız dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Dost “Mukaddes Tuv┠dayız
“Elem neşrah – Duh┠dayız
Gece gündüz duâdayız
Elimiz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Sende ben, Bende sen çile
Yollarımız kesen çile
Yersiz yurtsuz esen çile
Yelimiz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

SUBHÂN’ın şe’en şevkiyiz
Makarr-ı Aşk’a mevkiyiz
“Fatmatü’z- Zehr┠zevkiyiz
Dilimiz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Nûr-u Muahmmedle bir kez
Buluşınca herşey-herkez
“MUHİT” i döndüren “MERKEZ”
“Mil” imiz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Seven, sevilen iledir
Çeken, çektiren “bile” dir
Ehl-i beyt yolu “çile” dir
Yolumuz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Salât-Salâvât “SILA” dır
Âşıklara esselâdır
Yüreğimiz “Kerbel┠dır
Çölümüz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Şu ân, şe’en neş’esiiyiz
Sırr-ı Subhân’ın sesiyiz
“Kün feyekün!” kölesiyiz
Ulumuz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

CAN’a çile ekenimiz
Kader – kerder çekenimiz
Bülbülümüz – dikenimiz
Gülümüz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Kâr-ü-Belâ kandığımız
Aşkla adın andığımız
“YÂR” yoluna yandığımız
Külümüz dost Ehl-i Beyt’e (as)…

*

Kul İhvâni Tâhirîyiz
Evvel-âhir mâhirîyiz
Bâtın zevk-i zâhirîyiz
Tülümüz dost Ehl-i Beyt’e (as)…


14.02.2002 20:30
KULİHVANİ




EHL-İ BEYT (as) : Ev ehli, evdeki çoluk çocuk. Daha ziyade Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) evine mensub olanlar bu isimle anılırlar. Hz. Peygamberin (A.S.M.) kendisi ile beraber, kızı Hz. Fâtıma Validemiz, damadı Hz. Ali ve torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den (R.A.) müteşekkil hey'et. "Hamse-i âl-i abâ" da denir. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) giydiği abâsını mezkur sahabe-i güzin hazeratının üzerine örterek hususi dua ettiğinden bu isimle anılmaları meşhurdur.

Mihenk : (Mihek) Altının ayarını anlamaya mahsus bir taş. Ölçü. İyiyi kötüyü ayıran, ayar âleti. * Mc: Bir insanın kıymetini, ahlâkını anlamaya yarayan vasıta.

Şemâil : Şimal. C.) Huylar, ahlâklar, tabiatlar.

Sır :Sırr. Gizli hakikat. Gizli iş. Herkese söylenmeyen şey. * Müşâhedetullah'ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife. * İnsanın aklının ermediği şey. Allah'ın hikmeti.

Hâl : Durum, vaziyet. Görünüş. Tavır. Suret. Keyfiyet. * Cezbe. * Dert, keder, elem. * Mecâl. Kuvvet.

Şehidü’ş-Şâh : Şah’ın Şehidi Hz. Hüseyin aleyhisselam.

Mukaddes Tuvâ : Övünmüş, senâ edilmiş şey. * Tur-i Sina dağı eteğinde bir vâdinin adı. * Örülmüş kuyu.

Elem neşrah: Kur’ân-ı Kerîmde 82. Sûre. "İnşirâh" açılmak, genişlemek, sevinmek manalarına gelir. Duhâ sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 8 (sekiz) âyettir. Bu sûrede Peygamberimizin, çocukluğunda risalete hazırlamak üzere kalbinnin açılıp arıtılmasından söz edilmektedir. Ayrıca, onun getirdiği dindeki kolaylıklara dikkat çekilerek Allah'a şükretmeye teşvik edilmektedir.

Duhâ : Kur’ân-ı Kerîmde 93. Sûre. Duhâ, kuşluk vakti demektir. Sûre, adını ilk ayette geçen bu kelimeden alır. Fecr sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 11 (onbir) âyettir. Sûrede âhir zaman Peygamberinin hususiyetlerinden biri yani yetim oluşu ele alınır ve kendisi teselli edilir.

Şe’en : Şe’n. İş, yeni olan hâl. * Şan. * Tavır. * Hâdise. * Vâkıa. * Kasdetmek. * Emr ü hâl. * Tıb: Baştan göze gelen kan damarı. Baştan kaşa, kaştdan göze kan getiren iki damar ismi. * Fls: Bir şeyin hususiyetinin fiilî tezâhürü, neticesi ve eseri.

Şevk : Çok istek, şiddetli arzu. * Neş'e. *Bir şeyi bir yere şeye sağlamca bağlama. * Memnun. Şâduman. (Bak: Himmet, Şavk)

Makarr : (Karar. dan) Karar yeri. Karargâh. Kararlı yer. Merkez. Pâyitaht.

Fatmatü’z- Zehrâ : Hz. Resul-i Ekremin (A.S.M.), Hz. Hatice'den doğma kızı. Hicretten 18 yıl önce doğmuş, Hz. Ali ile evlenmiş ve Hz. Hasan ve Hüseyin'in vâlideleri olmuştur. Peygamberimizden (A.S.M.) 6 ay sonra dâr-ı bekaya göçmüştür. (Radıyallahü anha)

Kerbelâ : Irakta Seyyid-üş şühedâ Hz. İmam-ı Hüseyin Efendimizin (R.A.) meşhed-i mübârekleri olan yer.(Cibril var haber ver Sultân-ı Enbiyâya.Düşdü Hüseyin atından sahra-yı Kerbelâya) (Kâzım)

Kün! feyekün : “Ol! Ve müteakiben olur.” Hükm-ü İlâhinin icra emri.

Kâr-ü-Belâ : Kâr elde etmek ile belâ çekmenin atbaşı olması. Kerbelâ’daki can ile şehâdet şehidliği meydanı..

Mâhir : Becerikli, hünerli, san'atkâr.
Resim
Cevapla

“Ehl-i Beyt (A.S.)” sayfasına dön