YÜREĞİME DERT OLDU

Aşıklarımız ve Aşıklarımızdan ilhamlar ve ilahiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen HAYY-DOST »



Yüreğime Dert Oldu

Dünden beri aklıma, ruhuma ve nefsime takılan bir dolu soru var.
Bu gün nazımın geçtiği bir sosyetik takılan ahbabımıza:
"Sakın o güzel kızını, dindar insanlara düşman yetiştirme.
bak, sana hakkımı helâl etmem!" dedim. O da şaşırdı.
Sonra dün yaşadığım bir olayı anlattım ona...
Doğrusu siz lerle de paylaşmak istiyorum.
Bizim burada, sosyetenin ve modern hayatın sempatizanı olan insanların
yoğunca yaşadığı bir bölge var.
Meşhur "Çiftlik Caddesi".
Bazen yanımdaki elemanlara ve eşime de takılırım: "Sağa sola bakmadan, gözlerinizi haramdan sakınarak, gidip gelin haa!." diyerek.
Çocuklar seslemez de..
Eşim: " Ne yapayım hanım? Ne yana dönsem, cıbıldak insanlar!" der.
Bendeniz de, senet sepet ödemeye, ayda bir defa o caddede ki bankaya gitmek durumunda kalıyorum.
Çalıştığım depo onlarla çalıştığından, bende oraya yönleniyorum, ister -istemez..
Gelmişken birde yazlık ayakkabı alayım istedim.
Bir kaç mağazaya girdim çıktım.
Numara veya model tuuturamadım.
Çok lüks “marka” satan bir mağazanın vitrininde, aradığımı görünce, içeri girdim.
Girdiğimde içerisi bomboştu . Hiç müşteri yoktu.
Beğendiğim ayakkabıları denemek için oturup, işime dalmışken, dah sonra etrafafın ne kadar kalabalık olduğunu farkettim.
Zaten hangi dükkâna girdiysem, müşterilerde arkamdan. Bana sıkıntı olacak ya..
Başımı kaldırdım, karşımda dünya güzeli, sarı saçlı mavi gözlü 4-5 yaşlarında bir kız çocuğu.....
Parmağını bana doğru kaldırmış:"Öcü!. Öcü!." diye üstüme doğru geliyor.
Ne olduğunu idrâk edemeden yüzüme eliyle vurdu.
Refleksle yerimden ayağa kalktım.
Halen: "Öcü!. Öcü!." deyip bana vurmaya çalışıyor.
Elini tuttum, öptüm.
Bir iki daha vurdu. Biraz uzaklaştım.
Acaba kamera şakası falan mı yapıyorlar diye etrafıma bakındım.
Bir avrupa moda mecmuasından çıkmış, gibi ne kadar hatun varsa, süslü püslü, dekollte,
kendilerince şık giyimli, öylece bana bakıyorlar...
İki elimi yana açıp: "Küçücük bir çocuğa ne diyeyim? Bu çocuğu böyle yetiştiren annesidir.
ne bilecek çocuk, örtülü bir hanımın öcü olup olmadığını?" diye söylendim.
Etrafta "çıtt!." yok.
Belki dükkânda, 10-15 kişi var.
Bir güzel nutuk bunlara...
"Bak bu güzelim çocuklara, Allah’ı sevenleri, Allah’ın rızasını kazanmaktan başka bir niyeti olmayan,
örtülü hanımları, "öcü" diye tanıtırsanız, böyle üstüne saldıracak kadar nefretle yetiştirirseniz,
hayat bu çocukları, tank gibi ezer .
Her zaman benim gibi hoşgörülü, hayat görüşü bu kadar yumuşak birine de rastlamaz.
Bir yobaza toslarsa ki tarifini biliyorsunuzdur, ben de hatırlatmış olayım. Yobaz=kendinden başkasına hakk ve hakikat, hayat tanımayan demektir ki her çeşit toplumdan çıkabilirler bunlar;
İşte her an her yerde karşımıza çıkabilecek bu yobazlardan birine rastlarsa bu çocuk, bir tekme de duvarı boylar. Her zaman, böyle kendine vuran elini öpeni zor bulursunuz"
Gayet sakin bir ses tonuyla konuştum.
Yine kimsede "çıt" yok.
Ayakkabımı aldım ve parasını vezneye ödedim.
Tam giderken, yanımda tanıdık biri beliriverdi: "Eczacı Hanımcım, nasılsın iyimisin, oğlun gelin, torun nasıl, gelinin tayini il içine ne zaman geliyor?" DA FALAN FİLAN...
Hanım da ne hanım….. Bizim buraların zengin ve sosyetik ailelerinden ..
Eski gün arkadaşlarımdan bir hatun... Uzaktan da akraba...
Hoş beş .. Allahaısmarladık...
Tam gidiyorum, küçücük eliyle beni dövmeye çalışan, güzel mi güzel,
can paresi kız çocuğu, kafası önde küsmüş oturuyor.
Geri döndüm, eğildim, kulağına fısıldadım: "Ben seni seviyorum, sen beni neden sevmiyorsun?"
Bana şöyle bir baktı, yine küçücük elin kaldırıp, iteledi.
Ben yine de ısrarla:"Allah seni ne güzel yaratmış, Allah seni ne güzel yaratmış,
Allah seni ne güzel yaratmış" dedim. Eli yana düştü.
Masmavi gözleriyle baka kaldı arkamdan.
Mağazadan çıkarken, dönüp baktım.
Hâlâ bakıyordu, şaşkın ve mahzûn....

