Hayat kapısını çalmaya hazır mısın?
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
Hayat kapısını çalmaya hazır mısın?
HAYYat KAPIsını çalmaya hazır mısın?
HAKİKATin çölünde serap olmaya
Bu kapıdan girdin mi Tören Adamı olacaksın!
Aç kapıyı ben geldim de
YAŞA!
Eğreti kalacağına, aykırı kal
Ama YAŞA..
Başkalarının kurgusunu değil
Sen de kendi KADERini YAŞA
HAYYat hep bir tören oyunu değil mi?
ASLında KADER perdesi ardında,
HAYYat kaderin gölge oyunu her RUHA!
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Ne kadar anlamlı bir RESİM seçmişsiniz Safa&merve kardeşim!
RESİM çok ilgimi çekti araştırıken bulduklarım içimden geçeni anlatmaktaydı.
Güzel bir tevafuk bakın resmin ne manaya geldiğini okuyalım
19.Yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Huntın bir bahçeyi anlatan tablosu Londra Kraliyet Akademisinde sergileniyordu. Huntın "Evrenin Işığı" adını verdiği bu tabloda gece elinde fenerle bahçede duran filozof görünüşlü bir adam vardı.
Adam, tek eliyle bir kapıyı vuruyor ve içerden sanki bir yanıt bekliyormuşçasına duruyordu.
Tabloyu inceleyen Bir sanat eleştirmeni Hunta döndü "Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım"dedi.
Hunt; "Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki " dedi ve tablosunun anlamını açıkladı.
"Bu kapı insan kalbini simgeliyor. Ancak içerden açılabildiği için dışarıda kol olması gerekmiyor "
O kapı size içerden açılmazsa giremezsiniz.
RESİM çok ilgimi çekti araştırıken bulduklarım içimden geçeni anlatmaktaydı.
Güzel bir tevafuk bakın resmin ne manaya geldiğini okuyalım
19.Yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Huntın bir bahçeyi anlatan tablosu Londra Kraliyet Akademisinde sergileniyordu. Huntın "Evrenin Işığı" adını verdiği bu tabloda gece elinde fenerle bahçede duran filozof görünüşlü bir adam vardı.
Adam, tek eliyle bir kapıyı vuruyor ve içerden sanki bir yanıt bekliyormuşçasına duruyordu.
Tabloyu inceleyen Bir sanat eleştirmeni Hunta döndü "Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım"dedi.
Hunt; "Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki " dedi ve tablosunun anlamını açıkladı.
"Bu kapı insan kalbini simgeliyor. Ancak içerden açılabildiği için dışarıda kol olması gerekmiyor "
O kapı size içerden açılmazsa giremezsiniz.
- gullale
- Özel Üye
- Mesajlar: 1362
- Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00
HAYYat KAPIsını çalmaya hazır mısın?
HAKİKATin çölünde serap olmaya
Bu kapıdan girdin mi Tören Adamı olacaksın!
Aç kapıyı ben geldim de
YAŞA!
Eğreti kalacağına, aykırı kal
Ama YAŞA..
Başkalarının kurgusunu değil
Sen de kendi KADERini YAŞA
HAYYat hep bir tören oyunu değil mi?
ASLında KADER perdesi ardında,
HAYYat kaderin gölge oyunu her RUHA!
Değerli kardeşlerim Safa-Merve ve Nur-ye, ne güzel yazı ne güzel cevap...
Gönüllere zincir tutan, sağlam bir bağ ile bağlayan ALLAHA hamd u sena ederiz. Kalplerin sahibi bizleri nasıl da ağırlamada. Hristiyan olduğunu sandığım resmin sahibi ile müslüman olduğumuzu iddia ettiğimiz bizler arasında aslında ne kadar ince bir perde var değil mi?
HAYYat kapısını çalan biz miydik, HAYYata atılan birer tohum muyduk, HAYYat oyununun oyuncuları mıydık, HAYYata açılabildik mi? Oyuna katılabildik mi bilemiyorum. Ancak HAYY olanın mest u divaneleriyiz derim.
Devran eden alemler ile devran eylemede, kimi yörüngesine oturmuş tesbihatını yapmakta kimi yerini yurdunu bulamamış gök taşları gibi gezinmede nereye çarpar nereye düşer bilinmemekte...
Kalbimizin mührünü açmaya bir cesur yürek gerekmekte sanırım.
Resimde bir anne köpek var eniği ile beraber kervan kıtmıri ile eniği gibi.
Adamsa hayli perişanlamış HAYYat yokuşunda, bitmiş biçare son gücü kalmış ve kapıyı çalmada kullanmış gibi. Açılırsa bütün yolculuğa deyecek bir HAYYat pınarı sunulmuş olacak sanki... Ya açılmazsa orada verecek son nefesini, ümitleri dağ gibi omzunda çökmüş olarak... Belki sadece teşekkür edecek kapının önünde olabildiğine...
