HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HaYY HUSEYİN
Aleyhi's-selâm.…


Yuh Yezid’e Zulm u ZâleM
KûN feYeKûN YazAN KâleM
Her AN Rahmetenli’l-ÂLeM
DeVR-i DeVR-ÂN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

MuHaMMedî Mest ü MeLâM
Gök Yüzünde Yüzen KeLâM
BeDeNsiz BAŞ-a Es SeLâM
SeYR-i SeYR-ÂN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

ATeŞlenmiş BuZ DaĞı Hayy
BİZ BİR-İZ BaĞsız BaĞı Hayy
KâR ü BeLâ cAN ÇaĞı Hayy
CeVL-i CeVL-ÂN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

HaNNan u MeNNaN MiNNeTi
RaSûLuLLaH SıRR SüNNeTi
cANda CÂNÂN HaYY CeNNeTi
HaYR-ı HaYR-ÂN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

cANda CeLâL CeMâL CİM-i
Bende BEN-i, Kimde KİM-i
Hayy MuHaMMeD Nur-u MiM-i
HaRR-i HeRYAN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

Ali KeRRaR GeRÇeği Hayy
FaTMa BeTüL ÇiÇeği Hayy
GeÇ-mişin GEL-eCeği Hayy
cAN-ı CÂNÂN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

Her MuHaRReM ALLAH AYı
SıRR-ı H u S e Y i N SaRaYı
HaYYu’l- KaYYuM HaYdaR HaYı
GöNL-ü GiRYAN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…


Resim

SıRR-ı A L İ SÖZünde Hayy
Hayy MuHaMMeD ÖZünde Hayy
KâR ü BeLâ KÖZ-ünde Hayy
BiRR ü BiRYAN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…

Resim

SEVen SEVilenin GAM-da
KuL İhvanî’m Gün AKŞAM-da
BeDeN BEN-de, BAŞ-ı ŞAM-da
SıRR-ı ÜRYAN HaYY HuseyiN aleyhi's-selâm.…


10 mhrrm 1432
17.12.10 23:44
nrml.alâim-i semâda…

ZâleM: Zâlimler.
MeLâM: Zâhir-Bâtın Muhammed-i Hakikat Lutfuna ERENler.
HaRR: Hararet, sıcaklık. Sıcak, Rububiyyet Sırrı RÜŞDü.. Aşk Ateşi.
KeRRaR: Harpte, çekilip tekrar saldırmak. Döne döne saldırmak.
HaYdaR: Dirilik Taşıyan.. Yiğit, cesur, kahraman. Hz. Ali'nin (kerremullahi veche ) bir nâmı, Arslan, gazanfer.
GiRYAN: f. Gözyaşı döken. Ağlayan.
BiRR: Rububiyyet Rüşdü bilincinde en iyilik, en güzellik, en doğruluk..
Temizlik. Günahtan çekinmek. Takvâ. İn'âm ve ihsan etme. Amel-i sâlih, iyi amel. Gönül, kalb.
BiRYAN: Püryan. Kalb kaznında pişen cÂN Kebabı.
ÜRYAN: Çırılçıplak El Zâhir Esmasına Masdar ve Mazhar OL-AN..
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem buyurduğu Şehrullahi'l-Muharrem-:Allah'ın ayı Muharrem




Her MuHaRReM ALLAH Ayı:

Resim--Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: Buyurdular ki: "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç (ayı) ŞEHRULLAH olan Muharrem ayıdır. Farz namazdan sonra en efdal namaz da gece namazıdır."
(Ebu Hüreyre ra’dan; Müslim, Sıyam 202, (1163); Ebu Davud, Savm 55, (2429); Tirmizi, Salat 324, (438); Nesai, Kıyamu)




RaSûLuLLaH SıRR SüNNeTi:

Resim--Yezid İbnu Hayyan, Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh'tan naklen anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Haberiniz olsun! Ben size iki ağırlık bırakıyorum. Bunlardan biri Allah Teâla'nın Kitabı'dır. O, Allah'ın (sema-arz arasına uzanmış) ipi olup, kim ona tutunursa hidayet üzere olur, kim de onu terkederse dalâlete düşer. İkincisi itretim, Ehl-iBeytim'dir." Biz, Zeyd İbnu Erkam'a sorduk:
"Kadınları da Ehl-i Beyt'inden midir?"
"Hayır! dedi, Allah'a yemin olsun, kadın bir müddet erkekle beraber olur. Sonra (kocası) onu boşar, o da babasına ve kavmine döner. "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın Ehl-i Beyt'i aslı ve kendinden sonra sadaka haram olan asabesi'dir."

