DABBE

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

DABBE

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
Resim
Yâ ALLAH Celle Celâluhu!
HaBîBin MuSTaFa aleyhi's-selâm’ın Kanı-Canı-Îmanı-Sultânı Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmımızı;
BİLdirerek, BULdurarak, OLdurarak, YAŞAtarak Bu 4 Köşemi "BİZ BİR-İZ" EY-let!
YÜCE BEN” liğine Karşı–Muhalif-Halife Hâl OL-AN, “MâSiVâ BEN” liğimi MuhaMMedî MAHViyette MaHVet!
BUZ gibi ERit!
SU gibi Yürüt!
BUHAR gibi Yâr Et!
BULut gibi VAR ET!
RAHMETenli’l-ÂLEMîN KeVSeRinde “Var-Yok! YoK-VaR!” KIL!
Yâ RABBu’l-ÂLEMîN Yâ ALLAH celle celâluhu!..
MeDeD! MeDeD!. MeDeD!.. Yâ VeDûD celle celâluhu!..


Resim
Resim
Yâ Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem!
ŞiFâ Sende Yâ MeRKeZ MiLİ Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem!
SeFâ Sende Yâ MUHİT DiLİ Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem!
VeFâ Sende Yâ SıRR SEBiLi Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem!
Câ-Fâ Sende Yâ ZEVK ZENBiLİ Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem!

Yâ Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm!
Yâ ERENler HuuuUuuu!

DeVR-ÂN DÖNdüreNler HiMMet!
SeYR-ÂN YÖNdüreNler HiMMet!
CeVL-ÂN YANdırANlar HiMMet!
HaYR-ÂN KANdırANlar HiMMet!!!...


Resim

Ahhhh!
gÖZümm! SuSS-ÂN!
sÖZümm! SuSS-ÂN!
kÖZümm! SuSS-ÂN!
ÖÖZZümm! SuSS-ÂN!..


ALLAHhhh!..
"TEK SEN" KONUŞ-sAN!..



Resim

ZEVK 4507

DaBBe-yi HALK Eden ALLAH celle celâluhu! Yâ Hâlik u HaNNâN MeDeD!
HaBBe-yi FALK Eden ALLAH celle celâluhu! Yâ Fâlik u MeNNâN MeDeD!
“KÛN feyeKûN!” EMR-in İle… MuRaD-ın YAŞA-tan EL HaYY celle celâluhu
“KIYAMa KALK!” Eden ALLAH celle celâluhu! Ey YARATAN YeZDâN MeDeD!..


ÂMiN Yâ LaTîF ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ KeRîM ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ RaHiM ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ VeDûD ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ FeTTâH ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ GaFFâR ALLAH celle celâluhu!
ÂMiN Yâ SeTTâR ALLAH celle celâluhu!..

Resim
06.06.11 06:06
yzğykstnnbll..

DaBBe: Bir damla SU-dan yaratılan debelenen her CANlı.
HaBB: Küllî ŞEY’in ASLen FASL-Tohumu- NûR-u HaBîBullah--İLK Noktası.
Hâlik celle celâluhu: Nûrundan Var eden Yaratıcı ALLAH celle celâluhu.
Fâlik celle celâluhu: Çatlatan, Açan, Canlanması için tohumu açan, yaratan ALLAH celle celâluhu.
HaNNâN celle celâluhu: Rahmetlerin en lâtif cilvesini gösteren, Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan ALLAH celle celâluhu..
MeNNâN celle celâluhu: Lutf u İhsanı bol. Çok çok ihsan eden. En çok nimet veren ALLAH celle celâluhu.
KÛN!: OL!..
feyeKûN: Heman OL-ur..
EMR: Olmazsa OLmaz kesin EMRuLLAH.
MuRaD: EMRin maksadı, Gayesi, Sonuçta İstenen.
EL HaYY celle celâluhu: Ezel-Ebed ZÂTen Diri OL-AN ve Her AN Her ŞEY’e Can CeryÂNı vererek DİRİ Tutan ALLAH celle celâluhu.
KIYAMa KALK! : “El Hayyu’l- KaYYum oln ALLAH celle celâluhunu Maddî-Mânevî Şahdamarından YAKÎN AKRABa Bil ve UNUTma ki “Semâların ve Yerin VAR gözükenleri O’nundur ve Küllî Şey’e MUHİTtir- Yutmuştur “ SEBBAHA-sına;
Beden-Nefis-Kalb ve RÛH-unla İştirak ET-Katıl-KuLLuk ET!
YeZDâN celle celâluhu: “HaKKı DUY- HaYRa UY!” Fermanını YAZan OKUtan ve YAŞAtan ALLAH celle celâluhu..




