GÜNÜN ZEVKİ

Konu başlıkları sadece Kul İhvani'ye aittir.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

TEKe TEKte TEVHİD TEK-ER
AYNı ŞEY
mi >ZeHİR-ŞeKER
->BaBa DÖL-ü -> ANA SÜT-ü
->insÂNı ->“İki YANa ÇEKeR!.

ZEVK 6146

bir dAMMLa SU ->insÂN ASLı >herKES dAMMLa-sÎn İÇiyor!
->GELişi ->ELi-nde dEĞİL!. ->GİDişin ->KENDİ SEÇiyor!.
GEÇmiş >GELecek >şu ÂNda! ->VÂHİDul- KÂHHAR şeÂNda
cÂHiLLik Etme! >ihvÂNim!. ->NÛH-u >OĞLundan GEÇ!-iyor!.


22.06.14->14:04
brsbrs..tktktrstkkmdyiMm..
snkcÂNevmdyMm..gnlmglcMm..


bir dAMMLa SU ->insÂN ASLı:

أَوَلَمْ يَرَ الْإِنسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِن نُّطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُّبِينٌ
Resim---E ve lem yerel insânu ennâ halaknâhu min nutfetin fe iza huve hasîmun mubîn: İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmedi mi de, şimdi apaçık bir hasım kesildi?”
(YâSîn 36/77)

وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِن مَّاء فَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُم مَّن يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Resim---“Vallâhu halaka kulle dâbbetin min mâin, fe minhum men yemşî alâ batnih(batnihi) ve minhum men yemşî alâ ricleyn(ricleyni) ve minhum men yemşî alâ erba’(erbain), yahlukullâhu mâ yeşâu, innellâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun) : Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.”
(Nûr 24/45)

“cÂHiLLik Etme!.” >ihvÂNim!.
“NÛH-u >OĞLundan GEÇ!”-iyor!.:


Nuh aleyhi's-selâm: “Hani sen bana söz verdiydin ya Rabbi ehlimi koruyacaktın, oğlumu garkettin”
ALLAHu zü’l- CeLÂL: “Cahillik etme o senin ehlin değil senden gözüktü şeklinden belinden geldi yoluna gelmedi o senin”

وَنَادَى نُوحٌ رَّبَّهُ فَقَالَ رَبِّ إِنَّ ابُنِي مِنْ أَهْلِي وَإِنَّ وَعْدَكَ الْحَقُّ وَأَنتَ أَحْكَمُ الْحَاكِمِينَ
Resim---“Ve nâdâ nûhun rabbehu fe kâle rabbi innebnî min ehlî ve inne va'dekel hakku ve ente ahkemul hâkimîn(hâkimîne): Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve senin va'din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin."

(Hûd 11/45)

قَالَ يَا نُوحُ إِنَّهُ لَيْسَ مِنْ أَهْلِكَ إِنَّهُ عَمَلٌ غَيْرُ صَالِحٍ فَلاَ تَسْأَلْنِ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ إِنِّي أَعِظُكَ أَن تَكُونَ مِنَ الْجَاهِلِينَ
Resim---“Kâle yâ nûhu innehu leyse min ehlik(ehlike), innehu amelun gayru salih(salihin), fe lâ tes'elni mâ leyse leke bihî ilm(ilmun), innî eızuke en tekûne minel câhilîn(câhilîne): Allah buyurdu ki: Ey Nuh! O asla senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme! Ben sana cahillerden olmamanı tavsiye ederim.”

(Hûd 11/46)

“câhillik etme o senin oğlun felân değil”.. buyuruyor..


GEÇmiş-GELecek >“şu ÂN”da!
->VÂHİDu’l- KÂHHAR şe’ÂNda:


كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ
Resim---Kullu men aleyhâ fân(fânin): Yeryüzünde bulunan herşey fanidir;”
(RahmÂN 55/26)

El-KAHHAR (Kahredici, gücü ile helâk edici, yok edici) olan ALLAHU Zu’l-CELÂL:

Resim

Resim

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---“Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li meni'l-mulku'l-yevm(yevme), lillâhi'l-vâhidi'l-kahhâr(kahhâri) :O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır."

(Mü’min 40/16)

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “ALLAH kıyâmet günü arzı (yer tabakalarını) Kudret eline alır (kabzeder) semâyı (gök tabakalarını) da sağ eline (içine) dürüp büker, sonra (mahşer ehline) MELİK BENİM (Kâinâtın Mâlikiyim)! Nerede yeryüzünün melikleri (kralları?)” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radiyallâhu anhu dan; İbni Mâce, Mukaddime, 192; Buhârî, Zümer Sûresi tefsiri; Müslim, Sıfatü’l-Kıyâme babı)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Eyy AK DEnİZ DELi DER
yiNE ÖYLesÎn hANi Var ya
->D A L g a -Ların fısıLtısı
->yİNE AYNı EYy ANtaLya!.


ZEVK 6184

MeLtemde İYot KOKusu.. >KıRK YILLık DOSTun NEFeSi
Her DAMLası KIPır KIPır.. ->SeYRinde “SeBbeha!” SeSi
Burnu SÜRTüLmüş ÇAKıLLar>Gidip GELmekte Durmadan
->RABBımdan RÛMa CiLve.. -> “BİLdik BİLmece BESTesi!”


29.07.14 -11:28
..antalya….mrnşn..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

YaYÂRım NEFsLik HaYyata
->"ACI"yım KIRIK kANAtta..

DALdAN DÜşen Yaprak gibi
->ELLere SIĞmayAN SEVgi..


“HASAN BaBan” DEniLENsÎn
“HATİCEden DOĞma” DEnsÎn
“HAYyat HelV” >YENiLENsîn
“EYy AYY YÜZLüm!” SeSi sENsiN!.

ZEVK 6190

bU NAsıL HAYyat ALLAHım!. ->YAKILanLa >yAkAN GEÇti!
BUharLşAN GÖZ YAŞLarım!. BULut-rAHMET ->AkAN GEÇti!
SıRR-ı SıFıR SEVd SÖZLüm! NEreDE-sÎN "Ey Ay YÜZLüm!."
“YÂRim NEFesLik HAYyaT”ta >“MURAT GÖĞE BAkAN” GEÇti!..


31.07.14. >13:08
antaly-bursa çubuk boğzı..ynylclklar..




bir antalya son baharıydı.. içim kapakaranlıktı.. karalioğlu parkına çark etmiştim.. bir açık hava konseri vardı.. içerilere girdim “kimmiş bu kişi?” dedim.. sanırım sol ayağını ardından çeken kekeme gibi konuşan, henüz meşhurluk şarabını içmemiş bir kimse: “bENim konserim!” dedi garipçe gülerek.. rahmetler olsun sana “Ey Ay YÜZLüm”ün beLÂLı SeSi..

"GİTme GİTme!." DEmek!.
Ve her >HARFinde ÖLmek!..




RahmetLi Babacığım uzun gurbet YILLarımda SALLadığı hER mektubuna:
"NÛR-i AYNım ciğer PÂREm!" diye BAŞLardı!..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

MîM MEYim YAZz!
NAZ NEYim YAZz!
->N i Y A Z EYyLe!
>HER ŞEY’im YAZz!.

ZEVK 6228

YEDi mEVsim ->YAPaYaLnız ->TEKe TEKte bEN!” ->KaLEMim!
OLsun!. OLmasın!.”sız >SEVdÂ.. NAsıL ŞaKRaK-ŞEN KaLEMim!
hER dAMMLa HüRrdür DenİZde -> ISsız-SeSsİZ BİZ BİR-İZde
dÖRT DiLLi ÇİÇEKLerim AÇç
!. -> SAKın SuSma sEN ->KaLEMim!.


17.08.14 >19:55
brsbrs..tktktrstkkdsszısszz…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim çİLe çÖLümde..

YÜREĞim ->AğYÂR YOLası
OLsun!. OLmasın!.” OLası
TEKe TEKte >TEK gERçEKte
hOş GELdin >kAHve mOLası!.


ZEVK 6248

DARmaDUManla DERdiYok.. ENSemde YOLdaş NEFesi
KuKiriKu!. KuKiriKu!.. -> ÇiFTLEN KUMRULar Sesi
yiNE ISSız!. yiNE SESsiz!. cÂN KUŞum kANLı KÂFeSsiz
DuMANa SARdığım >SıRRım.. TEKe TEKte keyf kAHvesi!.


affiyyett OLsun!.

