KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

ResimResim

Resim

Resim
Resim
Resim
Rasûlullahın cAN FeDâsı
sallallâhu aleyhi ve sellem
Hakke
l Yakînde EDÂsı
Oğlu
-Kardeşi-Dâmâdı
GaribÂN Gönül Gedâsı
..
Yâ İMaM Ali kerremullâhi veche..

Resim

ZEVK 4345

KâBede DOĞ-ÂN cÂN!. VeLâyette HaYYdâR SuLtÂN
Kur
'ân-ı-Kerîm Kablomuz!. “Be Bağımız cÂNa CeRRyÂN
KeReM KeVSeRimİZ KABı
!. İ L İ M ŞeHRimİZ KaPıSı
SıRR
-ı Ali SıRR-ı SıFıR!.. E D E B -inde DÖNen DeVRÂN!..


Kul İhvâni

14.02.11 15:31
gkkşg-gnlbg-çlçg..

İmâm-ı Alî (kerremullahi veche)’ye ait salâvâtı şerîfe

Resim

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allâhumme Rabbiye ve Se'deyke Resim Salâvâtu'llâhu'l-Berri'r-Rahîmi ve'l-Melâiketi'l-Mukarrabîne Resim ve'n-Nebiyyîne ve Sıddîkîne ve'ş-Şuhedâi ve's-Sâlihîne Resim ve mâ Sebbaha Leke min şey'in Yâ Rabbe'l-Âlemîne Resim alâ Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin İbni Abdillâhi Hâtemi'n-Nebiyyîne Resim ve Seyyidi'l-Murselîne ve İmâmi'l-Muttakîne Resim ve Rasûli Rabbi'l-Âlemîne Eş-Şâhidi'l-Beşîri'd-Dâ'î İleyke Bi İznike's-Sırâce'l-Munîri Resim ve Aleyhi's-Salâti ve's-Selâmu ve Rahmetullâhi ve Berakâtuhu

MÂNÂSI: “Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başım-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum) , RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhâmet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e, Hatemu’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Rasûlune, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”


Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

İMaM Ali kerremullahi veche ‘nin SEKİNE DUASI ŞERHİ:

Resim

GENEL BİLGİ:

Sakinlik ve sükûnete erdirici SEKİNE DUASI Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de hazır bulunduğu bir mecliste Cebrâil aleyhisselâm tarafından İmam Ali kerremullahi veche’ye buyurulan duadır ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem tarafından da kabul buyrulup nazmı istenmiştir.

Seken: Ev ahâlisi. Mesken, ev. Kalbin teskin olduğu nesne.
Sekene: Sâkin olanlar, oturanlar. Bir yerde devamlı oturanlar.
Sekinet: Sükûn ve itmi'nan, temkin. Nefisteki telâşın kesilmesi ile hâsıl olan kalb huzuru ve sükûneti. Telâş ve hafifliğin zıddıdır..
Sükûnet: Vakarlılık, ciddiyet. Durgunluk. Rahatlık. Hareketsizlik.
Sekine Duası İslam toplumu içinde pek çok kördüğüm gözüken derdlere ferec-çıkış-çözüm kapısı olarak en çok okunan ve sağlam mesnedli dualardandır.

Sekine Duasıyla ilgili önemli bilgileri aktarıp Duayı oluşturan Esmâ ve âyetlere gönül gözüyle bakalım inşae ALLAH..
Üstad Bediüzzaman Said Nursî kaddesallahu sırrahu 18. Lemâ’nın önsözünde İmam Ali kerremullahi veche’den gelen “Sekîne Duası” için : Risale-i Nur şakirtlerine işaret eden Hazret-i Ali kerremullahi veche 'nin bir keramet-i gaybiyesidir. Gizli kalmış gaybî mühim bir mucize-i Ahmediyeyi aleyhisselâm beyan eder diyerek konunun öncelikle Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ’in bir mucizesi ve:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Ben ilmin şehriyim. Ali ise, onun kapısıdır."
(Tirmizî, Menâkıb: 20; el-Hakim, el-Müstedrek, 3:126)

İşaretine mazhar Ali kerremullahi veche’nin bir kerameti olarak takdim etmektedir.

Sonra Hazret-i Cebrail'in, Âlâ Nebiyyina aleyhisselâm huzur-u Nebevide getirip Hz. Ali'ye Sekîne namıyla bir sayfada yazılı İsm-i Âzam, Ali kerremullahi veche'nin kucağına düşmüş. Hz. Ali diyor: "Ben Cebrail'in şahsını yalnız alâimü's-semâ sûretinde gördüm. Sesini işittim, sayfayı aldım, bu isimleri içinde buldum" (18.Lemâ)

Açıkça görüldüğü üzere, Ali kerremullahi veche’ye inen bir Sekîne’den bahis vardır, yoksa hâşâ- Peygamberâne bir vahiyden değil!
Bahse konu Sekîne,
Mecmuatü'l-Ahzab da Kaside-i Ercûze şeklinde geçmektedir.
(Ahmet Gümüşhanevî Hazretleri, Mecmuatul Ahzab , Sayfa 582-597.)

Allah’ın altı İsm-i Azamı olan Ferd, Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs isimleri ile bir ALLAH celle celâluhu’ya yalvarış duasıdır.

Bediüzzaman Hazretleri bu
"Sekîne" tâbir edilen İsm-i Âzamın okunma şeklini de yetmiş bir âyet ile yüz yetmiş bir defa dâimî vird edinmeli şeklinde dile getirmektedir. (Lemâlar:Sayfa 425)

İmam Ali kerremullahi veche’nin Cebrail aleyhisselâmı görmüş olma keyfiyeti ise islamda olağandır. Nitekim başta Hz.Aişe, Hazret-i Ömer, İbni Abbas, Üsame bin Zeyd, Ümmü Selleme, Sa’d ibni Ebî Vakkas gibi pek çok Sahabe, Cebrâil aleyhisselâm'ı Dıhye veya bir süvari veya başka keyfiyette gördüklerini ilan etmektedirler.
(Buhârî, Fedâilü’l-Eshâb: 30; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:276-277; Ahmed İbni Hanbel, Fedâilü’s-Sahâbe (tahkik: Vasiyyüllah), no. 1817, 1853, 1918; Müsned, 1:212; el-Askalânî, el-İsâbe, 1:598. ; Buharî, Mağâzî: 18, Libas: 24; Müslim, Fedâil: 46, 47, no. 2306; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:361. ; Buharî, İmân: 37; Müslim, İmân: 1-7.)

SEKÎNE Sayfasının Ali kerremullahi veche kucağına düşme olayının esası ise,
İmamı Gazali bu hususu veciz bir şekilde açıklamıştır:
"Onlar vahiyle Peygambere aleyhisselâm nazil olduğu vakit, İmam-ı Ali kerremullahi veche’ye emretti: Yaz!; o da yazdı, sonra nazmetti." (Şualar:635)

Nazmetmek: Güzel gönlünce sıra, tertib, ölçü ve öz veriştir.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Sekine ifadesini pek çok Hadis-i Şerifte de görmek mümkündür:

Resim---Bir zât Kehf Sûresini okuyordu. Yanında da iki uzun iple bağlı olan atı duruyordu. Derken etrafını bir bulut kapladı. Ve bu bulut ona yaklaşmaya başladı. At da bu durumdan huysuzlanmaya, ürkmeye koyuldu. Sabah olunca adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip vak'ayı anlattı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona şu açıklamada bulundu: "Bu sekine idi, Kur'ân için inmişti"
( Buharî, Fedailu'l-Kur'an 11; Müslim, Müsafirin 240, 241, (795); Tirmizî, Sevabu'l-Kur'an 6, 2887)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Bir grup, Kitabullah'ı okuyup ondan ders almak üzere Allah'ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekine iner ve onları Allah'ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah, onları, yanında bulunan yüce cemaatte anar."
( Ebu Davud, Salat 349, 1455)

Resim---Ben şehadet ederim ki Ebu Hüreyre ve Ebu Said (ra) Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğuna şehadet ettiler: "Bir cemaat oturup Allah'ı zikrederse, mutlaka melekler etraflarını sarar, Allah'ın rahmeti onları bürür, üstlerine sekine iner ve Allah onları yanında bulunan (büyük melek)lere anar."
( Müslim, Zikr 39, (2700); Tirmizi, Da'avat 7, (3375)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ilk Zaferi olan Bedir Gazvesi başında her can en zor DENENme durumundayken;
İndallahtan İNen Maddî-Manevî SEKîNE-yi MuhaMMediyye, İmam Ali kerremullahi veche’nin Eliyle ellerimizde ve gönlüyle gönüllerimizde her ÂN elhamdulillahi!..
Mü’minlerin üzerine inen Sekinet-i Muhammedi Aleyhisselatu ve’s- selâmın ve binlerce Musevvimîn- işaretlenmiş-nişanlı-Hassu’l-Hass Meleleklerin İNZALi-İnişi Kur'ân-ı Kerim’imizde:


هُوَ الَّذِي أَنزَلَ السَّكِينَةَ فِي قُلُوبِ الْمُؤْمِنِينَ لِيَزْدَادُوا إِيمَانًا مَّعَ إِيمَانِهِمْ وَلِلَّهِ جُنُودُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَكَانَ اللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا
Resim---“Huvellezî enzeles sekînete fî kulûbil mu’minîne li yezdâdû îmânen mea îmânihim, ve lillâhi cunûdus semâvâti vel ard(ardı), ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen) : İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.”
(Fetih 48/4)

ثُمَّ أَنَزلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَى رَسُولِهِ وَعَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَأَنزَلَ جُنُودًا لَّمْ تَرَوْهَا وَعذَّبَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَذَلِكَ جَزَاء الْكَافِرِينَ
Resim---“Summe enzelâllâhu sekînetehu alâ resûli-hî ve alel mu'minîne ve enzele cunûden lem terev-hâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne) : Sonra Allah, Resûl'ü ile müminler üzerine sekînetini (sükûnet ve huzur duygusu) indirdi, sizin görmediğiniz ordular (melekler) indirdi de kâfirlere azap etti. İşte bu, o kâfirlerin cezasıdır.” (Tevbe 9/26)

Bu kadar açıkça YAŞAnan Muhteşem, Mübârek, Muazzam ve Mukaddes SEKİNE-yi MuhaMMed aleyhisselâmın BİZe BİLdirilme sebebi her ÂN yeniden Yaratılış ŞE’Enine İlim, İrade, İdarak ve İştirak edelim diyedir inşae ALLAH!..

يَسْأَلُهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْنٍ
Resim---“Yes’ eluhu men fis semâvâti vel ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin : Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.” (Rahmân 5/29)

ALLAH celle celâluhu, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ali kerremullahi veche ve HAKK Teâlâ’ya şimdi Şâhid-Şehidleri EBEDen HAYY BİLen, BULan, OLan ve YAŞAyanlardan KILsın inşae ALLAH!..
Hayal Uykusundan Uyananlar Hakikat-i MuhaMMEdiyyelerini fiilen yaşayarak Kâmil Kalbinde kemâlat keremine kavuşurlar..
Ve Hakk’a giedenYOL, Hakk Dostlarının KALBinden geçer!..
EL ELe elektirik direkleri gibi Kalb kalbe Merkeze (Keban’a) BAĞsız Bağlıdırlar..
Ben-sen BİZ Keban’da Keban BİZde inşae
ALLAH!..
Sekinet-i MuhaMMed aleyhisselâm NASRULLAHı geldi mi FETHULLAH Yaşanır inşae ALLAH FEVC FEVC!..
Resim
Kullanıcı avatarı
Hacer
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 505
Kayıt: 03 Nis 2007, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Hacer »

Resim


Sevgili kardeşim GÜL VE KULİHVANI Ağabeyim
Allah cc razı olsun bizlere SEKİNE duasını sunduğunuz için ben ilk okuduğum gün
hepsini 19 defa okudum emeğinize elinize sağlık
ALLAH cc yâr ve yardımcımız olsun!..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Sevgili Hacer Abla bu güzel gül demetiniz için çok teşekkür ediyorum. Kul İhvâni Hocamıza ayrıca çok teşekkür ediyoruz. Sizin yaptığınız gibi bende inşallah Sekine Duasını usulune uymaya çalışarak samimiyetle okumaya çalıştım ki gerçekten de sıkıntılı bir anımdı. Rabbimiz'e sonsuz şükrederim ki burada hep beraber bu güzel duayı ve şerhini Hocamızla beraber okumayı nasip etmekte. Allah cümlemizden razı olsun.

Yeni düşen bir yağmur damlası gibi az önce Kul İhvâni Hocam'dan dinlediğim bir duayı paylaşmak istiyorum inşallah.


Resim

"Mülkiyyetin, Rahîmiyyetin, Rahmâniyyetin, Merhametiyyetin, Rububiyyetin Mutlak Sahibi ALLAH 'ım!
Melekutun, Ceberrutun, Kibriyânın, Azemetin ve Kudretin Mutlak Sahibi ALLAH'ım!
Küllî Şeyin, Herkesin, ÂLEMlerin ve ÂLEMlerin RAHMet Kaynağı-Sahibimiz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin Yaratanı ve Mutlak Sahibi ALLAH'ım!

Her AN yeniden Yarattığın Şe'enullahta ben de kaderimce-kadrımca nûrundan var olduğum, İZinde YAŞAdığım ve her ŞEY'den çok sevdiğim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin Pâk Diliyle;

Her ÂN Huzurunda Hazır-Nazır olarak;
Zikr-i Dâim
Fikr-i Dâim
Şükr-ü Dâim ve
Sabr-ı Zikr-i Dâimin olmamı Lütuf ve İhsan buyurmanı niyaz ediyorum!
Sen Dualarımızı mutlaka duyan ve en güzeliyle cevaplayansın!
Âmin!. Âmin!. Âmin!.
Elhamdulillahirabbilâlemin...

Resim

41. SALÂVÂT-I ŞERÎFE

Pek çok Tarikat kollarının kemâl kavşağı olan, Şam'da Salihiye Tepesinde medfûn bulunan, maddî ve mânevî tahsilini Bağdad'da yaptığı için Bağdadî diye anılan ve Bedir Günü MuhaMMedî Sekînet Yağmuruyla yıkanana MuhaMMedî Yürekleri;
BİLen, BULan, OLan ve YAŞAyan Muhammedî Mürşid Mevlânâ Halid-i Bağdadî kaddesallahu sırrahunun Sırrlı Salâvâtını ve RABBımız Teâlâ’ya Yalvarışını sunmak isterim…

ResimResimResimResimBİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM


Resim

TÜRKÇESİ: (3 defa okunur)

"Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin bi adedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîra."(Ücüncüsünde kesîran ile okunur)
"Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidinâ Muhammedin bi adedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîran kesîra."

MÂNÂSI: ALLAH'ım! Efendimiz MUHAMMED (salallahu aleyhi ve sellem)'e ve Efendimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)'in ailesine; dert çekenlerin (devâ dileyen çağırıcıların) ve devâ (çâre) lerinin tümü adedince salât-ü-selâm et. O'na ve onlara çok çok (çokça) bereket ver ve selâmlar et!.

Resim

Mevlânâ Halid-i Bağdadî kaddesallahu sırrahu Hazretlerinin istigasesi (ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e sığınması):


Resim

TÜRKÇESİ:

Bismillâhirrahmânirrahîm
"Yâ Hayyu Yâ Kayyûm Yâ Ze'l-celâlî ve'l-ikrâm Yâ ALLAHu bike tâhassentü ve bi abdike ve Resûlîke Seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedîn Sallallahu Tealâ aleyhi ve sellime istecertü! Allahümme innî eselûke! Yâ RAHMÂNu Yâ RAHÎMu bi esmâike'l-izâmi ve melâiketike'l-kirâmi ve Resûlîke aleyhim eftalü's-salavâti ve etemmü's-selâmi Ente'l-mahnî bilemhati EHL-İ BEDRin velâ mâhatihim ve tenfahni bi nefâhatihim bi hakkihim aleyke YÂ RABB!"

MÂNÂSI: Yâ Hayyu Yâ Kayyum! Yâ Ze'l-celâlî ve'l-ikrâm! Yâ ALLAH! Sana sığındım (siper edindim) ve Senin kulun ve Resûlün Seyidimiz ve Efendimiz Muhammed Sallallahu Tealâ Aleyhi Vesselleme (teslim ve tâbi' olup) boyun eğdim! ALLAH'ım! Yâ Rahmân yâ Rahîm Senden Azîm isimlerin, keremli meleklerin ve Salâvâtların en fazîletlisi ve selâmların en tamı kendisine olan Resûlün ile (yüzü suyu hürmetine) istiyorum! (ki) Beni imtihan eden (deneyici-sınayıcı) Sensin, BEDİR EHLİ-ni bir lemhada (göz açıp kapayıncaya kadarlık sürede) bir üfürüşle (merhametle hayat verişle) mahvolmaktan (silinip yok olup gitmekten) kurtardığın gibi; onların Senin üzerindeki (hatırı) hakları hakkı için, onlara olan rahmet üfürüşünle (imdat edişinle) bana da üfür ve hayat ver (meded kıl) Yâ RABBi!


ResimYÂ RABBenâ!
Resim
Hani o dar günde Bedir Gününde umutsuz anda göz açıp kapayıncaya kadar meded eylemiştin ya, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemle ve bir avuç müslümana indirdiğin RAHMetullahtan çorak-kurak yüreklerimize de yağdır!
ResimYÂ RABBenâ!
Resim
O zor ve dar günde Sekinet-i Muhammedi Aleyhisselatu ve’s- selâmı serpmiştin üstlerine.
Demişlerdi ki; “Bir yağmur çiseledi sandık. Hepimizi uyku bastırdı. Ama ileride hemen önümüzde fırtınalar kopuyordu.
Karşı safta savaşmış ama sonradan Müslüman olanlar diyorlardı ki: ”Siz bize nasıl saldırdınız öyle binlerce atlıyla sarıklı süvarilerle?”
Yüreklerimize Nur-u MîMden Nurullah çiselet ve Kevserin rahmetenli’l-âlemin damlalarıyla yeşert!

ResimYÂ RABBenâ!
Resim
Ashab-ı Bedire lutfettiğin Sekinet-i MuhaMMed aleyhisselâm’dan;
Ferden ve toplum olarak İslam Âleminin üzerine çöken; uyuşukluk, kaygusuzluk ve çökmüşlüğe MuhaMMedî DİRlik ve DİRİlik ver!
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Kerem Kevseri pâk Kalbinde
“BİZ-BİR-iZ” içinde;

MuhaMMedî Şuuru İLİMle BİLen,
MuhaMMedî Nuru İRadeyle BULan,
MuhaMMedî Sürurda İdrakla OLan,
MuhaMMedî O-Nûru İştirakle YAŞAyan-YAŞAtanlardan olmamız için ilham ve MuhaMMedî Gayreti İHSAN EYle inşae ALLAH!..
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

SEKÎNE DUÂSInın OKUNUŞU:

Mümkünse seherde, abdestli ve ALLAH Celle Celâluhu'muzdan ümitvar olarak huzur içinde 2 rekat ALLAH Celle Celâluhu Rızâsı için Hâcet Namaz kılınmalıdır ve sonunda;
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ve Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmın huzûrundaymışçasına candan gönülden bir yakarışla; sessizce, derinden ve duyup hissederek SEKÎNE DUÂSI okunmalıdır.


1-Niyyet:
Resim

eûzu besmele çekerek…
ALLAHım!
Şu (...) hususdaki maddî-mânevî dileğimi/duâmı hakka ve hayra uygun olarak kabul buyur ve uygulamasını kalbime ilham eyle!


2. İstiğfar (7 ya da 19 adet):

ALLAHım!
Geçmiş hayâtımdaki her türlü yaramazlıklarım ve günahlarım için beni de,
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in Tevbe İstiğfar BİZ BİR-İZi içinde kıl!


فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوَاكُمْ

“Fa’lem ennehu lâ ilâhe illâllâhu vestağfir li zenbike ve li'l-mu’minîne ve'l-mu’minât(mû’minâti), vallâhu ya’lemu mutekallebekum ve mesvâkum : Bil ki, ALLAH'tan başka ilâh yoktur. (Habîbim!) Hem kendinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! ALLAH, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.” (Muhammed 47/19)

Bizler hadis-şerifle gelen şu istiğfarı çekmekteyiz:

سُبْحَانَ اللّٰهِ وَ بِحَمْدِهِ أَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْعَظِيمُ وَ اَتُبِي إِلَيْهِ

“Subhânallâhi ve bihamdihi estâğfirullâhe’l-Azîm ve etûbî ileyhi”
“ALLAHU ZU’L- CELÂL ’i bilinir bilinmez kusur ve noksanlıklardan tenzih ediyorum. Hamd ediyorum. Azîm olan ALLÂHU ZU’L- CELÂL ’den bağışlanmamı diliyorum (istiğfar ediyorum). Ve O’na kesin olarak dönüyorum (tevbe ediyorum).


3. Salavât-ı Şerife (7 ya da 19 adet):

ALLAHım!
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in;
Gelecek için DUÂsında, Şu ÂN için RIZÂsında, BİZ BİR-İZi içinde kılman için, Teslîmiyyet ve İstikâmet Ulaşımım için niyazla Salât ve Selâm sunuyorum:


Bizler hadis-şerifle gelen şu salavâtı çekmekteyiz:

اللّٰهُمَّ صَلِّ وَ سَلِّمْ عَلَي سَيِّدِنَا وَ مَوْلَانَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَ نَبِيِّكَ وَ رَسُولُكَ وَ نَبِيُّ الْاُمِّيُّ وَ عَلَي اٰلِهِ وَالصَّحْبِهِ وَ أَهْلِ بَيْتِهِ

“Allâhumme salli alâ seyyidinâ Muhammedin Abdike ve Nebiyyike ve Rasûlike ve Nebiyyi’l- ummiyyî ve alâ âlîhi ve’s- sahbihi ve ehli beytihi.”
“ALLAH’ım! Salâtımı (sallimi, sılaya vuslatımı, rûhi bağlantımı) Efendimiz Muhammed Aleyhi's-selâm üzerine kıl (ulaştır). O Muhammed Aleyhi's-selâm ki Senin Kulun, Nebîn, Rasûlun ve Nebiy-yi Ummîndir. Onun âilesine, ashâbına ve ehlibeytine de salâtımızı ulaştır!”


4- Tevhid-i Şerif (7 ya da 19 adet):

ALLAHım!
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in;
Tebliğ, Tenzir, Tebşir Buyurduğu ve son Nefes-ÂNımda ŞEHÂDETimde ŞÂHİDim olması için BİZ BİR-İZi içindeTevhidimi kabul buyur!


Bizler hadis-şerifle gelen şu Tevhidi çekmekteyiz:

لَٓا اِلٰهَ اِلَّااللّٰهُ وَحْدَهُ لَٓا شَرِكَ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ وَ هُوَ عَلَي كُلِّي شَيْءٍ قَدِيرٌ

“Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerike . Lehu’l- mülkü ve lehu’l-hamd. Ve huve alâ küllî şey’in kadîr.”
“ALLAH’tan başka ilâh yoktur. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Ve O her şeye kadîrdir.”


Şimdi artık SEKÎNE DUÂSIna geçilir:

5- Allâh-u Ekber (10 Defa)

6. Altı Esmâ her âyetin başında ve âyetle birlikte 19 defa okunur

Örnek:
Ferdun, Hayyun, Kayyumun, Hakemun, Adlun, Kuddûsun! Seyecalullâhu bade usrin yusrâ.

(19 defa tekrarlanır ve 2. Âyette de aynı işlem yapılır devam edilir.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

SEKİNE DUASInda Buyurulan;

TEKBİR, İSM-İ AZAM İSİMLERİ ve ÂYET-İ KERİMLERİN AÇIKLAMALARI:


SEKİNE DUASI; euzu besmele, 10 tekbir, İmam ALİ kerremullahi veche’nin İsm-i Azamı olan 6 adet Esmâu’l-Hüsnâ ile Kur'ân-ı Kerim’de, hepsi de 19 harfli olan 19 âyettir
“ALLAHuEKBER!” Lafzullah Zikri Kur'ân-ı Kerim’de:


اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ
Resim---“Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne) : Sana vahyolunan kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl, sahih namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan nehyeder ve her halde Allahın zikri en büyük iştir ve Allah her ne işlerseniz bilir” (Ankebût 29/45)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem,
Hazır ve Nâzır olan ALLAH celle celâluhu huzurundan hiç ayrılmazdı. Namaza başlarken,
Nasût-Melekût-Ceberût-Kibriyâ ve Azamet (a’mâ) Âlemlerinin Sahibi Subhânallahû Teâlâ’yı TEKBİR ederdi...
“ALLAHÛEKBER!
Zü’l-Melekûtî
Ve’l- Ceberûtî
Ve’l- Kibriyâi
Ve’l- Azameti!”
buyururdu.
(Hüzeyfe b. Yemâni Radiallahu anhu’ dan; Tirmizî, şemâil)

Kur'ân-ı Kerim harfleriyle ALLAHÛEKBER yazıyoruz, bu ibâredir.
İşaret ise; Elif, Azametullah, Lâm, Heybetullah, He, Kurbullah ve ÖZümde de SÖZümde de EKBER olan ALLAH celle celâluhu...

ALLAHÛEKBER! ibâresinin işaret ettiği ise;
Zâhirî Sanatın ve Saltanatın,
Bâtınî İlâhî Kuvvet ve Kudretin,
Ezelî Kibriyânın ve Ebedî Azametin Mutlak Sahibi ALLAH(c.c) en BÜYÜKtür.
Çünkü Azemetullah irfânından Huşû', Kudretullah irfânından Huzû' doğar...
İRFAN'ın hakikatı ise; Hakk-ı ZÂT'ı ve ZÂT-İ HAKK celle celâluhu'yu bilmektir.
HAKK celle celâluhu'nun Zâtını ve Zâtının kulu üzerindeki haklarını bilmektir.


MuhaMMedî Ârif:
İlâhî aşkın ulvî gerçeğini bilen ve bilgisi hakikî zevk olan kâmildir.
İnsan-ı Kâmil ise, sürekli ve sonsuz olan ilâhî varlık akımını; yâni şimdi-şu anda; Şe'enullahtaki "kün-fe yekûn!.." akışını seyreden, tecellî tezgâhının şıkırtısını duyabilen ve Muhammedî muhabbet, merhamet, hasbî hizmet ve hakikate mazhar olandır.
Ârif isen sen de HAKK celle celâluhu'ya dön, halkı ölü gör ve dört TEKBİR getir...
Ârif o kimsedir ki nefsi üzerindeki hâkimiyet ve himmeti ALLAHÜZÜ'l-CELÂL'in rızasıdır... MuhaMMedî Ârif için nefs, HAKK Tealâ yolunun bineğidir.


ALLAHÛEKBER! ZİKRinin yüceliğiyle ilgili pek çok Hadis-i Şeriften bazıları:

Resim--- Enes (radiyallahu anhu)'dan: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namaz kılarken nefes nefese bir adam geldi ve: "ALLAHÛEKBER! Elhamdülillahi hamden kesirân tayyiben mûbâreken fîhi: ALLAH büyüktür! Çokca, temiz ve mûbarek hamdler ALLAH'adır." dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazı bitince: "Şu kelimeleri hanginiz söyledi?" diye sordu. Cemâat bir müddet sassiz kaldı.Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "(Kim söyledi ise çekinmesin) zîrâ fena bir şey söylemiş değil."Bunun üzerine adam: "Ben, yâ Resûlullah !" dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de: "Ben oniki melek gördüm. Herbiri, bu kelimeleri (ALLAH'ın huzuruna) kendisi yükseltmek için koşuşmuşlardı." buyurmuştur.
(Enes radiyallahu anhu dan; Müslim, Mesâcid 149-600; Ebu Davut, Salât 121-763; Nesâî, iftitah 19-2,132,133)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Subhânallahi, velhamdülillahi, ve lâ ilâhe illâllahu, vallahu ekber!”demem bana üzerine güneşin doğduğu şeyden (dünyadan) daha sevgilidir.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu’dan; Müslim, Zikir 32-2695; Tirmizî, Da’avât 139-3591)

Resim--- Bir kimse gelerek: “Yâ Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ! Benim Kur’ân’dan bir şeyler almaya gücüm yetmiyor. Bana kifâyet edecek bir şeyi öğret!” deyince Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Subhânallah, ve’l-hamdülillah ve Lâ ilâhe illâllah, VALLAHÛEKBER, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi” de. Buyurunca o kimse: “Yâ Resûlullah! Bu (zikir) ALLAH (cc)içindir. Benim için (dua olarak) ne söyleyim?” Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “ALLAH’ım bana merhamet et, afiyet ver, hidâyet ver, rızık ver!” Adam ellerini sıkıp göstererek: “Şöylece! (sımsıkı belledim)” dedi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İşte bu adam iki elini de hayrla doldurdu!””buyurmuştur.
(İbni Ebi Evfa radiyallahu’anhu dan; Ebu Dâvud, Salât 139-832; Nesâî, İftitah 32-2,143)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sözlerin en fazîletlisi “Subhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illâllahu VALLAHÛEKBER!” sözüdür.” buyurmuştur.
(İmâm Ahmed ravileri güvenilir olup bir sahabeden)

Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kim 100 defa “Lâ ilâhe illâ ALLAH”, 100 defa “Subhallah” ve 100 defa “ALLAHÛEKBER” derse bu, kendisi için hürriyetine kavuşturduğu 10 köle ve kurban olarak kestiği 6 (veya 7) deveden daha hayırlıdır.” buyurmuştur.
(Enes bin Mâlik radiyallah’ anhu dan; Ebi’d-Dünya. İsnadı kopuksuz hasen)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “ALLAH sözlerden dördünü seçti: “Subhânallahi, velhamdülillahi, ve lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER”dir. Kim: “Subhânallah” derse ona 20 hasene (iyilik) yazılır, 20 seyyie kötülük bağışlanır. “ALLAHÛEKBER” diyenin durumu da böyledir. “Lâ ilâhe illâ ALLAH” diyene de böyle yapılır. Kim kendi nefsinden (gönlünden) gelerek: “Elhamdülillahi Rabbü’l-âlemin” derse ona 30 hasene yazılır, 30 seyyiesi (günâhı) aşağı indirilir (eksiltilir, silinir).” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radiyallahu’anhu ve Ebu Saîd radiyallahu anhu dan; İmâmı Ahmed, İbn Ebi’d- Dünya, Nesâî)

Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Her insanın 360 tane mafsalı (eklemi) yaratılmıştır. Kim bu mafsallar sayısınca ALLAH (cc)’a tekbir getirir (ALLAHÛEKBER der), ALLAH’a hamd eder (Elhamdülillah), Lâ ilâhe illallah der, Subhânnallah deyip ALLAH’ı noksan sıfatlardan tenzih eder, ALLAH’a istiğfâr eder (mağfiret diler), müslümanların yolundan bir taşı veya bir dikeni veya bir kemiği kenara atar, veya bir iyiliği emreder, yahut bir kötülükten sakındırırsa, o gün nefsini cehennemden uzaklaştırmış olarak akşamlar (veya yürür)”“ buyurmuştur.
(Aişe radiyallahu anhu’dan; Müslim, Nesâî)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kalıcı sâlih amelleri çokça yapınız!” buyurdu. “Onlar nelerdir Yâ Resûlullah!” denildi. “Tekbir (ALLAHÛEKBER), Tehlil (Lâ ilâhe illâ ALLAH), Tesbih (Subhânallah), Velhamdülillah, Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” sözleridir.” buyurdu.
(Ebu Saîd el Hudri radiyallahu anhu dan; İmâmı Ahmed, Ebu Yâ’lâ, Nesâî, İbn Hibban, Hâkim)

Resim--- Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kalkanlarınızı alınız!” buyurduğunda ashab: “Yâ Resûlullah! Düşman mı peyda oldu?” diye sordular. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Hayır, ve lâkin, ateşten koruyucu kalkanlarınızı alınız: “Subhânallahi, velhamdülillahi, ve lâ ilâhi illâllahu, VALLAHÛEKBER” deyiniz. Çünkü onlar kıyâmet gününde önünüzden ve arkanızdan sizi koruyarak gelirler ve onlar kalıcı sâlih amellerdir.” buyurmuştur.
(Ebu Hureyre radiyallahu anhu dan; Nesâî, Hâkim, Beyhâkî, Taberâni ise Sagirinde: “Vela havle vela kuvvete illâ billah” ilavesiyle Evsatında rivâyet etmiştir.)

****
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Ali kerremullahi veche Efendimizin SEKİNE DUASInda;
19 adet Sûreden 19 harfli 19 âyet vardır ve 19 defa okunması buyurulmuştur.
Nedir 19 sayısının önemi?
MuhaMMedî Melâmette; Tasavvuf ile Teknik, antipottur yani aynaya burnunuzu dayasanız ve ya ellerinizin içlerini yapıştırsanız, aynı ve ayrı olmayan, zıt ve eş de olmayan benzerliği TAMMlayanlık..
Şe’ÂNullahta yaratıldığı günden beri Her ÂN Dönen ZeRRe-KüRRE cümlesi TEVHİDî TEKNİK üzerededir Sûreten veya Sîreten..
Kur'ân-ı Kerim’de 19 sayısı ve o’nun fonksiyonları açıkça buyurulmuş ve üzerinde sayısız çalışmalar yapılmıştır.
Bizce Teknikte, TEK SAYI vardır o da
1 BİRdir ve sanki Zâttır. Diğerleri asla AYNIsı (koordinat vs.de) olamayan 1 lerin Ambalajı-Zarfı RAKAMlardır.. (1+1=2, 2+1=3…)
Bizce Teknikte, 9 RAKAM vardır ve gerisi tekrardır…
1 Sayı-9 Rakam.. ve 10+9=19 ASAL sayıdır, 1 ve kendinden başkasına asla bölünemezdir.
19 rakamı ve 19 un fonksiyonları ile ilgili pek çok ilginç İlahî-Matematiksel ve Kurânî Mu’cizeler bulunmuştur.
Biz sadece bazı örnekler vererek konumuza döneceğiz inşae
ALLAH!..

Resim
Kur'ân-ı Kerim’de 19 Muddessir Sûresinde geçmektedir:

سَأُصْلِيهِ سَقَرَ
Resim---“Se uslîhi sekar(sekare) : Ben onu sekara (cehenneme) sokacağım: (Muddessir 74/26)

وَمَا أَدْرَاكَ مَا سَقَرُ
Resim---“Ve mâ edrâke mâ sekar(sekaru) : Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin?” (Muddessir 74/27)

لَا تُبْقِي وَلَا تَذَرُ
Resim---“Lâ tubkî ve lâ tezer(tezeru) : Hem (bütün bedeni helâk eder, hiçbir şey) bırakmaz, hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgeçmez o.” (Muddessir 74/28)

لَوَّاحَةٌ لِّلْبَشَرِ
Resim---“Levvâhatun lil beşer(beşeri) : O cehennem, insanları yakıb kavurandır.” (Muddessir 74/29)

عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ
Resim---“Aleyhâ tis'ate aşer(aşare) : Onun üzerinde ondokuz vardır.” (Muddessir 74/30)

وَمَا جَعَلْنَا أَصْحَابَ النَّارِ إِلَّا مَلَائِكَةً وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ إِلَّا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا لِيَسْتَيْقِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذِينَ آمَنُوا إِيمَانًا وَلَا يَرْتَابَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَ وَلِيَقُولَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلًا كَذَلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَن يَشَاء وَيَهْدِي مَن يَشَاء وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكْرَى لِلْبَشَرِ
Resim---“Ve mâ cealnâ ashâben nâri illâ melâiketen ve mâ cealnâ ıddetehum illâ fitneten lillezîne keferû li yesteykınellezîne ûtûl kitâbe ve yezdâdellezîne âmenû îmânen ve lâ yertâbellezîne ûtûl kitâbe vel mu’minûne, ve li yekûlellezîne fî kulûbihim maradun vel kâfirûne mâzâ erâdallâhu bi hâzâ meselâ(meselen), kezâlike yudıllullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ(yeşâu), ve mâ ya’lemu cunûde rabbike illâ hû(huve), ve mâ hiye illâ zikrâ lil beşer(beşeri) : Biz cehennemin işlerine bakmakla ancak melekleri görevlendirmişizdir. Onların sayısını da inkârcılar için sadece bir imtihan (vesilesi) yaptık ki, böylelikle, kendilerine kitap verilenler iyiden iyiye öğrensin, iman edenlerin imanını arttırsın; hem kendilerine kitap verilenler hem müminler şüpheye düşmesinler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek istemiştir ki?" desinler. İşte Allah böylece, dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını, kendisinden başkası bilmez. Bu ise, insanlık için ancak bir öğüttür.” (Muddessir 74/31)


19 Sistematiği içinde buyurulan Muddessir sûresinin ilk 2 âyetindeki (Kalk! ve Uyar!) harf sayısı 19 dur:

يَا أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُ
Resim---“Yâ eyyuhel muddessir(muddessiru) : Ey bürünen (Müddessir)!” (Muddessir 74/1)

قُمْ فَأَنذِرْ
Resim---“Kum fe enzir: Kalk artık uyar,” (Muddessir 74/2)


Öylesine bir cehennem ki Kur'ân-ı Kerim’in 19.uncu Sûresinde oraya uğramayacak kimse yoktur:

ثُمَّ لَنَحْنُ أَعْلَمُ بِالَّذِينَ هُمْ أَوْلَى بِهَا صِلِيًّا
Resim---“Summe le nahnu a’lemu billezîne hum evlâ bihâ sıliyyâ(sıliyyen) : Sonra biz ona (cehenneme) girmeye kimlerin en çok uygun olduğunu daha iyi biliriz.” (Meryem 19/70)

وَإِن مِّنكُمْ إِلَّا وَارِدُهَا كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْمًا مَّقْضِيًّا
Resim---“Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen) : İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.” (Meryem 19/71)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Kur'ân-ı Kerim’in giriş anahtarı Besmeledir ve 19 harftir:

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Bismillâhi’r- Rahmâni’r- Rahîm : Rahmân, Rahîm Allahın İsmiyle (Fâtiha 1/1)


Resim

Besmele 4 kelimeden oluşur:

İsim, ALLAH, Rahmân ve Rahîm.

Bu kelimelerin Kur'ân-ı Kerim’deki tekrarlanış sayıları da 19 un katı olup, katsayılarının toplamı da 19 un katıdır:

İsim : 19 (19x1)
ALLAH : 2698 (19x142)
Rahmân : 57 (19x3)
Rahîm : 114 (19x6)
Toplam : 1+142+3+6= 152 (19x8)

Ve Besmeledeki 3 İsmin, İlahî Şâhidi gibi Kur'ân-ı Kerim’de 19 un katları olarak buyurulan İsimler:

Şehid : 19 (19x1)
Rahmân : 57 (19x3)
Rahîm : 114 (19x6)
ALLAH : 2698 (19x142)

Vahdet esması olan El Vâhid, ALLAH celle celâluhu için tahsisli olarak Kur'ân-ı Kerimde 19 defa geçer.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Kur'ân-ı Kerimde 19.cu Sûre Meryem sûresidir ve özeldir.
Harf-i Mukattadan en uzun ve tek âyeti olan sûredir ve bu harfler bu Sûrede 19 un katları olarak geçmektedir.


