AYNa ZEVKleriM..

Konu başlıkları sadece Kul İhvani'ye aittir.
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


ZEVK 1063

Ayna küçük sen küçüksün -> Sence-bence düzen dengi
Ateşe demir sok! Suya buz at! Aşkta muhabbet mihengi
Lâ İlâhe!” -> Fâni ol gel! İllâ ALLAH!” -> HAKK’la Bâki
gÖZe yedi türlü GELen -> IŞIk değil --> CAMın rengi!!!..


14.11.1994 16:40 antlya.. daire..



Ateşe demir sok! : Kurb-u nevâfil - Nafilelerle yakınlaşma. HAKKın sıfatında kendi sıfatından fâni olmak. HAKK, Halkın kulağı…

Suya buz at! : Kurb-u Fezail - Farzlarla yakınlık. HAKK’ın Zâtında kendi zâtından fâni olmak. Halk fâni – HAKK Bâki… Halk, HAKK’ın kulağı…
Resim
Kullanıcı avatarı
aNKa
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2797
Kayıt: 02 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen aNKa »

Resim


EYVALLAH KULİHVANİ HOCAM ZEVKLERİNİZLE ZEVKLENDİK ALLAH(C.C.) EBEDEN RAZI OLSUN...
MUHAMMEDİ MUHABBETLE...
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

Hayy Allah razı olsun Muhammedi Dostum zevklendikçe zevklendik...


Resim


AL-Mak VER-mek, TEK SoluKta
AN-sa ResimA K-AN SU, OLUKta
GEÇmiş-GELecek, Şu AN-da
biN BiR YÜZü AYNNOKTA..


Resim

ResimZEVK 4494

AYNı NOKTA SU SeYRinde.. ERİme-DONMa NOKTA
AKLa FaRKlı OLay-zamAN.. Buhar, Soluk-BUZ, SU Tası
İfrat-Tefrit CeheNNemi.. Resim İ’tidalde NâRlar NûRdur
Her AN Şe’eNdeki “OL-AN”.. “OLsun!-OLmasın!” ORTAsı..


30.05.11 11:32
yzğ-stnbl..
Resim
Kullanıcı avatarı
Hakan
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 4962
Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen Hakan »

Resim

kulihvani yazdı:ZEVK 3050


Kesti “Benlik Başı”mızı -> "Arş"ın üstüne astı DOST!
"Hakk"tan gayrı gövdemizi>"Ferş"in dibine bastı DOST!
-> AĞLAttı – GÜLdürdü BİZi!.. -> ÖLmeden ÖLdürdü “BİZ” i
İsim - Resim - Cisim değil -> meğer “CAN” imiş kast-ı DOST!

15.10.07 13:55
antalya



Arş : Bağ çardağı. * Gölgelik. * Kürsü, taht, yüce makam. En yüksek gök. Allahın kudret ve saltanatının tecelli yeri. (Arş kâinatı kaplar. Allah'ın kudreti ve ilmi de herşeyi kaplar.) * Fevkiyyet, ulviyyet. * Arş-ı Alâ, Arş-ı Rahman, Arş-ı İlâhi, Arş-ı Yezdan, Felek-i Eflâk, Felek-i Atlâs, Felek-i Azâm gibi isimlerle Cenab-ı Hakkın izzet ve saltanatından kinaye olarak söylenir..

Ferş : Yer. Yeryüzü. * Döşeme. Döşeyiş. Yaymak. Yayılmak. Döşenmiş şey. * Küçük develer.

Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNA> ZEVK 1063

Mesaj gönderen kulihvani »

gÖZüne BAK!
sÖZüne BAK!
>ÖZüne BAK
ATEŞ
> N-ki?
kÖZüne BAK!..

AYNayı >SıRRsız CAMMı BİL!
BAKan>BAKTIran TAMMı BİL!
-> İĞNE DELiği -> bu HAYYat
>EĞil!. > EĞil!. > EĞil! > EĞil!..

Resim

ZEVK 5194

Açlık-TOKluk -> YÂRım lokMA -> LAF ile DOYma ihvÂNi
Bu ÂLEMde her cAN
-> AV-..-> SıRRını SOYma ihvÂNi
HaLKına TeNezzÜl ETme
!. MiNNetin el MeNNâNa eyyle
KİMse-nin OMZuna BASma!.. -> EL-ini KOYma ihvÂNi!..


28.12.12 -> 10:12
brsbrs.. tktktrstkksbzbrzhuu..


MiNNet: . Halk katında, Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak.
MiNNet: HaKK teâlâ İNDinde; Birisine iyilik etmek, İyiliğe karşı duyulan şükür hissi..
el MeNNÂN: İhsanı bol. Çok çok ihsan eden. En çok nimet veren.
ÜÇ yÖNden NÛRunu NÛR-u MuhaMMedde Küllî ŞEY’e her ÂN Şe’ÂNullahta YAŞAtmakta OLan ALLAH celle celâluhu..


Et Tâmmü :

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

AKLen-nAKLen HASı AKıL
OLAN ın ->ORTaSI AKıL
MuhaMMedî NûR KAYNAğı

ALLAH ın AYNAsı AKıL!..

ZEVK 5251

ÜZme! ÜZüülme! SeV! SEVil! >SıRRında CÂNdık ihvÂNi
BIKtık -> Halkın BAzarından! ->SEVildik SANdık ihvÂNi
İğne DELİğinden GEÇtik! ->KÖR GEÇitten GEÇemedik!.
İNAN dırıp -> KANdırıldık!.. ->YANdıkça YANdık ihvÂNi
->KÖKü GÖKte -> TûBÂ İdik!. BİZde ->insÂNdık ihvÂNi
Bir DAMla SıRR SUYUmuzu -> beLÂ-ya BANdık ihvÂNi
DERd DEnİZin tÜMMün İÇtik! ->KANdıkça KANdık ihvÂNi
Her YER her zamAN her HÂLde-> ŞÂH-ı MERDÂNdık ihvÂNi!..


16.01.13 -> 14:28
brsbrs..tktktklkbzrı..tktktklkmzrı..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

AYNa-lar!.
AHh AYN-alar!..

AYNı nOKta >tEpE-dİbİ
->USSturanın Ağzı gİbİ
DONmak-ERİmek sıNırı
SÖZ sÖYLEyen sEstir >seVgİ

AYNa-na BAKarsan Eğer
>İÇİne AK AKarsan Eğer
bende BENi SeYReDERsin
>benlik in YAKarsan Eğer!..
Resim
ZEVK 5270

CAMlarda ACI ÇIĞlığı.. rüzGÂRın DERdin dinLEmek!
>ZEMherinin SıcAĞında.. -> Alev Alev SERinLEmek!..
SEÇilmişler SERüVENi..-> Ahhmak dEĞİL-> ÂŞIK İŞİ>
ELesTin be--sı SEVmek HeR HüCRRen ile İNLemek..


02.02. 13. > 20:15
brsbbrstktktrstkks..lodos..