26.08.14 >13:39
brsbrs..tktktrstkkmİZdessİZvedeIsszz..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


HaBLi’l- VERîD OMUzumda
>ÇEKe ÇEKe SÜRÜyoruMm!
->ACı-TaTLı-Ekşi-TUZumda
“TEKe TEK”e YÜRÜyoruMm!.


ZEVK 6295

KâF DAĞı maSALL ihvÂNim!. ->HÂL-i HAZIR AŞK HÂLLerin!
cEVR-i cihÂN ->çARK-ı ÇİLE!. ->KemÂLLerin ->CemÂLLerin!
NE GÖRDün GeL-GeÇç-gÖLgeden>SIRAT SIRTı ARA bÖLgeden
->pEŞin S I R A SÜRÜdüğün ->N E F e s N E F e s “ÂMELLer”in!.


13.09.14. >11:44
brsbrstktktrstkkmdsszlkkylnzlkk..


HaBLi’l- VERîD: Tek ip.. Şah damarı.. KULLUk bağı..


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Her KuL öLdüğü HâL üzere diriltilir.” buyurdu.
(Müslim, Cennet 83)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim ALLAH HUu!.

İÇimde İnce NEYy SeSi
ŞÂHDAMARımın NEfeSi
->dOKUz DELik DELiLiği
Yok EDen hERŞeYy-hERkeSi!.

“BUrası BURSA >bAHtı”mda
>YÂR YOLUnu gÖZLüyorum!.
SuLtÂNLık >KULLuk tAHtımda
->YÂRim ->SENi >ÖZLüyorum!.


ZEVK 6350

AKLen-nAKLen ->Mi’RÂC >RüCÛ’ >“US”Lu URUÇ’ta YAŞAmaktan!
->SıRr-ı SEBEB >SEBBeHÂsı! “SIRR” -> SON-UÇ’ta YAŞAmaktan!
NEFES NEFES >hERŞeYy >hERkeS!. ->cÂN TAŞIyor kANLı KÂFeS!
->bEN ->BîZâRım ->NAZLı YÂRiMm!. ->"İKİ UÇ"ta ->YAŞAmaktan!.


12.10.14. >12:37
brsbrs..tktkttrstkmdsszısszvdkmsszz..


yiNE YÂRimmm!.:



US: (c.: İsâs) Büyük kadeh. AKIL..
URUC: Yukarı çıkmak. Yükselmek.
RüCÛ’: Geri dönme,
Mi’RaC: Merdiven, süllem. Yükselecek yer. En yüksek makam. Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhi's-selâm Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenab-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.. KULLuk DÖNgümüzz..
SEBBeHÂ: SONsuz DÖNgü ki, her ÂN yENiden Yaratış..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

->ZITLarın ZeVKi ->SEVgiLi
ZeHir ZıKkım ZeMzem SEVgi
ÇİLe ÇÖLü>LeYyLâ-MecNÛN
->SıRR-ı SıFıR ->SeYyah giBi..


ZEVK 6377

ADım ADım YAŞAdığım.. -> CeVR-i CihÂN ÇİLe ÇAĞı
kaDERin BUra BUrsa-sı!.. -> vatAN OLdu KeŞiŞ DAĞı
BAŞ Ayaksız SELLer giBi.. YERsİZ YuRTsuz YELLer giBi
BU GeCe MiSÂFir ETti ->İ S T A N B U L’da KOZYATAĞI!..


20.10.14. >10:01
brsbrs..kozyatağıistnbL..



Resim

KOZYATAĞI'nın TARİHÇESİ:

1940 Yılında Kozyatağı’nda 40 hane vardı.

Kozyatağı’nda sokak lambası yoktu. Reşat Paşa Konağından Kazasker ve Erenköy’e doğru havagazlı sokak lambaları vardı. Sokak lambaları, görevlisi tarafından sırasıyla meşaleyle tutuşturulur, sabahları aynı görevli tarafından söndürülürdü.

Reşat Paşa; Sultan II. Abdulhamit Han’ın Maliye Bakanıydı.

Mareşal Kazım Karabekir Paşa’nın köşkü Erenköy’deydi. Karabekir Paşa çok merhametli, alçak gönüllüydü. Herkesin hatırını sorardı.

Mareşal Fevzi Çakmak Paşanın köşkü de Erenköy’deydi. Fevzi Paşa sakin bir insandı.

Ünlü bestekar Yesari Asım Ersoy’un evi de Erenköy İstasyonunun altındaydı.
Kozyatağı İsmi Hakkında Üç Rivayet Vardır :

1- Beyler paşalar bu muhitte kuzu beslerlerdi. Şakacı Sokağı’ndan başlayan kuzu ağılları Kazasker’e kadar devam ederdi. Bu sebepten Kuzuyatağı olarak anılırdı. Kuzuyatağı ismi, zamanla Kozyatağı’na dönüşmüştür.
2- Cevizin diğer bir adı; kozdur. Kozyatağı’nda çok miktarda ceviz ağacı bulunması sebebiyle, Kozyatağı denmiştir.
3- Her sene Kırkpınar dönüşü pehlivanlar, paşalar tarafından çınar altındaki pınarın başında kapıştırıldığından; kozların paylaşıldığı yer manasına; Kozyatağı dendiği belirtilir.

İsim konusunda 1868 tarihli, blog sayfamızda bir kısmı bulunan Abdulhalim Efendi vakfiyesinde şu ibare geçmektedir: "Üsküdar şehrine bağlı Eren köyü civarında Kozinak adlı yer.."

1940 tarihinde Kozyatağı’nda sadece Abdulhalim Câmii mevcuttu. Abdulhalim Câmii Şeyh Abdulhalim tarafından yapılmış, Rufaî Tekkesiydi. 1926 tarihinde Tekke ve Zaviyelerin kapatılması kanunundan sonra, câmiye dönüştürüldü.

Tekke küçük bir yapıydı. 1955 yılında inşaat ustası Sefer Kalfanın gayretleriyle büyütüldü. Câmiyi büyütmek için câminin arka duvarı hizasına beton direk yapılarak hem çatı yükseltildi, hem de arka direkten sonra gelen kısım ilâve edildi. Bu ilâve sonrasında küçük de olsa, câmiye kadınlar için sermahfil (ikinci kat) ilâve edildi. Mevcut haliyle câminin sol yan duvarının ortasındaki kiremitler câminin eski çatısının hizasını göstermektedir.

Câminin ahşaptan bir minâresi vardı. Sefer Kalfa yenisini yapmak üzere bir ip takıp asılınca, minâre hemen yıkılmıştır. Mevcut minare 1955 yılında Sefer Kalfa tarafından yapılmıştır. Sefer Kalfa, daha sonra uzun süre Kozyatağı’nda muhtarlık yapmıştır.

Abdulhalim Câmii çok küçük olduğu için teravih namazlarını çınarların altındaki tarihi namazgâhta kılınır, namazgâhın aydınlatılması için çınar dallarına sekiz ile on arasında gazlı gemici feneri asılırdı.

Namazgâh mahallinde ramazan ayında teravih sonrasında, Karagöz Hacivat oynatılırdı.

Cumartesi ve pazar günleri çınar altında Yahudi Muis Efendi Laterna çalar, dinleyicilerden 25 kuruş ücret alınırdı.

Adalardan gelen Rum ve Yahudi cemaati mensupları, piknik maksadıyla kendi kültürlerine uygun müzik ziyâfeti verirlerdi.

Namazgâh duvarının kıble tarafında, gürül gürül akan bir çeşme vardı. Çeşmenin; geniş, derin ve büyükçe mermerden yapılmış, değirmene gelenlerin hayvanlarını suladıkları yalağı mevcuttu. Yalak ayrıca, yaz aylarında meyvelerin ve ayranların soğutulması için kullanılırdı.

Çeşmenin yalağı blok mermerden yapılmıştı. Yalak, çınarların bitişiğindeki binanın giriş kapısının önündeki dolgu kısmın altında kalmıştır. Çeşmenin kitabesi ise hayli büyük olup, Sabancı ailesine ait Atlı Köşkte sergilenmektedir.