Resimكهيعص
Resim--- Kâf, , , ayn, sâd : Kâf. . . Ayn. Sâd.” (Meryem 19/1)


Resim

Kur'ân-ı Kerim, 114 sûreden oluşur 19 un katıdır : 114 (19 x 6).
İlk inen Alak Suresi 19 ayettir ve 285 (19 x 15) harftir.
Son inen Nasr, Suresi toplam 19 kelimedir.
Son inen Nasr, Suresinin 1.ci ayeti 19 harftir.
Kur'ân-ı Kerimde 114 (19 x 6) besmele bulunur.
Kaf ile başlayan Kaf Sûresinde 57 (19 x 3) adet Kaf Harfi vardır.
Nûn ile başlayan Kalem Sûresinde 133 (19 x 7) Nûn Harfi vardır.

Resim

Sûre No.ları 19 un katları olan 6 Sûrede: Âyet sayıları da 19 un katlarıdır:
1x19 19.uncu Meryem Sûresi 99 âyet.
2x19 38.inci Sâd Sûresi 89 âyet.
3x19 57.inci Hadîd Sûresi 30 âyet.
4x19 76.ıncı İnsân Sûresi 32 âyet.
5x19 95. .inci Tîn Sûresi 9 âyet.
6x19 114.üncü Nâs Sûresi 7 âyet.
Toplam: 266 (19x14)

Resim

Kur'ân-ı Kerimde iniş sırası değişmeden olduğu gibi blok olarak şimdiki Tanzim Sırasında da ard arda gelmekte olan -MîM Sûreleri : (40. Mu'min Sûresi, 41. Fussilet Sûresi, 42. Şûrâ Sûresi, 43. Zuhrûf Sûresi, 44. Duhân Sûresi, 45. Câsiye Sûresi Ve 46. Ahkâf Sûresi)
İşte bu 7 adet Hâ-MîM Sûrelerindeki Hâ ve MîM" harflerinin toplamları da 19 un tam katıdır: 2147 (19x13)

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

İmam Ali kerremullahi vechenin 6 adet İsm-i Azam Esmâsını inceleyelim ANlamaya çalışalım İnşae ALLAH!..

Resim

1- El FERDüN ALLAH celle celâluhu:

El FERDüN: Yekta, tek, bir, eşsiz, benzersiz, her alanda hiçbir şeyin ona denk olamaması ve benzememesi, tüm RESİMlerin RESSAMı olarak eserlerinin içinde resmi putu vs benzerliğinin olamaması FERDliği..

El Zâhir ve el Vâhid Esmasının Mazharı Nur-u MîM de zuhuru Azamatullah olarak AKILarımızın karşısında Vahdaniyyette TEKliği ANlatır.
El Bâtın ve el Ahad Esmasının Mazharı Nur-u MîM de zuhuru Kudretullah (potansiyel güç-kuvvat gösterimi) olarak Bizce asla bilinemez Ahadiyyet TEKliği ANlatır.

İkisinin ARA kesitinde RESULÎ SEViyede TammTeslim TÜMM İstikametteki MuhaMMedî Mahviyyette gark olanların Nakilde yok olmakta olan min AKIllarının Anladığı Târifsiz ancak normal insan olarak yaşayanın bileceği Ferdâniyyet-Ferdiyyet TEKliğini ANlar diye Anlamaktayım, en doğrusunu Allahuâlem..


Muradullah, Emrullah, Sünnetullah İçinde Şe’enullah her ÂN yeniden Yaratma, MuhaMMedî Mekik Metodu olarak MÂSİVÂ da Azametullah Kesreti gözüken ÇOKluk, Tek tek Özlerinde Vahdaniyyetin TEK- Vâhid-FERD oluşunun Şâhidleri ve Akl-ı Silme İşâretullahlardır.


Ferîd: Benzeri pek nâdir bulunan. Benzeri bulunmayan, yektâ. Doğrudan doğruya Kur'andan ders alıp ders veren ve kuvve-i kudsiye sahibi olan Evliyaullah. Yalnız ve münferid. Zamanında eşine rastlanmıyan. Akran ve emsali yok. Dizilmiş inci. Bir tane, nefis ve müntehab kıymetli cevher.

Ferdiyyet: Cenâb-ı Hakk'ın birliği. Vahdetle bütün kâinata birden tasarruf eden ALLAH celle celâluhnun sıfatı. Ferdiyet mânası insanlara isnad edilirse: Sadece bir olup, benzeri dünyada bulunmayan kimsenin sıfatı olur. Sadece Kur'andan ders alarak irşadda bulunabilen büyük velilik. Hiçbir şahsı merci yapmadan doğrudan doğruya Kur'andan ders alan ve ders veren büyük zâtın makamıdır.

Feridü’l-Asr: Asrın bir tanesi, zamanın eşsizi.

Resim

Resim

El Vâhidu, El AHADu, El FERDu ALLAH celle celâluhu’nun; FERDÂNİYYET Mazharı olan AHMED aleyhisselâm'daki zuhuru, NübüVVetin Hitamıyla son bulmamıştır;
Velâyet İçine DERC edilerek devam etmektedir.
Kıyas İblis’in İşidir.
Ancak Kur'ân-ı Kerim ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem SEViyesinden BAKanlar görceklerdir ki,
İmam Ali kerremullahi veche’nin ÖZELliği ve GÜZELliği ortada ve Ebedîdir..

El FERDU ALLAH celle celâluhu esmasının KUDSÎ Buyuruluşu bir tevafuktur.
Ehl-i Beyt aleyhumusselâm Kıyamete kadar Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i; Teniyle, Kanıyla, Canıyla ve İmanıyla YAŞAtacaktır..
MERKEZ-i MuhaMMED aleyhisselâm’a her yön/husuta BAĞlı Subhânî-Kur'ân-ı Kerimî, MuhaMMedî Ehl-i Beyt aleyhumusselâmdan bahsetmekteyim hamdolsun!..
Hilafet ve İmamiyyet Kablolarını kendi kısır kavmiyyetçi ırkçılıklarında arayanlar, bulsa bulsa uydurdukları imparator halifeler ve halkın şahı İmamlar bulurlar!..


Bakınız kimdir Ehl-i Beyt aleyhumusselâm!..

İmam Ali kerremullahi veche’nin; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Fırka-yı Nâciye YOLUndaki FERDÂNİYYETi pek çok Hadis-i şerifle te’yidlidir:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ey Müslümanlar! Ben ancak bir insanım! Rabbimin elçisi gelip de ona icabet etmem yakındır. Ben size iki kıymetli ve ağır şey bırakıyorum. Onlar birbirinden ayrılamaz. Eğer bunlara uyarsanız yolunuzu sapıtmazsınız. Bu iki kıymetli şeyden biri içinde Nur ve doğru yol bulunan Allah’ın Kitabı'dır ki O’nun gökten yere sarkıtılmış ipidir. Ona tutulan doğru yolu bulur Ondan ayrılan sapar. Diğeri de Ehl-i Beyt-i Itret’imdir. Ehl-i Beyt’im hakkında sizi uyarırım; Ehl-i Beyt’im hakkında sizi uyarırım; Ehl-i Beyt’im hakkında sizi uyarırım!" buyurdu.
(Sahih-i Müslim 2: 325; Tirmizi H. No: 4036 4038; İ.Hanbel Müsned 5: 182 189 3: 26.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ey Müslümanlar! Ben bütün Mü’minlere öz canlarından daha evlâ değil miyim? Öyleyse ben kimin Mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır. Ya Rabb! Onu Velî edinenlerin Velisi ol düşmanlarına da düşman ol!” buyurdu.
(İ. Hanbel Müsned 4: 281 Buhari Tarih 1: 375 İ. Mace Sünen H. No:116)

Üstad saîd Nursî kaddesallahu sırrahu Ferdiyyeti şöyle ANlatmaktadır:
Ferdiyet cilvesi, kâinat yüzünde öyle bir sikke-i vahdet koymuştur ki, kâinatı tecezzi kabul etmez bir küll hükmüne getirmiştir. Bütün kâinata tasarruf edemeyen bir zât, hiçbir cüz'üne hakikî mâlik olamaz. O sikke de şudur: Kâinatın mevcudatı, enva'ları, en muntazam bir fabrika çarkları gibi birbirine muavenet eder; birbirinin vazifesini tekmile çalışır. Öyle bir tesanüd, öyle birbirine muavenet, öyle birbirinin sualine cevab vermek ve birbirinin imdadına koşmak ve birbirine sarılmak, birbiri içine girmek suretiyle öyle bir vahdet-i vücud teşkil ediyorlar ki; bir insanın cesedindeki unsurlar gibi, birbirinden kabil-i tefrik olmaz. Bir unsurun dizginini tutan, umumun dizginlerini tutamazsa, o tek unsurun dizginini zabtedemez.
(Lem’alar.318.)

Evet vahdet de, ferdiyet de; herşeyin o Zât-ı Vâhid'e intisabıyla olur ve ona istinad eder. Ve bu istinad ve intisab ise; o şey için hadsiz bir kuvvet, bir kudret hükmüne geçebilir. O vakit, küçük bir şey, o intisab ve istinad kuvvetiyle, binler derece kuvvet-i şahsiyesinin fevkinde işler görebilir, neticeler verebilir. Ve çok kuvvetli olan Ferd ve Ehad'e istinad ve intisab etmeyen bir şey, kendi şahsî kuvvetine göre, küçük işler görebilir ve neticesi ona göre küçülür. Meselâ: Nasılki başıbozuk, gayet cesur, kuvvetli bir adam, kendi cephanesini ve zahîresini beraberinde ve belinde taşımağa mecbur olduğundan, ancak on adam düşmanına karşı muvakkat dayanabilir. Çünki şahsî kuvveti o kadar eser gösterebilir. Fakat, askerlik tezkeresiyle bir kumandan-ı a'zama intisab ve istinad eden bir adam; kendi menabi-i kuvvetini ve erzak deposunu kendisi çekmediği ve taşımağa mecbur olmadığı için, o intisab ve istinad, onun için tükenmez bir kuvvet, bir hazine hükmüne geçtiğinden; mağlub düşen düşman ordusunun bir müşirini, belki binler adamla beraber, o intisab kuvvetiyle esir edebilir.
(Lem’alar.321.)

