DÜŞün...
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
DÜŞün...
Düşün bu Âlem e N diye geldin.
HABİB-i AŞK ile H diye geldin.
Âdemle o DEM de EDEB i deldin,
Bir daha NEFS ine uyARken düşün.
Kuran ın Mİ-SÂLLi değil ki ma-sall,
Görünen GÖLGEye IŞIK tır ASAL.
ÖZündeki SÖZ ü dilinle SUS al,
HİRA da İKRAyı duyarken düşün.
Allah (cc) tan GAYRına eyleme minnet.
Cehennem CAHİL e, ARİF e Cennet,
Melek ol, ALLAH ı BİL irim ZAN-net,
Âdem, ESMALARI sayarken düşün.
İnfakı emreyler Allah (cc) kuluna,
Sevdiğin N varsa ver HAKKın YOLUna,
İbrahim (as) koç gibi kıyarken oğluna,
İsmail (as) başını eğerken düşün.
Ömür yarım nefes, tükenmez sanma.
DOĞRUdan ayrılma, EĞRİ ye kanma
Aşağıda donma, yüksekte yanma,
Geceleri yıldız kayarken düşün.
RAB bine rağbet et, NEFS ine CİHAD,
Ne ayrı ne gayrı, O ALLAH, AHAD,
Sayılı nefesler bittiği saad,
Muhammed i (sav) kabre koyarken düşün.
07.10.2009 01:45
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
kulihvani yazdı:GÜLLER ve ÇALILAR..
Güller Gönül Gülşenimizde
Yedi rekte yedi dilli Güller
İyi de doğru da güzel de HAKKta,
Dört mevsimde, ya gonca ya tomurda
Burcu burcu kokudur içimizde
Dört âlemin biridir Güller...
Sevgiyle açmakta sevdâyla yaşamakta
Arzular gibi ılık
Umut gibi aydınlık
Bizim sesimiz bize... Bizde...
Ve aşkla diridir Güller...
*
Çalılar Gönül Bağımızda
Hançer dikenli Çalılar var
Yaklaşma diyen ellerimize
Bizdeki Benlikin perdesi Bize
Dualarla kökünden sökmek istediğimiz
Doğrusu, kalbin kiri bu! dediğimiz.
Ağır ağrılar gibi lekeleri yılların
Ve... Elimizdeki çapada göz yaşları Çalıların.
Yeşeren belki Çalı yeniden...
Belki de Biz...
Nâr mı? Nûr mu? Gül mü? Çalı mı? deriz...
*
Çalılarda; bir yudum, bir lokma, bir nefestir
Arzularım, umudum; bir renk, bir raks, bir sestir
Zevkin zehiri derim.
Çalıları severim...
Onlar da sararır, solar bazen
Bir damlanın derdinden
Sabırla bir bahar bekler susuz
Gözleri çakmak çakmak, seherlerde uykusuz...
Gülle diken barışık
Her diri bir nur, bin bir ışık
Benim kavgam güzel çirkinin
Günah ne? Sevab ne senin bildiğin
Bezm-i Birlikten bahset bana
Gülleri ve Çalıları anlatsana!...
*
İki elin birisinde yeni doğmuş bir bebe
Diğerinde ak sakallı bir pîr-i fâni
Arasında hengâme derdi deli debdebe
Bakıp da görecek hani?
Hayat hayal gibi geçiyor
Zaman: Yok eden benim! Diyor.
Sular durmadan akıyor bak!
İki yüzlü usturanın keskin ağzı yaşamak
Gülleri ve Çalılar, istesek de istemesek de gür
İmkân Âleminde hür ve özgür
Ve Gönül dağında Dostum,
Güller ve Çalılardan budur, duyduğum...
Kul İhvanî
17.07. 1988 11:12
Çapa : Bağda, bahçede yabancı otları kesmekte kullanılan demir âlet.
Pîr-i fâni : Pek yaşlı, zayıf adam. Dünyayı terketmiş ihtiyar.
Hengâme : f. Seslerin birbirine karışmasından çıkan gürültü. Kavga, gürültü. Şamata.
Debdebe : Gürültü, patırtı. Gösteri için yapılan gürültü. Tantana. Haşmet.
