EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim
EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm:

Bilindiği gibi Ehl-i Beyt Mektebi mensupları arasında, Ehl-i Beyt'in, özellikle de İmam Huseyn aleyhi’s-selâm'ın uğradığı musibetleri anmak için çeşitli münasebetlerde yas merasimleri düzenlenmektedir. Bu merasimlerde Ehl-i Beyt'in başına gelen musibetler dile getirilir, onların faziletleri, hedefleri ve mazlumiyetleri anlatılır, ağıtlar okunur ve onların mazlumiyetine ağlanır. Fakat bu arada İslam düşmanları ve Müslümanların birlik ve beraberliğine karşı olan ecnebi güçleri tarafından bir takım amaçlarla bazı sorular ortaya atılmıştır. Bazı gafil Müslümanlar ve her sözü körü körüne kabul eden câhil insanlar da böyle bir şeyin meşru olup olmadığı hakkında şüpheye düşmüşlerdir. Amaçları, Ehl-i Beyt mektebi mensuplarını bu vesileyle bidat olan bir işe giriştiklerini ve İslam ve "Sünnet-i Nebevîyyede" böyle bir şeyin bulunmadığını, hatta bundan nehye dildiğini iddia ederek birtakım saf Müslümanların zihinlerini bulandırmaktır. Bu şüpheye geniş cevap verebilmek, bu merasimlerin asıl felsefe ve nedenlerini açıklamak ve bunun meşruiyet delillerini ortaya çıkarabilmek için müstakil bir kitap yazmak gerekir. Biz ise bu makalede mezkur konuyu sadece Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetine uygun olup olmama açısından değerlendirip bunun bid'at değil tamâmen Nebevî Sünnet'e uygun olduğunu ispatlamak için hadis ve siyer kitaplarından (Ehl-i Sünnet kitapları başta olmak üzere), Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin bu konudaki bizzat kendi sîret ve davranışlarını dile getiren hadislerden sadece bir kaçını kaynaklarıyla birlikte aktarmaya çalışıp kararı okuyucuya bırakacağız. Hadisleri naklettikten sonra da onlardan elde edilen sonuçları birkaç maddede kısaca sıralamaya çalışacağız, İnşae ALLAH...

Resim1. HADİS:

Hafız Ahmed bin Hüseyin Beyhakî, Esmâ bint-i Ümeys'den şöyle naklediyor:
"Ben Hz. Fatıma aleyha’s-selâm'ın oğulları Hasan ve Hüseyin'in ebesiydim. Hasan dünyaya geldiğinde... (Hz. Hasan'ın doğumu ile ilgili birkaç sözü dile getirdikten sonra devamında şunları söylüyor:) Hüseyin dünyaya geldiğinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yanıma gelerek "Ey Esmâ, çocuğumu bana getir" diye buyurdu. Ben Hüseyin'i beyaz bir kundağa sararak Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme verdim. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem onun sağ kulağına ezan; sol kulağına ikâmet okuduktan sonra Hüseyn'i bana verdi ve ağlamağa başladı. (Esmâ diyor ki:) Resûlullah'a: "Anam babam sana fedâ olsun Yâ Resûlullah! ağlamanızın sebebi nedir?" diye sorduğumda âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamber: "Bu çocuğuma (ağlıyorum)" diye cevap verdi. "Bu çocuk dünyaya daha yeni geldi" diyen Esmâ'ya Hz. Peygamber: "Ey Esmâ, Bu yavrumu zâlim bir grup öldürecektir. Allah-u Teâlâ celle celâluhu benim şefaatimi onlara nasib etmesin!" diye cevap verdi." Daha sonra; "Ey Esmâ, bunu Fatıma'ya söyleme, çünkü o daha yeni doğum yapmıştır. (Bu haberî duymaya hazırlıklı değildir.) buyurdu."