Demek vahdette, ferdiyette; bir karınca bir Firavun'u, bir sinek bir Nemrud'u, bir mikrop bir cebbarı o intisab kuvvetiyle mağlub edebildiği gibi; nohut tanesi küçüklüğünde bir çekirdek dahi dağ gibi heybetli bir çam ağacını omuzunda taşıyabilir. Evet nasılki bir kumandan-ı a'zam, bir neferin imdadına bir orduyu gönderebilir haysiyetiyle ve o neferin arkasında bir orduyu tahşid edebildiği cihetiyle; o nefer, bir ordu kendisinin arkasında manen bulunuyor gibi bir kuvvet-i maneviye ile pek büyük işlere, kumandanı namına mazhar olur. Öyle de: Sultan-ı Ezelî, Ferd ve Ehad olduğundan -hiçbir cihetle ihtiyaç yok, eğer faraza ihtiyaç olsa- herşeyin imdadına bütün eşyayı gönderir ve herbir şeyin arkasına kâinat ordusunu tahşid eder ve herbir şey kâinat kadar bir kuvvete dayanır ve herbir şeye karşı bütün eşya -faraza eğer ihtiyaç olsa- o Kumandan-ı Ferd'in kuvveti hükmüne geçebilir. Eğer Ferdiyet olmazsa, herbir şey bütün bu kuvveti kaybeder, hiç hükmüne sukut eder; neticeleri dahi hiçe iner.
(Lem’alar.321.)

Evet dünyadaki bütün sühulet, bütün ucuzluk, bütün mebzuliyet; Vahdetten gelir ve Ferdiyete şehadet eder.
(Lem’alar.322.)

el FERDu ALLAH celle celâluhu Zikrinin zikredene getireceği Ferdî Menfaatın miktarını takdir imkansızdır..

Resim''Allahumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedîn abdike (Muhammedîyyeti) ve nebiyyike (Mahmudîyyeti) ve Rasûlike (Ahmediyyeti) ve Nebiyyu'l-ummiyyi (Habibiyyeti) ve alâ âlihi ve sahbihi ve Ehl-i Beytihi...''Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

2- El HAYYU ALLAH celle celâluhu:

Resim

EL HAYYU ALLAH celle celâluhu Ve EL MUHYÎ ALLAH celle celâluhu

Hayy: Diri, canlı, sağ. Bir şeyi cem' ve nail olmak. Erişmek. Kazanmak..
Hayvan: Canlı şey, insanla beraber her canlı.

Hayy; Hayât, hayevân (diri ve canlı olmak, yaşamak) kökünden bir sıfat isimdir.
Kur'ân-ı Kerîm'de, ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL için mutlak ölümsüz, bâkî ve diri mânâsında olup mevcûd canlılar için fenâ (geçici, izâfi, sınırlı, sorumlu ve sonlu oluş) esastır.

Kur'ân-ı Kerîm'de ihyâ (diriltmek, yaşatmak) masdarında fiil çekimiyle türeyen kelimeler 47 âyette geçer.
İhya: Diriltmek. Yeniden hayata kavuşturmak. Canlandırmak. Şenlendirmek. Uyandırmaktır.

Ayni kökten muhyî (diri kılan, can veren) ismi 2 âyette ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.
Kul için doğum-hayat-ölüm serüveninde mutlak hayy olanın bilinip anlaşılması ve ona göre yaşam hakk olandır.

Muhyî: Maddî mânevî hayat veren, dirilten, canlandıran, can ve ruh verendir.

Hay, Kur'ân-ı Kerîm'de 5 âyette ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.

(Bakara 2/255, Al-i İmrân 372;Tâhâ 20/111; Furkân 25/58; Gafîr 40/65 bkz.)


Resim

El Hayy : Devâmlı hayat sahibi, mutlak diri, dirilerin dirilik kaynağı, hayat veren tek.. Mutlak diri, gerçek hayat sahibi ve Bâkî olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.

Resim

El Muhyî : Maddî-mânevî hayat verip dirilten, canlandıran, canı var eden ve ruh veren. Diri ve hayatta kılma gücünün mutlak sahibi ve can verici olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.

Külli şey'in varlığı, mutlak zâtının eseri ve bizzât Hayyü'l-Kayyûm olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL…
Dirilğin (hayyın, hayatın) mutlak kaynağı olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in, El Fâ'alün (fiilin fâili oluş) isminin zuhûru El Hayy isminde tecellîsiyle ve temel oluşuyladır.
Niceliksiz (niçinsiz) ve Niteliksiz (nasılsız) Mutlak Hayy OLuş, elbette zâtına mahsus olup her türlü benzetme ve düşünceden tenzih ederiz.


Hayy isminin, Evvel, Âhir, Zâhir, Bâkî, Vâris ve Hakk isimleriyle de anlam ilişkisi vardır.



İmâm Alî (keremâllahi veche): "Bedir savaşı başlayınca bir miktar savaştım. Sonra Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına geldim ve ne yapmak istediğine bakmak istiyordum. Secde etmiş şöyle diyor buldum: "Yâ Hayyu yâ Kayyum! Birahmetike estegisû!: Ey dâim diri ve kâim kayyum olan ALLAH'ım, rahmetinle Sana sığınıyor ve yardımını diliyorum." Oradan ayrılıp tekrar bir miktar daha savaştım, tekrar geldim, o hâlâ secde hâlinde idi ve: "Yâ Hayyu yâ Kayyum! Birahmetike estegisû!" buyuruyordu. Ben oradan ayrılıp tekrar bir miktar daha savaştım, tekrar geldim, o hâlâ ayni hâlde devâm ediyordu. ALLAH zafer verinceye kadar bu hâlde devâm etti" buyurmuştur.

(Rezin tahric etmiştir. İbni Hacer, Hâkim ve Nesâî'nin rivâyet ettiğini Fethü'l-Bâri, 8-291 de belirtmiştir)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

3- KAYYUMUN ALLAH celle celâluhu

Resim

EL KAYYÛMÜResim EL KÂİMÜ

Kayyim, kıyâm, kayyûm, kâim olan ve mahlükâtına geçici yaşamak kudretini lâzım ve lâyıkınca veren ve vermeye devam eden, varlığı bâkî olup fenâ erişemeyen ve dâim olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL…
Kıyâm (doğrulup ayakta durmak, devâm ve sebat etmek, bir işin idaresini üzerine almak, gözetip korumak) kökünden mübâlâğa sıfatıdır.
Kıyamdan türeyen Kayyum sıfatı, Kur'ân-ı Kerîm'de 5 âyette
(İbrâhîm 14/14, Tâhâ 20/111, Rahmân 55/46, Bakara 2/255, Al-i imran 3/2 bkz.) ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.
Kaim sıfatı ise Kur'ân-ı Kerîm'de 52 âyette
(Ra'd 13/13, Al-i imran 3/18 bkz.) ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.


Resim

El Kayyûmü : Başlangıç, nihâyet ve yeniden oluş gibi hâllerden beri' ve münezzeh olan. Ezelden ebede kaim (ayakta duran) ve dâim (devâmlı) ve hep var olan, bütün mahlûkat (varlık)'ın varlığı (kıyamı) kendisiyle kaim olan ve idâre eden. Mahlükâtını muradınca var edip, mevcûdiyyetlerini kendi sıfatları içinde kudretiyle tutan ve koruyan, zâtî varlığı âşikâr, ezelî, ebedî ve ortada olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL…

Resim

El Kâimü : Varlığı başka bir varlığa bağlı ve muhtaç olmayan, mahlûkata varlık veren. Ezel-ebed var olup, zâtî varlığıyla duran ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

4- HAKEMUN ALLAH celle celâluhu

Resim

EL HAKÎMÜResimEL HAKEMÜ


Hükm (iyileştirmek amacıyla menetmek, düzeltmek, hükmetmek, yargıda bulunmak) masdarından sıfat isim.
Hakîm ismi, Kur'ân-ı Kerîm'de 97 âyette geçmektedir.
5 âyette Kur'ân-ı Kerîm'e nisbet, 1 âyette Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği mübârek gecede tesbit edilen her emrin sıfatı olarak bildirilmiştir.
91 âyette ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.
Ayni kökten türeyen hikmet kelimesi de 10 âyette ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.

El Hakîmü ismi, El Azîzü, El Vâsi'u, El Alîyyü, El Hamîdü ve Et Tevvâbü isimleriyle birlikte âyet sonlarında buyurulmuştur.
El Hakîmü ismiyle El Alîmü
, El Habîru, El Vâsi'u, El Bedi'u isimleri arasında anlam örtüşmesi vardır.
El Hakemü ismi de hükm kökündendir ve kanun koyuculuğu da içerdiğinden daha kapsamlıdır.
Hüküm kelimesi ve türevleri Kur'ân-ı Kerîm'de 210 âyette geçmektedir.
Bunlardan 27 si fiil kalıplarıyla ve 17 si de hükm şeklinde ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e nisbet edilmiştir.
3 âyette Hayrü
'l- Hakîmin, 2 âyette Ahkemü'l-
Hakîmin şeklindedir.
ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'e izâfe edilen Hakemlikler
(hüküm ve hikmet bileliği) içinde âhiretteki Hakemlik de elbette önemlidir.


Resim--- Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), künyesi "Ebu'l-Hakem" olan Hânî ibniYezîd'e: "Hakem, sadece ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL dir, her türlü hüküm O'na aittir." buyurunca künyesini "Ebu Şüreyh" olarak değiştirmiştir.
(Ebu Davûd, Edeb, 70-4955; Nesâî, Kudât 7,8-276,277)

El Hakemü ismiyle; El Mâni'u, El Hakîmü, El Kâdiru, El Kaviyyü, El Metinü ve El Muktediru isimleri arasında anlam örtüşmesi vardır.

Yine hükm masdarından türeyen "hikmet" kelimesi de "ihkam" (engellemek, sağlam olmak) masdarıyla da ilişkilidir. Hikmet ve hüküm, genellikle bilmeyi, bilerek hükmetmeyi, anlamayı ve lâzım ve lâyıkı yerli yerince kullanmayı da kapsarlar.
"Hükm" dışa, "hikm" ise içe yöneliktir.