ZEMheri: Karakış dönümünden (12 Aralıktan) 31 Ocağa kadar olan şiddetli soğuk devresi. DoNdurucu ceheNNem…
SERüVEN: Başa gelen, heyecan verici hâdise. Sergüzeşt, macera.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

EzElin -> EbEd Eşiği
AKLımın NaKiL Beşiği
HâL-i HaZıR HuZuRunda
BİZ BİR-İZ in BİLEşiği

Resim

-> ISSız SıRRımda -> SESSiziM!
->ÇÖLLerde kAYBolmaz İZ-iM!
-> vASL-ı vUSLat VâHâ-sında
AŞK kervÂNım
-> “BİZ BİR-İZiM!..

ZEVK 5403

NÛR-u MîM ÂLeM AYNası ->MeRCi-i HaKK > MeNBaĞ-ı HaKK
CihÂN-ın cÂNlar CeRRyÂNı! ReSûL-u ALLaH HaYy BAĞı HaKK
Kur'ÂN -> cÂN - cÂNÂN ceMîLi -> dÖRT ÂLeMin CeM-i DİLi
-> ZâHiri HaKK -> BâTıNı HaKK.. HaDDi HaKK MeTLağı HaKK!..


09.05.13.. 19:31
brsbrs..ulucamii..


HâL-i HaZıR HuZuRunda
BİZ BİR-İZ in BİLEşiği:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vessellem : “Sizden kim ki Rabbı ile konuşmak istiyorsa Kur'ân okusun.””

(Deylemî ve Hatiib)


MeNBa’: Hakk’tan Doğuş kaynağı.
MeRCi’: Hakk’a Rücu!-DÖNüş Noktası.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Şüphesiz Kur'an’ın Zâhiri, Bâtını, Haddi ve Matla‘ı vardır." buyurmuştur.
(İbn Mesud radiyallahu anh’dan; İbn Hibban; İ. Gazâlî, İhyâ, 1/125)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Her âyetin Zahrı ve Batnı vardır. Her harfin Haddi ve her haddin de Matla‘ı vardır." buyurmuştur.
(Hasan el-Basrî’den de mevkuf veya mürsel olarak; İ. Suyûtî, İtkān, 2/236.)

Zâhiri: Aklen görüneni..
Bâtını: Naklen ANlaşılanı
Haddi: OLAN Âlemine Basar. Bir ŞEY’in mahiyeti, Hakikatı, A’yân-ı Sabitesi..
Matla’ı: OLuş Âlemine Basîret. Her ŞEYde HaKk’ın vechin görüş..

ŞEYler-EŞYÂ -> HAKK’ın HALK ÖRTüsüdür..Bu Perdeyi MuhaMMedî KeMÂLÂTla Kaldıranlar Ehl-i Matla’ olanlar gerçek MuhaMMedî MeLÂMet ehli olanlardır..ki onlar Ehl-i heyMAN-heyAMAN TEKe TEKleridirler… El Müheyminü celle celâluhu mazharı HeymÂNlar-âşık MecNÛNlardır..
müheyyem: şiddetli susuzluk
heyam: Deveyi sarhoş edip başıboş dolaştıran susuzluk hastalığıdır..

El Müheyminü :

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

AYNı GÖRüntü SONsuzda
-> PaReLeL AYNA-lar giBi
BUlut
-BUhar-SUyuz-BUZda
YÂRım NEFes HaYyat SEVgi
..

Resim

ZEVK 5284

Kalaycı YAHYA USTAmız -> Bense -> KITMİRi ÇIRAKtık!
CANlara NEFESİ Kadar -> hem YAKINdık -> hem IRAKtık!
-> AŞKın -> ALTIN ZİNCİRleri -> İZ-ledi GİTTi -> PÎRleri!
BİZ de -> İZ-lerin -> İZ-ledik!.. ->ARKamızda İZ BIRAKtık!..


11.02.13 -> 15:20
brsbrs-gmlk.. yllrı…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KaLB Kazan ->KaFa TASInda
YANmak-DONmak ORTasında
-> SıRR-ı SIFIRın SEYRetmek
-> HaBLLil- VERÎD AYNAsında!..

*

->KiMseyi SoYma ihvÂNi
ÜŞÜtürse -> seNden BİLir
HaLKına -> UY-ma ihvÂNi
HAKKı DUYan Kendi GELir!..

ZEVK 5300

KendiNi BİL!. RaBBıNı BİL!.” Mek İÇİn -> ReSÛLün TANI!
ALLAHsız ReSûL -> AHmaklık.. ReSÛLsüz ALLAH->YALANı
-> NE ERKeği?. -> NE kADını?.. --> İBLiS Elbiseni sOYUN->
KUŞku >KISkançlık ->Kaprisle ->KiBir -> İKİ-lik ŞEY-t-ÂNı!..


24.12.12 -> 13:33
brsbrs.. tktktrstkksbzbrzhuu..

nOt:
YANmak-DONmak ORTası:
Ehl-i İlim BİLirki, SU 00 C de DONar ve de BUZ 00 C de Erir ki.. bu İKİ SIFIRın ORTAsında -> ERime ve de DONma OLmayan bir NÖTR Sırat-ı Mustakîm ÇİZgisi VARdır… YÂR YOLUdur…


Resim

إِلاَّ تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُواْ السُّفْلَى وَكَلِمَةُ اللّهِ هِيَ الْعُلْيَا وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Resim---İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahracehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferûs suflâ, ve kelimetullâhi hiyel ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun) :Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir.
(Tevbe 9/40)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:“Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu: Nefsini Bilen -> RABBini BİLir”” buyurmuştur. (Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II/343 (2532)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

AYNanı KIRma! >KIRılma!
GEÇen zamANa SARılma!
-> AK ALEV-li SAÇlarıma ->
GÜLümse GÜLüm!.. DARılma!..

ResimZEVK 5264

BUrası BUrsa BAzarı.. ->“Sen” se bAŞKa bir YeRdeSin!
ÂŞıKsan AŞKı ANlamışsan.. >Kendi Kendine PeRdeSin!
Bir ŞaRKı hıçkırır ACI!.. -> AKLın ALır -> GİDer Senden
NErdesin!.. NErdesin!.. Yeşil gÖZMeleğim!. NErdesin!.”


28.01.13 09:59
Brsbbrs… tktktrstkks
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

AŞK AYNam Akıl TASında
AKLımın TaMm Ortasında
>Parça Parça -> Kırılsa da
SEN VARsın Her Parçasında!

ZEVK 5334

Ben O’nu çooK çooK SEVerdim -> O da beni çooK SEVerdi
-> Ben SEVgiyi BİLmez iDim.. S E V d i.. >SEVgisini VERdi..
AŞKmış-MeŞKmiş-KöŞKmüş Dedik>Naz-Niyaz KAPrisin YEdik
-> ANAmı AĞlattı DOSTlar!.. <-> İ K İ D İ L Li-lerin -> DERdi!..