ResimResim'' Allahumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin abdike (Muhammediyyeti) ve nebiyyike (Mahmudiyyeti) ve Rasûlike (Ahmediyyeti) ve Nebiyyi'l-ummiyyi (Habîbiyyeti) ve alâ âlihi ve sahbihi ve Ehl-i Beytihi... ''ResimResim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: DABBE

Mesaj gönderen nur-ye »

Kur’ân-ı Kerîm’de DÂBBE kelimesi tekil olarak 14 yerde geçmektedir.


إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنزَلَ اللّهُ مِنَ السَّمَاء مِن مَّاء فَأَحْيَا بِهِ الأرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخِّرِ بَيْنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Resim---''İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri vel fulkilletî tecrî fîl bahri bimâ yenfeun nâse ve mâ enzelallâhu mines semâi min mâin fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve besse fîhâ min kulli dâbbe(dâbbetin), ve tasrîfir riyâhı ves sehâbil musahhari beynes semâi vel ardı le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akıp giden gemide, Allah'ın yukarıdan bir su indirip de onunla yeri ölümünden sonra diriltmesinde, diriltip de üzerinde deprenen hayvanları yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır olan bulutta şüphesiz akıllı olan bir topluluk için elbette Allah'ın birliğine deliller vardır.’’
(BAKARA suresi 164. ayet) (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)


وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ طَائِرٍ يَطِيرُ بِجَنَاحَيْهِ إِلاَّ أُمَمٌ أَمْثَالُكُم مَّا فَرَّطْنَا فِي الكِتَابِ مِن شَيْءٍ ثُمَّ إِلَى رَبِّهِمْ يُحْشَرُونَ
Resim---''Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).:Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır, sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanırlar.’’
(EN'ÂM suresi 38. ayet) (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)


وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Resim---''Ve mâ min dâbbetin fil ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve ya'lemu mustekarrehâ ve mustevdeahâ, kullun fî kitâbin mubîn(mubînin) .:Yeryüzünde rızkı Allah'a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apaçık bir kitaptadır.’’
(HÛD suresi 6. ayet) (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)


إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Resim---''İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).:«Ben muhakkak ki, hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a dayanmaktayım. Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, idaresi ve yönetimi O'nun elinde olmasın. Benim Rabbim, hiç şüphe yok ki, doğru yoldadır.»
(HÛD suresi 56. ayet) (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)


وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَالْمَلآئِكَةُ وَهُمْ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ
Resim---'' Ve lillâhi yescudu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı min dâbbetin vel melâiketu ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne). (SECDE ÂYETİ):Göklerde ve yer yüzünde bulunan canlılar ve bütün melekler, kibirlenmeden Allah'a secde ederler.’’
(NAHL suresi 49. ayet) (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)


وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِم مَّا تَرَكَ عَلَيْهَا مِن دَآبَّةٍ وَلَكِن يُؤَخِّرُهُمْ إلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ لاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ
Resim---'' Ve lev yuâhızullâhun nâse bi zulmihim mâ tereke aleyhâ min dâbbetin ve lâkin yuahhıruhum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), fe izâ câe eceluhum lâ yeste’hırûne sâaten ve lâ yestakdimûn(yestakdimûne).: Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.''
(NAHL suresi 61. ayet) (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)


وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِن مَّاء فَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---'' Vallâhu halaka kulle dâbbetin min mâin, fe minhum men yemşî alâ batnih(batnihi) ve minhum men yemşî alâ ricleyn(ricleyni) ve minhum men yemşî alâ erba’(erbain), yahlukullâhu mâ yeşâu, innellâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).: Allah, her hayvanı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yapar; çünkü Allah her şeye kâdirdir.’’
(NÛR suresi 45. ayet) (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)


وَإِذَا وَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ أَخْرَجْنَا لَهُمْ دَابَّةً مِّنَ الْأَرْضِ تُكَلِّمُهُمْ أَنَّ النَّاسَ كَانُوا بِآيَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ
Resim---'' Ve izâ vakaal kavlu aleyhim ahracnâ lehum dâbbeten minel ardı tukellimuhum ennen nâse kânû bi âyâtinâ lâ yûkınûn(yûkınûne).:Söylenen başlarına geleceği vakit, bunlar için yerden bir «dâbbe» (canlı) çıkarırız ki bu, onlara insanların âyetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler.’’
(NEML suresi 82. ayet) (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)


وَكَأَيِّن مِن دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Resim---'' Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu).:Nice hayvanlar var ki, rızkını (biriktirip yanında) taşımıyor. Çünkü onların da, sizin de rızkınızı Allah veriyor. O, her şeyi işitir ve bilir.’’
(ANKEBÛT suresi 60. ayet) (Resmi: 29/İniş:85/Alfabetik:8)


خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَى فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَابَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ
Resim---'' Halakas semâvâti bi gayri amedin terevnehâ ve elkâ fîl ardı revâsiye en temîde bikum ve besse fîhâ min kulli dâbbeh(dâbbetin), ve enzelnâ mines semâi mâen fe enbetnâ fîhâ min kulli zevcin kerîm(kerîmin).:O, gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar) bıraktı ve orada herbir hayvandan üretti. Hem biz gökten bir su indirdik de orada her güzel çiftten (veya her hoş çeşitten) bitkiler yetiştirdik.’’
(LOKMAN suresi 10. ayet) (Resmi: 31/İniş:57/Alfabetik:59)



فَلَمَّا قَضَيْنَا عَلَيْهِ الْمَوْتَ مَا دَلَّهُمْ عَلَى مَوْتِهِ إِلَّا دَابَّةُ الْأَرْضِ تَأْكُلُ مِنسَأَتَهُ فَلَمَّا خَرَّ تَبَيَّنَتِ الْجِنُّ أَن لَّوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ الْغَيْبَ مَا لَبِثُوا فِي الْعَذَابِ الْمُهِينِ
Resim---'' Fe lemmâ kadaynâ aleyhil mevte mâ dellehum alâ mevtihî illâ dâbbetul ardı te’kulu minseeteh(minseetehu), fe lemmâ harre tebeyyenetil cinnu en lev kânû ya’lemûnel gaybe mâ lebisû fîl azâbil muhîn(muhîni).:Ne zaman ki Süleyman'a ölümü hükmettik, cinlere onun ölümünü sezdiren olmadı. Yalnız bir güve böceği yere dayandığı asâsını yiyordu. Bu sebeple Süleyman yere yıkılınca ortaya çıktı ki, cinler eğer gaybı bilir olsalar o zilletli azab içinde bekleyip durmazlardı.’’
(SEBE' suresi 14. ayet) (Resmi: 34/İniş:58/Alfabetik:91)


وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِمَا كَسَبُوا مَا تَرَكَ عَلَى ظَهْرِهَا مِن دَابَّةٍ وَلَكِن يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى أَجَلٍ مُّسَمًّى فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِ بَصِيرًا
Resim---'' Ve lev yûâhızullâhun nâse bimâ kesebû mâ tereke alâ zahrihâ min dâbbetin, ve lâkin yûahhıruhum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), fe izâ câe eceluhum fe innallâhe kâne bi ibâdihî basîrâ(basîren).: Bununla beraber Allah, insanları kazandıkları (günahlar) yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet ecelleri gelince gereğini yapar. Şüphe yok ki Allah, kullarını görmektedir.’’
(FATIR suresi 45. ayet) (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)