Bu hüviyyet ve mâhiyyet bilmekliği ve anlamaklığı, anlatımla anlatıştan ziyâde Muhammedî Tasavvuf'un her hususunda olduğu gibi bizzât birebir yaşayışla bilinir, bulunur ve olunur İnşâallah.
Yine de gençlerimize elimizden gelen her türlü kemâl kültürünü arzetmeye azmimiz var hamdolsun.
Biliyorum ki nice prof. cübbeli benlikçiler çıkacak ve ahkam kesecekler de neden doyurucu bir eser yazamadıklarını düşünmeyecekler.

Azîz gençler, hiç unutmayınız ki biz hasbî ve habibî hizmette isimsiz ilkleriz ve gençlerimizi kendimize değil de Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in izine ve "BİZ"ine çağırıyoruz.
Hedefimizde yalnızca ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in rızasını ve Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in gönül hoşnutluğunu kazanmak kemâli vardır.

Hikmet Kur'ân-ı Kerîm'de 20 âyette geçer ve 10 âyette kitab kelimesi ile birliktedir.
Muhammedî Edeb anlayışıyla ilmi kullanış yolu hikmettir.
Bilmek, anlamak ve uygulamak uygunluğu ve disiplini olan hikmet ve hikmet ehli oluş şuûru…
Kendinde gizli gerçeğin farkına varış ve faydalanış hikmeti, insanın özündeki sebeb-sonuç arasındaki amaç anlayışıdır.
Bu ise açılan ilham penceresinden İlâhî ilham rüzgârının girmesi ve derûni duyuş damlalarıdır.
Muhammedî Mârifet meşkidir…
Teoridekinin pratikte işleniş sanatı…
Yazılan şeker kelimesi de, sözle söylenen şeker de ve elde tutulan şeker de, şeker değildir.
Şekerin, yenilen ve her hücrede var olanın "biz"le "bile" oluşunu anlayıştan ötede bizzât yaşayış mutluluğunun sırrı hikmet…
İnsan aklının bâtınî
(iç) tasavvur bilgisiyle (teorik), zâhirî (dış) tasdik uygulayışı edebinin (pratik) kemâlâtı hikmetin hâl-i hazırıdır.
İlimde iffet, edebde şecâat, hükümde hikmet, ahdinde sebât ve fiilde adalettir Muhammedî Şuûr hikmeti…
Nefsin
(aklın) kendini, hayatı ve kâ inâtı kendi özünden seziş ve yaşayış hikmeti…
Aklın ve naklin umut uygunluğu…

Derûnî duyuş (hakk) ve uyuş (hayr) davranışı...

Resim

El Hakîmü : Hikmet sahibi olup, başkasını müdahale ettirmeden hükmeden ve idâre eden; Gâlib olup Hak ve adâlet üzere yürüten, her işi lâzım, lâyık ve yerli yerinde olan. Hakîm-i Mutlak. Mutlak hikmet sahibi Alîm ve Hakîm olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL. Hüküm ve hikmet sahibi, hükmünü hikmetle uygulayan ve uygulatan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.


Resim

El Hakemü : Haklı-haksızı tek ayırıcı ve son hükmü verecek olan Hakem. Mutlak hükmedici ve uygulatıcı olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

5- ADLUN ALLAH celle celâluhu

EL ADLÜ

Resim

Adl kelimesi çeşitli türevleriyle birlikte 28 âyette geçmektedir.
Zâtında, sıfatlarında, isimlerinde, fiillerinde ve halkettiği her şeyde mutlak adaletli olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in sözünün âdil olduğu beyân buyurulmuştur.
1 âyette ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'in adalet sıfatı olarak kullanılmış sözünün adaletli olduğu ifade edilmiştir.


Resim---"Rabb'inin sözü, doğruluk (sıdkân) ve adalet (adlen) tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. o işitendir, bilendir." ( En'âm 6/115)


Resim

El Adlü : Hakkaniyet ve adâlet üzere olan, zulmetmeyen.
İ'tidal üzüre olup ifrat, tefrit ve hevâsız olan...
Hükmünde hakk olan, doğruluktan ayrılmayan ve âdiller âdili olarak da tek olan.
Mutlak âdil, asla zulmetmeyen zulmü kullarına da yasaklayan, hakkaniyyetle hükmeden, hakkı söyleyen ve hakk olanı lâzım ve lâyıkınca yapan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

6- KUDDÛSUN ALLAH celle celâluhu

EL KUDDÛSÜ

Resim

Kuds (temizlik, paklık, arılık, kudsallık, mübâreklik) kökünden mübâlâga sıfatı ismidir. El Kuddûs; akla gelen veya gelmeyen nitelik ve nicelikten tertemiz, pak, kusurdan arınmış ve münezzeh olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL.(Bakara 2/30; Haşr 59723; Cumâ 62/1 bkz.). El Kuddûs ismi El Aliyyü ismi ile ilişkilidir.

Resim---Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yataktan kalktığında 10'ar defa okuduğu dua ve zikirlerin içinde: "Subhânallahi ve bihamdihi Subhâne'l-Melîki'l-Kuddûs" buyurmuştur.
(Ebu Davûd, Edeb, 101).


Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in buyurduğundan anladığımız ise; "ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'i hamd ile, azameti gereği gözüken ve bilinen, kudreti gereği henüz gözükmeyen ve bilinemeyen her türlü aklî eksiklik, kusurluluk ve nosanlıktan uzak olduğuna inandığımı arz ederim" dir.
Tesbih zâhiri, takdis ise bâtınî tenzih gibi…
Takdisde ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL'i insanın mânevî bilgisi içinde bilinebilinirlikten uzak tutmak vardır.


Resim---Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in namazdaki rüku' ve secdelerinde zaman zaman: "Subbuhun Kuddûsu Rabbü'l-melâiketi ve'r-ruh" buyurmuştur.
(Aişe Radiyallahu anha'dan; Ebu Davûd, Salât, 147; İ. Ahmed, Müsned, VI-35,94,115)


Resim

El Kuddûsü : Aklın bilebilceği veya bilemeyeceği noksan, ayıp ve benzetmelerden uzak ve temiz olan ALLAH-U ZÜ'L-CELÂL. Her türlü kusur, noksan ve ayıplardan beri', lekesiz, temiz ve pak olan...


MuhaMMedi MuHaBbetlerimle..

ResimKul İhvâni

06.11.1982 Antalya
Resim
Kullanıcı avatarı
Mecnun
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 681
Kayıt: 23 Ara 2007, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Mecnun »

Mutlak İmam'ımız, güneşimiz, Muhammed aleyhisselamın sekineti daim üzerimize olsun İnşaallah.
Kulihvani Hocamız yine ne güzel şerh etmiş. Allah razı olsun.

Gül kardeşim ellerine sağlık..

Muhammedi Sevgi ve Saygılarımla
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/imza4.gif[/img]
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Mecnun Kardeşimiz,
Güzel DUAmıza ÂMİN İNŞÂE ALLAH.
Allah cümlemizden razı olsun.




19 HARFli 19 Âyet Kur'ân-ı Kerimde:

1.Âyet: Seyec’alullâhu ba’de u’srin yusrâ. (Talâk 65/7)
2.Âyet: A’neti’l- vucûhu li’l- hayyi’l- kayyûm. (Tâ-Hâ 20/111)
3.Âyet: Ve innellâhe bikum le raûfun rahîm. (Hadîd 57/9)
4.Âyet: İnnallâhe kâne tevvâben rahîmâ. (Nisâ 4/16)
5.Âyet: İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ. (Nisâ 4/23)
6.Âyet: Fe innallâhe kâne a’fuvven kadîrâ. (Nisâ 4/149)
7.Âyet: İnnallâhe kâne semîa’n basîrâ. (Nisâ 4/58)
8.Âyet: İnnallâhe kâne a’lîmen hakîmâ. (Nisâ 4/11)
9.Âyet: İnnallâhe kâne a’leykum rakîbâ. (Nisâ 4/1)
10.Âyet:İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ. (Fetih 48/1)
11.Âyet:Ve yensurekallâhu nasran azîzâ. (Fetih 48/3)
12.Âyet:İnne hızbellâhi humu’l- gâlibûn. (Mâide 6/56)
13.Âyet:İnnallâhe huve’l- kavîyyu’l- a’zîz. (Şûrâ 42/19)
14.Âyet:İnnallâhe huve’l- ganiyyu’l- hamîd. (Lokmân 31/26)
15.Âyet:Hasbîyallâhu lâ ilâhe illâ hû. (Tevbe 9/129)
16.Âyet:Hasbunâllâhu ve ni’me’l- vekîl. (Âl-i İmrân 3/173)
17.Âyet:Lâ yahzunuhumu’l- fezeu’l- ekberu. (Enbiyâ 21/103)
18.Âyet:İyyâke na’budu ve iyyâke nesta’în. (Fâtiha 1/5)
19.Âyet:El hamdu lillâhi rabbi’l- âlemîn. (Fâtiha 1/2)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5150
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Gul »

Resim

لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِّن سَعَتِهِ وَمَن قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا
Resim---“Li yunfık zû seatin min seatih(seatihî), ve men kudire aleyhi rızkuhu fel yunfik mimmâ âtâhullâh(âtâhullâhu), lâ yukellifullâhu nefsen illâ mâ âtâhâ, seyec’alullâhu ba’de usrin yusrâ(yusren) : İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.” (Talâk 65/7)

وَعَنَتِ الْوُجُوهُ لِلْحَيِّ الْقَيُّومِ وَقَدْ خَابَ مَنْ حَمَلَ ظُلْمًا
Resim---“Ve anetil vucûhu lil hayyil kayyûm(kayyûmi), ve kad hâbe men hamele zulmâ(zulmen) : (Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir.” (Tâ-Hâ 20/111)

هُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ عَلَى عَبْدِهِ آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَإِنَّ اللَّهَ بِكُمْ لَرَؤُوفٌ رَّحِيمٌ
Resim---“Huvellezî yunezzilu alâ abdihî âyâtin beyyinâtin li yuhricekum minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve innellâhe bikum le raûfun rahîm(rahîmun) : Sizi karanlıklardan nura çıkarması için kuluna apaçık ayetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı elbette şefkatli olandır, esirgeyendir.” (Hadîd 57/9)

يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُواْ رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَثِيرًا وَنِسَاء وَاتَّقُواْ اللّهَ الَّذِي تَسَاءلُونَ بِهِ وَالأَرْحَامَ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا
Resim---“Yâ eyyuhân nâsuttekû rabbekumullezî halakakum min nefsin vâhidetin ve halaka minhâ zevcehâ ve besse minhumâ ricâlen kesîran ve nisââ(nisâen), vettekûllâhellezî tesâelûne bihî vel erhâm(erhâme). İnnallâhe kâne aleykum rakîbâ(rakîben) : Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisâ 4/1)

يُوصِيكُمُ اللّهُ فِي أَوْلاَدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَيَيْنِ فَإِن كُنَّ نِسَاء فَوْقَ اثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَإِن كَانَتْ وَاحِدَةً فَلَهَا النِّصْفُ وَلأَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا السُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ إِن كَانَ لَهُ وَلَدٌ فَإِن لَّمْ يَكُن لَّهُ وَلَدٌ وَوَرِثَهُ أَبَوَاهُ فَلأُمِّهِ الثُّلُثُ فَإِن كَانَ لَهُ إِخْوَةٌ فَلأُمِّهِ السُّدُسُ مِن بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِي بِهَا أَوْ دَيْنٍ آبَآؤُكُمْ وَأَبناؤُكُمْ لاَ تَدْرُونَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعاً فَرِيضَةً مِّنَ اللّهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيما حَكِيمًا
Resim---“Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum nef’â(nef’en), farîdaten minallâh(minallâhi). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen) : Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.” (Nisâ 4/11)

وَاللَّذَانَ يَأْتِيَانِهَا مِنكُمْ فَآذُوهُمَا فَإِن تَابَا وَأَصْلَحَا فَأَعْرِضُواْ عَنْهُمَا إِنَّ اللّهَ كَانَ تَوَّابًا رَّحِيمًا
Resim---“Vellezâni ye’tiyânihâ minkum fe âzûhumâ, fe in tâbâ ve aslehâ fe a’rıdû anhumâ. İnnallâhe kâne tevvâben rahîmâ(rahîmen) : İçinizden fuhuş yapan her iki tarafa ceza verin; eğer tevbe eder, uslanırlarsa artık onlara ceza verip eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden ve çok esirgeyendir.” (Nisâ 4/16)

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمْ أُمَّهَاتُكُمْ وَبَنَاتُكُمْ وَأَخَوَاتُكُمْ وَعَمَّاتُكُمْ وَخَالاَتُكُمْ وَبَنَاتُ الأَخِ وَبَنَاتُ الأُخْتِ وَأُمَّهَاتُكُمُ اللاَّتِي أَرْضَعْنَكُمْ وَأَخَوَاتُكُم مِّنَ الرَّضَاعَةِ وَأُمَّهَاتُ نِسَآئِكُمْ وَرَبَائِبُكُمُ اللاَّتِي فِي حُجُورِكُم مِّن نِّسَآئِكُمُ اللاَّتِي دَخَلْتُم بِهِنَّ فَإِن لَّمْ تَكُونُواْ دَخَلْتُم بِهِنَّ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ وَحَلاَئِلُ أَبْنَائِكُمُ الَّذِينَ مِنْ أَصْلاَبِكُمْ وَأَن تَجْمَعُواْ بَيْنَ الأُخْتَيْنِ إَلاَّ مَا قَدْ سَلَفَ إِنَّ اللّهَ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا
Resim---“Hurrimet aleykum ummehâtukum ve benâtukum ve ehavâtukum ve ammâtukum ve halâtukum ve benâtul ahi ve benâtul uhti ve ummehâtukumullâtî erdâ’nekum ve ehavâtukum miner radâati ve ummehâtu nisâikum ve rabâibukumullâtî fî hucûrikum min nisâikumullâtî dehaltum bihinn(bihinne), fe in lem tekûnû dehaltum bihinne fe lâ cunâha aleykum, ve halâilu ebnâikumullezîne min aslâbikum, ve en tecmeû beynel uhteyni illâ mâ kad selef(selefe). İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen) : Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kızkardeş kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikâhlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Nisâ 4/23)

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تُؤدُّواْ الأَمَانَاتِ إِلَى أَهْلِهَا وَإِذَا حَكَمْتُم بَيْنَ النَّاسِ أَن تَحْكُمُواْ بِالْعَدْلِ إِنَّ اللّهَ نِعِمَّا يَعِظُكُم بِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ سَمِيعًا بَصِيرًا
Resim---“İnnallâhe ye’murukum en tueddûl emânâti ilâ ehlihâ ve izâ hakemtum beynen nâsi en tahkumû bil adl(adli). İnnallâhe niımmâ yeızukum bihî. İnnallâhe kâne semîan basîrâ(basîran) : Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.” (Nisâ 4/58)

إِن تُبْدُواْ خَيْرًا أَوْ تُخْفُوهُ أَوْ تَعْفُواْ عَن سُوَءٍ فَإِنَّ اللّهَ كَانَ عَفُوًّا قَدِيرًا
Resim---“İn tubdû hayran ev tuhfûhu ev ta’fû an sûin fe innallâhe kâne afuvven kadîrâ(kadîran) : Bir iyiliği açıklar yahut gizlerseniz veya bir kötülüğü (açıklamayıp) affederseniz, şüphesiz Allah da ziyadesiyle affedici ve kadirdir.” (Nisâ 4/149)

إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا
Resim---“İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ(mubînen) : Şüphesiz, Biz sana apaçık bir fetih verdik.” (Fetih 48/1)

وَيَنصُرَكَ اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا
Resim---“Ve yansurekallâhu nasran azîzâ(azîzen) : Ve sana şanlı bir zaferle yardım eder. (Fetih 48/3)

وَمَن يَتَوَلَّ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ فَإِنَّ حِزْبَ اللّهِ هُمُ الْغَالِبُونَ
Resim---“Ve men yetevellallâhe ve resûlehu vellezîne âmenû fe inne hızbellâhi humul gâlibûn(gâlibûne) : Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.” (Mâide 6/56)

اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْقَوِيُّ العَزِيزُ
Resim---“Allâhu latîfun bi ibâdihî yerzuku men yeşâu, ve huvel kavîyyul azîz(azîzu) : Allah, kullarına karşı lütuf sahibidir; dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, azizdir.” (Şûrâ 42/19)

لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ
Resim---“Lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), innallâhe huvel ganiyyul hamîd(hamîdu) : Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah'ındır. Bilinmeli ki, asıl ganî ve övülmeye lâyık olan Allah'tır.” (Lokmân 31/26)

فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُلْ حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ
Resim---“Fe in tevellev fe kul hasbîyallâh(hasbîyallâhu), lâ ilâhe illâ hûv(hûve), aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm(azîmi) : (Ey Muhammed!) Yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben sadece O'na güvenip dayanırım. O yüce Arş'ın sahibidir.” ( Tevbe 9/129)

الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُواْ لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَاناً وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ
Resim---“Ellezîne kâle lehumun nâsu innen nâse kad cemeû lekum fahşevhum fe zâdehum îmânâ(îmânen), ve kâlû hasbunâllâhu ve ni’mel vekîl(vekîlu) : Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!" dediler.” (Âl-i İmrân 3/173)

لَا يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الْأَكْبَرُ وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنتُمْ تُوعَدُونَ
Resim---
“Lâ yahzunuhumul fezeul ekberu ve tetelakkâhumul melâikeh(melâiketu), hâzâ yevmukumullezî kuntum tûadûn(tûadûne) : En büyük dehşet dahi onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vâdedilmiş olan (mutlu) gününüzdür.” (Enbiyâ 21/103)

إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
Resim---
“İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu) : (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden
medet umarız.”
(Fâtiha 1/5)

الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Resim---
“El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne) : Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur.” (Fâtiha 1/2)


Sadakallâhu'l-azîm
Resim
Kullanıcı avatarı
Ahmed
Admin
Admin
Mesajlar: 1128
Kayıt: 27 Şub 2010, 02:00

Re: KUL İHVÂNİ SEKİNE DUASI ŞERHİ

Mesaj gönderen Ahmed »

Değerli ve canımız hocamız Kulihvanimizin bizlere şerh ederek ulaştırdığı bu dua için Allah Razı Olsun edeben inşaAllah! Gül kardeşimizden de emekleri için Allah Razı Olsun inşaAllah!

Bir konuda araştırma yaparken subliminal telkin müziklerine rastladım. Depresyon için, stres ve sıkıntılar için bilinçaltına olumlu mesajlar yollanarak kişiler tedavi edilmek isteniyor. Bir kişi de müzik parçalarına Kur'an-ı Kerimimiz den şifa ayetlerini seçmiş değişik yöntemlerle ve subliminal telkin müzikleri oluşturmuş. Bunu da görünce çok üzüldüm. Yani siz aslında müzik dinliyorsunuz ama bilinçaltınıza Kur'an-ı Kerimden ayetler okunuyor. Yani Kur'an-ı Azümüşşanımızın kendisi direk şifa iken subliminal telkine ne gerek var. Açıktan, direkt dinleyemiyor mu bu insanlar ki müzikle örtülerek veriliyor? Yazık ki ne yazık.

Bende bu duamızı hatırlayıp BİZim MuhaMMedi telkin(Sekine Duamız) parçamızı oluşturmaya çalıştım naçizane. Bu da BİZce bir bAŞKa BİR Zevk olsun inşaAllah!


[BBvideo 425,350][/BBvideo]
***"En Kötü KÖRlük, gÖZünü GÖRmeyiştir!.." Kul İhvani
Cevapla

“Kul İhvâni ŞERHleri” sayfasına dön