26.03.13 20:21
brsbrs..tktktrstkmz…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

hER Parçasında yiNe SEN
Büyük-Küçük-Nasıl-NEdeN
->KİLİTlendi KALdı AKLım
AKIL AYNamın DERDinden!.

ISSız SeSSiz ŞARKımsın YâR
Bende BENim FARKımsın YâR
SEVen -> SEVilenin -> ÇOKtur
BENim ->ÇİLE ÇARKımsın YâR!..

ZEVK 5404

veFÂ VERdim ceFÂ GÖRdüm!.. ELim YÂRe YİTmiyor ki!
İÇimde bir SIKıntı Var!..>GİTsin DİyoMm GİTmiyor ki!
YOLLarda ISSız-SeSSiziM.. -> YapaYALnız KİMseSİZiM
EyvÂH!. EyvÂH!. Yine EyvÂH!. Gurbet-Hasret BİTmiyor ki!..


09.05.13.. 20:18
brsbrs.. mksmykş…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

DIŞım DONdu >sÖZüm GiTTi!
İÇim YANdı! -> ÖZüMm GiTTi!
YersİZ-YuRTsuz-Baş-Ayaksız!
SORU
-CevÂB->çÖZüMm GiTTi!..

*

MeDED yâ ABDulKâdir ŞAH
!
Ehl-i BeYT –ü- RaSûLuLLAH!
Kul ihvÂNine -> KeREM KIL!
El LaTîFu’l- HaBÎR A L L A H!..

celle celâluhu..
aleyhumu's-selâm

ZEVK 5656

AYNalara -> DALLdım KALdım!.. ->SıRR-ı SıFRım SEÇemedim!
->KoCa ÖMRüm ->BOŞa GEÇti!. ->bEN NEfsimden GEÇemedim!
UMUT-SUz! UYku-SUz KALdım!.>KÂR-beLÂmda SU-SU-z KALdım!
gÖZ YAŞım DÖKtüMm BEY-HU!-de.. ->BiRr daMmlasın İÇemedim!..


29.10.13 15:15
brsbrss.. tktktrstkkmnscdgâhmaksemcmiisnde…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

AKIL ki
Kafa TASında
NAKiL ki
AŞK AYNasındaResimResim


Denge-DÜZen
>HaYy UYumu
SEVen - ÜZen
>AŞK DUYumuResimResim


ZEVK 5419

“SUyun TESTİsi BUZdan!” Dost! ZÂTın NÛRu ->KÛN-un KeF-i!Resim
->feye KÛN KASNAĞIndaki! ->d“O K U!” nan gÖNül GER-GeF-i
-> ZiKRuLLAH’ın -> HALAKAsı -> KaLB KAZANı ->KAFA TASı ->
NAKLen -> AKLen DUYduğuMmuz! ->KaLB KuDÜMü>KaFa TEF-i!ResimResim


18.05.13.. 15:52
brsbrsResimResimtktktrstkksResimResimsnksbhnsrrssResimResimResim
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen nur-ye »

KUDÜM
Resim

Klâsik musikimizin ana ritm unsuru olan Kudüm, vurmalı sazlarımızın en önemlilerindendir. Tarihte Dinî ve lâ dînî musikîmizin icrasında yardımcı vurmalı sazlarla birlikte bilhassa KUDÜM kullanıla gelmiştir. Kös'ün küçüğü ve nakkarenin de biraz büyüğü olan Kudüm, 4 parçadan meydana gelmiştir;

1-) Bakır gövde
2-) Deve derisi
3-) Simitler
4-) Zahme



1-) BAKIR GÖVDE: Tas şeklinde olup biri büyük diğeri küçük iki parçadır. Bakırın içine bir miktar altın karışmış olanı makbul ve matluptur. Dövülerek arzu edilen şekil verilir.

Büyüğünün çapı 30cm
Küçüğünün çapı 28 cm
ikisinin de yükseklikleri 16 cm. olan Prototip Kesinlik kazanmıştır.

2-) DEVE DERİSİ: Kudümde arzu edilen tonalite'nin meydana gelmesi için muhakkak deve derisi kullanmak lâzımdır. Kalınlığı 5 mm. olan deve derisi özel bıçaklarla traşlanarak 2 mm. ye indirilir. "DÜM" sesi verecek olan büyük çaplı bakır gövdeye gerilecek olan deri kalınlığı 2 mm,. "TEK" sesi verecek olan küçük çaplı bakır gövdeye gerilecek olan deri kalınlığı ise 1 mm. olmalıdır. Her iki çaptaki bakır, deriler üzerine yatırılarak, kendi çaplarından 2 cm. fazlası kalemle işaretlenerek kesilir. Her iki deri 19 eşit parçaya bölünerek zımba ile delirtir, özel bir atkı sistemi ile deriler bakır üstüne gerilir. Deri germe işlemi için NYLON karışımı ipler kullanılabilir.

3-) SİMİTLER: Viştal veya kıtık dediğimiz dolgu maddeleri ile doldurularak yapılan simitlerin orta boşluklarına kudümler oturtulur, öne doğru istenilen eğim sağlanır. Simitlerin en önemli ödevleri Kudüm'ün yerle bağlantısını kesmek ve ona elastikiyet sağlamaktır. Bu da Tonalite için çok gereklidir.

4-) ZAHMELER: Kudümü çalmak için kullanılan uçları yuvarlak ağaç çubuklardır. Yumuşak ve orta yumuşaklıktaki ağaçlardan yapılırlar.

Ana gövdenin etrafı 4 parça sahtiyan deriden bir kılıf ile kaplanır.

Bu şekilde yapılan bir kudümün akordunu uzun yıllar muhafaza ettiği tecrübeyle sabittir.

Buraya kadar yapım özelliklerini anlatmaya çalıştığımız KUDÜM Mevlevilerce kutsal sayılmış ve "KUDÜM-Ü ŞERiF" diye anılmıştır.

Hz. MEVLÂNÂ'nın KUDÜM hakkındaki bir sözü şöyledir:
Ney kuru, değnekler kuru
Kudüm üstüne gerilmiş deri kuru
O halde bu ALLAH sedası nerden geliyor?