(Müslim, Fezailu's-Sahabe 37, (2408)

Resim--Zeyd ibn-ü-Erkâm radiyallahu anhu’dan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben size temessük edip (tutunup) sıkı sarıldığınız takdirde dalâlete (sapıklığa) düşmekten korunacağınız iki şey (emânet) bırakıyorum: Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür: Kitâbullah. Bu, semâdan arza uzanan ALLAH’ın ipidir. Diğeri Ehl-i Beytim olan yakınlarımdır. Bu iki şey, Kevser Havzının başında buluncaya kadar birbirlerinden ayrılmayacaktır. Bu iki şey hakkında benden sonra nasıl davranacağınıza iyi bakın.”
(Kütüb-i Sitte, Muhtasar C.12/499)




M
Mu
MuHARRe
MuHaARReMMM..
MuHARRe
Mu
M

“ŞeHRuLLaHi'l-MuHaRReM:
ALLAH'ın ayı MuHaRReM”
Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem..




ZEVK 4282

RaSuLuLLaH EMÂNeTi.. EHL-i BeYTi İle KuR' ÂN
SaDaKaTte – İhaNette.. DeNeNmiştir AKLı OL-AN
Ne ACI-lar GÖRdü Dünya.. Hiç GÖRmedi, KÖRdü Dünya

ALİ EL-i DİL-i BEL-i… SıRR-ı ALİ cAN-da cÂNÂN…


10 mhrrm 1432
17.12.10 23:55
nrml.alâim-i semâda…



Resim---''Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İnnî târikûn fikümü’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim,ehli beytim)” buyurmuştur.
(Müslim Fezailü’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371; Şeybe; Hatîb)


*
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


ALİ (kv) YÂR’dir!..


Bismillâhirrahmânirrahim.

Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...

Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)…

Âmin! Âmin!



Resim----Abdullah İbnu Şaddâd babası (ra)’dan rivâyet ettiği hadis-i şerîfte Resûlullah (sav)ın Hasan ya da Hüseyini yere bırakıp tekbirle namaza durduğunu ve secde uzayınca başını kaldırıp baktığında Resûlullah (sav)’in sırtında çocuğu gördüğünü ve namaz bitince: “Ey ALLAHın Resûlü! namaz sırasında öyle uzun bir secde yaptınız ki bir hadise meydana geldi zannettik veya sana vahiy indi zannettik”diye soranlara:” Hayır, bunlardan biri hiç olmadı. Velâkin oğlum sırtıma bindi. Ben, acele edip hevesi geçmeden sırtımdan indirmeyi uygun bulmadım (kendisi ininceye kadar bekledim). buyurdu” demiştir.

(Nesâî, İftitah 2,229,230)



Resim----Selmân (radiyallahu anhu) anlatıyor: Ubeydullah İbn Ziyad keferesine Hz. Hüseyin (as)ın başı getirildi. Elindeki çubuğun ucuyla burnuna dürtüyor ve: “Bu kadar güzelini de hiç görmedim!” diyordu. Ben de: O (Âl-i Beyt arasında) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)e en çok benzeyen idi” dedim.

(Buhârî, Fezâiü’lü’l-Ashâb 22; Tirmizî, Menâkib 3780)


İsimlerine yazık ya, Ubeydullah denilen kâfir, Yezid denilenin kâfirin Kûfe valisi idi.
Hepsine yazıklar olsun...