Çınarların kuzeyinde, mevcut haliyle Ziraat Bankası lojmanlarının bulunduğu arazi; Rumlardan kalma Ayazma’ydı. “Ayazma” pınar manasına kullanılıyordu. Bu ayazmadan çıkan su, künklerle çınarların altındaki havuzda toplanırdı. Havuzdan üç kol halinde çıkan suyun bir kolu, bahsi geçen çeşmeye akardı. İkinci kolu Mehmet Çavuş Câmii’nin bulunduğu yerde bulunan bahçeyi sular, üçüncü kolu ise Mehmet Çavuş ve Abdulhalim Câmilerinin doğu sınırını takip ederek denize kadar ulaşan dereye akardı. Su aslen mahallenin olup, Fatih döneminden beri mahallenin istifadesi için akmaktaydı.

Namazgâh büyüklerimizin ifadesine göre, Fatih’in akıncıları tarafından kurulmuştur. Bir namazgâh da, eski Üsküdar yolunda Ali Gazi Baba türbesinin yakınında bulunmaktaydı.

Çınarların karşısındaki mazotlu un değirmeni 1940 yılına kadar çalışmış, 1940’lı yıllarda hurda vaziyete gelmiştir.

1961 Yılında bir kış gününde yolumuz Selanik’e düştü. Soğuktan sığınmak için rastladığımız kahveye selâm vererek girdiğimizde, hafif sesle selâmımıza karşılık veren ihtiyar, yanına çağırdı. Nereli olduğumuzu inceden inceye sormaya başladı. En sonunda İstanbul Kozyatağı’ndan olduğumuzu öğrenince çok sevindi ve gözleri yaşararak: “Değirmen duruyor mu?” dedi. Kendisinin Büyükbakkalköy’den (mübâdele) değişim sebebiyle Selanike geldiğini, Büyükbakkalköy’den çok defa Kozyatağı’na değirmene geldiğini anlattı. Ben de biliyorum ki; Büyükbakkalköy’de Rumlar otururken burası, mübâdeleyle Selanik Türkleri’ne tahsis edilmiştir. Büyükbakkalköy karakolunun yakınında Rum kilisesi mevcuttu. Hali hazırda kilisenin temelleri görünmektedir.

Çınarların batı tarafındaysa bir karakol mevcuttu.

Namazgâh’ın doğu sınırından başlayıp Kozyatağı okuluna kadar olan alan Hüseyin Paşanın köşkünün de bulunduğu, Hüseyin Paşa çayırıydı. Köşk kalıntısı Abdulhalim Câmii’nin doğu tarafındaydı. Köşk bahçesinde yıkık vaziyette havuzlar da vardı. Hüseyin Paşanın iki oğlundan biri olan Mazhar Bey, padişahın süvari zabitiydi. Diğer kardeşi Hayri Bey ise bürokrattı. Her ikisi de güzel Fransızca bilir, efendi kişilerdi. Hüseyin Paşanın Bayar Caddesi üzerinde, halen kalıntıları bulunan ikinci bir köşkü vardı. Bu köşk de Hüseyin Paşanın hanımı, Rus asıllı İhsan hanım adıyla yaşlı kadın kalır, o sebepten dolayı köşke, İhsan Hanım köşkü de denirdi.


Şakacı Sokağı’nın Hikayesi:

1940’lı yıllarda devlet ricalinden bir kişi gelip, Kozyatağı mukimlerinden hiç evlenmemiş Alim Ağa’nın Salih ismiyle bilinen kişiye, Sultan Murat’ın köşkünü soruyor. Salih amca gel göstereyim deyip, mevcut şakacı sokağının sağından itibaren Kozyatağı okulunun batı tarafına kadar uzayıp giden kuzu ahırlarını gösterir. Bunun üzerine o kişi: “Ne şakacı adammışsın be amca.” deyivermiş. Sokağın adı böylelikle Şakacı Sokağı olarak kaldı.
Sultan Murat’ın Köşkü ise, Erenköy’deydi.
Salih Amca’nın değirmenin üst tarafında köşkü vardı. Bu köşk gibi, iki tane daha köşk vardı. Yakın zaman önce çıkan yangında yok oldu.
Ali Gazi Baba türbesinin güneyinde İçerenköy mezarlığına giden yol üstünde bağ içinde Miralay İbrahim Bey’in köşkü vardı.
Mevcut Hal binasının olduğu yerdeki koyun keçi ağıllarına zaman zaman Kurt gelirdi.
PTT Hastanesi olarak bilinen hastanenin yeri; Gazi Ethem Paşa köşküydü. Köşkün yakınındaki (Evren Sitesi içinde) beşyüz yıllık sakız ağacı altında, Hafız Burhan gazel okurdu.

Kozyatağı sakinlerine,
Saygılarımızla..


ANLATAN:

İDRİS GÜRBAK

(ASIRLIK KÖFTECİ 1934 ARNAVUT GÖÇMENİ)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim ÖKsüzüm.. ve YEtimim..

VURun uLAn >VURun
Ki kOLAY ÖLmem bEN
cÂNımı Göğe saVURun
DÖNerim EZeL-EBEdeN..


ZEVK 6417

KeŞİŞ DAĞIn TePesÎnde.. ->YÜREĞİmi DAĞLıyorum!
GÖZ YAŞLarımdan ŞeLLÂLe ÇiLe çARKım ÇAĞLıyorum!
cÂNÂNdan AYRıLan cÂNLar.. ->ANA-BaBa ve imkÂNLar
->YAPaYALnız BeBeLerLe.. ->“ÖKSÜZ”LerLe AĞLıyorum!.


11.11.14. 11:35
18.mHRRm.1436..
brsbrsmm..tktktrstkkmdynssizz..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim YÂRimm!.

SENNERDESîN?
->GÜLNEFESîN
HASssRETteyiM
>BÜLBÜLSESîNn!.

SıRR-ı SIFIR SÖYLediğim
NAZ-NiYAZda YÂR NAZÂRı
“BURSA BÂZÂRı!.” DEdiğim
>SON NEFESte cÂN BÂZÂRı!.


ZEVK6491

NEFSim ->HAKk’a TeSLim OLmuŞş! ->BîÇÂREm bOYNunu BÜKmüŞş!
->BUZ DAĞı OLmuş ->KeŞİŞş DAĞım ->"TEKeTEK"-te ÜŞüYORumm!
AŞK ->AKLım ZiKKesÎn SÖKMüş ->İÇim GÖÇmüŞş >DIŞım ÇÖKmüŞş!
->Bir “KÖR KUYU” ki ->şU HAYyat!. ->GeCE<->GÜNdüz DÜŞüYORumm!.


01.12.14. 06:38
brsbrsmm..mksmcâmimzdesllma..


sENvaryaSEn!?.
HERYERDESîN
SıRRPERDESîN
kOKUnBURDA
SENNERDESîN?..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
yüreğiMm giBi göKk yüZü
>GRİye KAÇan<->KIRmızı
gönLümün geCe-Gündüzü
->İ Ç Ağrısı <-> İnce SıZı!.


ZEVK 6508

İÇİMdeki ->ISsız SıZı!. -> sehER YELi giBi ->SESsiz!
ÇiLLe ÇarMIHında cÂNım!. ->Kuş giBi kANLı KâfeSsiz!
BUra <->BURSa ARENAsı >DERt Etme seFÎL ihvÂNim
->KIRATLar AYAKta ÖLür!. ->KItMÎRLer iSe KİMsesiz!.


11.12.14 >07:08
brsbrsbZÂRı..tktktrstkkmdkndmlyzlşmm..


Resim

“OLsun!. <-> OLmasın AKSı” nda
“OL-ÂN -> SEVgi!” >güvERcinLer!
->“TEKe TEK TERas -> RAKSI”nda
->G Ö N L Ü M giBi ->güvERcinLer!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ResimDİNLe SÖZüm
-> İkİ GÖZüm
ResimÖZde >KÖZüm
->ÖZet >ÖZüm!.