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
SUSTU
Sustu, ciğeri yanık soluklar
Sustu, haykırıştan delik duvarlar
Sustu, gözyaşlarıma dolanan kırık dökük anlar
Susturuldu
Ve ben sustum
Süzülüverdi o vakit, avuçlarımdan öperek birer birer
Yar selamı getiren dertli güller
Konuverdi bülbül, kopuk bir gönül teline
Ne o, veda zamanımıdır, selalar var dilinde
Vurmayın sürgüleri durun, kaçmayın hemen
Bakın yaklaştı işte, tenime değecek beyaz kefen
Hani, böylemiydi sizinle vadimiz?
Kesilecek miydiniz dermandan, hepinizde çaresiz?
Rıza kalemiyle çil imza attığım yapraklar
Sonbahar er mi geldi, sizler ne dersiniz?
Mahzun yetişen çiçekler acıolur, bilmez misiniz?
Zindan diyarında tohumalr güzden evvel biter,
Görmez misiniz?
Ya sen?
Yüreği titrek bir daldan tutunan, sen ey sevdam
Seccademin sırdaşı, a benim garip sevdam
Bükük bileklerle küme küme edip yıldızları,
Bağrıma tevhid kılıcını diktiğim sevdam
Korkularla kenetlenip başımda mı dikilecektin
Bir kuru tabuta koyduktan sonra
Geçip de gidecek miydin?
Ne ameller işlemişim ki, naçar kaldım şimdi
Kendi amelim karşısında, kendim zavallı kaldım şimdi
Korkarım, değmesin Lailahe hamallığı Ya Rab!
Kalbime de, kabrime de
Dilenirim işte eğik başımla
Yeter merhametinden bir medet
yüreginize bereket.....
HAYIRLI CUMALAR..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/hbbi.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
Senin de yüreğine bereket Habibi Can...HaBiBi yazdı:Vurmayın sürgüleri durun, kaçmayın hemen
Bakın yaklaştı işte, tenime değecek beyaz kefen
Ki o yüreğe dilerim asla bir kefen biçilemeyecektir...
Tenimiz ise bırak ASL'ına dönsün...
Muhammedi Muhabbetle...
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/muhammedinurimza.jpg[/img]
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
DÜŞTÜM
Ehad tevhid tacın gördüm
Muhabbet miracın gördüm
Muhammed Hallacın gördüm
Dost dilinde dâre düşdüm
*
Devran - Seyran - Cevlan benim
Halkta HAKKa Hayran benim
İsmailim kurban benim
İbrahimle nâre düşdüm
*
Garib gönül gurbetinde
Ehl-i Beytin hasretinde
Kün feyekün kesretinde
Yâre binbir pâre düşdüm
*
Sevilen - Seven iledir
Birlik Bezminde biledir
Cevr-i cihanı çiledir
Bâtın bahar Yâre düşdüm
*
Nazlı Yâre nazım ile
Dost niyaz avazım ile
Kul İhvâni sazım ile
Bülbül gibi zâre düşdüm
11.03.1994 23:00
Rmzn arefe.
Mirac : Merdiven, süllem. * Yükselecek yer. * En yüksek makam. * Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.
Hallac : Pamuk atan. Pamuğu didik didik eden.
Dâr : idam edilen ahşap âlet. Yer.
Kesret : Çokluk, sıklık. * Bir şeyin ekserisi ve muazzamı. Bolluk. Yaraılan küllî şey.
Ehad tevhid tacın gördüm
Muhabbet miracın gördüm
Muhammed Hallacın gördüm
Dost dilinde dâre düşdüm
*
Devran - Seyran - Cevlan benim
Halkta HAKKa Hayran benim
İsmailim kurban benim
İbrahimle nâre düşdüm
*
Garib gönül gurbetinde
Ehl-i Beytin hasretinde
Kün feyekün kesretinde
Yâre binbir pâre düşdüm
*
Sevilen - Seven iledir
Birlik Bezminde biledir
Cevr-i cihanı çiledir
Bâtın bahar Yâre düşdüm
*
Nazlı Yâre nazım ile
Dost niyaz avazım ile
Kul İhvâni sazım ile
Bülbül gibi zâre düşdüm
11.03.1994 23:00
Rmzn arefe.
Mirac : Merdiven, süllem. * Yükselecek yer. * En yüksek makam. * Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.
Hallac : Pamuk atan. Pamuğu didik didik eden.
Dâr : idam edilen ahşap âlet. Yer.
Kesret : Çokluk, sıklık. * Bir şeyin ekserisi ve muazzamı. Bolluk. Yaraılan küllî şey.
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00