Bu hadisi Hafız Ebu'l-Müayyid Harezmî "Maktelü'l-Hüseyn adlı kitabının 1.cildinin 87 ve 88. sayfalarında kendi senediyle Hafız Beyhakî'den nakletmiştir. Yine Hafız Muhibbiddin Taberî "Zehâirü'l Ukba" adlı kitabının 119. sayfasında bu hadisi İmam Rıza aleyhisselâm'ın müsnedinden nakletmiştir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim2. HADİS:

Bu hadisi Hâkim Nişaburi "Müstedreku's-Sahihayn" adlı kitabının cilt 3, sayfa 176'da Haris'in kızı Ümmü'l Fazl'dan şöyle rivâyet etmiştir.
Ümmü fazl Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in yanına gelerek:"Yâ Rasûlullah!, dün kötü bir rüyâ gördüm"dedi. Peygamber ne gördüğünü sorunca Ümmü Fazl: "Çok kötü bir rüya gördüm Güyâ senin bedeninden bir parça kesilip benim eteğime bırakılıyordu." diye anlattığında Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "Çok iyi bir rüya görmüşşün. İnşaallah kızım Fâtımâ yakında bir oğlan çocuğu dünyâya getirecek ve o çocuk da senin eteğinde büyüyecek (sen onun dadısı olacaksın)" Böyle de oldu. Hz Fâtıma Hüseyin'i dünyâya getirdi ve onun dadılık iftiharını bana verdiler. Bir gün Hüseyin'i Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in yanına götürdüm ve onun kucağına verdim. Hz. Peygamberin, yüzünü diğer tarafa çevirerek ağladığını gürdüm. "Yâ Rasûlullah, annem babam sana fedâ olsun. Size ne oldu? (Niçin ağlıyorsunuz?) diye sorduğumda şöyle buyurdu: "Cebrâil şimdi yanıma gelerek ümmetimin bu çocuğumu öldüreceğini bana haber verdi. Cebrâîl'e, "Bu çocuğumu mu (öldürecekler)?" diye sorduğumda cevâben "Evet" dedi. Daha sonra Cebrâil Hüseyn'in katliamından kan renkli olan bir avuç toprak bana getirdi."

Bu hadis Beyhakî'nin "Delâil-ün Nübüvvet" ve İbn-i Asâkir'in "Tarihu’ş- Şam" adlı kitablarında da başka senetlerle nakledilmiştir.

Harezmî "Maktel-ul Hüseyn" adlı kitabının cilt: 1, sayfa: 158-159'da bu hadisi "Müstedrek-us Sahihayn"den naklettikten sonra kitabının 162. sayfasında şu hadisi Ümmü’l- Fazl'dan rivâyet ediyor: "Ben Hüseyn'i Rasûlullah'ın nezdine getirdiğimde onu benden alıp ağlamaya koyuldu ve bana onun ölümünden haber verdi." Ümm-ül Fazl devamında şunları ekledi:"Cebrâil bir grup meleklerle kanatlarını açmış bir halde Rasûlullah'ın yanına gelip hepsi Hz. Hüseyin'in müsibetine ağladılar. Cebrâil aleyhisselâm Hüseyin'in şehid düşeceği topraktan bir avuç getirmişti ki ondan misk kokusu geliyordu. Bu toprağı Peygamber'e verdiğinde: "Ey ALLAH'ın Habibi, bu oğlun Hüseyin'in üzerinde şehid düşeceği topraktandır. ALLAH'ın rahmetinden uzak düşen bir grup Kerbelâ denen bir yerde oğlunu şehid edeceklerdir." dedi. Hz. Peygamber de "Ey benim dostum Cebrâil, benim ve kızım Fâtıma'nın oğlunu katleden ümmet acaba kurtuluşa erer mi?" diye sordu. Cebrâil: "Hayır, ALLAH onları (bu işlerinden sonra) ihtilafa düşürecek ve ömür boyu kalb ve dilleri arasında ayrılık bırakacaktır" dedi.