Herkes kendince yaşar ya HAYYat'ı işte bende böyle tezahür etti yansıması.
HAKİKATin çölünde serap olmaya
Bu kapıdan girdin mi Tören Adamı olacaksın!
Aç kapıyı ben geldim de
YAŞA!
Eğreti kalacağına, aykırı kal
Ama YAŞA..
Başkalarının kurgusunu değil
Sen de kendi KADERini YAŞA
HAYYat hep bir tören oyunu değil mi?
ASLında KADER perdesi ardında,
HAYYat kaderin gölge oyunu her RUHA!
Değerli kardeşlerim Safa-Merve ve Nur-ye, ne güzel yazı ne güzel cevap...
Gönüllere zincir tutan, sağlam bir bağ ile bağlayan ALLAHA hamd u sena ederiz. Kalplerin sahibi bizleri nasıl da ağırlamada. Hristiyan olduğunu sandığım resmin sahibi ile müslüman olduğumuzu iddia ettiğimiz bizler arasında aslında ne kadar ince bir perde var değil mi?
HAYYat kapısını çalan biz miydik, HAYYata atılan birer tohum muyduk, HAYYat oyununun oyuncuları mıydık, HAYYata açılabildik mi? Oyuna katılabildik mi bilemiyorum. Ancak HAYY olanın mest u divaneleriyiz derim.
Devran eden alemler ile devran eylemede, kimi yörüngesine oturmuş tesbihatını yapmakta kimi yerini yurdunu bulamamış gök taşları gibi gezinmede nereye çarpar nereye düşer bilinmemekte...
Kalbimizin mührünü açmaya bir cesur yürek gerekmekte sanırım.
Resimde bir anne köpek var eniği ile beraber kervan kıtmıri ile eniği gibi.
Adamsa hayli perişanlamış HAYYat yokuşunda, bitmiş biçare son gücü kalmış ve kapıyı çalmada kullanmış gibi. Açılırsa bütün yolculuğa deyecek bir HAYYat pınarı sunulmuş olacak sanki... Ya açılmazsa orada verecek son nefesini, ümitleri dağ gibi omzunda çökmüş olarak... Belki sadece teşekkür edecek kapının önünde olabildiğine...
Herkes kendince yaşar ya HAYYat'ı işte bende böyle tezahür etti yansıması.
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- halimkok
- Özel Üye
- Mesajlar: 3843
- Kayıt: 09 Ağu 2007, 02:00
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
Kimselere verme yüreğini
Belki bir gün gelir
Göğsünün kafesinden söküp
Alı verir ayrılığı
Kim bilir, gün gelir kabul eder
Param parça bıraktığı aynaları..
Kimselere verme yüreğini
Varsın ziyan olsun yılların
Her gece aksın gözyaşların
Yıldızsız olsun gecen
Yağmurlar aşksız yağsın
Kimselere verme yüreğini
Gün gelir döner belki
Gözlerinin haresinden
Gönlüne akar..
Hiçbir şey yokmuş gibi
Yüzüne bakar..
Sen yinede kimselere verme yüreğini
Her gece tek kişilik hayallere dal
Ömründen ömür, hayatından hayat çal
Kimselere verme yüreğini
Yalancı bir umuda esir et hevesini
Nede olsa gün gelir, ölümsüz aşk
Öldürür bedenini
Alıntı
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
- muayme
- Yeni Üye
- Mesajlar: 15
- Kayıt: 29 Kas 2008, 02:00
- sdemir
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 487
- Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00
''Yetinmeyi bilir misin?
Sana verdiği kadarıyla hayyatın
Hoş,
Bilsen de bilmesen de
Yara bere içinde bu Hayyat yolundan geçeceksin...''
Bugün bu şarkı çalıyordu bir yerlerde de düşündüm...Yetinmeyi biliyormuyum ya da biliyormuyuz?
Paradan puldan sözetmiyorum tabi
Hayyatın bize verdiği kadarına eyvallah deyip teşekkür mü etmeli yoksa heyyy dur bakalım ben daha fazlasını hakediyorum deyip kafamı tutmalı?
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Ehad Ahmed
celle celaluhu sallALLAHu aleyhi ve sellem
Birbirini sımsıkı kucaklamış iki kelime.
Ehad , birlerin içine girmeyen bir tek!
Ahmed , beşer şahsiyetinin övülmesinde kullanılabilecek en zirve kelime!
İki kelime arasında sadece mim harfi ziyade .
Ehad kelimesine; mim harfini ekleyince Ahmedi görürüz.
Mim boynu bükük bir harftir ; secdeyi sembolize eder
Ehade ulaşmanın yegane yolu; Rabb ile abd arasına, Ahmed tarafından kurulan mim köprüsüdür.
