FAHRUD-DİN ER- RAZİ - MEFATİHU'L-GAYB

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

FAHRUD-DİN ER- RAZİ - MEFATİHU'L-GAYB

Mesaj gönderen Hakan »

MEFATİHU'L-GAYB



Gaybın anahtarı adını verdiği tefsirini kaleme almasına sebep olarak da şu hikâye anlatılır:
"Râzî, Herat'a gittiğinde orada bulunan alimler, salih kişiler, devlet erkanı ve ileri gelenlerin hepsi onu ziyaret ettiler.
Halk da ziyaret etmiş olmalı ki, bir gün Râzî "bizi ziyaret etmeyen kimse kalmadı mı?" diye sorar. "Kendi zaviyesinde, halktan ayrı yaşayan salih bir adam sizi ziyarete gelmedi" cevabını verirler.
Râzî "Biz müslümanların imamı, alim bir insanız. Neden ziyaretimize gelmez" der.
Bu sözü o salih insana ulaştırdıklarında hiç bir şey söylemeden sükût eder.
Böylece sanki aralarına bir soğukluk girer.
Bir gün bir yemekte bir araya gelirler.
Râzî, ziyarete gelmeyişinin sebebini sorunca salih zat şu cevabı verir: "Sen ilminle itihar ediyorsun. Halbuki ilmin başı Allah'ı bilmektir. Sen Allah'ı ne ile bilirsin?"
Râzî: "Yüz delil ile Allah'ı bilirim" deyince salih kişi tarihî sözü söyler: "Delil şüpheyi gidermek içindir. Allah benim kalbime öyle bir nur koymuş ki onunla birlikte kalbime şüphe giremez ki delile ihtiyacım olsun."
Bu söz Râzî de büyük bir tesir meydana getirir.
Hemen anında o salih kişinden el alıp tevbe eder ve halvete girer.
Seyrini bitirdikten sonra kalbine doğan ilhamlarla Mefatihu'l Gayb adlı tefsirini yazmaya başlar. Bu hikayeyi anlatan zat o salih kişinin ünlü tasavvufçu Necmeddin Kübra olduğunu da ekler.
Resim
Cevapla

“İlim” sayfasına dön