Bu hadis aşağıdaki kaynaklardan tahric edilmiştir:
1- el Füsul-ul Mühimme, s. 154.
2- es-Savaik-ul Muhrika, s. 115, başka bir baskıda, s.190.
3- el-Hasais-ul Kübra c.2, s.125.
4- Kenzu'l-Ummal c.6 s. 223.
Gâliba bu, İslâm târihinde Hüseyin için Rasûlullah'ın evinde ilk tutulan yas töreniydi. Dünya o güne kadar daha yeni doğmuş bir çocuğa (Hz. Fatıma'nın oğlu Hz. Hüseyin hariç) ağlanıldığına şâhid olmamıştı. Böyle bir durumda olması gereken sevinç yerine üzüntü görülüyor; göz aydınlığı yerine ölüm haberî veriliyor ve öleceği yerin toprağı hediye getiriliyordu. Hz. Hüseyin'in doğum günü, Allah indinde başka bir özellik taşıyordu. Allah bu günü Resûlullah'a sallallahu aleyhi ve sellem ve O'nun tertemiz Ehl-i Beyt'ine hüzünlü ve musibetli bir gün kılmıştır..

Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim3. HADİS:

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in Ümmü Seleme'nin evinde olduğu bir gün Cebrâil O'na nâzil oldu. Peygamber Ümmü Seleme'den hiç kimsenin içeriye girmemesini istedi. Bu esnâda Hüseyin aleyhi's-selâm geldi ve Rasûlullah'ı sallallâhu aleyhi ve sellem'i odada gördüğünde içeriye girmek istedi. Ümmü Seleme peygamber torununu kucağına olarak kendi sözleriyle içeriye girmesine mâni olmak istedi, fakat Hüseyin'in şiddetli ağlamasını gördüğünde onu bıraktı ve Hüseyin peygamber'in olduğu odaya girerek, kucağına oturdu.
Cebrâil, Rasûl-i Ekrem'e: "Senin ümmetin bu çocuğunu öldürecektir" diye arzettiğinde peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem efendimiz "Bana îmân ettikleri halde mi O'nu öldürecekler?" diye sorduğunda Cebrâil "Evet, onu öldürecekler" dedi. Daha sonra bir avuç toprağı Rasûlullah'a göstererek Hüseyn'in ölüm yerinden haber verdi. Rasûlullah Hüseyn'i bağrına basarak hüzünlü bir halde dışarıya çıktı. Peygamberin bu hâlini gören ve Rasûlullah'ın çocuğu içeriye bırakmasına kızdığını zanneden Ümmü Seleme: "Ya Rasûlullah, senin yoluna fedâ olayım. Gerçi siz kimseyi içeriye almamamı istemiştiniz, ama sizin bizden bu çocuğu ağlatmamamızı istediğinizden dolayı onu içeriye aldım"dedi.
Hz. Peygamber onun cevâbını vermeden ashâbının yanına giderek: "Benim ümmetim bu çocuğumu öldürecektir" diye buyurdu. Ashâbın içerisinde bulunan Ebûbekir ve Ömer:"Ya Rasûlullah îmân sâhibi olduğu halde mi onu öldürecekler?" diye sorduklarında Hz. Peygamber Hüseyin'in şehid düşeceği toprağı onlara göstererek "Evet, bu toprakta onun üzerinde şehid edileceği topraktır" diye buyurdu.

(Ebu-l Kasım Taberanî, El-Mu'cem-ül Kebir, Ebu Ümame'den; Hafız Haysemî, el-Mecma, cilt IX syf 189)
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim4. HADİS:

Ebu-l Kasım Taberanî "El-Mu'cem-ül Kebir" adlı kitabının Hüseyin (aleyhi's-selâm)'ın Hayatı faslında Ümmü Seleme'den şöyle naklediyor:
"Hasan ve Hüseyin benim evimde Resulullah'ın karşısında oynadıkları bir gün Cebrâil (aleyhi's-selâm) nazil oldu. Eliyle Hüseyin'i işaret ederek; "Ey Muhammed, ümmetin bu çocuğunu öldürecektir." dedi. Ümmü Seleme diyor ki: "Bu sırada peygamber ağlamaya başladı ve Hüseyin'i bağrına basarak bana hitaben şunu söyledi: "Bu toprak senin yanında emanet kalsın" daha sonra peygamber toprağı kokladığında: "Bu toprak belâ ve musibet kokuyor!" dedi. Ümmü Seleme devamla şunu söylüyor: "Resulullah bana "Ümmü Seleme bu toprak kan rengini aldığında bil ki Hüseyin o toprak üzerinde şehid olmuştur" diye buyurdu."