Ehad, tek yaratıcı, sevginin ve korkunun temel yöneliş mercii.
Ahmed, Onun var ettiği insana bahşettiği güzel olan ne varsa hepsine malik olan sevgilisi.
Secde ile, Ehade Ahmedin mimarisini üstlendiği köprüden varılıyor;
Mim köprüsünden
Bu özel sırrın varlığında Ehad ile Ahmed arasındaki bağı fark eden için, mim köprüsünün anlamı Arş ve ötesi kadar büyüktür.
Ona, Onun Dostunun köprüsü ile ulaşılır. O, Odur ki, Kendini, Dostuyla ifade etti. Dostuna ve Dostunun dostlarına secdeyi, secde emrini yaymayı emretti.
Kim Ahmedin mim köprüsünün mahiyetini bilmek isterse secde etsin, Ahmedin Dostu Ehade! Bu baş eğmeklikle Mim köprüsünde beşaretten sıyrılıp Rabbinin huzuruna Ahmedce ersin.
Ahmed, örnek hayat, emsalsiz teslimiyet, varlığın şerefi Abide beşer
Ehad, Ahmedin Rabbi Ahmedin Dostu
Ahmed, Secde farkıyla beşer..
Ehadin önüne ümmetler seren, Ademoğlunun Efendisi
Bildik şimdi Ehad ve Ahmedi
Mim farkıyla
Mim köprüsünden seyr ile.
Birbirini sımsıkı kucaklamış iki kelime.
Ehad , birlerin içine girmeyen bir tek!
Ahmed , beşer şahsiyetinin övülmesinde kullanılabilecek en zirve kelime!
İki kelime arasında sadece mim harfi ziyade .
Ehad kelimesine; mim harfini ekleyince Ahmedi görürüz.
Mim boynu bükük bir harftir ; secdeyi sembolize eder
Ehade ulaşmanın yegane yolu; Rabb ile abd arasına, Ahmed tarafından kurulan mim köprüsüdür.
Ehad, tek yaratıcı, sevginin ve korkunun temel yöneliş mercii.
Ahmed, Onun var ettiği insana bahşettiği güzel olan ne varsa hepsine malik olan sevgilisi.
Secde ile, Ehade Ahmedin mimarisini üstlendiği köprüden varılıyor;
Mim köprüsünden
Bu özel sırrın varlığında Ehad ile Ahmed arasındaki bağı fark eden için, mim köprüsünün anlamı Arş ve ötesi kadar büyüktür.
Ona, Onun Dostunun köprüsü ile ulaşılır. O, Odur ki, Kendini, Dostuyla ifade etti. Dostuna ve Dostunun dostlarına secdeyi, secde emrini yaymayı emretti.
Kim Ahmedin mim köprüsünün mahiyetini bilmek isterse secde etsin, Ahmedin Dostu Ehade! Bu baş eğmeklikle Mim köprüsünde beşaretten sıyrılıp Rabbinin huzuruna Ahmedce ersin.
Ahmed, örnek hayat, emsalsiz teslimiyet, varlığın şerefi Abide beşer
Ehad, Ahmedin Rabbi Ahmedin Dostu
Ahmed, Secde farkıyla beşer..
Ehadin önüne ümmetler seren, Ademoğlunun Efendisi
Bildik şimdi Ehad ve Ahmedi
Mim farkıyla
Mim köprüsünden seyr ile.
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
HAYYAT KAPISI
Karanlıkta kayboluyorum,
Hava hafif rüzgarlı,
Hafif yağmurlu.
Bir kapı araladım,
içerden ışıklar ve sesler geliyor,
İçeri girdim.
Bir tiyatro salonundaydım,
Perdeler açıldı,
Oyun başladı.
Oynayanlar sanki ,
Hayyatı yaşıyorlar,
Hayyat bir tiyatro salonunda.
Meğersem hayyat kapısına girmişim,
Hayyatın ta kendisi,
Acı ve hüznü yaşanıyor orada.
Gökberk Pınar
Habibi kardeşim ne hoş Bir ifade! Yüreğine SELAM-ETler dilerim
Göz nereye bakar, gönül oraya akar
Gönül nereye akar, ayak oraya koşar!
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
Hayat
Hayat bir nefestir aldığın kadar
Hayat bir kafestir kaldığın kadar
Hayat bir hevestir daldığın kadar
Önün mezar sonun mezar, unutma!