Kaynak: KÖK Dergisi Fuat TÜRKELMAN
Sayın Mehmet ÖZTORUN'un katkılarıyla



KUDÜM

Türk musikisinin en temel ritm aletlerinden biridir.Mevleviler ayinlerinde kullandıkları sazların bazılarına, halkın kullandıgı isimlerden farklı ve kutsallaştırıcı isimler takmışlardır. KUDÜM adının anlamını ve etimolojisini bilemesek de,kudüm sazına isim babası olan grubun ve bugünkü kişiligini kazandıranların Mevleviler oldugunu söyleyebiliriz. Tasavvuf musikisinin dışındaki formlarda da kullanılmıştır. Belirli seslere akordlanabilen bu enstrüman mevlevi ayinlerinde semazenlerin sema ritmini darplarla düzenleyerek ritmik bir bütünlük oluşmasına katkıda bulunmaktadır. Kudüm, 4 parçadan meydana gelmiştir;Bakır gövde, Deve derisi, Simitler, Zahme. Yanyana koyulmuş birbirinden farklı büyüklükteki tas biçimli 2 ayrı gövdeye deri gerilmesi ile oluşur.Gövdeyi meydana getiren 2 çanak, dövme bakır veya ağaçtan imal edilirler. İki çanağın büyüklüğü birbirinden farklı olmasının nedeni, icra sırasında farklı tını elde etmek içindir. Kalın tını veren çanağın adı DÜM, tiz tınıya sahip olanın adı TEK tir. Çapı 15-16 cm olan dümün derinliği 30-32 cm., çapı 14-15 cm. olan tekin derinliğiyse 28-30 cm.dir.Bu iki çanağın üstüne gerilmesi için kullanılan deve veya keçi derisinin kalınlıkları da, düm üstüne 2 mm., tek üstüne 1 mm.olmak üzere birbirinden farklıdır. Gövdenin altına kudümün yerle temas ederek tınısının değişmesini önlemek ve çalan kişiye icrayı kolaylaştıracak eğimi verebilmek için "simit'' adı verilen ortası boş silindirler konur. Kudüm, nakkareden daha büyük, belli ölçüler içerisinde yapılan bakır bir tas üzerine Deve derisi geçirilmek suretiyle yapılır. Lama, Dana derileri de kullanılmıştır fakat umumiyetle Deve derisi tercih edilmektedir. Zahme adı verilen iki küçük sopa ile vurularak velveleli veya velvelesiz şekilde usuller çalınır. Zahmeler yumuşak ve orta yumuşaklıktaki ağaçlardan yapılırlar.Kudüm çalan kişiye Kudümzen denir. Kudüm, kendine has tatlı, yumuşak, hoş bir sese sahiptir. Kudümün vurmalı çalgı olarak belli bir akordu yoktur. Ancak üstadlar Dümün icra edilen makamın karar sesine tekin ise makamın güçlü derecesine çekilmesini uygun görürler.

USULLER

ÎKA', USÛL, DARB

Türk musikîsinde usûl ve îka' hakkında çok uzun tartışmalar yapılmıştır. Eskidenberi kullanılan bu iki deyimin biribirinden farklı olduğu eski eserler incelenince de anlaşılabilir. Gerçekte her usûl bütünü ile bir îka'dır. Fakat musikîde kullanılan usûl îka' değildir. Bu kısa açıklamadan sonra her ikisini de tarif edelim :
İKA' : Bir cismin belirli sınırlar içinde ve belirli zamanlarda düzenli olarak tekrarlanan basit hareketlerinin meydana getirdiği durumdur. Mesela : Bir saat rakkasının ve bir metronomun belirli sınırlar içinde tekrarladığı düzenli hareketler birer îka'dır. Bunun gibi bir elektrikli zilin tokmağının hareketleri ve elektrikle yapılan reklamlarda ışıkların muntazam yanıp sönmesi de hep birer îka'dır. Tarifimizi biraz inceleyelim : önce harekette bulunan bir cisim vardır, sonra bu cisim belirli sınırlar içinde hareket edecektir. Bundan başka bu hareketler düzenli olarak tekrarlanacaktır. işte, bir harekete îka' diyebilmemiz için bu şartların bulunması gerekir. Bu şartları taşımayan düzensiz hareketler ilmî anlamda îka' diye kabul edilemez. Musikîdeki usûl de bütünü ile bu şartları taşıdığı için bir îka'dır. Ancak usûldeki hareketler îka'daki gibi basit olmadığından usûlü daha başka şartlar altında inceliyeceğiz. Musikîdeki îka' düzenli ve belirli ölçülü zamanların birbiri ardınca tekrarlanmasıdır. Mesela : Zaman ölçüsünü belirtmek için musikî erbabının beher sekizlik veya dörtlük zaman için ayakla vurdukları düzenli vuruşlar birer îka'dır. Bu zamanlar hemen daima ikili veya üçlü veyahut bunların katları olurlar.


USÛL : Değerleri biribirine eşit olan veya olmayan belirli sınırlar içinde sıralanan musikî nağmelerini ölçmeğe yarayan vuruşların bütününe usûl denir. Bu tarife göre, bir usûl birçok vuruştan meydana gelir. Bu vuruşlar belirli değerde musikî zamanlarım ölçmek için kullanılmaktadır. Bu zamanların değerleri birbirine eşit olsa da olmasa da sınırları mutlaka belirli
ve vuruşları ölçülüdür. Bu tarifle îka'ın tarifini karşılaştıracak olursak, farklar kendiliğinden meydana çıkar. Bu açıklamadan sonra îka' ile usûlü birbirine karıştırmanın ne kadar hatalı bir hareket olduğunu kolayca anlayabiliriz. Musikîdeki usûlü aynen şiirdeki vezne benzetebiliriz. Aralarındaki benzerlik tamdır.

DARB : Elimiz veya ayağımızı bir defa düzenli hızda yukarıdan aşağıya vurup tekrar yukarıya kaldırmak darp (veya vuruş) meydana getirir. Bu darp musikî zamanlarım ölçmeğe yarar. Musikî zamanları sür'atli veya ağır olduğuna göre darp'lar da aynı yürüklük veya ağırlıkta olur. Darb'ın yukarıdan aşağıya vurulan kısmına basit darp, tekrar yukarıdaki duruma getirilmesine tam darp denir. Gerek yukarıdan aşağıya ve gerek aşağıdan yukarıya yapılan hareketlerin düzenli ve zaman değerlerinin biribirine eşit elması gerekir. Musikîde darp dediğimiz zaman tam bir darb'ı kastederiz. Her musikî eserinin darp'larının sür'ati, eser sahibi tarafından belirtilir. Bundan başka eserin bünyesinin ve kullanılan usûlün de bu konuda rolü vardır. Böyle olunca, her eser sahibinin eserin baş taratma darp'ların sür'atini işaret etmesi gerekir. Bu sür'at bir metronom'la kesin olarak tayin edilebileceği gibi, bu alet yoksa bir dakika içinde eserdeki darp'lardan kaç tanesinin icra edileceğim bir saat ile tesbit ederek eserin baş tarafına yazmak. da aşağı yukarı maksadı ifade eder. Darp'ların ağırlığım eserin basma işaret etmek için pratik bir usûl tavsiye edebiliriz :
Resim