Ravi diyor ki: "Ümmü Seleme o toprağı bir züccâce-cam kâsenin içine koyarak onu her gün yoklardı ve şöyle dedi: "Ey toprak, senin kan rengini aldığın gün çok büyük bir gündür."

(Bu hadisi İbn-i Asakir "Tarih-üş Şam" da ve Hafız Kenci "Kifaye" kitabının 279. sayfasında nakletmiştir. Yine "Zehair-ul Ukba"da 147. sayfa; "Mecma-üz Zevaid'de Cilt 9, Sayfa 189; El Hasais-ul-Kubra'da Cilt 2, sayfa 125'de naklolunmuştur.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim5. HADİS:

İmam Ahmed Hanbel kendi Müsned'inin c.3, sayfa 242'de Sabit'ten, o da Enes b. Malik'den naklediyor:
“Yağmur meleği Peygamber'in yanına gelebilmek için Allah'tan izin istedi. Allah Teâla izin verdi. Peygamberin bu melekle konuştuğu süre zarfında Ümmü Seleme’den kimsenin içeriye girmemesi için dikkatli olmasını istedi. Ümmü Seleme diyor ki: "Bu sırada (Resulullah'ın yağmur meleğiyle kanuştuğu anda) Hüseyin içeriye girdi ve peygamber'in yanına gitmek istedi. Ben onun bu isteğine engel olmak için çaba harcarken o elimden kendisini kurtararak Resul-ü Ekrem'in bulunduğu odaya girdi ve Resulullah'ın üzerine çıkarak oynamaya başladı. Melek peygamber'e:“O'nu seviyor musun?"diye sorduğunda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Evet" diye cevap verdi. Yağmur meleği arzetti: "Bil ki senin ümmetin O'nu katledecektir!" Daha sonra:"O’nun öldürüleceği yeri bilmek istersen sana göstereyim"dedi ve (eliyle bir yere işaret ederek) kırmızı renkte bir çamur (toprak) getirdi. Ümmü Seleme o toprağı aldı ve kendi elbisesinin köşesinde bir yere bıraktı.
İ. Ahmet:"Sabit'in şöyle söylediği rivayet olunuyor" diyor:"Biz toprağın alındığı yerin Kerbelâ olduğunu anladık"

Bu hadisi başka bir ibâreyle Ebu Yâ'lâ kendi müsnedinde; Ebu Nuaym "ed-Delail" kitabının Cilt 3, sayfa: 202'de başka bir senedle nakletmiştir; Yine Taberanî "el-Mu'cemu'l-Kebir" adlı kitabının Hz Hüseyin'in hayatı faslında; İbn-i Meğazili"Menakıb" kitabında ve İbn-i Asakir de "Tarih-üş Şam" kitabında bu hadisi iki senetle nakletmişlerdir.
Bu hadisi Muhubbiddin Taberî de "Zehair-ül Ukba"kitabının sayfa 146-147' sinde; İbn-i Hacer-i Askalanî de "Es-Savaik-ul Muhrika" adlı kitabının sayfa 115'nde Bağavî'nin "Mu'cem"inde rivayet etmektedirler.

Bir başka hadiste Ümmü Seleme'den şöyle naklolunmuştur: "Hüseyin'in şehadete erdiği gece şu sözleri (şiir halinde) söyleyen birisinden duydum:

Ey cahillikleri yüzünden Hüseyin'i katledenler,
Zelil olmak ve azaba düçâr olmakla müjdelenin, sizler lânetlenmişsiniz
Davud'un oğlu (Süleyman)'nın diliyle ve (yine lânetlenmişsiniz) Musa ve İncil sahibi (İsâ)'nin diliyle
...

