Kulihvani-GaribAN, Msn sOHbetleri

Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Kulihvani-GaribAN, Msn sOHbetleri

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Barbaros:
1 Ekim 2008 sohbetini dinlemekteyim Hocam..
Aytül ile Esra konuşmakta.. Aytülü dinliyorum..
Sesini..

Barbaros:
*Hocam es selâm..


Latif:
*es selam can.. gönlün ve ömrün MUTLAM MİM den, yani
*NUNdan AYRı kalmaya AKREB ola.. ya da bunu ANlayan NAKL, AKLınla duacımız olasın İnşâe ALLAH!.


Barbaros:
*âmin İnşâe ALLAH!.


Latif:
*yoksa güneş de, atomnda bilir ne edeceğini
*Felek döner durur bu günde
*çaktırmadan GELGEÇ oynar..


Barbaros:
*Bir kelime var ALEM-i FARK
*bunu tanımlamam gerek..


Latif:
*hıı hıııı..


Barbaros:
*yardım lâzım az.. musaidseniz Hocam..


Latif:
*canımm
*BUZun BİLmesi gereken: ERİmek ve ÂLem-i ARK’ı aramak ki; aksın, kokmasın.. durgun SU da abdest alınmaz. işe yaramaz..
*bu 1-BUZ DAĞLığıydı. idi.

*2-) SU damlası BUZdan FARKını BULması lâzım ki Âlem-i FARK buldum deyip zil takıp oynaya.. ama kaynamayı göze almalı..
*içimi oynattın bak can..
*gözüm yaşlandı
*içim telaşlandı
*çocuk gibi..

*3-) ATAŞa oturan Damla ÖZünden OYnar ve Kaynarsa SU-luğunu TERK eder veÂlem-i TERK’te olur.. kanat takar ve tüylerini terk eder..BUHAR-lık başlar..

*4-) Gökyüzünün yersiz yurtsuz BULUTLarı.. Karlı Hasan dağdan inen damlalar aka aka Dönen Felek Değirmenin SU OLUKundan Çile ÇARKını da DÖNdürmye hücum eder ve Âlem-i ÇARK Yaşanmaya başlar.. İsa aleyhisselâm çarmıhta yok yok.. Meryem dâr ağacı oldu.. oğlu kucağında çarmıhta..
*Hasan dağ gönüllü.. aziz oğul..
*biz neden eridik, yürüdük, çürüdük de geldik Çark EVİne???.
*İŞimiz NE idi???.


Barbaros:
*kendini bilmek miydi Hocam..


Latif:
*DERûN Değirmenini/en İÇ Habli’l- Verîd Çarkını DÖNDÜR!.
* ki, oysa o, dönmekte her ÂN.. her VAKtt..


Barbaros:
*Hayattan hayat verilmesi ne?..
O halde.. Uçan kuş gibi olan Hayatta..
Et-Tayr.. neden harf-i tarifli?.
*hocam “hayattan hayat verilmesi ne?” diye sormuşsunuz
*bu soruyu nereye referans etmektesiniz âyette
*âyette boyle bir tâbir yok
*Bakara 2/260
*”ölüye hayat vermek” var
*”hayattan hayat vermek” nerden geldi anlayamadım?.


Latif:
*bakarız
*can sorduğun soruda ben ne demişim?
*hayattan hayat vermek
*hatırlamadım..


Barbaros:
*İbrahim aleyhisselâmın dört kuşu âyetini açıyorsunuz..


Latif:
*yazıyı atsan bana
*o kısmı..

*http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... 513#p65513

Resim

*GÜL CÂNım çok güzel yapmış
*dedim ki.. dedii ki..
*göz nurum bu kadar güzel olabilir
*uğur böceğin hep senle olsun.. Hocam da HİMMet etsin sana İnşâe ALLAH!..
*esirgemez BİZi severdi..
*ve derdi ki:
*“sevgilim”” derdi bana
*“MuhaMMedî tek sevgili”
*derdi
*ahhh ki ne ahhhh!.


Gül:
*inş Hocam çok sağ olun. Beğenmenize çok sevindim. Siirtli Hocamıza SEVGİLİsi-nden bir hediye olsun İnşâe ALLAH!..


Latif:
*BİZ BİR-İZ GÜLüm
*bir CÂNız İnşâe ALLAH!.
*beden ne ki
*sonu leşşş..


Gül:
*evet öyle gerçekten.
*bir CÂNız İnşâe ALLAH!..


Barbaros:
*eyvallah Allah razı olsun
*BİZ BİR-İZ İnşâe ALLAH!
*bunu ceviririm İnşâe ALLAH! dört kuşun ardına
*dört kuşu gönderiyorum..


Latif:
*bu günkü konuşmayı wörde alıp
*şu AKIL BİLElik Bağı Buğdayını ÖĞütelim
*EKMek edip yiyelim de NAKLen Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Sesi
*RahmÂN Nefesi
*RABB Neşesi
*ALLAH şEYyisi olsun İnşâe ALLAH!..


Barbaros:
*İnşâe ALLAH!.


