Talih ile ilgili dua

Sorularınızı Ayet ve Hadisler ışığında cevaplamaya çalışacağız.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
scivi
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 2
Kayıt: 16 Haz 2009, 02:00

Talih ile ilgili dua

Mesaj gönderen scivi »

Merhaba
Ben şöyle bir soru soracaktım.Acaba insanın talihini açan,rızkını bollandıran,onu maddi anlamdaki zor durumlardan kurtaran güzel bir dua veya takip edilmesi gereken bir yol biliyor musunuz?
Elimden geldiğince şükretmeye çalışıyorum ama maddi sıkıntılar beni boğuyor lütfen beni rahatlatacak bir yol gösterin.
Şimdiden teşekkür ederim.
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Resim

Kur’an-ı Kerim ayetlerinde pek çok kere, Allah’a gönülden teslim olan kullar olarak dua etmek ve Allah’ın yüceliğini ifade etmek emredilmiştir.

Dua mana itibariyle çağırmak, seslenmek, istemek; yardım talep etmek gibi anlamlara gelmektedir. Dua kulun Allah’a olan bir yönelişidir.

Dua kul üzerinde psikolojik manada bir rahatlama, huzur ve gönül tatmini doğurur. Duada Allah ile kul arasında bir vasıta yoktur. Kul, Yaratanına halini arz eder ve niyazda bulunur. Bu yüzden kul açısından dua etmek oldukça önemli bir ibadettir.

Bizim için gerçek manada neyin hayırlı olacağını sadece Allah bilmektedir.

Bizim zahiren hayır gördüğümüz ve istediğimiz bir şey aslında hayırlı olmayabilir. Bu durum pek çok insanın başına gelmiş ve gelmekte olan bir husustur. Bu yüzden Allah bazen bizim için hayırlı olmayacak bir şeyi nasip etmediği gibi hayırlı olacak olsa da kulunu sabır imtihanına tutmak için de nasip etmeyebilir.

Tüm bunlardan dolayı dua etmekte ve Allah’a gönülden bağlanmakta ısrarlı ve samimi olmak gerekmektedir. Olaya dua ettim ama kabul olmadı şeklinde yaklaşmak bir mümine yakışan tavır değildir. Her şeyde hayır aramak ve tatmin olmak en doğru olanıdır. Duanın samimiyet içerisinde ve ne söylendiğinin bilinerek yapılması amacına daha uygun olacaktır.

Allah kullarını bazen türlü imtihanlarla zorluk ve sıkıntılarla sınar. Bazen de insanlar bu dünya hayatında yapmış oldukları birtakım hataların bedelini öderler. Her ne durumda olunursa olunsun Allah’tan yardım dilemeyi ve Allah’a yönelmeyi hayatın temel prensibi edinmek gerekir.

Kul Allah’a dayanır ve güvenirse ve gerçek dost olarak sadece Allah’ı bilirse mutlaka yardım görecektir. Ancak pek çok kişide görüldüğü gibi Allah’ı sadece zor zamanlarda hatırlamak ve çaresiz kalındığında O’na dua etmek yanlış bir tutumdur.

Zorda ve çaresiz kaldığı anlarda Allah’a yakaran sonra sıkıntısı giderildiğinde tekrardan eski hayatına dönerek Allah’ı adeta unutan pek çok örnekle karşılaşırız. Bu gibi örnekler tekrardan çaresiz kalana kadar Allah’ı hiç düşünmez ve hatalardan uzak durmazlar. Oysa kulun Allah’a muhtaç olmadığı tek bir an dahi yoktur ki kul sadece ihtiyaç duyduğu zaman Allah’a yönelsin.

Dualar gönülden ve samimi bir biçimde yapıldığında Allah mutlaka en olumlu ve güzel bir biçimde cevap verecektir.

Dualarda dünyevi maddi isteklerden çok hem bu dünya hayatında hem de ahirette hayırlı iman ve ihlâs sahibi kullardan olunmasının dilenmesi ve Allah’ın bize sunmuş olduğu sayısız nimet ve imkândan dolayı şükredilmesi daha uygun bir tutum olacaktır.

İstenilen mal ve mülk şayet kişiyi bu dünya hayatında saptıracak ve azgınlık yapmasına sebep olacaksa böyle bir kişi için sahip olduğu ve olacağı malın şerden başka bir tarafı bulunmamaktadır. Kula düşen Allah’a gönülden bağlanarak dua etmektir. Neyin hayırlı olduğu ya da neyin nasip olacağı sadece Allah’ın bilgisindedir.

Kullarım, beni sana soracak olurlarsa, gerçektende ben pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm. Öyleyse onlarda bana cevap versinler ve bana inansınlar ki doğruya erişsinler.