Ümmü Seleme diyor ki: "Bunları duyduğumda ağlamaya başladım ve cam kâsenin içindeki toprağın kan rengine dönüştüğünü gördüm!."

Resulullah'ın Ümmü Seleme'nin evinde ağladığını anlatan diğer kaynaklar şunlardır:
1- Zehair-ül Ukba, s. 147.
2- Fusul-ül Mühimme, S. 154.
3- Sirat-üs - Seviyy, s.94.
4- Cevheret-ül Kelam, s.117.
5- Mecma-üz Zevaid c.9, s.118-119
6- Kenz-ül Ummal, C.6, s.223.
7- Müstedrek-üs Sahihayn c.4, s.398.
8- el-Müsannef, c: 12.
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim6. HADİS:

İbn-i Sa'd "Tabakat-ul Kubra" kitabında Aişe'den şöyle naklediyor:

"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin bir gün uyuduğu sırada Hüseyin içeriye girdi ve Resûl-ü Ekrem'e doğru yürümeye başladı. Ben O'nu Resûlullah'tan uzaklaştırıp işimin başına döndükten sonra Hüseyin tekrar iki âlem serverinin yanına yaklaştı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ağlar bir şekilde uyandı. "Niçin ağlıyorsunuz?" diye sorduğumda "Cebrâil Hüseyin'in şehid düşeceği yerin toğrağını gösterdi. Allah'ın gazabı onun kanını dökenlere çok şiddetlidir" diye buyurdu. Daha sonra ''Resûlullah elini açtığında (ince kum) toprağı gördüm"Resûlullah bana hitaben:
"Ey Aişe, varlığım elinde olan Allah'a andolsun ki bu olay beni çok üzüyor. Benden sonra Hüseyin'i ümmetimden hangisi öldürecektir!." buyurdu

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in Aişe radiyallahu anha'nın evinde bulunduğu zamanlar da Hüseyinaleyhi's-selâm'a ağladığı çeşitli senetler ve metinlerle aşağıdaki kaynaklarda anlatılmaktadır:

1. Mu'cemu'l- Kebir: Hz. Hüseyin'in hayatıyla ilgili fasıl.
2- Müsned-i Ahmed, c:6, s:294.
3- Haysemî "el-Mecma" c.9, s:187'de.
4- Sevaiku'l- Muhrika, s:115. diğer bir basımda 190.
5- Seyyid Mahmut Medeni, Sirat-üs Seviyyi'de.
6- Tarihu’ş- Şam
7- Dâr-i Kutnî "İlel-ül Hadis" c. 5'de.
8- Maktelü’l- Hüseyin c.1, s.159.
9- Mecmaü'z- Zevaid c.9, s.187-188.
10- Süyutî "Hasais" c:2, s.125-126'da.
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim7. HADİS:

Şerif Ebu-l Hüseyin Akiki "Ahbar-u Medine" adlı kitabında Ali kerremullahi veche'den şöyle rivayet ediyor:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün bizleri görmek için eve gelmişti. Hazırladığımız yemeği ve Ümm-ü Eymen'in bize gönderdiği bir kâse süt ve bir kap hurmayı da yemek için ortaya bıraktık. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yedi, biz de yedik. Daha sonra (yemekten sonra) ben Resûl-ü Ekrem'in ellerini yıkadım. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; ellerini başına yüzüne ve sakalına çektikten sonra kıble'ye doğru oturdu ve istediği duaları etti. Sonra (yağmur gibi) göz yaşı dökerek kendisini üç defa yere vurdu. Biz yaptığı bu işin sebebini sormaktan korkuyorduk. Bu esnada Hüseyin Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sırtına çıktı ve Resûlullah tekrar ağlamaya başladı. Hz. Hüseyin aleyhisselâm bu durumu görünce: "Anam, babam sana fedâ olsun (ya Resûlullah) ağlamanızın sebebi nedir? "Babacığım, şimdiye kadar sizde şâhid olmadığım bir davranış gördüm" diye sorduğunda Resûl-ü Ekrem ona hitaben: "Evladım bugün sizleri ziyaret etmekten o kadar sevinçli oldum ki şimdiye kadar öylesine sevinçli olmamıştım, ama habibim Cebrâil yanıma gelerek sizlerin ölümünüzü ve ölüm yerlerinizin dağınık olduğunu bana haber verdi; bu haber beni çok üzdü (etkiledi). Allah'tan sizin için hayır ve iyilik niyaz ederim." buyurdu.

