Alıntı:
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ
Bugün yine sizi andık, hüzünlendik ve utandık. Yüzbinlerce şehit vermiş bir milletin ferdi olarak ne zaman sizi hatırlasam, yüreğimin derinliklerine kadar inen bir sızı hissediyorum. Şehit oluş şekliniz ve suçlunun bizler olması eziyor beni… Genceciktiniz, daha Yemenden yeni dönmüştünüz, ananızın sıcak kucağına dönmeyi beklerken, Allahüekber dağlarının buz gibi toprağında, taşında buldunuz kendinizi…
Oysa çölün kumlarında bıraktığınız mezarsız arkadaşlarınızın analarının elini öpecek, onlara şehit anası olmanın gururunu yaşatacaktınız. Üzerinizde çöl için hazırlanmış urbalar vardı, parampaçaydılar, ayaklarınız ise çıplaktı. Çölden dönerken kendinizi şanslı saymıştınız; oysa bilmiyordunuz ecel size ne tuzak hazırlamıştı. Hoş bilseydinizde farketmezdi sizin için, vatan için ölmekten kaçmak size yakışmazdı. Babanız ne derdi sonra, insanların yüzüne nasıl bakardı, anneniz sütünü haram eder, bacınız yerin dibine batardı.Ama dedim ya en önemlisi ’size yakışmazdı’. Arkadaşlarınız birer birer sessizliğe gömülürken sıranızın gelmesini beklemek bile imanınızı bozmadı. Dişlerinizin takırtısından kendi Kelime-i Şehadetinizi duymadınız ama o yerine ulaştı. Üzerinize yağan Rus topları donmuş cesetlerinizi parçalarken, Sarıkamış tarihteki yerini alıyordu.Sakın üzülmeyin tek mermi atmamış olsanız bile sizlerde Çanakkale aslanları ve Sakarya şehitleri kadar şereflisiniz. Biz serzenişimiz size değil, orada oluşunuza…Ruhunuz şad olsun
Sayhan ÖZTÜRK