ZEVK 6556 Resim

“ReSÛL”ün TeSLİm Olmayan -> “ALLAH”ına ->ERiŞemez ki!
“Mute ->kABLe ->en Temute” -> cÂN ALıp<->VERiŞemez ki!
“İNdeLLAHi’L- İSLÂM” >HANiF ->“HÂL-i HaZıR ->HUZURUnda
->İBRaHîMî CeheNNem”de.. ->Şe’ÂN ->şU ÂN!. ->PİŞemez ki!.


Resim02.01.15 20:56
brsbrs..tktrstkkmdmvldkandilimİZZz.
Resim

Resim---Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem: “Mûtû kabLe en temûtû: ÖLmeden önce öLünüz! ” buyurmuştur. (Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim ..yEMm...

FUZULÎ’yem -> MaNSUR’îyem
hEM MıSRÎ’yem! hEM NÛRîyem
->kUL ihVÂNi!. -> KUL NİZÂMî!.
->TÛR-i SÎNîyem.. ->SÛRîyem!.


ZEVK 6666 Resim

şİMDi şu ÂN ->Şe’ÂNuLLAH.. ->HAYYdır ALLAH’ımız BİZim!.
HaBLi’L- VERîD>cÂNda->cÂNÂN ->RASûLULLAH’ımız BİZim!.
->PÎR-i MERDÂNu’L- ÂLİyyu’L- MuRTeZÂ -> ŞÂH’ımız BİZim!.
EZEL<->EBED >HAKk ÂŞIKLar ->BİZ BİR-İZ “Ah!.”ımız BİZim!.

aleyhumu's- seLÂM..

09.02.15 16:39
brsbursa...tktktrstkkmzsesszvdsszsnsz..



DERbEND’Li DELi BaBayız
ÇoBAN BaBa’ma >ÂBÂ’yız
GeCE ŞEMS’iz GÜNdüz AY’ız
HAKk ÂŞIKLar >AKRABA’yız!.



ResimDE-memİZz o ki;ResimResim


PÎR: Herhangi bir meslek ve san'atın başlatıcısı, te'sis edicisi..VELÂTin ASLen fASLı..VELÂyete DERC EDili OL-ÂN NüBüVVetin EBEDî HaYy SİLSİLESi EHL-i Beyt aleyhisseLÂM’in ULUsu-ÂLİsi kerremuLLahi veCHe!.
Murteza: Beğenilmiş. Seçilmiş. Makbul. Rağbet gören. Beğenilen. Hz. Ali kerremuLLahi veCHe'nin bir lâkabı.

HAKk ÂŞIKLar >AKRABA’yız!.
HaBLi’L- VERîD>cÂNda->cÂNÂN :


ResimŞAHdamardan AKRAB HeMmde:

MuhaMMedî SEVgi Sisteminde AKRABaLıkk..
Sall ->insanın kendi özünden kaynaklı merkez Keban’ından yâni KÛN Kebanından kaynaklı gözüken zâhir ve gözükmeyen bâtın lütufların sâhibliğidir..
“Bedenine sahibim, bedene can veren cana da sahibim, ben tenime ve canıma sahibim” demenin Türkçesi bunlar.. Geçici, iğreti, izâfi belli bir roll için bana verilmiş şeyler.. “ben” dediğim dahi benim değildir.. “Ben sahibim” derken“Rabbime sahibim”tabii ki.. Rabbim de bana sâhib.. BİZ BİR-İZ.. Biz sahabeden de öte de akrabayız sâhib çıkıştan da ötede akrabayız.. Akreb AKRAb, AKRaba budur..


Resimbir “BEN” Vardır “ben”de ->“ben”den -> İÇErüü!..:
ŞÂHDAMARdan AKRABa RABBım (MeRKEZde):


وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---Ve lekad halakne'l-insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh(nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min habli'l-verîdi : Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha YAKINız.” (Kaf 50/16)

Kendinden de kendine Yakîn ve AKREB OLan RABbını MuhaMMedî GönüLLe görenler kendinen fen olur RABBına bekâ BULup ALLAHta fÂNi Olup kaybolur AKLen-nAKLen!.

Ali kerremullahi veche: “Lem a'bud rabben lem erahu: Ben görmediğim Rabba tapmam!” buyurmuştur.

Resim---Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem: “Rabbımı Rabbımla gördüm!” buyurmuştur.


Şe’ÂNuLLAH:
ResimŞimdi şu ÂN -> Şe’ÂNuLLAH SeBBeHası: YENiden YARATış NEFHAsı..:

يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ
Resim---Yes’ eluhu men fi’s- semâvâti ve’l- ard(ardı), kulle yevmin huve fî ŞE’Nin.: Göklerde ve yerde olanlar, O’ndan isterler (dilerler). O hergün (her an) bir şe’n (ayrı bir tecelli, yeni bir oluş) üzerindedir.” (Rahmân 55/29)

nOt:
ResimYıLLar nasıl da fırr fırr UÇuYOr!. Yıl 1962.. Leyl-i meççÂNe Lise imtihanına girdim 634 kişi içinden seçildim.. ne var ki kazandığımı bildiren haber mektubu köye gönderme adresi olan manifaturacı Hamdi Perek'te Aksaray'da kalakalmış.. hiç istemediğim halde çaresizlikten yine birinci olarak kazandığım Ankara Bahçelievler ilk öğretmen okuluna girdim.. Unutulmaz sıkıntı ve acılar içindeyken Rahmetli babam elinde sarı zarfla bir öğle sonu çıkageldi yağan yağmurların arasında belli belirsiz silüet gibi.. parasız yatılı liseyi kazanmıştım ama sürem bitmekteydi.. yoksa yedek alınacakmış tı.. 45 gün sonra son günde yetiştim Adana’ya.. dersler ilerlemişti ve Türkiye'nin her yerinden seçilmişti öğrenciler.. upuzun tek göz koğuşlarda alt-üst ranzalarda yüzlerce öğrenci kalmaktaydı.. disiplin tamdı.. nöbetçi öğretmenler gece boyu dolaşır çıt çıkmazdı.. o zamanlar Adana Erkek Lisesinde lakapsız öğretmen ve öğrenci olamazdı.. Zibidi, senatör, hergele, senyör gibi öğrenciler.. Tarihçimiz 2 metre boyuyla ve en kısık notuyla Sarı Avrat, ölü gibi hiç çıkmayan sesi, sürekli rakam yazan iri elleri ve iskelet görüntüsü ve “otur sıfır!. sesiyle Tabut Hasan matematikçi.. senfoni Müzüikçi, tonton coğrafyacı, emekli binbaşı ciğersöken hher boş dersi doldurucu.. ve.. o zamanlar Adana pavyonlarında meşhurmuş dansöz “NaNa” lakaplı sevgili Edebiyat hocam Musalihâ TOKsöz.. İlk dersimde kimliğimi sordu.. a-dan z-ye iyice süzdü etrafımda dolaştı.. ve: “Senin notların çok eksik, gelecek derste “FUZULî kimdir?”i dinleyeceğiz senden tahtada.. bak oğlum bunlara bakma sen bunların çoğu ağa çocuğu.. çalış-çabala ve unutma ki benden 8 alan öğrenci doğru Edebiyat Fakültesine!.” dedi.. yanımdaki fellah lakaplı Adanalı kulağıma: “Ulan Hasandağlı boku yedin oğlum NaNa seni mimledi!” dedi.. ürperdim ve terledim..
2 günde şu gazeli ezberledim ki hâlâ ezberimdedir:


GaZeL..

Beni cÂNdan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı..

Kamu bîmârına cÂNÂN devâ-yı derd eder ihsÂN
Niçün kılmaz bana dermÂN beni bîmar sanmaz mı..

Şeb-i hicrÂN yanar cânım döker kan çeşm-i giryÂNım
Uyarır halkı efgÂNım kara bahtım uyÂNmaz mı..

Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kÂNlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı..

Gâmım pinhÂN tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı..

Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Beni tÂN eyleyen gafîl seni görgeç utanmaz mı..

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı..


Fuzulî kaddesallahu sırruhu..

.
..Musaliha Hocam, derse girer girmez ayağa kalkardık ve “Günaydın!” derdi.. “sağoolll!”umuz bitmeden “Hasandağlı tahtaya buyur!” dedi..
Beni birden tarifsiz bir heyecan bastı.. adımı bile unuttumm.. etrafımdakilerin hocaya çaktırmadan el-kol hareketleri gırla.. çünkü, diğer bazı derslerden 10, yani pek iyi çekmiştim.. rakiplerim insafsızdı.. ki hepimiz daha çocuktuk..