örneğinde gördüğümüz sayı, eserde mevcut dörtlük zamanlardan 60 adedinin bir dakikada icra edileceğini gösterir. Yani bir saniyede bir dörtlük nağme icra edilecek demektir. Şayet eserdeki zaman ölçüleri dörtlük değil de sekizlik ise o zaman bir dakikada icra edilecek sekizlik zamanların sayışım belirtmek gerekir. Mesela : Türk Aksağı Usûlünde 5/8 (beş sekizlik diye okunur) olarak bestelenen bir eserin zamanları eserin basma sekizlik = 100 olarak işaret edilebilir.
O zaman bîr dakikada sekizlik zamanlardan 100 tanesinin, yani hesapça 20 ölçünün bîr dakikada icra edileceğim anlarız. Zamanlar Curcuna Usûlünde olduğu gibi onaltılık birimlerle tesbit edilmişse, hesapiarımızı bu sefer onaltılıklara göre yaparız. Türk musikîsînde zamanlar hemen her zaman onaltılık, sekizlik ve dörtlük oîarak yazıldığına göre hesapiarımızı bu üç şekle göre yapmak gerekir.
Musikîde darpların çeşitli hızlan olmakla beraber bunlar üç gurupta toplanarak incelenebilir. Eski musikî erbabı eserlerin notalarım yazarken üç şekil kullanmışlardır :
Küçük değerde notalarla yazılan ve çok yavaş icra edilen eserler için sakîl ile yazılmıştır deyimin] kullanmışlardır. (Bugün bu şekilde nota yazmağa ihtiyaç yoktur. Batı notası ile iki şekil kullanarak eserlerimizî hiç bir zorluğa uğramadan tesbit edebiliriz). İçinde küçük değerde zamanlar fazla kullanılmamış olan eserlerin notaların) birinci şekiideki notaların iki misli değerde yazmışlar ve bu şekle hafifi sanî demişlerdir. Biz bugün notalarımızın çoğunu bu şekille yazıyoruz. Hafifi sanî yerine sadece hafif deyîmini kullanacağız. Ancak bu deyimle kasdedilen notanın yazılış şeklidir. icra esnasındaki darp'lann hızı değildir. Darp'ların hızı yukarıda söyledigimiz gibi metronom veya saat'la ayrıca tesbît edilîp eserin basma işaret edilir. Küçük değerde notaları fazla kullanan bir eserin notasını da ikinci şekîldekî notaların iki misli değerde yazmışlar ve bu şekle hafifi evvel demişlerdir. Biz buna yürük demekde yetineceğiz. H izi arma göre darp'ları bir kısım musikî erbabı çeşitli guruplara ayırmışlar ve bu konuda kendilerine göre birtakım fikirler ortaya koymuşlarsa da sonuç oîarak darp'ları Ağır, Hafif ve Yürük diye üç gurupta toplamak yetecektir. Bir ağır darb'ın değerini dört kabul edersek, hafif darp'iar bunun yansı kadar yani iki, yürük darp'iar da bunun dörtte biri, yani bîr değerinde olur. Tatbikatta ağır bir darb'ı dört saniyede vurduğumuzu farzedersek, hafif darb'ı iki, yürük darb'ı bir saniyede vururuz. Mesela : Bir ağır darb'ı birinci şekilde bîr onaltılık nota ile gösteriyorsak, ikinci şekilde bir sekizlik, üçüncü şekilde bir dörtlük nota ile gösteririz. Yani birinci şekilde bir darp içinde bir onaltılık nağme icra ediliyorsa ikinci şekilde bir sekizlik, üçüncü şekilde bîr dörtlük nağme icra edilir.
Misal olarak düyek usûlünde bestelenmiş bir eseri ele alalım : Bu eseri birinci şekilde yazmak istersek, eserin başına 4/8 ölçüsünü koymak gerekir. Bu ölçüyü görünce, eserin her zamanınin sekizlik değerde ağır bîr darp'tan meydana geldiğini anlarız. Aynı eseri ikinci şekilde 4/4 ölçüşü ile, üçüncü şekilde 8/4 ölçüşü ile yazmak gerekir. Bu son ölçü ağır Düyek usûlü ile karıştırılmamalıdır.
Bîr eseri yazmadan önce darp'lannın ağırlığı belirtilmelidir. Şayet eserde otuzikilik ve onaltılık gibi küçük değerde zamanlar fazla kullanılmışsa bu eseri yürük şekilde yazmak gerekir. Bu takdirde notaların değeri iki misli büyür. Yani otuzikilikler onaltılık, onaltılıklar sekizlik yazılır. Bu suretle eserin çalınıp okunması kolaylaştırılmış olur. Çünkü göz büyük değerde notaları daha kolay okur.
Şayet eserde onaltılık ve otuzikîlîk gibi küçük değerde notalar yoksa ve notalar çoğunlukla iki dörtlük, dörtlük ve sekizlik gibi nağmeleri gösteriyorsa, bu eseri normal tarzda yani hafîf şekille yazmak gerekir. Bu takdirde notalar yarı değerde, yani iki dörtlük notalar dörtlük, dörtlük notalar sekizlik, sekizlik notalar da onaltılık olarak yazılır. Bununla beraber icra zamanları aynı kalır. Bu açıklamadan sonra hafîf şekille yazılmış olan bir eseri orta hızda çalıp okumak, yürük şekille yazılan bîr eseri de iki misli hızlı icra etmek gerektiğini kolayca anlayabiliriz.
Yapılan denemelere göre, her gurubun bir dakikalık zaman içinde kaç darb'ı ihtiva edeceğine dair şöyle bir tablo, pratik faydası bakımından incelemeğe değer görülmüştür :
Bir dakikalık zaman içindeki darp'lann sayışı 36'yı geçmiyorsa bu darp'lara ağır darplar denir.
Bir dakikalık zaman içindeki darp'lann sayışı 3672 olursa bunlara hafîf darplar denir.
Bir dakikalık zaman içindeki darp'la' rın sayışı 72'yi geçerse bunlara da yürük darp'lar denir.
Türk musikîsinde en hızlı darp'ların sayışı btr dakikada 200'ü geçmez, daha hızlı darp'lar bizim musikîmizde kullanılmaz.
Elimizde bir metronom varsa darp'larımızın ağırlığım onunla ayarlayabiliriz. Bu iş musikîde oldukça önemlidir. Her eser kendi ağırlığı ile ve kendine mahsus tavrı ile icra edilmezse etki ve güzelliğim kaybeder. Nota yazarken her ölçü bir usûle göre düzenlenir ve bu usüle göre her ölçüde onaltılık, sekizlik veya dörtlük notalardan kaç tanesinin bulunacağı baş tarafta ölçü yerinde gösterilir. Bir kısım musikî erbabı diyez ve bemol gibi arızaların icrasını kolaylaştıracağı iddiası ile, mesela : 9/4 zamanı ihtiva eden bir usûlü, birincisi 5/4 ikincisi 4/4 iki ölçüye bölmek gibi sakat bir sisteme yer vermiştir. Bizim fikrimize göre küçük usûllerin bu şekilde bölünmesi yanlıştır. Hele eserin başma konan usûl sayısından sonra ölçülerin bu sayıya aykırı olarak biribirine eşit olmayan iki parçaya bölünmesi ne ilmî, ne de amelî bakımdan doğrudur. Ancak diyez ve bemol gibi arızaların icrasını kolaylaştırmak bakımından büyük usûllerin eskidenberi olduğu gibi 4 eşit değerde ölçülere bölünmesi ve usûlün bittiği son ölçünün çift çizgi ile kapatılması pratik bakımdan faydalıdır. Bu şekil bölmede her ölçü birbirine eşit değerde olacağından baştaki sayıya aykırı bir hal de meydana gelmez. Usûlün bittiği yerdeki çift ölçü çizgisi de o usûlde kaç darb bulunduğunu belli eder. Büyük usûllerimizin hepsi de bu şekilde bir bölünmeye uygun kıymettedir.
Batıda basit ve birleşik diye üç ve dört zamanlı iki gurup usûl olmasına karşılık, Türk mösikîsinde ritmik ahenkleri biribirinden farklı 70'den fazla usûl kullanılmıştır. Her usûlün kendîsine göre bir inceliği ve güzelliği vardır. Değişik usûllerin çeşitli darp'lardan meydana geldiğin! aşağıda birer birer göreceğiz. Bir usûl içindeki hızlı ve ağır icra edilmesi gereken nağmeleri darp'Iara sanatlı bir şekilde bölmek suretiyle tesir bakımından çok önemti sonuçlar alınmıştır. Hepsi de üç veya dört zamanlı veya bunların katları olan Batı usûllerinde bu incelik yoktur. Buna karşılık Batıda eserin hızlı veya ağır icra edilmesi gereken yerlerde notalar üzerine özel işaretler konulması adet olmuştur. Bununla beraber bu işaretler Türk musikîsinde istenen sonuç için elverişli olmayıp eserin belli bir parçasının hızlı veya ağır icra edileceğini gösterirler. Çünkü Batıda kullanılan temponun zamanları her zaman eşittir. Usûllerimizin özelliğini iyice kavrayamayanlar ve büyük usûllerimizin icrasındaki sanatı güç bulanlar, bunları gereksiz sayarak büyük usûlleri basit ölçülere dönüştürmek istemektedirler. Bu çürük tezi uzun boylu tenkîde bile değer bulmuyoruz. Türk musikîşinasları zengin çeşitli usûllerle sanat kabiliyetlerim ve zevklerim isbat etmiş bulunmaktadırlar.