Bakara Suresi Ayet 186
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
MINA
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2740
Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00

Mesaj gönderen MINA »

Borç ve sıkıntı duâsı

Ebû Abdullah el-Kureşî hazretleri, duâsı makbûl bir zât idi

. Mısır’da bulunduğu sırada büyük bir kıtlık olmuştu. Bunun üzerine Mısır’dan ayrılıp Kudüs’e gitti. Filistin’deki Halîlürrahmân denilen yerdeki İbrâhim aleyhisselâmın makâmını ziyâret etti. Ziyâret sırasında İbrâhim aleyhisselâmın makâmı yanında uyuya kaldı.

Rü’yâsında İbrâhim aleyhisselâm tarafından karşılandı. Ebû Abdullah el-Kureşî, İbrâhim aleyhisselâma; “Ey Halîlullah! Mısır’da büyük bir kıtlık var. Duâ buyurunuz” diye arzetti.

Hz. İbrâhim de kıtlığın kalkması için duâ etti. Ebû Abdullah el-Kureşî daha sonra uyanıp Kudüs’e döndü. Çok geçmeden kıtlığın kalktığı haberini öğrendi.

Abdullah Kureşî buyurdu ki:

Bir gün hocam Ebü’r-Rabî bana, “Sana bitmek tükenmek bilmeyen bir hazîne öğreteyim mi?” dedi. Ben de, “Evet” deyince, Ebü’r-Rabî bana, “Şu duâyı devamlı oku” dedi...

Okumamı istediği duâ şöyle idi:

“Yâ Allah, yâ Vâhid, yâ Mûcid, yâ Cevâd, yâ Bâsit, yâ Kerîm, yâ Vehhâb, yâ ze’t-Tavl, yâ Ganî, yâ Mugnî, yâ Fettâh, yâ Rezzâk, yâ Alîm, yâ Hayy, yâ Kayyûm, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Bedîassemâvâti vel-ard, yâ ze’l-celâli vel ikrâm... Yâ Hannân, yâ Mennân infehnî minke bi nafhati hayrin tugnînî bihâ ammen sivâk... in testeftihû fekâd câekümü’l-feth... İnnâ fetehnâ leke fethan mübînâ... Nasrun minellahi ve fethun karîb... Allahümme yâ Ganî, yâ Hamîd, yâ Mubdi’, yâ Muîd, yâ Vedûd, yâ ze’l-arşil Mecîd, yâ Fe’âlen limâ yürîd, ikfini bihelâlike an harâmike ve agninî bi fadlike ammen sivâke vahfaznî bimâ hafizte bihizzikr... Vensurnî bimâ nasarte bihirrusül... inneke alâ külli şey’in kadîr...” (68)

Sonra bana, “Her kim şu duâyı namazlardan sonra, özellikle Cuma namazından sonra okursa, Allahü teâlâ onu her türlü kötülükten muhafaza eder. Düşmanlarına karşı muzaffer kılar, ona ummadığı yerlerden rızıklar verir, geçimini kolaylaştırır. Borcu dağlar kadar büyük ve kabarık olsa dahî, Allahü teâlânın lutfu, keremi ve inâyeti ile öder” dedi.

Kendisi şöyle anlatır:

Bir gün Abdullah el-Muâvirî’ye gittim. Bana, “Ey şerîf! Başın darda kaldığı zaman, yapacak olduğun bir duâ öğreteyim mi?” diye sordu. Ben de “Evet” dedim. Bunun üzerine şu duâyı öğretti: “Yâ Vâhid, yâ Ehad, yâ Vâcid, yâ Cevâd, İnfehnâ minke bi nefhati hayrin inneke alâ külli şey’in kadîr...” (68)

Başım darda kalmadı...

Abdullah el-Muâvirî bu duâyı bana öğretmek için okuduktan sonra, başım hiç darda kalmadı, rızkım çoğaldı. Duâda, maksadın hâsıl olması için, duâ eden kimsenin i’tikâdının düzgün olması, namazını muntazam kılması ve dînin emir ve yasaklarına elinden geldiği kadar uyması şarttır.