İçimin dolusu bir Besmele çektim.. çıt yoktu.. bir salâvât ekledim.. “sevgili arkadaşlarım FUZLî öylesine bir cÂN Hak Âşık ki…” diye başladım.. gerisini cidden hatırlamıyorum.. yüzüm ıslaktı.. hocamın sesiyle irkildimm: “ONn’..ONnn!.” ne yapacağımı şaşırmıştım ki Musaliha Hocam koşarak geldi başımı göğsüne bastırdı tepemden defalarca öptü ve: “sen var ya, gerçekten ÂŞIKsın!!..dedi.. bir alkış tufanı koptu.. ilk kez “ON” vermişti hocamız.. Ramazan bayramı gelmekteydi birkaç gün sonra.. bizler fakirdik memlekete gitmez okulda beklerdik tatili.. uzaktı memleket.. Hocam çıkarken geri döndü beni kenara çekti: “bayramda ne edeceksin?” dedi.. “Hiççç!.”dedim. “Kapıcı Vakkas’a derim şimdi.. ikinci bayram bize getirsin seni ev yakın o biliyor!.” dedi.. işte o ikinci bayram ziyaretim bana müthiş bir moral dopingi oldu ve kendime güven gücü verdi.. ayrılırken 3 kilo gerçek çikolata verdi o zamana kadar hiç görüp tatmadığım.. “arkadaşlarına da verirsin birazını, gerisini dolabına koyarsın!” dedi... yurt, lisenin geçilemez yüksek duvarları içindeydi.. koşarak gittim.. önüme gelen her çocuğa bir avuç çikolata verdim ki, herkese.. ve ben.. hâlâ, ne zaman bir çikolata yesem.. sol gözümden bir damla yaş kayar iner yüzüme ve yakar da yakar içimi candostlarıMm.. işte FuzuLî maSALLımm..


Resim

Mehmed bin Süleyman Fuzûlî:
kaddesallahu sırruhu..


Füzuli; d. 1483, Hilla - ö. 1556 Kerbelâ ya da Bağdat, Azeri Türk divân şâiridir. Asıl adı Mehmet bin Süleyman'dır. Türk Bayat boyundan olduğu aktarılmaktadır. Türk şiirini önemli ölçüde etkilemiştir.

Hayatı:
Ailesi göçebe hayatı bırakıp günümüzdeki Irak bölgesine yerleşmiş olan Oğuzların Bayat boylarındandır. Fuzûlî; ne kadar kesin bilinmese de 1483 yılında Akkoyunlular zamanında şimdiki Irak'ta Kerbela veya Necef'de veya Kerkük iline bağlı Kale semtinde doğduğu tahmin edilir.
Fuzûlî iyi bir eğitim almak için ilk önce Hillah şehirinde müftü olan babasından, ve daha sonra Rahmetullah adındaki bir öğretmenden eğitim görmüştür. Daha sonraki öğrenimi hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte; eserlerinden İslamî bilimler ve dil alanında çok iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca Su Kasidesi'nin 2. beytinde;

Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su..


Diyerek astronomi bilgisinin de iyi olduğunu ortaya koymuştur.
Türkçe Divanı'nın önsözünde şöyle demiştir:

“İlimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar da değersizdir"

Azerice, Arapça ve Farsça divan şiirlerini yazmıştır. Eserlerinde kullandığı dil dönemindeki divan şairlerine göre daha sade, anlaşılır bir Türkçedir. Halk deyişlerinden bolca yararlanmıştır.
Bedensel zevklerden ziyade tasavvufî bir aşk, Ehl-i Beyt'e duyulan özlem, ayrılık acısı şiirlerinin konusunu teşkil etmiştir. Duygu ve düşüncelerini çok içten ve lirik bir şekilde ifade etmeyi kolayca başarmıştır. Bu açıdan bakıldığında Türk şiirinde karşılaştırılabileceği tek şair Yunus Emre'dir. "Leyla ve Mecnun" mesnevîsi aynı konuda yazılmış (Arapça ve Farsça dahil) en iyi mesnevîlerden biridir.
İran şiirinden Hâfız, Türk şiirinden ise Nesimî ve Nevaî çizgisini en başarılı şekilde kemâle erdirmiştir. Kendisinden sonra gelen bütün divan şairlerini etkilemiştir. Onun, KerbeLÂ'da 1556 yılında içinde yaygın olan salgın bir hastalık sonucunda, veba veya kolera'dan öldüğü tahmin edilir. Fazilet (erdem) kelimesinin kökü olan "FUZUL" kelimesinden türeyen -fazilet sahibi -erdemli manasında fuzuli mahlasını kullanmıştır.

Resim

Türbesini Zalim Saddam'ın buldozerleri, 1984 yılında yıkmış yerle bir etmiştir. Zaman dönmüş gelmiş Zalim Saddam'ın heykellerinin de başına kader ilmeği geçmiş, yerlerde sürüklenmiştir bir başka zalimler tarafından..

Şiirlerinin Konusu:
Fuzûlî'nin "DivÂN" adlı eserinde yer alan bir şiirinden görünüm.
Irak'ta yaşamıştır. Hayatı yoksulluk, bahtsızlık ve ilgisizlik içinde geçmiştir. Bu durum onu derinden etkilemiş ve bu yalnızlık duygusu sanatının ilham kaynağı olmuştur. Yaşadığı atmosferi şiirine yansıtmıştır. Kendisi çölde yaşamış; çöl kimsesizlik, hasret ve hüzün demektir. Fuzuli bu unsurları şiirinde yoğurmuştur.
Fuzuli şiirlerinde Tek Varlık görüşünü en fazla işleyen şairdir. Onda "Visal" (Allah'a kavuşma) isteği kuvvetlidir. Ama vuslat yoktur. Tasavvuf onda yaşı ve sanatı ilerledikçe koyulaşmıştır. Divan edebiyatında ilah-i aşkı en fazla işleyen şairdir. Bu durum ondaki ideal aşkı gösterir. Fuzuli derdi, ıstırabı seven bir kişidir. Nitekim şu beyiti bunu açıkça gösterir.

"Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helâkım zehri dermanındadır."


Fuzuli derin ve samimi bir aşk şairidir. Ölüm, toplum, yoksulluk, felsefe, tabiat temalarını hep bu aşk etrafında yazmıştır. Çağdaşlarına göre sade bir dili vardır. Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi bilen şairin gücü; bu üç dilden aldığı kelimeleri kullanıp, bunlarla düşünmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle Divan Edebiyatı'nın en büyük şairlerinden sayılmaktadır.
Ayrıca Yedi Ulu Ozan'dan biri kabul edilir.

Seçkin Eserleri:
Azerice, Arapça ve Farsça olmak üzere üç dilde de eser veren Fuzuli'nin eserlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

Türkçe Manzum Eserleri:
• Divan,
• Beng ü Bâde.. 444 beyitlik Türkçe mesnevi,
• Leyla ile Mecnun -Dâstân-ı Leylî vü Mecnûn): 3 bin 96 beyitlik mesnevi. Bir örnek;

"Arayiş-i sohbet eyle sâki.. Ver bâde mürüvvet eyle sâki..
Bir câm ile kıl dimağımuz ter.. Lutf eyle bir iltifât göster.."


Risâle-i Muammeyât:
• Kırk Hadis,
• Su kasidesi
• Hz. Ali Divanı
• Şikâyetnâme kâfiyeli nesir türündedir;
Kanuni'nin Bağdat'ı fethinden sonra (1534) padişaha sunmuştur. Padişah tarafından beğenilen kasideler karşılığında 9 akçelik maaşla ödüllendirilmiştir. Maaşını alamayınca Şikâyetnâme'yi yazmıştır. Şikâyetnâme Fuzuli'nin en önemli eserlerinden biridir.
Şikâyetnâmesinde Fuzuli şöyle der:

“Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar.
Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar”

Gazel türünde vermiş olduğu latif eserler:

Beni candan usandırdı, cefadan yâr usanmaz mı?
Felekler yandı ahımdan, murâdım şemsi yanmaz mı?.

Kamu bimarına cânân devayı dert eder ihsan
Niçin kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı?.