DARPLARIN ÇEŞİTLERİ

Türk musikîsinde mevcut darplar beş çeşittir :

1.Düm : Bu darp, sağ elin diz üstüne vurulması ile icra edilir. 1, 2, 3, 4 ve 5 zamanlı olur. "Düm" ler genellikle kuvvetli vurulan darp'lardır.
2.Tek: Sol elin bir defa dize vurulup kaldırılması ile icra edilir. 1, 2, 3,4 ve 5 zamanlı olur. "Tek" ler çoğunlukla hafif vurulan darp'lardır.
3.Tekâ: Birincî "te" kısmı sağ, "kâ" kısmı sol elle vurulur. 2, 3, 4 ve 5 zamanlı olur. Tekâ darb'ı hemen her zaman orta kuvvettedir.2 ve 4 zamanlı oldukları takdirde darp'ların yarı zamanı sağ, diğer yansı sol elle vurulur. Yani her iki kısmın zamanı değerce eşittir. 3 zamanlı olduğu takdirde birinci zaman sağ elle, 2 ve 4 üncü zaman sol elle vurulur. Bu da sol elle vurulan "ka" darb'ı, değer bakımından sağ elle vurulan "Te" darb'ının iki katı demektir. 5 zamanlı olduğu takdirde ikisi sağ, üç zamanı sol elle vurulur. Hızlı icra edilen bazı halk oyun havalarında birinci kısmın 3, ikinci kısmın 2 zamanlı olduğu eserlere az rastlanmıştır. Bununla beraber bu istisna kuralı bozmaz.
4.Teke: Daima iki zamanlıdır. Yarısı sağ, yarısı sol elle vurulur. Musikîmizde kullanılan en hafif darp budur. Bazıları bu darb'ı Tekâ darb'ı ile karıştırırlar. Bu doğru değildir, zîra teke darb'ı Tekâ darb'ından daha hafiftir ve daima iki zamanlıdır, ikinci bir şekli yoktur.
5.Tâhek : Birinci "Ta" kısmı iki elin birden yukanya kaldınlması, ikinci "Hek" kısmı iki elin yine birlikte dizler üzerine vurul-ması ile icra edilir. Her iki hareket de değer bakımından eşittir. Bu darp'lar 2 ve 4 zamanlı olur. Hafif darp'lardır.
Usullerimizi öğrenmek için eskidenberi tutulan yolda darp'ların zamanlarım belirtecek bir ölçü kullanılmadığından bir hayli zorluk çekilmiştir. Bunu bir iki misalle anlatalım:
1.Düyek usulü 4/4 olarak yazılır. Bu usulün darp'lannı incelersek 8 aded sekizlik zamanı olduğunu görürüz. Birinci (Düm) sekizlik 1, ikinci (tek) sekizlik 2, üçüncü (tek) sekizlik 1, dördüncü (düm) sekizlik 2, beşinci (tek) sekizlik 2 zamanlıdır. Bu usulü şöyle gösteririz :

Resim

Burada ilk (Düm) darb'ının sekizlik zamanı için ayağımızla 1, ikinci (Tek) için 2, üçüncü (Tek) için 1, dördüncü (Düm) için 2, ve son (Tek) için de 2 darp vururuz. Yani ellerimizle bir usul vurduğumuz süre içinde sağ ayağımızla da 8 adet sekizlik tam darp vururuz. Böylece ellerimizle vurduğumuz çeşitli değerdeki darp'ların zamanım ayağımızla vurduğumuz düzenli darp'larla kontrol etmiş oluruz.
Bu şekil, usullerimizi kolay ve çabuk öğrenmemize yarar. Eğer elimizde darp'ların ağırlığım istediğimiz gibi ayarlayabileceğimiz bir metronom varsa ayağımızın hareketlerin! metronoma yaptırmakla maksadı daha kolay sağlarız. Çünkü bu alet ayaktan daha düzenli bir şekilde zamanı ölçebilecek mekanizmaya sahiptir.
2 — 10/4 Ağır Aksak Semai veya 10/8 Aksak Semai usulünü de aynı metodla kolayca vurabiliriz. Birincisinde ayakla vurulan darp'ların değeri dörtlük olacağından pek tabiî olarak ikincisindeki sekizlik darp'ların iki misli ağırlıkta olacaktır. Elimizle vuracağımız darp'ların herbiri için ayağımızla kaç darp vuracağımızı şöylece bulabiliriz
Resim
Bu misalde 9/8 zaman için ayakla dört darp vurulacaktır. İlk üç darp ikişer sekizli olduğu halde, son dördüncü darp üç sekizlik olacaktır.
İstisnası olan bir usul vardır. Bu da 10/16 şeklinde yazılan Curcuna usulüdür. Bu usulde her beş zaman için ayakla bir darp vurulacak ve iki darpta bir usul tamamlanacaktır.
Beş zamanlı bir darbı şu şekilde bölebiliriz: Ayağın yukarıdan aşağı doğru olan hareketi iki, aşağıdan yukarıya doğru olan hareketi üç onaltılık zamanda olacaktır. Birinci beş zamanlı (Düm) darbı için ayağımızla bir defa, yine ikinci (Tekâ) darb'ı için de ayağımızla bir defa vuracağız.
Bir kısım müzikologlar curcuna usulünün 10 olan darplarının 10/8 yazılan Aksak Semai usulünün yarı değerinde usul zannederek Curcuna usulünü de Aksaksemai usulünün darpları ile ölçmektedirler. Oysa her iki usulün ritmik ahengi ve darplarının bölünüşü incelenirse biribirinden çok farklı oldukları açıkça görülür. Bu farkı belirtmek için her iki usulün darplarım okuyucularımızın incelemesine sunuyoruz :