Bu hadisi Seyyid Mahmud Şeyhanî "Sirat-u Seviyy"de ve Harezmî "Maktel-ül İmam-is Sibt-iş Şehid" kitabında nakletmişlerdir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim8. HADİS:

Ebu'l Kasım Taberanî "El Mu'cem-ul Kebir" kitabında iki senetle "Muaz b. Cebel'den şöyle naklediyor:
Resulullah Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem rengi soluk bir şekilde bizlerin yanına geldi ve buyurdu ki: "Ben geçmiş ve gelecek bütün insanların ilminin verildiği Muhammed'im. Aranızda olduğum müddetçe bana itaât edin; aranızdan göçtüğümde Allah'ın kitabına sarılın; helâlini helâl, haramını haram diye bilin. Böyle yaparsanız ölüm sizleri güleryüz ve rahatlıkla karşılar. Benden sonra fitneler karanlık gece parçaları gibi sizlere yüz çevirecektir. İlahî elçilerden (peygamberler ve imamlardan) bir kısmı gittiğinde diğer bir kısmı onların yerini alıyordu, ama bilâhere durum değişerek nübüvvetin yerini saltanat aldı.
Allah'ın rahmeti, nübüvveti (ilahi mesajları) olduğu gibi alıp doğru ve sağlam bir şekilde yerine getirenin üzerine olsun!. Ey Muaz, sor ve unutma!''


Muaz diyor ki: "Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem onları (sultanları) birer birer saymaya başladı. Beşinciye yetiştiğinde buyurdu: "o da Yezit'tir. Allah o'na uğur ve bereket vermesin" sonra gözleri yaşardı ve şöyle devam etti; ''Hüseyin'in şehâdetini bana haber verdiler ve onun türbesinden (şehid düştüğü topraktan) bana getirip katilinin de kim olduğunu bana söylediler. Canım elinde olan Allah'a andolsun ki Hüseyin aralarında öldürüldüğü halde onun öldürülmesini önlemeye çalışmayan insanların Allah, göğüsleri ve kalbleri arasına ihtilaf düşürür ve kötülerini onlara musallat eder ve onları tefrikaya düçar eder." Sonra devamla şöyle buyurdu: "Ah! Ne de teessüf şeydir Âl-i MuhaMMed'in durumu! Ne kadar ağırdır iş başına getirilecek, azizlerine yetişecek müsibet. Benim evlâdımı (Hüseyn'i) ve evladlarını öldürecektir."
Bu hadis "Tarih-u Şam" "Cami-i Kebir" ve Kenz-ül Ummal" C:6'da da naklolunmuştur. Yine Harezmî bunu "Maktel-us - Sibt-i Şehid" kıtabının 160-161. sayfasında Taberanî'den nakletmektedir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim9. HADİS:

Ahmet İbn-i Hanbel, kendi müsnedinde c.2, s.60-61'de Abdullah b. Neci'den o da babasından şöyle naklediyor: "Hz Ali (aleyhi's-selâm) ile Sıffin savaşına hareket ediyorduk Neyneva denen yere vardığımızda Hz Ali şöyle seslendi: "Ey Eba Abdillah, fırat nehri kenarında sabırlı ol. Ey Eba Abdillah, sabırlı ol!."
Neci diyor ki: "Meselenin ne olduğunu sorduğumda Ali (aleyhi's-selâm) şöyle buyurdu: "Bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına vardığımda onun ağladığını gördüm ve: "Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem! sizi birisi kızdırdığından dolayı mı ağlıyor sunuz?" diye sordum. O da şöyle buyurdu: "Hayır Cebrâil sen gelmeden biraz önce buradan gitti ve Hüseyin'in fırat nehrinin yanında şehid olacağı haberini bana verdi."
Peygamber aleyhi's-selâm bana şöyle buyurdu: “Cebrâil bana "onun (Hüseyn'in) türbesini görmek ister misin?" dediğinde "Evet" dedim. O da elini uzattı ve bana bir avuç toprak verdi. İşte bu yüzden ağladım!." Buyurdu.

Bu hadis az bir farkla ve muhtelif senedler ile diğer bir çok kaynaklarda da nakledilmiştir. Biz sadece kaynaklardan bir kısmını zikretmekle yetiniyoruz:


1- el Müsannef, c:12
2- Tabakat-ı İbn-i Sa'd
3- Müsned-i Ebu Ya'lâ
4- el Mu'cem-ül Kebir C:1
5- Tarih-uş Şam-ı İbn-i Kesir (el Bidayet-u ve'n Nihaye), C:8, S.119.
6- Maktel-ül İmamı’s- Sibtı’ş- Şehid, C:1, S: 178.
7- Zehair-ul Ukba, S.148.
8- Camiu’s- Sağir, C:1, S:13.
9- Sevaiku’l- Muhrika, S.115.
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: EHL-İ SÜNNET KAYNAKLARINDA İMAM HÜSEYİN aleyhi's-selâm

Mesaj gönderen Tahiri »

NETİCE:

Zikrettiğimiz bu hadislerden bir çok sanuçlar elde edebiliriz ki burada onlardan bazılarına değineceğiz:

1- Her şeyden önce Resul-i Ekrem'in sallallahu aleyhi ve sellem vahiy vasıtasıyla ileride meydana gelecek olaylardan özellikle de Ehl-i Beyt'inin uğrayacağı müsibetlerden haberdar olmasıdır ki, bu bütün müslümanlar arasında kesinlik kazanan ve kimsenin tereddüt etmeyeceği bir şeydir.

2- Resul-i Ekrem'in sallallahu aleyhi ve sellem Ehl-i Beyt'ine ve özellikle Hz. Hüseyin'e (aleyhi's-selâm) karşı büyük bir muhabbet, sevgi ve alaka beslediğini ve bu sevginin yakınlık bağlarından ve akrabalık duygularından öte ilahi bir sevgi ve manevi bir alaka olduğunu görüyoruz. Bu gerçeği o hazret muhtelif münasebetlerde defalarca daha net ve açık bir şekilde ortaya koymuş ve Allah'ın emriyle bunu müslümanlara ilan etmiş ve onlardan da Ehl-i Beyt'ine karşı aynı muamele ve davranışı beklediğini ve peygamberliğinde müslümanların hidayeti için katlandığı onca zorluklar ve çilelere karşılık olarak sadece Ehl-i Beyt'ini sevmelerini istemiştir (Kur'ân-ı Kerim, Şurâ suresi, âyet: 23)
Bir hadisinde Hz. Ali, Hz. Fatıma Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e hitaben şöyle buyurmuştur:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Ben size düşman olup savaşanlara düşmanım ve sizinle sulh içinde olup sizi sevenleri severim" buyurdu.
(Sünen-i Tirmizi Kitab-ül Menakıb, Müstedrek-üs Sahihayn, c:3, s.14.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hasan ve Hüseyin'in ellerinden tutarak şöyle buyurdu: "Her kim beni, bu ikisini ve bu ikisinin anne ve babasını severse kıyamet günü benim derecemde benimle birlikte olur."
(Müsned-i Ahmet c.2, s.77, Sünen-i Tirmizi, Kitab-ül Menakıb, Tarih-i Bağdat c.3, s.287)