Türkçe mensur eserleri:
• Hadîkat üs-Süedâ): Kerbela olayını anlatan düzyazı, 1837
• Mektuplar

Farsça manzum eserleri:
• Divan,
• Enis'ül-Kalb -Anîs ol-qalb..
• Heft Cam -Haft Jâm): tasavvuf içerikli, 327 beyitlik Farsça mesnevi
• Resâle-e Muammeyât
• Sehhat o Ma'ruz

Farsça mensur eserleri:
• Rind ü Zahid -Rend va Zâhed)
• Risale-i Muamma

Basımları:
• Hadikatü's-Süeda (1837, Kerbela olayını anlatan düzyazı)
• Türkçe Divan (1838, 1958)
• Sıhhat u Maraz (1940, tıp bilgileri)
• Enis'ül-Kalb (1944)
• Fuzuli'nin Mektupları (1948)
• Terceme-i Hadis-i Erbain (1951)
• Rind ü Zahid (1956)
• Arapça Divan (1958)
• Matlau'l İtikad (1962)
• Sâki-nâme (tasavvuf içerikli mesnevisidir)
• Su kasidesi
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Burası Bursa bÂZÂRı
EMeL
>ECeL İNtiZÂRı
BİLen DEmez
!
Diyen BİLmez!
BULdu iSe>NAZlı YÂRı!.

ZEVK 6810

DOSTun DİLi OLsak ->DERgÂHa ÇÖKsek..
sÖYLe YAŞAnmayan YALAN!” ->NErede?
MuHABbet MızRÂBın >ESrÂRın SÖKsek..
->“SÎNE SAZImızı ->ÇALAN!.” ->NErede?.
TEKe TEK TEKkemde ->TEVHİD TEKeMMüL
BÜLBÜLün DİLİ”-nde ->SEVgiLi ->AL GÜL
->“HAKikât-ı HAKkı ->BÂZÂRa ->DÖKsek..
->SATanı -> Es SeTTÂR ->ALAN ->NErede?.


12.05.15 14:04
brsbbrs..stktktrstkkmdsrrsfrshrlrmm..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

>Ni’metLi AKış
HikmetLi nAKış
>ÂLeM TEVHİDi
->İBretLi BAKış!.


ZEVK 6922

zÂLiMin ZuLmü ->kENdiNE.. ->ÂLiMe ->İbret sAHnesi
AHmakın ->Nikmet BÂZÂRı ->ÂŞığa >Hikmet sAHnesi
TERCiH ->AKIL NEFesinde ->KüFüR- İMÂN SAHNEsinde..
KüLLî ŞEYy ->ALLAHın NÛRu.. bU ÂLEM Nimet sAHnesi!.


19.07.15 21:01
brbrs..tktktrstkkmdrmznbyrmmİZz-emreayşenn..



ZuLm: (Zulüm) Haksızlık. * Eziyet, işkence. * Bir hakkı kendi yerinden başka bir yere koymak.
İbret: Uyanıklığa sebeb olan ders. * Çok çirkin ve düşündürücü. * Tuhaf, acâyip.
Nikmet:Şiddetli ceza. Hoş olmayan muamelelerle olan mücâzat.
Ni’met:(Nimet) İyilik, lütuf, ihsan. Saadet. Hidayet. * Giyecek şeyler. * Yiyecek faydalı şey, rızık.
Hikmet: İnsanın, mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı. Hakîmlik. Eşyanın ahvâlinden, hârici ve bâtini keyfiyetlerinden bahseden ilim.


KüLLî ŞEYy >ALLAH’ın NÛRu..
->bU ÂLEM ->Ni’met sAHnesi!.
->OLduğu”na->İNANmak>Hak!.:


ALLAH celle celâluhu Ez Zâhir ALLAH celle celâluhu..

اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Resim---ALLÂHU NÛRUS SEMÂVÂTİ VE’L- ARD (ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh(mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh(zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr(nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs(nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun) : ALLAH, GÖKLERİN VE YERİN NURUDUR. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.
(Nûr 24/35)


YÂRım NEFes Hayata, Hadiselere ve İnsanlara hep İbret Nazarıyla BAKaBİLsek/mek!.:


Cenâb-ı Peygamber aleyhisselâm buyuruyor..
Bir gün sahabelernen Mekke’ye giderken ölü bir köpek, şişmiş böyle sıcaktan kokuyor.
Hazreti Ebu Bekir önüne geçmiş: “Ya Resûlullah bu taraftan gidelim!” demiş: “Çok fenâ koku var!” O mübârek kokuyu bile duymuyor kendisindeki merhametten. Yanaşmış yanına da mübârek asasıyla:
“Ya Ebu Bekir demiş bak ne güzel dişleri var!” demiş.

(Münir DermÂN kaddesallahu sırrahu, Ramazan Ayı Eşkişehir Sohbeti)

Muhyiddin-i Arabi kaddesallahu sırrahu da, talebeleriyle yolda giderken idam edilmiş birisini görür ve oradakilere bu adamın suçunun ne olduğunu sorar. Onlar da o adamın yapmış olduğu suçları uzun uzun sıralarlar. Bunun üzerine o koca İmam gider ve o asılmış adamın ayaklarını öpmeye başlar. Orada bulunanlar ise şaşkınlıkla: "Ya İmam, sen bizi yanlış anladın galiba; bu asılan adam birçok suç işlemiş mücrimin tekidir." dediklerinde, İbn-i Arabi Hazretleri şöyle demiştir: "İyi ya ben de o yüzden öpüyorum. Zira bu adam, o yolun yolcusu imiş ve onca günahı, suçu işleyerek artık kendi yolunda, meşrebinde zirveye ulaşmış, en sonunda da yakalanıp idam edilmiş. Yani hak ettiğine ulaşmış. Bir Müslüman olarak bizler neden, bulunduğumuz yolda zirve olmuyoruz? Sebat noktasında neden şu şaki kadar bile olamıyoruz!"

Alfred de Vigny: "Hiçbir insana rastlamadım ki, onda öğrenilecek bir şey olmasın."
Channing: "Okumasını bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu görürsün."
Jonathan Swift: "Kimse görmek istemeyenler kadar da, kör değildir."


HüLÂsa-yı KeLÂMm..
İbretLi BAKış ->Hikmet Ni’metinin YOLUdur..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

ZEVK 6522Resim

cÂNda cÂNÂN CEM’i >ceNNet ->ETLe-Tırnak ARAYÂR!
kANı DİNMeyen TeKk YARA -> YALNIZLığın yARAYÂR!
GuRBette HASsret ÇİLEdir!.->ÇEKen<->ÇEKtiren BİLEdir
->“İÇİMdeki >İNCE SIZI” -> “GÖZLeriyin kARA”sı ->YÂR!.


16.12.14 >14:37
brsbrsbZÂRı..tktktrstkkmdsnszdgçrzmÂNn
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İÇimden ÇIKtım bU sEHer
->DIŞımı YIKtım bU sEHer
->ARAFat-ta ->ARASat-ta
SıRRımı SIKtım ->bU sEHer!.


ZEVK 6820

SÂKi SıRRında SerHOŞum.. ->MeYyhÂNe ->MeYyden AYRıLdım!
NÂZ<->NiYÂZın NEŞ’esînde ->NEYyzENden>NEYyden AYRıLdım!

->YIKtı bENi ->yALan DÜNyâ!.
->“VERdiği”ni->ALan DÜNyâ!.

kUL İhvÂNi-yem ->fÂNiyem ->hERkES ->hER ŞEYyden AYRıLdım!.


21.05.15 02:51
brsbbrs.tktktrstkkmdskûtt..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ŞeHÂDEt ->ÂNı YAŞAmak
ÂNda ->zamÂNı YAŞAmak
BİZ BİR-İZ ki >EZeL-EBeD
cÂNda ->cÂNÂNı YAŞAmak!.


ZEVK 7147

“ÇıLgıN ÇocuK ->ÇIĞLığı”nda ->ÇiFTe TeLLi ->ÇiLLe ÇAĞIm!
CihÂN ki ->cÂN CeheNNemi ->DOĞurdu Dost >İREM BAĞIm!