Resim

Resim
Sadece 10 zamanlı olmaları dolayısiyle bu iki usulü birbirine karıştırmak yanlıştır. Aksak Semai usulü ile bestelenmiş bir eserle Curcuna usulünde bestelenmiş bir'eseri aynı zamanda icra edersek fark daha iyi anlaşılır. Esasen Curcuna usulü Sofyan gurubuna dahil usullerdendir ve darpları bir Düm ile bir Tekâ'dan ibarettir. Hatta çok eski eserlerde bu usul "Devri Süreyya Sofyanı" adı ile geçer. Batı notası kabul edilmeden önce bünyesi ve zamanlarının değeri iyice ölçülemediği için yapışı tam olarak anlaşılamıyan ve bir aralık terkedilmiş olan bu usulün son zamanlarda icad edildiği ileri sürülmekte ise de, 10 zamanlı olduğu ve darplarının bir Düm ile bir Tekâ'dan, ibaret olduğu eski eserlerde kayıtlı bulunan "Devri Süreyya Sofyanı" usulünün bugün Curcuna dediğimiz 10 zamanlı usulden başka bir-şey olmadığı yaptığımız incelemeler sonunda ortaya çıkmıştır.
4—Hafîf ve yürük şekildeki notaları çalmakta nefesli ve yaylı sazlar güçlük çekmezler. Yürük notaları, hafif notalara göre yarı hızda icra etmekle maksat sağlanır. Ud ve Kanun gibi normal şekilde bir dörtlük notaya dört mızrap vurulan sazlar için durum başkadır. Hafîf şekilde yazılan bir dörtlük notaya dört, sekizlik notaya iki, onaltılık notaya bir mızrap vurulduğu halde, yürük şekilde yazılan bir dörtlük notaya yukarıdaki sayıların yansı kadar, yani dörtlüğe iki, sekizliğe bir mızrap vurulur.
Ud çalanlar, onaltılık notaları, hafîf şekildeki otuzikilik notalar gibi, biri üstten öbürü alttan iki mızrap vurarak icra ederler. Kanun'da ise bu notaların birini sağ, birini sol elle çalmak gerekir. Bu suretle yürük şekilde yazılan notalar değerleri yarıya indirilerek, yani hafîf notalardan iki misli hızlı icra edilmiş olur.
"Es"işaretinden önce gelen notaların değeri ne olursa olsun, bunlara her zaman ve her yerde —Tanburda olduğu gibi — hep tek mızrap vurmak vegeriye kalan zamanda susmak gerektiği unutulmamalıdır. Böylece geriye kalan zaman, bu notadan sonra gelen Es işaretinin değerine eklenmiş gibi olur. Karar verilirken son notaya hep bir tek mızrap vurulacağım ve bazılarının yaptığı gibi bu notanın icra süresin! uzatmanın hiç doğru olmadığım unutmamak gerekir. (Üzerlerine bestekârı tarafından uzatma işareti konulmuş olan notalar bu kaydın dışındadır). Batıda bu son notanın icra süresini uzatmak çok defa adet haline getirilmiştir.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

bİR dAMMLacık SU SIĞlığı
->bİNbİRi >bİR bİÇİmdeki
çILgın ÇoCuğUN ->ÇIĞlığı
->ÇİLE ÇÖLü -> İÇİmdeki..

YÂRım dAMMLa DİLindeki
>dÖNen devrÂN MİLindeki
SEVen-SEViLenmiş mEĞer
>muHABBet mENZiLindeki!.

YÂRım dAMMLa AŞK AYNamda
bENi ->BENde ->YUtan GAMda
->BULut BULut UMUT GÖRdüm
GÖZe GÖZLük ->cÂNım CAMda!.


ZEVK 5575

UMUTLarım EZ-iLince -> KORKuLarımda PUSarım!
KAYB-OLurum KARAnLıkta.. İÇim Kabarır ->KUSarım!
KoSKoCA ŞEHİR DİNLemez!. YILDIZ YILInda YaLNIZLık!
-> ISSızLıkLarda ISIN-ır!.. ----> SESSizLikLerde SUSarım!..


19.09.13. 00:39
brsbrs..tktktrstkkmİZ..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim gÖZüm GÖRdüğü/m/n..

ŞAKırdamakLa BüLBüLüm
SANma -> KÜÇÜLür ACILar
YAŞAnmayAN yaLAN GÜLüm
->NEYyLe ÖLÇüLür ->ACILar!.

ZEVK 6291

SEN hİÇ YALnız YAŞAdın mı?. ->YERine YETİM – ÖKSÜZün!
UYkuLarın -> UYUttun mu?. ->GÖNLünde GeCe-GÜNdüZün!
->YILDIZLarLa ->BAKıştın mı?.. ->ISSız-SESsiz AKıştın mı?.
->“AYNALara AĞLA!.”dı mı?. ->“GÜLmeYyi UNUT!.”an YÜZün!.


13.09.14. >05:55
brsbrstktktrstkkmdsszlkkylnzlkk..


hİç dOST KAZığı YEdin mi?
EN SEVgiLimdEN DEdin mi?
SIRr mı KALdı SÎNende dost
EL –Â L E M-e >SÖYLedin mi?.. HaYy dosTt!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim
ResimResim
ResimResimResim

NÛRLa NÂRLa YANYANayım
KeNDi KORumda KaYNayım
KeNDi KenDime ->AYNayım
HEM ÇALıp >HEMi OYNAyım!.


Dost OLmayann!.

AŞK’ın KAPIsına >IKmasın!
RAHMete zAHMet yIKmasın!
>“ÂŞIĞım!.” DEyü çIKmasın!
DEVR-ine DEVrÂN OLmayann!.


Resim

SÖYLer! SÖYLer! >cÂN VERemez!
->cÂN VERip ->ceNNet DERemez!
“SeBBeha -> SIRRı”na ->ERemez!
->SIRR-ına >SEYrÂN ->OLmayann!.


Resim

“TEKe TEK”te ->CıHAR BİLmez!
GÜZü BİLmez! >BAHAR BİLmez!
BUZu -> SUYu ->BUHAR BİLmez!
->CEVL-ine ->CEVLÂN OLmayann!.

