1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Gülüverelim

Gönderilme zamanı: 25 Eyl 2009, 21:03
gönderen MBurak
Resim

gülüverelim...

Gönderilme zamanı: 29 Eyl 2009, 10:32
gönderen feyz
HEP GÜL VERMEYELİM ,
ARADA BİR BİZE TAKDİM EDİLEN GÜLLERİ DE LÜTFEN,
KABUL EDELİM VE BAĞRIMIZA BASALIM..

Gönderilme zamanı: 29 Eyl 2009, 16:18
gönderen canan
Feyz Kardeşim Taktim ettiğiniz gülü alıp bağrımıza basıyoruz ve diyoruz ki;


Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebîyyike (Mahmudîyyeti) ve Resûlike (Ahmedîyyeti) ve Nebîyyû’l-ümmîyyi (Habibîyyeti) ve alâ âlihi ve’s-sahbihi ve Ehl-i Beytihi...

Muhabbetle
...

Gönderilme zamanı: 29 Eyl 2009, 16:51
gönderen HAYY-DOST
Canan Kardeşim,
Dostların GÜL olsun,sevdiğin GÜL ,sevenin GÜL,
hem dünyada ,hem ahirette daima GÜL
İNŞALLAH
...

Gönderilme zamanı: 29 Eyl 2009, 21:53
gönderen canan
Allah Razı Olsun Gülizarana Amin!!! İnşaallah hep birlikte BİZ birliği içinde
Selam Sevgi ve Muhabbetle...

Gönderilme zamanı: 30 Eyl 2009, 22:47
gönderen kulihvani
Resim

Resim

ZEVK 3840

GÜLe GÜLe GÜL DERelim!. GÜL BAĞı KeSsin GöNLümüz!
GÜL YÜZLüLerLe GÜLeLim!.. GÜL YeLi ESsin GöNLümüz!
GÜLe GÜLe ->GÜL ALaLım!. GÜL’e GÜL’e ->GÜL VEReLim!
GÜL ELLerLe GÜL TUTaLım!.. GÜL’de BİRLeŞsin GönLümüz!..


230.09.09 23:44
A n t a l y a

Re: Gülüverelim

Gönderilme zamanı: 27 May 2015, 15:33
gönderen der-ya
Resim


Uzakdoğu’da bir tapınakta tefekkür ve sohbet yoluyla bir grup mü’min hakikatı bulmaya ve yaşamaya çalışıyordu. Dışarıya kapalı, başkalarını hemen hiç kabul etmeyen bir topluluktu bu. Bu grubun en önemli özelliği, az konuşmak, hakikatleri ince bir dille ifade edebilmekti.

Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, kapıda tokmak ya da çan, zil türünden ses çıkaran bir gereç yoktu.

Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki “bilgelik arayıcısı” kapıda duran yabancıya baktı. Bir selâmlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.

İçerdeki kişi bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve kabı yabancıya uzattı. Mesaj açıktı: “Yeni bir üyeyi kabul edemeyecek kadar kalabalığız!” Yabancı tapınağın bahçesine döndü, dalından kopup yere düşmüş bir gül yaprağını dolu kabın içindeki suyun üzerine bıraktı.

Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerdeki ev sahibi saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı.

Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır.

Bu sevgi ve dostluktu. Sevgi ve dostluğa ise her zaman yer bulunurdu.