Latif:
*akşemleyin TSSS yaparız İnşâe ALLAH!.


Barbaros:
*yapalım İnşâe ALLAH!.


Latif:
*Ancak unutmadan,
*EBU Rahîm/İbrahîm aleyhisselâm Babamın
*hayatta hayatı anladım.
*Hayal-i HaYYat Zâhirinde, Hakikat-ı Hayyat Bâtını
*bu Buğday Hikayesi..
*önemli İnşâe ALLAH!.
*akıl ->un olursa;
*ses olur,
*öz ve söz olur ya..
*Sen, şu BİZim eski yılların değirmencisi
*ÜSÜYÜN EMMi ol da can..
*zâten sana benzerdi.. iri yarı.. kaygısız tasasız..
*önemli işti değirmencilik..
*taş dişemesi külünkle ve un ayarı ki,
*zavar etmeden bana: “Gelin Kınası gibi olacak mühendizim
*yoksa YÂR beğenmez pek nazlıdır nazlım!.” derdi
*kim mi bu zât?.
*1964-e gitmeliyiz tâa..
*Adana’dan Lise yarıyılı KÖye geldiğimi duyduğunda, cuma günü eşşeğe atlar, 2 sepet meyve, sebzesiyle komşu Yuva Köyünden Cuma Namazını da kılmaya gelirdi. Anam patlıcan dolması yapardı ve çok sever idi Üsüyün Emmi habar salardı anama: “Tıkırın Kızı geliyomm haa dolamayı SALLa!.” Derdi..


Barbaros:
*:)


Latif:
* Tıkır” anamın babası dedem idi.
* “kupkuru” diye lakap takmışlar gençken.. Tıkır demişler
* çok cömertti.
*yürek paylaşan zırr delilerdendi
*“deli farlak” kime derler can?.
*AKLı UNlara mı?
*Şunlara bunlara mı?
*İÇim UÇtu gitti toplasam da kalan 2 rekatı MİMlesem İnşâe ALLAH!.
*CİMlesem
*KİMleseM
*Sen derin bir nefes AL “ALLAH!.” diye ve ARŞ’a üfür “ALLAH!.” Diye.. tez gele İnşâe ALLAH!.
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: Kulihvani-GaribAN, Msn sOHbetleri

Mesaj gönderen nur-ye »

ResimBiR ZEVKin ŞERHİ:

BİZin İZ
DÜŞşüMü..


*ÂDEM-in CeNNette HaVVa NeFeSi
VeSveSe VERenin SıRR OL-AN SeSi
ŞeCeRRe HaBBesîN BiLelik “Be” si
SeHeR-de --> SEVgiliM SEÇ-tiM ERENler!..


Barboros:
Hocam, Burada birinci satırda NeFeS derken çeviride
breath : bildiğimiz nefes alıp vermedeki nefes İngilizcede kullanacağım “NeFeS” diye parantez içinde göstereceğim..
Hocam, ikinci satırı açmak lazım virgül yok çünkü “Veren”in kelimesinin sağına virgül koysanız değişir, soluna koysanız yine değişir manası. doğru çevirmek lazım bunun içinde anlamam lazım çevirecek kadar
3. satırda SeCeRRe: Ağaç olarak çevireceğim ama parantez içine yazacağım SeCeRRe diye. Şimdilik bunları yapalım bu dörtlüyü bitiririm yavaş yavaş yaparız insaallah..

Kulihvani:
garibancanım, bu işin ASLı-fASLI Kur'ân-ı Kerimimizdedir.. ve KuLLuk, KÛN feyeKÛN OYUNudur.. AYNı anda Yazdıranı-Yazanı, Oynatanı-Oynayanı, Mekanı Zamanı.. ki TEK VAKıtta Birr ANda “BİZ BİR-İZ”dir.. NaHNu.. CeRRyÂNLa Kablo ve de hatta ceryÂNla ampul gibi..

Temel dayanak Kur'ân-ı Kerimimiz ancak onu da Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem gözüyle görmeye sesiyle duymaya Muhtaç ve Mecburuz Uymaya ise zâten Me’mur ve Mahkumuz GARiBANca ve’s- SeLÂM..

Ahd: Vâdetme. Söz verme. Vefâ. Yemin. And. Misak. Peymân. * Asır. Devir. Tevhid. Mukavele. * Vasiyet.

“AHD” ->MuhaMMedî Tasavvufta Yataratanın “Dâimiyyet -ki bir saniye bile olsa AYNıdır.- Hüviyyetini AYNen –ki Halifesi olarak- Giyinerek sAHNeye çıkıştır..

وَلَقَدْ عَهِدْنَا إِلَى آدَمَ مِن قَبْلُ فَنَسِيَ وَلَمْ نَجِدْ لَهُ عَزْمًا
Resim---Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen) :Andolsun biz, daha önce de Âdem'e ahid (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.” (TâHâ 20/115)

ALLAHu zü’l- CeLÂL bu âyeti celîlesinde “nissy” gizli köküyle nisyan etti unuttu buyurmakta.. zâten İnsan da bu kelime ve kökten gelir ve.
İnsan ->nisyan eden, unutan, hatırdan çıkaran demektir..
Azm.. MuhaMMedî Hakikatına Aynen Sahib çıkıştı..