Resim

BİLemez ->“BiRR-i ERBÂB”ı
“LÜBBü’L- LÜB”ünde ELBÂB’ı
->KÂiNÂT ki ->K Â B E >KÂBı
HÂL-İne ->HAYrÂN OLmayann!.


Resim

kuL İhvÂNi ->SıRR DEnİZi
EBED<-EZEL ->BİZ BİR-İZi
ANLA-maz!. BİLemez “BİZ”i
SIRR-ına SuLtÂN OLmayann!.


14.02.15 23:09
brsbrs..tktkttrstkkmdtktktmm..

Resim
ResimResim
ResimResimResim AŞK YAŞAnandır!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

AYNana BAK ->KENDi ÖZün
GÖReceksÎn ->KENDi YÜZün
“devrÂNı”nda->DoSDoğru OL!
->HÂLinde >YETîm-ÖKSÜZün!..


ZEVK 5609

kervÂN kıtMÎR-i kevNisiN!. >HaLka hırLama-daLaŞma!.
aLıN TERin Le -> temizLe!. ->SUya sabuNa BULaŞma!.
HeYyecÂNLa teLâŞLanma!.. -> OLur-OLmaza TAŞLanma!.
HÂL-i HaZıR OL-ÂN >HAKtır!. ->UNUTma!. HaDDini AŞma!.


13.10.13.. 09:53
bUrsa-istNbl..brsbrstermnl..
.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

YÜZüm ki ->pez AYNam!
bANa >GeCe-GÜNDÜz AYNam!
->ŞİMdi ->bENden UZAKLarda
YÂRe Sstü ->ÖKSÜZ AYNam!..

ZEVK 6293

bEN heP ->AYNaLarı SEVdim!. ->ya TÜMsek ya ÇUKUR ÇIKtı!.
BiRr ÖMüR DÜZün ARAdım!. >tÜMm AYNALar bENdEN BIKtı!.
->GÖZümdeki >GÖZLük Dedi ->“UZAK ->YAKINı ->SÖYLedi!
->ARA KESitte ->AĞLAdımmm!. ->YÂRimm SîNe SUYUm SIKtı!.


13.09.14. >11:44
brsbrstktktrstkkmdsszlkkylnzlkk..


ÇİZim ÇİZim BİZim..İÇimdeki AYNaLarımm!.

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

“BeLÂ!.SÖZ!.”e SAttın YÂRim
“ARŞ”tan “ARZ”a Attın YÂRim
->“TEKe TEK”-te TEK-BAŞıma
->“ÇiLLe”yi ->YAŞAttın YÂRim!.


ZEVK 7340

NE HÂLLere DÜŞtü!.ğüm GÖR.. ->“ESFeLîN”in TARıYORum!
GÖNLüm GÖÇtü.. GÖZLerim KÖR.. >“İLLiYyîN”in ARıYORum!

MuHtÂC-MeCBûR ve de Me’MÛR
MaHKÛMunum -> NÛR âLa NÛR

SENin NEFESin -> SES-imde.. YÂR!. ->SANA YALVARıYORum!.


25.12.15 18:48
brsbrsmda..maksemcÂmii…


SENsiz GELen Her Akşamda
HASretin gÖZ Kırpar Camda
->SENi SeYrederim >YÂRim
İÇİ BOMBOŞ KaLB AYNamda!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

"AŞK AYNAsı"n BAKa-BİL!.mek
DeVrÂNda ResimYÂRin SeYretmek
CeVLÂN EDip Resim AKa-BİL!.mek
HaYrÂNda ResimYÂRin SeYretmek!.

SIRRAT’ın SıRTına Resim IKmak
KULLuk YÜKünResimAÇıp-YIKmak
ResimELEST-indEN <-> İLLiYyîN-e
cÂN bÂhÂsı Resim HAKk'a ÇIKmak!.


ZEVK 7375

CeLÂL İÇİnde ResimCemÂLin.. ResimIŞIKta SeYretmek bAŞKa!
MeZÂRın MestÂNe HÂLin.. ResimBEŞİKte SeYretmek bAŞKa!

"KÛN!." EMRin ResimÇok kOLAY Amma
ResimYAŞA!.nanLar ResimO L A Y!. Amma

FeyeKÛN ResimKULLuk KemÂLin ResimÂŞIKta SeYretmek bAŞKa!. ResimHAYy Dostt celle celâlihu...


09.01.16 12:52
brsbrsmd..tktktrstkkmdhyytt..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

“DevrÂN AYNAsı”nı ->İZLe
SeyrÂNı Seyr EYyLe GönLüm!.
Abd’in RABBi ->BİZ BİR-İZ-Le
CevLÂNın Hayr EYyLe GönLüm!.


ZEVK 6588

MutMÂin KıL ->NEFsini BİL!. ->ZEVK-i ZâHiR >ZiKRine GeL!
GönüL gÖZün >SıRRını SiL!. ->“FaHR-ı FaKR!”ın FiKRine GeL!
“EHL-i BeYyt ELİ”n Bırakma!. ->KaLB-i MuhaMMedden Çıkma!
“AKL”ını ->“nAKL”ine BAĞLa!. Şu ÂN<->ŞE’ÂN ->ŞüKRüne GeL!.

aleyhumu's-selâm..

16.01. 15 13:14
brsbrsmm.. üftadecâmisi..cumacem’i..


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “El fakr-i fahr : Fakrımla fahrederim!.” buyurdu.
(Aclunî, Keşfü’l- Hafâ 2-87)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: AYNa ZEVKleriM..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

KuL AYNamın SIRRına Bak!
->RüCÛ’suna >FıRRına Bak!
->SOYun ToSBağa Kabuğun
->AŞK SıRR-ı SIFIRı’na Bak!.


AYNamın SIRRı!.

KENDin BİLMeyen MaskARA
UyAN!. AYık!. >RABB’ın ARA
->YEDi rENgi YUTan ->kARA
->“YEDi RENk ANAsı ->AK”tır!.


*

ÂLEM TELLerin ->tARAyAN
TELLerde ->AK’ı ->kARAyAN
GÖZünde GÖZLük! ->ARAyAN
->KENDi TEcihi -> AHhmAKtır!.


*

ŞÂH-DAMRAda GöNüL ERi
->BİZ BİR-İZ ->EZELî BERi
->ÂLEM’e >GELiş ->HÜNERi
“ŞeHÂDet”in ->YAŞAmAKtır!.


*

İNsÂNLık >HÂL-i HEVESi
NÂZın -> NiYÂZ’a NÜVEsi
“LÂ HuVe ->İLLÂ HUVE”si
SıRR-ı SıFıR HaLKı>HAKtır!.


*

DERt Etme ->SEFîL İhvÂNi
HAKK BİZe ->KEFîL İhvÂNi
->“ELİF’i ->EFîL” ->İhvÂNi
HAKta>HAKtan>HAKLa>HAKtır!.


02.04.15 16:58
brsbrs.. tktktrstkkmdbyldgçrzann..
Resim
Cevapla

“►Kul ihvâni ZEVKleri◄” sayfasına dön