Tecellînin garib cilvesi ki Aşare-i Mübeşşireden Sâd İbnu Ebi Vakkas (radiyallahu anhu)nun oğlu Ömer; Rey şehrine vali olabilmek için, 72 kişilik İmâm-ı Hüseyin (as)’in aile ordusuna karşı binlerce kişilik ordunun komutanı olur.
Hz. Hüseyin (as) la beraber ailesinden 19 kişi ve toplam 72 baş keser, çuvallara doldurup, kadınları zincire vurdurup sürüklerken, Hz. Hüseyin (as) kızı Zeyneb vâlidemiz: göklere bakarak:

“Sana salât-ü-selâm olsun yâ Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) oğulların katledildi, kızların zircirlere vuruldu!” diye ağlamıştır...
Bu acı ağıdın Arapçası var idi ancak bulamadım.

İbn Ziyad denilen (veled-i zinâ) elindeki çubuğu Küfe’de, yerlere dökülmüş başlardan Hz. Hüseyin (Aleyhis-Selâm)ın dudakları arasına sokarak kaldırmak isteyince, Zeyd İbn Erkam (radiyallahu anhu):

“Kaldır o çubuğu, kendisinden başka ilâh olmayan Zâta yemin olsun, ben Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)in dudaklarını bu dudakların üzerinde onları öperken gördüm!” der ve ağlar.
İbn Ziyad ise:
“Allah gözlerini ağlatsın! yemin olsun ki bunak bir ihtiyar olmasaydın kelleni uçururdum” der.
Zâlim oğlu zâlimin yanından ayrılan Zeyd İbn Erkâm (ra):

“Ey Arab cemâati! bugünden sonra artık kölesiniz! Hz. Fatıma oğlu Hüseyin (Aleyhis-Selâm)ı katlettiniz. Başınıza Mercâneyi (Ubeydullah İbn Zeyd) emir yaptınız. O ise sizin hayırlılarınızı öldürecek, şerlilerinizi de köle yapacaktır.” demiştir.
Asırların ardından ve asırlaarca o topraklarda olanlara bir bakın Allah aşkına...

Bu hâinlik ve zulmün sonucu, o topraklarda ilâhî intikamın ateşi ve dumanı hiç susmadı.
Hâlen de öyle.
Kıyâmete kadar da...
Şu günlerde ise iyice azdı azgınların ateşi!
Kan gövdeyi götürüyor o topraklarda...
ALLAH (cc) ümmet-i Muhammede acısın ve yardım etsin....
Âmin!

Bu vahşi ve alçakça cinâyete kimse kılıf bulamamıştır.
Ve bu zalim Emevî yarasının kanı hiç dinmemiştir, gönüllerimizde...
Irak ehlinden bir adam gelip Abdullah İbn. Ömer (radiyallahu anhu)’dan, elbisesinde öldürdüğü sivri sineğin kanının hükmünü sorunca:

“Şuna bakın, neden suâl etmekte! Resûlullah (sav)’in oğlunu öldürdüler, sivri sineğin kanından süâl ediyorlar. Ben, Resûlullah (sav)in “Hasan ve Hüseyin, dünyadaki iki reyhanım (kokulu çiçeğim) !” buyurduğunu işittim” demiştir.

Cihânın en büyük cinâyeti hilâfeti, krallık tahtı yapmak için işlenmişti, oysa;



Resim----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Hilâfet Medine’de, saltanat (meliklik) ise Şam’dadır.” buyurmuştur.

(Ebu Hureyre (ra) dan; Buhârî-Tarihinde; Hâkim, Müstedrek’inde ve İbn Asakir; Ebu Nuaym)


Resim----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Benden sonra ümmetimde hilâfet 30 sene sûrecektir. Bundan sonra saltanat (melikler) devri gelecektir.”

(Sefine (ra) dan; İmâmı Ahmed; Taylâsî; Nâim; Ebu Yâ’lâ; Begavî; İbn Hibban; Tirmizî)



Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen nur-ye »

* HÜSEYİN (AS) *

AŞKa AŞKıyla asılmış
Muharrem KANa basılmış
RUHum gözlerim kesilmiş
AĞLAR! HÜSEYİN! HÜSEYİN!

*
Kurusun GÜLüm çiçeğim
Ben GÜLşeni nideceğim
Zerre zerre şu yüreğim
DAĞLAR! HÜSEYİN! HÜSEYİN!