ÖMRüm HAKk DostLarLa GEÇti
SEVdim-SEViLdim >HAKk SEÇti

“cÂNda >cÂNÂN CeNNeti”mde -> SÛK-i MuHABBet SOKAĞIm!.


07.10.15 08:07
brsbrsa.. temENYERiyÂReVi..



GEÇmiş-GELecek =>şU ÂNda!
YARım NEFESin ->AL ->ÂNda!
->YARısı >VERmektir >“cÂN”ı!
ÖLüp<->DİRİLmek ->Şe’ÂNda!.


Resim---Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cennet ehlinin bir çarşısı "Sûk-u MuhaBBet" vardır. Her cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgârı eser, elbiselerini ve yüzlerini okşar. Bunun tesiriyle hüsün ve cemâlleri artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları: "Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemâl ve güzelliğiniz artmış!" derler.
Erkekler de: "Sizler de, Allah'a kasem olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz!" derler."

(Müslim, Cennet 13, (2833).

Resim---İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Cennet ehlinin mertebece en düşük olanı o kimsedir ki: Bahçelerine, zevcelerine, nimetlerine, hizmetçilerine, koltuklarına bakar. Bunlar bin yıllık yürüme mesafesini doldururlar.
Cennetliklerin Allah nezdinde en kıymetli olanları ise, vech-i ilahîye sabah ve akşam nazar ederler."
buyurdu.
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm sonra şu âyetleri okudu:

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ
Resim---“Vucûhun yevme izin nâdıreh (nâdıretun).: Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar.”
(Kıyâmet 75/22)


إِلَى رَبِّهَا نَاظِرَةٌ
Resim---“İlâ rabbihâ nâzıreh (nâziretun).: Rablerine bakıp durur.”
(Kıyâmet 75/23)
(Tirmizî, Cennet 17, (2556), Tefsir, Kıyamet (3327).

Resim---Ubâde İbnu's-Sâmit radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Cennette yüz derece vardır. Her bir derecenin diğer derece ile arası, sema ile arz arası kadar geniştir. Firdevs bunların en yukarıda olanıdır. Cennetin dört nehri buradan çıkar. Bunun üstünde Arş vardır. Allah'tan cennet istediğiniz vakit Firdevs'i isteyin." buyurdu.
(Tirmizî, Cennet 4, (2533)

Resim---Sa'd İbnu Sa'd radıyallahu anh anlatıyor: "Yâ Resûlullah! İnsanlar neden yaratıldı?" dedim. "Sudan!" buyurdu."Ya cennet, o neden inşa edildi?" dedim. "Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da zâferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz." buyurdu.
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem sözlerine şöyle devam buyurdu: "Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir):
1-) Âdil imâm (devlet başkanı).
2-)İftarını yaptığı zaman oruçlu.
3-)Zulme uğrayanın duası.
Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara semâ kapıları açılır ve Allah Teâla Hazretleri: "İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!" buyurur."

(Tirmizî, Cennet 2, (2528).
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

ResimZEVK 1219

-> Gelin Kur'’ân Okuyalım -> Sûre Sûre Sûretimiz
-> Her Âyetin Yüreğinde -> DİRİlsin Sırr Sîretimiz
Baş öğretmen MuhaMMed’dir
>KuL-Kâinât Okulu’nda
Gözle
<-> Gönül Tevhididir -> Basarla – Basîretimiz...…

Resim

29.12.1995 20:29

Resim
كَمَا أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولاً مِّنكُمْ يَتْلُو عَلَيْكُمْ آيَاتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمْ تَكُونُواْ تَعْلَمُونَ
Resim---Kemâ erselnâ fîkum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtinâ ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitâbe vel hikmete ve yuallimukum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne) :Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.
(Bakara 2/151)


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah beni bir öğretmen (muallim) olarak gönderdi” (İbn-i Mace,Sünen,Mukaddime)
Resim---İmam Ali kerremullâhi veche:Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum buyurmuştur.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
HAVvA ANNem ELmas-ı..

AĞLarsa ANAm AĞLarmış
ANA gibi >YÂR OLmazmış
GERisi ->YaLaN AĞLarmış
SILA gibi diYÂR OLmazmış..


ZEVK 7296

ANNedir İnsÂN TARLası.. >ANNedir TEVHîD TEMELi
BABA ->TEVHîDin ToHoMu.. ->ÖZünde ECeL-EMELi

YüReKLer BİRLikte Attı
DİLimiz İLK SÜTün Tattı

GÜNEŞ BAKıŞLı GÖZLERi.. ->SEVGİ YÜKLü ANNe ELi!.


Resim

13.12.15 07:27
brsbrsmda..tktktrstkkmdhssrett..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


sEN ki ResimAŞKı DERd Etmişsin
ResimDERdine dermÂN İhvÂNim!.
ResimKeşİş DağIn YURd Etmişsin
ResimEZELdEN fermÂN İhvÂNim!.

SU gibi ResimSERiL SeCDeye
BAŞın EĞmeResim AğA-Beye
AYıRma-kAYıRma ResimHALkı
HAKk iLe BAKResimKüLLî Şeye!.


ZEVK 7337

“İBRaHîMî ResimNÂRın”-dasın.. ResimÇiLLene CeFÂ ARAma!.
UYma HeVâ<->HeVeSine .. ResimNEFSine SeFÂ ARAma!.
“TEKe TEK”te ->TEK BAŞına
“HAYy YAZ!.”dır meZÂR TAŞına
İnsÂNoğLu ResimÇiĞ SüT EMMiŞş!ResimVeFÂsız!. VeFÂ ARAma!.


25.12.15 10:18
brsbrsmda..tktktrstkkmdHâzÂN..




قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ
Resim---Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrâhîm(ibrâhîme) : "Ey Ateş!. Resim İbrâhim’e karşı serin, zararsız ve selâmet yeri OL!." DEdik.
(Enbiyâ 21/69)


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimKÛN KUTUmuzz..

KÛN EMRi ->OL!.
feyeKÛN ->OL!.makLa
ZÂTından NÛRuLLAH KeLÂM
HAKk’ta HAKk’tan
HAKk’a ->HAKk’La
“SALL EDeN”e ->DÂRü’s SELÂM!.


ZEVK 7400

MaDDeye >KUL-kÖLe OLÂN.. ->MÂNÂ KAPIsın >AÇamaz!.
Kur'ÂN-ını OKU!.yamaz!. ->“İKRÂ!. ->kOKUsu”n SAÇamaz!.

Yiyip İÇip TEPİN!.se de
AKLın DİBine SİN!.se de

ALLAHın ReSûLî HÜKMü.. ->NEFis ->SON-UÇtan KAÇamaz!.


15.01.16 09:54
brsbrsmd..tktktrstkkmddvrÂnn…




وَاللّهُ يَدْعُو إِلَى دَارِ السَّلاَمِ وَيَهْدِي مَن يَشَاء إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Resim---“Vallâhu yed'û ilâ dâri’s- selâm (selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm (mustekîmin).: Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm'e ulaştırır.”
(Yûnus 10/25)

Resim---Ebû Hüreyre radiyallahu anhu’dan gelen rivayette Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Kişinin ölümünde melekler hazır bulunurlar. Ölen kişi salih bir kişi ise Melekler: “Ey temiz olan cesedde bulunan temiz nefis (haydi) çık, övülmüş olarak çık dışarıya. Rahata, Reyhana kavuşup, Rabbinin öfkesi olmaksızın sana müjdeler olsun!.” derler.
Ruhu cesedinden çıkana kadar bunu tekrar edip dururlar, tâ ki o ruhu semâya kadar çıkartırlar. Kendisine semânın (kapılarının) açılması istenilir. Kendisi hakkında: “Bu kimdir?” diye sorulur. “Filancadır” diye cevâb verilir. Bunun üzerine (oradaki) Melekler: “Merhaba Ey temiz olan cesedde olan temiz nefis gir (cennete). Rahata, Reyhana kavuşmuş olarak ve Rabbinin öfkesi olmaksızın sana müjdeler olsun, gir övülmüş olarak (cennete)!.” derler. Bunu da, ALLAH celle celâlihu’nun bulunduğu semâya dek ruhu yükselene kadar tekrar edip söylerler.
Ölen kişi şayet kötü (kâfir) bir kişi ise Melekler: “Ey pis olan cesedde bulunan pis nefis çık dışarıya, zillet içerisinde çık dışarıya, irinlere ve cehennem dikenlerini (yemen için) müjdeler olsun” derler. Bu pis nefisi (ruhu) cesedinden çıkana kadar da şeklinden topluluklar (çiftler) erteler. Sonra bu ruhu semâya çıkartılır ve kendisine semânın (kapılarının) açılması istenilir. Kendisi hakkında: “Bu kimdir?” diye sorulur.
“Filancadır” denilir. Bunun üzerine: “Ey gelen pis cesedde bulunan pis nefis sana merhabalar olmasın. Zillet/aşağılık, horluk, hakirlik, alçaklığa girmiş olarak geri dön. Çünkü sana semânın kapıları açılmaz.” denilir. Bunun üzerine semâdan (kovulup) geriye gönderilir sonra kabre konmak üzere geriye çevrilir. Daha sonra salih olan adam oturtulur ve kendisine ilk hadiste (ilk bölümde) söylenenler söylenir. Sonra da kötü olan adam oturtturulur ve kendisine ilk bölümde söylenenler söylenir.” buyurdu.