Hayat bir muamma çözdüğün kadar
Hayat bir seyahat gezdiğin kadar
Hayat bir duygudur sezdiğin kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir yaygıdır yaydığın kadar
Hayat bir saygıdır saydıgın kadar
Hayat bir kaygıdır, duyduğun kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir çıkıştır, çıktığın kadar
Hayat bir bakıştır, baktığın kadar
Hayat bir bıkıştır, bıktığın kadar
Önün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir rüyadır, yorduğun kadar
Hayat bir cevaptır, sorduğun kadar
Hayat bir seraptır, gördüğün kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir olgudur olduğun kadar
Hayat bir dolgudur,dolduğun kadar
Hayat bir bulgudur, bulduğun kadar
Önün mezar, sonun mezar, unutma!
Bal der hayat böyle, yokuş iniş var
Geldiğimiz gibi, bir de dönüş var
Sonunda tahtadan at'a biniş var
Önün mezar, sonun mezar unutma!
Mikdat Bal
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/safa_merve.jpg[/img]
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
''HAYYat kaderin gölge oyunu her RUHA!''HAYYat KAPIsını çalmaya hazır mısın?
HAKİKATin çölünde serap olmaya
Bu kapıdan girdin mi Tören Adamı olacaksın!
Aç kapıyı ben geldim de
YAŞA!
Eğreti kalacağına, aykırı kal
Ama YAŞA..
Başkalarının kurgusunu değil
Sen de kendi KADERini YAŞA
HAYYat hep bir tören oyunu değil mi?
ASLında KADER perdesi ardında,
HAYYat kaderin gölge oyunu her RUHA!
Ehl-ine dahil olmamız ve CAN CERYANımızın ! ! ! ! ! ! mubarek 6'lısına BAĞlanmamız dileklerimİZle!
Safa-Merve kardeşim Resim ve paylaşımda bulunduğunuz yazınıza çok teşekür derim. Gerçekten çok derin düşünülmesi gereken RESSAMın BİR RESİMi!
KEMALAT ANA formülüyle DÖRTlü sistemi ve + İKİli sistemi = ALTIlı sistemi ile ulaşılabilecek BİR HEDEF!
Elktirik direğindeki DÖRT ayak ile ALTIlı sistemine ulaşım isalesi!
MUHAMMEDİ MuHABBetlerimİZle!....
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12885
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
sevgili canım nur-ye yüreğine selâmet..
Lehvün ve Lâibün- Oyun ve Eğlence bahçesi olan olan şu ÂLEM'de,
Tasavvufun el ele- kalb kalbe bağsız bağını SALLanan bir ip sanıp da,
çocukların ip atlama oyunu sanan zavallı Tasavvurculara verilen bir Tasavvuf Dersidir..
Daha acısı ise SALLanan elin-ipin içindeki Nur-u MİM'i-ceryanı görmek istemeyen ya da yok sananlar son nefeslerine kadar zıplayıp duracaklar ve geçip gidecekler bu sahneden..
Biz Muhammedi Merhametle her CANa Hakk ve Hayr dua ederiz..
Muhammedi Muhabbetle..
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9090
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00
- sdemir
- Kıdemli Üye
- Mesajlar: 487
- Kayıt: 24 Mar 2008, 02:00
HAYATI OKUMAK!
Bir kitabın sayfalarını ağır ağır okumak gibiydi hayat..
Sayfaları çevirdikçe karşına çıkacak cümlelerin
seni nereye götüreceğini bilememek gibiydi..
Yaşamanın ötesinde,
anlamanın hakim olduğu bir ruh haliyle okumak gerekiyordu
çoğu zaman..
Bir kitabın sayfalarını ağır ağır okumak gibiydi hayat..
Sayfaları çevirdikçe karşına çıkacak cümlelerin
seni nereye götüreceğini bilememek gibiydi..
Yaşamanın ötesinde,
anlamanın hakim olduğu bir ruh haliyle okumak gerekiyordu
çoğu zaman..
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/cicekler/sdemirimza.gif[/img]
- Mecnun
- Özel Üye
- Mesajlar: 681
- Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00
Kıymetli Hocam kendimizi Dualarınızın içinde hisseder, yanlızlığımız da bu vesileyle uçup gider.kulihvani yazdı:
sevgili canım nur-ye yüreğine selâmet..
Lehvün ve Lâibün- Oyun ve Eğlence bahçesi olan olan şu ÂLEM'de,
Tasavvufun el ele- kalb kalbe bağsız bağını SALLanan bir ip sanıp da,
çocukların ip atlama oyunu sanan zavallı Tasavvurculara verilen bir Tasavvuf Dersidir..
Daha acısı ise SALLanan elin-ipin içindeki Nur-u MİM'i-ceryanı görmek istemeyen ya da yok sananlar son nefeslerine kadar zıplayıp duracaklar ve geçip gidecekler bu sahneden..
Biz Muhammedi Merhametle her CANa Hakk ve Hayr dua ederiz..
Muhammedi Muhabbetle..
Muhabbetlerimi sunarım....
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
- safa-merve
- Özel Üye
- Mesajlar: 649
- Kayıt: 16 Eki 2008, 02:00