YOKSULUN HAKKI ZEKAT

Bizi silkeleyip kendimize getirecek nasihat ve sözler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

YOKSULUN HAKKI ZEKAT

Mesaj gönderen Hakan »

YOKSULUN HAKKI - ZEKAT

İnsanın gözünü, gönlünü mal hırsı bürümeye görsün, sonrasını hesap etmesi mümkün değildir artrk. İşte bahsetmek istediğimiz Salebe olayı da bunun en ibretli örneğidir.

Medine halkından Salebe aklına koymuştu bir kere, mutlaka zengin olmak istiyordu. Ama bu isteği, hakkında hayırlı mi değil mi, onu hiç düşünmüyor, 'Hayırlıysa ver ya Rab' bile diyemiyordu. Tam üç defa Efendimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) zengin olması için dua istemiş, hatta en sonunda da yemin ederek demişti ki:

- Seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, beni zengin ederse fakirin hakkini fazlasıyla vereceğim, yoksullara yardımda bulunacağım. Yeter ki bana istediğim zenginliği versin.

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) her defasında; "Şükrünü yaptığın az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır, Salebe!" ikazında bulunmuşsa da Salebe’yi zengin olması için dua isteğinden vazgeçirmek mümkün olmamış, nihayet Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de istediği duayı yaparak, "Salebe’yi istediği mala kavuştur ya Rab." diye niyazda bulunmuştu.

Koyun alan Salebi’nin sürüsü kısa zamanda öylesine çoğaldı ki, mescidden çıkmadığı için cami kuşu adi verilen Salebe, artik cumalara dahi gelemiyor, çölde koyun sürüsünün peşinde kaybolup gidiyordu. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) mescidde zaman zaman Salebe'yi soruyor:

- "Çölde koyun sürüsünün ardından ayrılamıyor!" denince de; "Yazık oldu Salebe'ye!" diyerek üzüntüsünü açıklıyordu.

Bu sıralarda zekat ayeti geldi. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) servet sahiplerine memurlar gönderdi. Zekatlarını toplayıp hazineye getirecekler, oradan da ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtılacaktı. Salebe’ye de memurlar gönderdi. Onu çölde sürüsünün peşinde bulan zekat memurları, gelen ayetin emri gereği olarak zenginlerin malinin kırkta birini zekat olarak toplayıp götürmeye geldiklerini anlattılar...

Salebe, vaktiyle verdiği sözü unutmuş gibi konuştu:

- Mal benim, çöllerde bu sıcaklarda sürünerek dolaşıp kazanan benim. Size ne oluyor ki benden haraç ister gibi koyunlarımın kırkta birini istiyorsunuz? Bu sizin yaptığınız düpedüz haraç istemektir! dedi.

Salebe'nin bu tutumunu duyan Rasulullah Hazretleri (sallallahu aleyhi ve sellem), bir daha tekrarladı hep söylediği sozunu:

- Yazık oldu Salebe'ye. Keşke mutlaka zengin olmayı istemese de hakkımda hayırlısı ne ise onu ver ya Rab, diyebilseydi...

Bu olay uzerine Tevbe Sûresi ayet 75 geldi:

- Münafıklardan bazıları da mal verip zengin ettiği takdirde Allah'a daha çok itaat edip fakir fukaraya daha fazla yardım yapacaklarını söylerler. Fakat Allah, onlara istedikleri serveti ihsan edince cimrilik edip verdikleri sözleri unuturlar...

Mealini arz ettiğimiz ayetin Salebe'yi münafıklar sınıfında gösterdiğini anlayan bir yakini hemen çöle koştu ve zekatını vermediği takdirde münafıklardan biri olarak damgalanıp kalacağı ikazını yaptı. Akrabasının zorlaması sonunda zekatını alıp Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) getiren Salebe, yoksulların hakkını getirdiğini söyleyince Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), üzüntü ile; "Senin yardımını alamam artık Salebe!" mukabelesinde bulundu.

Bu dehşetli bir olaydı. Salebe'nin, zekat memurlarına, "Sizin yaptığınız haraç istemekten başka bir şey değildir." manasına gelen sözleri Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) çok dokunmuştu. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) vefatından sonra sırasıyla Hazret-i Ebu Bekr'e (radiyallahu anh) müracaat eden Salebe, Hazret-i Ömer ve Hazret-i Osman'a (radiyallahu anhum) da müracaat etti ise de hepsinden de; "Rasulullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) kabul etmediğini biz nasıl kabul edebiliriz?" mukabelesiyle karsılaştı.

Hazret-i Osman (radiyallahu anh) zamanında ölen Salebe'nin son anlarını yaşadığı sıralarda kulaklarına Rasulullah'in (sallallahu aleyhi ve sellem) tekrar ettiği ilk ikazları yankılanıyordu:

- Şükrünü yaptığın az mal, şükrünü yapamadığın çok maldan hayırlıdır Salebe!..

Ama iş işten geçmişti artık. Bastan cami kuşu diye bilinen Salebe artık zekatı kabul edilmeyen zengin olarak geçmişti tarihe. Böylece zekatını vermekte nazlanan cimri zenginlere dehşetli bir ibret dersi veriliyordu bu olayla.


Ahmed Sahin-Zaman
Cevapla

“►Nasihat ve Güzel Sözler◄” sayfasına dön