*
Pâre pâre bin pâremi
AŞK derdi edip çâremi
KANı dinmeyen YÂRemi
BAĞLAR! HÜSEYİN! HÜSEYİN!

*
Yağmur yağmur çile çile
Çoştu AŞKım döndü sele
Gönlüm dağlarından çöle
ÇAĞLAR! HÜSEYİN! HÜSEYİN!

*
KUL İHVANİ'm sır serilmez
Çilesiz SIRRa ERilmez
Ölüler ölmüş dirilmez
SAĞLAR! HÜSEYİN! HÜSEYİN!


9 Muharrem
24.9.1985 20:40
Çubuk boğazı Ankara-Antalya
* Ama Melami Perihan Hanım bestelemiştir.
Bazı yörelerde Melami sohbetleri bu ilahi ile açılmaktadır.
*



Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


ALİ (kv) YÂR’dir!..


Bismillâhirrahmânirrahim.

Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...

Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)…

Âmin! Âmin!



Azîz kardeşim,
Bu âciz kardeşinize yüce RABBim (celle celâluhu) nâsib buyurdu da iki kere Bağdad-Kerbelâ üzerinden Ümre Haccını nasib oldu.
Bu acıyı dağında taşında yaşadım.
Canımda kanımda yaşadım ve asla dinmedi..
Es Salat ü es Selâm olsun!..
SILAmız ve DÂRüs- Selâmetimizdir aziz yürekleri…

O topraklarda ve makamlarda ayak izi ve göz yaşı bıraktık, şükürler olsun.
Anlatılması doğru olmayan güzellikler yaşadık.

Rahmetli Hoca Amcam, bir Ehl-i Beyt görürsen gözünün içine bak çok güzeldir ve rengini seçemezsin, ışık saçar demişti.
İlk seferde iki oğlum ve eşimle idim.
Kâr-ü-belâ Karargâhından (Kabr-i Şerif Türbesinden) çıktım ki ileride bir köşede herkesten uzakta örtülere bürünmüş bir hatun elindeki küçük çıkını gösterip salladı.
Ben ise anlayamadım, satıcı sandım ve ilgilenmedim.
Yola çıktık Ümre Haccı görevini yaptık.
Ancak; hâl içinde hâl oldu, şiddetle uyarıldık ki tekrar Kerbelâ’ya uğrayıp o şahsiyeti bulmam gerekti.
Ancak otobüs şöförü ve içindekiler:
Olmaz kardeşim geç kaldık! Zâten gelirken ziyâret oldu, bitti!” diyorlardı.
İsrâr ettim.
Neticede bana 10 dakika süre verildi.
Dört bir yana koştum, aradım ama bulamadım!
Umudum ve zamanım bitti!” deyip dönerken hemen önümde dış kapıya yakın, örtülere bürünmüş bir elde, aynı çıkın havada sallanıyordu.
Çıkını aldım ve biraz yardım olsun diledim.
Parayı almadı.
BİZden BİZe sadaka olmaz, hediyedir!” deyip önüne atarken sadece gözlerini gördüm ki hârikaydı ve ışık saçıyordu...
Gerçekten; babası Ehl-i Beyt olan genç bir hanımdı...
Çıkının içinde her kokudan konulmuş hârika bir kokteyl vardı ve ben önünde veya yanında başka çıkınlar da görmedim...
Bu bahar buhuru eşim Fatma anadadır..


Es Selâm Hakkı Kaynağından DUYup UY-Anlara olsun!..



Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim


ALİ (kv) YÂR’dir!..


Bismillâhirrahmânirrahim.

Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ Seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebîyyike, ve Rasülûke ve Nebîyyil-Ümmiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi, vessahbihi ve ümmetihi...

Âmin!
Yâ Latîf!
Yâ Kerîm!
Yâ Rahîm!
Yâ Vedûd! (cc)…

Âmin! Âmin!