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَائِكَةِ اسْجُدُوا لِآدَمَ فَسَجَدُوا إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَى
Resim---Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), ebâ.
:Bir zaman biz meleklere: Âdem'e secde edin! demiştik. Onlar hemen secde ettiler; yalnız İblis hariç. O, diretti.” (TâHâ 20/116)

Bakınız ki, Meleküt Âleminde -meleke-melekiyyette-zorlama mecbur kılma olamadığı için tıpkı şu andaki İnsanoğlunun tercihini özgürce kullanması gibi, melekler başka âyetlerde bildirildiği gibi, önceden neden ve niçine girdikleri halde bundan vazgeçerek DUYdukları EMRe hemen UYdular secde ettiler..
Ceberrut Âleminde -cebrilik-zorlayarak yaptırmak olmadığından İBLÎS ki, sanki insan kendisine geçici izafî giydiirlen senlik lutfu bilelik elbisesinin mutlak ve sürekli sahibi sanması ÖRTÜsüdür ve bu örtü ise KefEredir.. Pis ya da bilmediği bir şeye örtüdür.. kâfir vs hep böyledir.. oysa CeNNe fiilide güzelliklere örtü fiil köküdür.. benim şiirlerin gülleri, cÂN, cÂNÂN, ceNNet, CiN, CüNNe-zırh vd..

Burada aklımızın atladığı bir husus var,
O ortamda sadece ÂDEM aleyhi's-selâm, TOPRAK vüCÛD giyip Madden var olmuştur MevCÛDdur...
BİLirsin ki, 4-Lü Sistemde HATM esastır.. İnsan oğlunun soyut-somut tüm bENliği-varlığı Bezm-i Elestteki AHDiyle, sahneye çıkmakta-URUC etmekte ve yine o NOKTAya RüCÛ’ etmekteyİZz her nefes ki bu 4-Lümüz:

..Vahdet-i UHuD->Vahdet-i ŞüHÛD->Vahdet-i SüCÛD->Vahdet-i MevCÛD=> Vahdet-i VüCÛD<=kaHHÂRRiyyet=> Vahdet-i VüCÛD =>Vahdet-i MevCÛD->Vahdet-i SüCÛD->->Vahdet-i ŞüHÛD ->Vahdet-i UHuD..

(LÂ diyen HerŞey/kes)..-> İLÂhe -> İLLâ => ALLAH <= TEVHÎD => ALLAH -> İLLÂ -> İLÂhe-> ..(LÂ diyen yok.. VAR OLan Vâhidu'l- Kahhâr ALLAH)

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---''Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li menil mulku’l- yevm(yevme), lillâhi’l- vâhidi’l- kahhâr: O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır." (Mü’min 40/16)

İyice bak, GÖR ve OKU ve de ANLA ki..
şu SOYUt-SOMut, SAĞdan-SOLdan, Bâtından Zâhire URUCu ÇIKışı, Şehâdet Âleminde YÂRım Nefes KALıp, RABBısının ŞâHÎDi OLup yada OLmayıp, MevCÛDlar Âlemini Zâhirden Bâtına RüCÛ’ DÖNüşü yapıp gitmededir KüLLî Şey ve KüLLî NefS.. her şeYy ve de herkESs..

Gübreyle GÜLün, İnkârla İkrâRın ARA KESitini ANLadıysan eğer, BU “ÇIKışİNİŞ” ARAKesitindeki YERİni BİL-BUL-OL ve de YAŞA!..
Ve ASLa unutma ki Şeyhu’L- HazÎN kaddesallahu sırrahu BaBamız’ın: “bir yer vardır ki o rada hâlâ söz eden ki “ALLAH!” bilem dese Kâfirdir!” buyurduğu ÇİZgiyi.. sıfır santigrat derecede hem donan hem eriyen SUYUN bu HÂLi.. “00 C” santigrat derecenin >SOL YÜZünde DONmaya BAŞLıyor, ve SAĞ yüzündeyse ERİmeye BAŞLıyor.. iyi de AYNı “00 C”nin ARAKESitinde bir ÇİLE ÇİZGisi Vardır ki DONmak-ERİmek yok. Korku-Hüzün yok..
kul ihvÂNim Kıtmirim Köpeğimin: “SıRR-ı SıFır SIRAT KÖprümÜZ” Dediği
İlaHÎ Sırat-ı MuastakÎyM,
MuhaMMedî Merhamet,
MuhaMMedî MuHABBet,
MuhaMMedî HaKikat,
MuhaMMedî HaBîBî-HasBî HiZmet AKLImız..
ve NAKLen TÜMM-TAMMLük ARAyışımız..
AL-VER YÂRım Nefesimiz.. Ki BİZZ.. BİZ BİR-İZ.. İnşâe ALLAHu TeÂLÂ.
Resim
Cevapla

“►Sohbetleri◄” sayfasına dön