Yüreğime dert oldu, o çocuğun bakışları..
"Biz neden çocukların annelerine kendimizi sevdiremedik?" diye de içim içimi yiyor doğrusu...

Aman çocuklarımızı, "zâhire" düşmanı eylemeyelim!

Muzun kabuğu hoş gelmese de içindeki meyve ne kadar lezziz değil mi ki.....

Allah’ın sevgisi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin muhabbeti hiç gönlümüzden eksik olmasın!.
Hayrlı dualarda buluşanlardan olmak dileği ile.....

GÜL-i ZÂR ANA
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen Gariban »

Haklısınız Gülizar anam, o analar çocuklarına Cadılık yerine Dadılık etselerdi, cocuk böyle Kadılık etmezdi size. Musa a.s’in sÖZünün kıptiye kan ashabına cAN göründüğü gibi, Öcü diye gördükleride üzerini örttükleri korkularıdır, yoksa ÖZcü ile Öcü arasındaki farka gÖZcü olurlardı. Bazı insanlar göremedikleri şeylerden korkarlar. Onlarda sizi görememişler. Bazı insanlar hayaletleri tasvir ederken yahut taklit ederken en ucuz ve kolay bulduğu kostüm yatak çarşafı olmuştur hep. Bizim çocuklara rastgelseydiniz “bak anne müslüman bir kadın” derdi sanırım, çünkü yabancı memleketlerde tesettürlü birisini görmek onlar için nadir bir olay.

Es Selam ve Sevgiyle
garibAN

Sut kardesler filminde Gulyabani'yi neden boyle tasvir etmisler bu da ilginc:
[BBvideo 425,350][/BBvideo]
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

sevgili gariban can,
inanın bu da aslında başıma ilk defa geliyor.
her zaman ayetel-el kürsi okuyarak gezerim.
ve her yere girmeden inşaeallah okurum.
o gün biraz gaflette kaldım .
bana ezeli düşmanımızın kurduğu bir tuzaktı.
başka bir davranış gösterseydim, belki oradaki hanımlar da bana saldırabilirlerdi.
çok şükür ki, basiretim açıktı..
bilirsiniz, biz aşıklar hep GÜZEL ve güzellik peşindeyizdir.
kızın güzellği ağır bastı ve elini öptüm.
bir de inanın ki,
onun eli ile rabb- bimden şefkat tokadı yedim galiba, yoksa küçücük bir kız çocuğunda öyle hiddet olmazdı.
sebebini anlatsam gülersiniz.
o gün gümüşcüden de yüzük falan aldım.
müsrifliğime gazablandı seven -sevilen- sevgili..
bu tabii bana bakan yönü olayın...
dıştaki yönü ise toplumda kanayan yaralara, bizler merhem sürdükçe, birilerini kaşıyıp
kanattığı gerçeği can..
elinde fotoğraf makinası, başörtülü öğrenci avına çıkan profesöre ne demeli?
(hakkında soruşturma açılmış?

allaha cümleye hidayet ihsan eyleye...
muhammedi muhabbetlerimle, inşae alla
h...
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen Gariban »

Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır, zira her işi, onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece müminlere hastır. Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır, bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır. (Hâdîs-i şerîf)
Resim
Kullanıcı avatarı
Gariban
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 2834
Kayıt: 25 Tem 2007, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen Gariban »

Gülizarana'cım, Mühendislik'te bir sorun oldumu ona kök sebeb analizi yapılır, sebebi meçhul bir sorunun sonsuz sebebi olur derler. Değişik teknikler vardır, beş kez neden diye sorarsınız iki kere nasıl diye v.s o yüzden o AN'ın takdiri verilmiş, artık neden olduğunu tahmin edin edebildiğiniz kadar. Ziynet kadının süsüdür, hakkınızdır, niye müsriflik olsun. Aslında güzel bir hadiseye karışıp doğru şeyleri söylemiş ve güzel bir ders vermişsiniz insanlara, belki onlarında bu dersi almaları ve bizimde bunu duymamız gerekti, alın size bir sebeb daha. Bunu ibretlikler kısmımıza kaydetseydiniz daha iyi olurdu. Hayr olsun inşaallah.