وَمِنْ آيَاتِهِ خَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَثَّ فِيهِمَا مِن دَابَّةٍ وَهُوَ عَلَى جَمْعِهِمْ إِذَا يَشَاء قَدِيرٌ
Resim---'' Ve min âyâtihî halkus semâvâti vel ardı ve mâ besse fîhimâ min dâbbeh(dâbbetin), ve huve alâ cem’ihim izâ yeşâu kadîr(kadîrun).: Gökleri yeri ve her ikisinde yaydığı canlıları yaratması da Allah'ın kudretinin delillerindendir. O'nun dilediği zaman onları biraraya toplamaya da gücü yeter.’’
(ŞÛRÂ suresi 29. ayet) (Resmi: 42/İniş:62/Alfabetik:95)


وَفِي خَلْقِكُمْ وَمَا يَبُثُّ مِن دَابَّةٍ آيَاتٌ لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ
Resim---'' Ve fî halkıkum ve mâ yebussu min dâbbetin âyâtun li kavmin yûkınûn(yûkınûne).: Sizin yaratılışınızda ve çeşitli canlıları yeryüzüne yaymasında kesin olarak inanan kimseler için ibretler vardır.’’
(CÂSİYE suresi 4. ayet) (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)




Kur’ân-ı Kerîm’de DÂBBE kelimesi çoğul olarak 4 yerde geçmektedir.



إِنَّ شَرَّ الدَّوَابَّ عِندَ اللّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
Resim---'' İnne şerred devâbbi indallâhis summul bukmullezîne lâ ya’kılûn(ya’kılûne).:Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir.’’
(ENFÂL suresi 22. ayet) (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)


إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِندَ اللّهِ الَّذِينَ كَفَرُواْ فَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ
Resim---''İnne şerred devâbbi indallâhillezîne keferû fe hum lâ yu'minûn(yu'minûne).: Allah katında kımıldayıp debelenen canlıların en kötüsü, inkara saplanıp da bir türlü iman etmeyenlerdir.’’
(ENFÂL suresi 55. ayet) (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)



أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَمَن فِي الْأَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثِيرٌ مِّنَ النَّاسِ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ وَمَن يُهِنِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِن مُّكْرِمٍ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاء*
Resim---''E lem tera ennallâhe yescudu lehu men fis semâvâti ve men fîl ardı veş şemsu vel kameru ven nucûmu vel cibâlu veş şeceru ved devabbu ve kesîrun minen nâs(nâsi), ve kesîrun hakka aleyhil azâb(azâbu), ve men yuhinillâhu fe mâ lehu min mukrim(mukrimin), innallâhe yef’alu mâ yeşâ’(yeşâu).: (SECDE ÂYETİ) Görmedin mi, göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun üzerine de azab hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa artık ona ikram edecek yoktur. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar.’’
(HAC suresi 18. ayet) (Resmi: 22/İniş:88/Alfabetik:32)



وَمِنَ النَّاسِ وَالدَّوَابِّ وَالْأَنْعَامِ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ كَذَلِكَ إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاء إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ
Resim---''Ve minen nâsi ved devâbbi vel en’âmi muhtelifun elvânuhu kezâlik(kezâlike), innemâ yahşâllâhe min ibâdihil ulemâu, innallâhe azîzun gafûr(gafûrun).: Yine insanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da türlü renklileri vardır. Kulları içinde Allah'tan ancak âlimler korkar. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür. Hüküm ve hikmet sahibidir.’’
(FATIR suresi 28. ayet) (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: DABBE

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ZEVK 4799

toprağın BULmayan tohum... mevsimsiz çiçek açamaz!
Resim sevgilisiz sevdâ solar Resim kokusun göğe saçamaz!
Yorgun, yaşlı, yapayalnız Resim geçip-gidiyor bak ömrüm!
Resim kara kartalın kanadı.. Resim Islanır ise Resim uçamaz!...


Kul İhvâni
16.02.12 014:12
tktktrstkks..brsbrs..
Resim
Cevapla

“Kul İhvÂNi SÖZ SOHBETi ZEVKleri” sayfasına dön