Resul-i Ekrem yine buyurmuşlardır ki:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Hasan ve Hüseyin benim dünyadan iki gülümdürler"
(Sahih-i Buhari, Bab-u Rahmet-il Veled ve Takbiluhu, Müsned-i Ahmet, c.2, s.85.) ve buyurmuştur:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :"Bunlar benim ve kızımın yavrularıdır; Ey Allah, ben bu ikisini (Hasan ve Hüseyin) seviyorum; Sen de onları sev ve onları sevenleri de sev." buyurdu.
(Sünen-i Tirmizi, Kitab-ul Menakıb, Hasais-ün Nesai, S. 220)

Bu zikrettiklerimiz bu konuda rivayet edilen yüzlerce hadisten küçük bir örnektir.

3- Bu hadislerden elde edilen diğer bir netice ise şudur ki insanın kendisinin, yakınlarının veya herhangi bir müslüman ve müminin başına gelen müsibetlere ağlaması, hüzünlenmesi câiz hatta bir çok yerlerde müstehap ve nebevi bir sünnettir. Zikrettiğimiz bu mütevatir hadislerin yanısıra diğer bir çok hadisler ve tarihi parçalar da bunun açık delilleridir. Resulullah'ın amcası Hz. Hamza'ya, amcası oğlu Cafer İbn-i Eb-u Talib oğlu İbrahimle ve... ağlayıp yas tutmasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki insan karşılaştığı hiç bir müsibette ve zorlukta Allah'a rıza ve teslimiyet ruhunu kaybetmemesi ve onun razı olduğu şeylere razı olmasıdır. Yoksa ağlamak hüzünlenmek tabii ve fıtri bir şeydir ve Allah'ın insanlara verdiği bir nimettir.

4- Sözü geçen hadislerden elde edilen en mühim sonuç ise şudur ki bu geçen maddede bahsini ettiğimiz konu açısından Hz. İmam Hüseyin (aleyhi's-selâm) daha başka bir özellik taşımaktadır. Zira o hazretin şehâdetine ağlamanın, yas tutmanın ve o hazretin kendi ve yaranının göreceği müsibetlerin hatıratını zinde tutma ve unutmamaya çalışmanın tamamen ilahi bir şey olduğunu ve her şeyden önce Hak Teala'nın buna teşvik ettiğini ve sonra da bunun defalarca tekrarlanarak nebevi bir sünnet haline geldiğini ve aynı sünnetin Ehl-i Beyt (aleyhumu's-selâm) tarafından da takip edildiğini görüyoruz. Öte yandan bütün bunların henüz bu büyük müsibetlerin meydana gelmediği bir durumda olduğunu görüyoruz. Acaba o müsibetleri Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ve Ehl-i Beyt (aleyhumu's-selâm) gözleriyle görselerdi ne hale kalırlardı? Bunun tasavvuru bile insana oldukça güç gelir.
İşte Ehl-i Beyt (aleyhumu's-selâm) dostları da peygamberimizin ve Ehl-i Beyt'inin sünnetine uyarak her yıl o hazrete yas merasimleri düzenlemekte ağlamakta ve ağıtlar okumaktadırlar.
Elbetteki bunların yanısıra bu merasimlerde özellikle Hz. Hüseyin aleyhi's-selâm ve yaranının hayatı siresi ve bu ilahi kıyamdaki hedefleri ve bu kıyamdan müslümanların almaları gereken dersler ve öğütler sık-sık anlatılmaktadır. Gerçi söz biraz uzadı ve meselelerden haberdar olan kardeşlerimiz için bu açıklamalar yersizdir, fakat habersiz olan özellikle de kendilerine bu konularda yanlış ve temelsiz bilgiler aktarılan kardeşlerimiz için bu açıklamalar faydalı ve aydınlatıcı olur inşaallah. Allah-u Teala (c.c) cümlemizi Resulullah'ın ve Ehl-i Beytinin sünnetini takip etmekte muvaffak eylesin.. Âmin!.
Resim
Cevapla

“Ehl-i Beyt (A.S.)” sayfasına dön