(İmam Ahmed, Müsned, Buhârî-Müslim’in şartlarına göre Said bin Yesar radiyallahu anhu’dan)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: "Kim namazın sâbit bir farz olduğunu bilip (kılarsa) cennete girer." buyurdu.
(Ebû Ya’lâ ve Bezzâr)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KuL İhvÂNim HAkLa KONuş
HAKk’ın HALKına SALdırma!.
->GELEcek KUŞAKLa KONuş
AHhmak AHhmaktır ALdırma!.

cÂNLa-cÂNÂN>cENİN NEdir?
cENNEt-cİNNEtLe cİN NEdir?
cÂNNe-cENNe-cİNNe-cÜNNe
AKLen ki ->nAKLen dİN NEdir?.


ZEVK 6555

HÂL-i HaZıR “KÛN feyeKÛN” ->DEM bu DEMde >“DEM”i ->cENNEt
“İBRahîM’in NÂRı”na ->NÛR ->“ZEHİR”in -> “ZEMZEM”i ->cENNEt
“İLLiYyin”den <-> ESfELin”e.. ->“İN!.”en<->“ÇIK!.”an İNSÂN AKLı
“KüLLî ŞEYy” ->ALLAH’ın NÛRu ->cÂNda<->cÂNÂN CEM’i ->cENNEt..


02.01.15 07:08
brsbrs..mksemcâmimİZzz..

bU ÂLeM KULLuk MiZÂNı
şU ÂN ->ALLAH’ın Şe’ÂNı
GÖNüL GÜLÜNe es SELÂM
-->YEDi RENKLi At İMZÂnı!. HAYy Dost celle ceLâLihuu..


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

“UMUT”um ->MERKEZde
“KORKU”um -->MUHİTte!.

->MîM-i MEŞKin >MaSALLın YAZz!
->“HÂL İÇİndeki ->HALLı”n YAZz!
->GEVELeme ->KUL İhvÂNiMmm!
“SELLim-in SıRRı ->SALLı”n YAZz!

ZEVK 8157

ZüMRüD-ü-ANKA ->“KAF DAĞI”nda ->AZ Gittim ve de ->UZ Gittim!
-->CihÂNda -->“ÇİLLe ÇAĞI”nda ->“ZITLARın ZEVKi” ->BUZ Gittim!
NELer GÖRdüm >DEM bU>DEMde
CÂNda>CÂNÂN ->CEM’de HEM de
BİZ BİR-İZ de >CEMMü’L- CEM’de
KÛN feye-KÛN>“BUZ DA DAĞI”nda ->“KURTLAR-ın DANSI”n SEYRettim!.


20.05.17 02:28
brsbrsm..tktktrstkkmdbzbrİZzYÂRr!.



Resim


MîM MaSALLımİZz.:
KURTLAR-ın DANSı!?.


KURTLAR ->“BUZ DAĞI”nda ->AVCıdırLar.. ANcak KARAKIş-ta AV Yoktur ki AVLayaLar!?.
ANA ERKiL/ANAÇ KURT DÜŞünüp-TAŞınıp, MERKEZe OTURup -> “KURTLAR-ın DANSI HALAKAsı”nı OLuşturur!.
TÜMM KURTLar ise MUHİTinde/Etrafında ÇENBER Çizerek ve de DÖNerek DANsa BAŞLA!rLar!. ki->
->KİM Bî-ÇÂRe KALıp/YORuLup DÜŞene KaDER/KaDAR DANS EDip-DÖNerLer!.
->ACI AMMa ->gERçek ->şU ki ->DÜŞen ->AVvv-dır!.

BİZ BİR-İZ-de ->BİZden -> BİZe!.
SAN ki ->KOPan PARMAK GiBi!.. SEVgi!.
bU ->İmkÂNLa ->İmtihÂN ÂLeMin-de!. Ve de DEM bU DEMinde!.
HAYy DOstt ALLAH celle celâlihu!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: GÜNÜN ZEVKİ

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ET!me BUL!ma DÜNyasında
-->EDiLen --->KİMe KALıcı
OLur!. OLmaz!. ORTasınsda
->ALLAH --->İNtikam ALıcı!.


ZEVK 8421

MuHABBetsiz MERHAMetsiz VİCDÂNsız ->VAHŞi VAHŞeti
->“HAYVANLIK”-tan da ->AŞağı İNsÂN ->İNSAfsız İŞLeri!.
->YARATAN’a ->POZ VERiYOR!. -->ALLAHsız AKIL DEHŞeti
->MERMi OLsun -->bAŞLarına ATEŞ YAĞsın --->FİL DİŞLeri!.


15.09.17 06:07
brsbrsmm..tktktrstkmdylnzLkyrdmda..



Resim


وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيرًا مِّنَ الْجِنِّ وَالإِنسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لاَّ يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لاَّ يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لاَّ يَسْمَعُونَ بِهَا أُوْلَئِكَ كَالأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُوْلَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ
Resim---“Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîran mine’l- cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike ke’l- en’âmi BELHUM eDALLUn ulâike humu’l- gâfilûn (gâfilûne):Ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık). Onların kalpleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler. ONLAR HAYVANLAR GİBİDİR. HATTA DAHA ÇOK DALÂLETTE-dirler-Sapıktırlar.. İşte onlar, onlar gâfillerdir.” (A’râf 7/179)

وَمَن كَانَ فِي هَذِهِ أَعْمَى فَهُوَ فِي الآخِرَةِ أَعْمَى وَأَضَلُّ سَبِيلاً
Resim---Ve men kâne fî hâzihî a’mâ fe huve fî’l- âhıreti a’mâ ve edallu sebîlâ (sebîlen) :Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.” (İsrâ 17/72)

فَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِ رُسُلَهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ
Resim---"Fe lâ tahsebennallâhe muhlife va’dihî rusulehu, innallâhe azîzun zuntikâm (zuntikâmin).: Öyleyse ALLAH’ı sakın resûllerine karşı vaadini yerine getirmez sanma. Muhakkak ki; ALLAH, Azîzdir, İntikam Sahibidir.” (İbrahîm 14/47)

يَوْمَ تُبَدَّلُ الأَرْضُ غَيْرَ الأَرْضِ وَالسَّمَاوَاتُ وَبَرَزُواْ للّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---"Yevme tubeddelu’l- ardu gayra’l- ardı ve’s- semâvâtu ve berazû lillâhi’l- vâhıdi’l- kahhâr (kahhâri).: O gün arz (yeryüzü) ve semalar, başka bir hale döndürülür (döndürülmüş olur). Ve onlar, VÂhid (bir) ve Kahhâr olan ALLAH’ın huzuruna çıkmış olurlar.” (İbrahîm 14/48)

ResimALLAH:
Resim

El Vâhidu:
Resim

El Kahhâru:
Resim

El Kâhiru:
Resim

El Müntâkimü:
Resim

ALLAHu zü'L- CELÂL'imizden ÜMMet-i MuhaMMede Hak ve Hayr duâ ederim!. İnşâe ALLAHu Teâlâ!.


Resim
Resim
Cevapla

“►Kul ihvâni ZEVKleri◄” sayfasına dön