Ayrıca, bir kimse bir derde veya borca giriftâr olursa, “Allahümme innî eûzü bike minel hemmi vel hazeni ve eûzü bike minel aczi vel keseli ve eûzü bike minel cübni vel buhli ve eûzü bike min galebetid deyni ve kahrirricâl” duâsını okusun, buyurulmuştur.



muslumangenc.com/kitaplar/oku
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''

Hacc / 78
Kullanıcı avatarı
scivi
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 2
Kayıt: 16 Haz 2009, 02:00

Mesaj gönderen scivi »

sağolun
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen anlamak »

--- Allahu yebsutur rizka li mey yeşau min ibadihi ve yakdiru leh, innellahe bi kulli şey'in alîm. :
Allah, kullarından dilediğine rızkı serer de kısar da ona şübhesiz Allah her şey'e alîm.
(Ankebût - 62)

--- Menzellezi yukridullahe kardan hasenen fe yudaifehu lehu ad'afen kesirah, vallahu yakbidu ve yebsutu ve ileyhi turceûn. :
Hani kim var Allaha bir karzı hasen arz edecek ki Allah ona bir çok katlarını katlayıversin, Allah hem sıkar hem açar, hep de döndürülüb ona götürüleceksiniz.
(Bakara - 245)

--- İnne rabbeke yebsutur rizka li mey yeşau ve yakdir, innehu kane bi ibadihi habiram besîra. :
Çünkü Rabbın hem dilediğine rızkı basteder, hem de sıkar, çünkü o kullarına habîr, basîr bulunuyor.
(İsrâ - 30)

--- Ve asbehallezine temennev mekanehu bil emsi yekulune veyke ennellahe yebsutur rizka li mey yeşau min ibadihi ve yakdir, lev la em mennellahu aleyna le hasefe bina, veykeennehu la yuflihul kâfirûn. :
Dün onun mevkıini temenni edenler de bu sabah şöyle diyorlardı: vayy be, demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine seriyor ve kısıyor, eğer Allah bize lûtf etmese idi bizi de batırmıştı, âyy demek ki hakıkat bu: kâfirler felâh bulmıyacak.
(Kasas - 82)

--- Allahu yebsutur rizka li mey yeşau ve yakdir, ve ferihu bil hayatid dunya ve mel hayatud dunya fil ahirati illa meta'. :
Allah dilediği kimseye rızkı genişletir, daraltır da, onlar ise Dünya hayat ile ferahlamaktalar, halbuki Dünya hayat Âhıretin yanında bir yol azığından ibarettir.
(Ra’d - 26)

--- E ve lem yerav ennellahe yebsutur rizka li mey yeşau ve yakdir, inne fi zalike le ayatil li kavmiy yu'minûn. :
Görmediler de mi? Allah dilediğine rızkı serer hem de sıkar, şübhesiz bunda iyman edecek bir kavm için âyetler vardır.
(Rûm - 37)

---Allahullezi yursilur riyaha fe tusiru sehaben fe yebsutuhu fis semai keyfe yeşau ve yec'aluhu kisefen feteral vedka yahrucu min hilalih, fe iza esabe bihi mey yeşau min ibadihi izahum yestebşirûn. :
Allah odur ki rüzgârları gönderir de bir bulut savururlar, derken onu Semâda nasıl dilerse öyle serer, parça parça da eder, derken yağmuru görürsün aralarından çıkar, derken onu kullarından kimlere dileyorsa döküverdi mi derhal yüzleri gülüverir.
(Rum - 48)

---Kul inne rabbi yebsutur rizka li mey yeşau ve yakdiru ve lakinne ekseran nasi la ya'lemûn. :
De ki Rabbım rızkı dilediğine döşer dilediğine sıkar ve lâkin nâsın ekserisi bilmezler.
(Sebe’ - 36)

---Kul innne rabbi yebsutur rizka li mey yeşau min ibadihi ve yakdiru leh, ve ma enfaktum min şey'in fe huve yuhlifuh, ve huve hayrur razikîn. :
De ki hakıkaten Rabbım kullarından dilediği kimseye rızkı hem döşer hem sıkar ve her neyi hayra sarfederseniz o ona halef de verir, hem o, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
(Sebe’ - 39)

--- Lehu mekalidus semavati vel ard, yebsutur rizka li mey yeşau ve yakdir, innehu bikulli şey'in alîm. :
Göklerin, Yerin kilidleri onun, rızkı dilediğine açar ve kısar, çünkü o her şey'i bilir.
(Şûrâ - 12)

---Ve lev besetallahur rizka li ibadihi le beğav fil erd, ve lakiy yunezzilu bi kaderim ma yeşa', innehu bi ibadihi habirum besîr. :
Bununla beraber Allah kullarına rızkı bol bol seriverse Arzda azar ve taşgınlık ederlerdi. Ve lâkin dilediği kadar bir mıkdar ile indiriyor, şübhesiz ki o kullarına habîrdir, basîrdir.
(Şûrâ - 27)

---E ve lem ya'lemu ennellahe yebsutur rizka li mey yeşau ve yakdir, inne fi zalike le ayatil li kavmiy yu'minûn. :
Hâlâ bilmediler mi ki: Allah rızkı dilediğine açar, kısar da, şübhesiz ki bunda iyman edecekler için âyetler vardır.
(Zümer - 52)
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/anlamak.jpg[/img]
Cevapla

“►Soru - Cevap◄” sayfasına dön