İkinci Kâr-ü-Belâ kervanında Lisede okuyan kızım Ahsen’de var idi. Gök mavisi hac elbisesi ile Kâbe’yi beraber tavaf ederken her dönüşte yüz yaşından fazla tamamen çökmüş ve bir iplik çeksen kırk yaması dökülür bir nineye yardım etmek istiyor, ben ise “bırak, o kendisi tavafını yapıyor!” diyordum.
Görevli Arablar ise ona çok hürmet ediyorlardı.
Sonra; Ahsen, hacca beraber gittiğimiz insanlarla buluşma yerine gitti.
Ben bir tavaf daha yapıp, merdiven başına vardığımda, o ninecik, Ahsen’i kolları arasına almış Kâbe’ye karşı dua ediyordu.
Beni görünce “Ehlen sehlen (oğul) !” dedi.
Bende içimden “Ehl-i Beyt midir, gözüne bakayım...” derken:
ALLAH Teâlâ ve eliyle gösterdiği Kâbe üzerine yemin edip Ehl-i Beyt kızı olduğunu söyledi.
Biz, Ehl-i Beyt (Aleyhis-Selâm)’ın feraset ve basîretini kitâblarda okumadık bizzât yaşadık hamdolsun!..
Ayrılırken koluna girmek isteyince önce irkildi ve sonra “oğlum, oğlum!” diyerek sol koluna girmemi istedi.
Birlikte Kâbetullaha yürürken üç beş riyâl vermek istedim de “Haram, haram!” dedi.
Ben ise “Sadaka değil ki oğlundan annesine hediye!” deyince fakîrlere benim için vereceğini söyledi ve candan bir dua daha buyurmuştur..

Azîz kardeşim,
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) meclisinde ve evinde kimse için ayağa kalkmaz idi.
İstisnâsı Fatıma (Aleyhas-Selâm) vâlidemiz olup; o girince kalkar, alnından öper ve kendi yerine oturturdu.
Fatıma vâlidemiz elini öperken aynı anda (sağ eller birleşik iken) Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’de Fatime annemizin elini öperdi ki bunun tasavvufi adı “naz-niyâz”dır.
Bazen de alnından öperdi ki sünnet olan budur.
Ben de çok yakınım olan kızımı, gelinimi, kız kadeşimi alnından öperim.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in bu ilgisine sebeb; Fatıma vâlidemiz; kıyâmete kadar bedenen-nefsen-kalben-ruhen ve diğer letâifleriyle birlikte saf, arı ve korunmuş Muhammedî zinciri, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)e bağlayan ilk halka olmasıdır.
Seyidlik ve Şerîflik sebebi Fatımatüz-Zehrâ vâlidemizdir.
İmâm-ı Alî (keremullahi veche) ise tevhidin tamamlayıcısıdır. Kâinâtta; mübârek neslin annesiyle anıldığı bir Meryem (Aleyhas-Selâm) ve İsa (Meryemin oğlu) (Aleyhis-Selâm) vardır, bir de Fatimatu’z-Zehrâ validemiz (Fatımanın oğulları) Halifetur-Resûl Hasan (Aleyhis-Selâm) ile İmâmü’r-Resûl Hüseyin (Aleyhis-Selâm) dir.
Dikkat buyurunuz ki biz; meliklerin, padişahların, kralların devlet politikası hırsı ve emeliyle oluşturduğu ve devâm ettirdiği hilâfet ve imâmetten bahsetmiyoruz.
Hava, su, toprak ve ateş gibi, o gün de, bugün de ve yarın da var olacak Muhammedî sistemin zâhir ve bâtınından anlatıyoruz.
Devletlerin kurduğu hilâfetler, imâmlıklar ve tarikatlar ne acıdır ki onların oyuncağı olmakla kalmayıp güzelim dinimizi de oyuncak ettirdiler...
Söyleyecek çok ama, insaf ve vicdan sahibi yok...
Bilemiyorum, ne demeli...



Resim----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Fatıma benden bir parçadır, onu öfkelendiren beni öfkelendirmiş olur!” buyurmuştur.

(Buhârî)



Resim----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Fatıma, benim bir parçamdır. Onu sıkan beni de sıkar, onu ferah tutan beni de ferah tutar. Şüphesiz ki kıyâmet günü; benim nesebim, sebebim ve sıhrımdan başka nesebler kesilecektir.”

(El Mesur (ra) dan; İmâm Ahmed; Tabâranî-Kebirinde; Hâkim-Müstedrek’inde; Beyhakî- Sünen’inde)


Resim----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Kıyâmet günü olunca, bir münadi şöyle seslenecek:”Ey Mahşer halkı gözlerinizi kapayın, Fatıma Bintü Muhammed (as) geçecek!” buyurmuştur.

(Kütüb-i sitte şerhi 13/44)


Resim----Aişe (Radiallahu anha) anlatıyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), üzerinde siyah nakışlı bir kumaş olduğu hâlde sabahleyin (evinden) çıktı. O sırada Hasan geldi, onu örtünün altına soktu. Sonra Hüseyin geldi, onu da soktu. Sonra Fatıma geldi onu da soktu. Sonra Alî geldi onu da örtünün altına soktu ve sonra da: “Ey Ehl-i Beyt ALLAH günâhlarınızı (kulluk kirinizi) giderip sizi tertemiz yapmak istiyor!” âyetini okudu. (Ahzâb 33/33) buyurmuştur.

(Müslim, Fezâilü’s-Sahâbe 6/ (2424)


Resim----Cemî’ İbn Umeyr et Teymi anlatıyor: Halamla birlikte Hz. Aişe (Radiallahu anha)’nın yanına gittim. Hz Aişe (Radiallahu anha)’ya: “Hangi kadın Resûlullah (sav)e daha sevgili idi?” dedim. “Fatıma” dedi. “Ya erkeklerden?” dedim. “Fatıma’nın kocası! Zirâ bildiğim kadarıyla (Alî (kv)) çok oruç tutar. Çok namaz kılardı!” dedi.

(Tirmizî, Menakib-3873)




Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
ser-ay
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 74
Kayıt: 20 Tem 2009, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen ser-ay »

nur-ye yazdı:

Es Selâm Hakkı Kaynağından DUYup UY-Anlara olsun!..


Resim
vealeyküm Es Selâm
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/smflogofi9.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
ser-ay
Dost Üye
Dost Üye
Mesajlar: 74
Kayıt: 20 Tem 2009, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen ser-ay »

aNKa yazdı:---HZ. ZEYNEL ABİDİN'İN KÖLESİNE SÖYLEDİĞİ---

GELDİKÇE HATIRIMA KERBELÂ ÇÖLÜ GAMI,
GÖNLÜM AĞLAYIŞLARLA BİLMEDEN ÇÖKER DURUR.

YÂDIMA
ŞEHİD ŞAH'IN GELSE KURU DUDAĞI,
BİLMEDEN ISLAK GÖZÜM HER AN YAŞ DÖKER DURUR.

ÇÜNKÜ TÜRLÜ BELÂYA SALMIŞTIR BENİ GÜNLER,
GÖRDÜĞÜM BELÂLARI KİM GÖRSE AĞLAR DURUR.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/smflogofi9.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
safa-merve
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00

Re: HaYY HUSEYİN Aleyhi's-selâm.…

Mesaj gönderen safa-merve »

Resim

ZEVK 4294

Her MuHaReM AŞÛRE-dir, AŞK AŞ-ımız KâRBeLâ-ya
ŞeHiD-i ŞaH-ın TOZ-udur, Ben BAŞ-ımız KâRBeLâ-ya
Bir DAMLAdan Yaratıldık
!.. Bir DAMLA SU, SU-ya HaSRet
AKtı
AKar AKacaktır!.. gÖZ YAŞ-ımız KâRBeLâ-ya!..


Resim

30.12.10 21:09
nrm.alâim-i semâ…



وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِن مَّاء فَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Resim---“Vallâhu halaka kulle dâbbetin min mâin, fe minhum men yemşî alâ batnih(batnihi) ve minhum men yemşî alâ ricleyn(ricleyni) ve minhum men yemşî alâ erba’(erbain), yahlukullâhu mâ yeşâu, innellâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun): ALLAH, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. ALLAH, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz ALLAH, her şeye güç yetirendir.”
(Nûr 24/45)


*
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
Cevapla

“Kul İhvÂNi SÖZ SOHBETi ZEVKleri” sayfasına dön