Es Selam ve sevgiyle
garibAN
Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen simurg »

Öncelikle Es-Selam isminin tüm manası ile selam ederim Hayy-Dost Kardeşim.
Yüreğinizin derdini mi?
Dile getirişinizdeki ince sezgiyi mi daha çok dert edindim bilemedim.

Ama aynı dert ile dertlenmekde, "BİZ BİR-İZ" demek olduğu için şükrettim.
Rabbi Tealamız ebeden razı ve memnun olsun inşaallah. Amin.

Yaşamış olduğunuz olay BİZ'e bir çok meseleyi yeniden hatırlatıcı nitelikte.
Öğrendiklerimden anladığım şu ki;
Dinimizde kızmamak değil, öfkesini yenebilmek beğenilmiş ve tavsiye edilmiştir.
Nefsimiz olduğu için kızmak da elbette insani bir seçenek ve tavır olacaktır.
Kızmamak bir hedef olamayacak bu sebeple.

Ancak öfkemizi yenebilmek BİZ'im Kur'an-ı Kerimimize tabii olabilmemizin bir gereği,
ki siz de bu yolu takib etmek suretiyle Biz'e de hatırlattınız.

(Onlar, bollukta ve darlıkta da infak eder, öfkelerini yener, insanları affederler.) [A.İmran 134]

(Yiğitlik, pehlivanlık hasmını yenen değil, öfkesini yenendir.) [Buhari]

Örnekleri öyle çok çoğaltabiliriz ki,
az önce konuya ilgisi olan Hadis-i Şerif ve Ayet-i Kerimelerimizden buraya kaydedebilmek için
kendimce yaptığım az bir araştırma bile beni çok düşündürdü.

Sabır ve öfkesini yenmek konusunun,İslam'da başlıbaşına bir temel taşı olduğunu anladım.
Nedense bu zamana kada bu meseleye yeterince önem vermemişim ki,
böylesine hayret ettim.

(Acıya sabredip uğradığı felaketi gizlemesi ve kimseye şikayet etmemesi, kişinin Allahü teâlâyı iyi tanımış olmasındandır.) [İ.Gazali]
(Hak teâlâ, kendini sabretmeye zorlayanı sabretmeye muvaffak kılar.) [Buhari]
(Sabrın imandaki yeri, başın bedendeki yeri gibidir. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız iman da olmaz) [Buhari]

Bir de sizi methetmek gibi olmasın inşaallah,
Ancak sükunetle davranmanız bana örnek oldu.
Çünkü düşündüm ki, bu davranışınız ile
görüntünüzün altındaki zengin hoşgörü, merhamet,sevecenlik hasletleri ile donatılı bir ÖZ'ünüz olduğunu,
başka İslam hanımlarınında tam da bu şekilde olabileceğini, onların sandıkları gibi olmadığını,
muhatablarınıza göstermiş, hem şaşırtmış,hem belki de düşündürmüşsünüzdür.

Bu ise, belki de onların artık bu eski düşünce ve yargılama şekillerine indirilmiş büyük bir darbe olmuştur.
İnşaallah olmuştur.

Küçük kız ise, hayatının en güzel bir dersini edinmiştir inşaallah.

Her şeyde bir hayr vardır ya,
bu da muhakkak nice hayrlar için vesiledir de BİZ bilememekteyizdir hiç şüphesiz.

Ben de benzer bir anımı paylaşacağım şimdi, çünkü sırası geldi.

Arasıra güzellik salonuna gidip, cilt temizliği, cilt bakımı vs yaptırmak merakı geldi bana bir süredir.
Yaşlanmakta olan derimin bu yaşlanma hızını yavaşlatırım düşüncesinde miyim?
Yoksa bir güzel olma merakı içerisinde miyim (neye yarayacaksa) bilemiyorum elbette.

Ama bunun için belirli aralıklarla gittiğim bir salon var.
İşletmeci olan güzellik uzmanı, genç bir hanım,
her gittiğimde de henüz anaokulu çağındaki küçük kızı orada bulunmakta.
Öğleden sonra yarım gün okula gittiği için de muhakkak karşılaşmaktayız
Annesi benim yüzüme çamurlu parafin maskesi sürdüğünde,
killi bazı kremlerle masaj yaptığında beklediğim oturma bölümüne gelip bana
"çok çirkin oldun" demekteydi.

Buna öyle gülüyordum ki
"ee ben zaten çirkinim, birazcık daha çirkin olayım diye uğraşıyorum, ama bak sen nasıl güzelsin, çiçek gibisin"
dediğimde
"ben çiçek değilim" .... (adını söylemekteydi).

Neyse böyle yabani bir iletişimimiz vardı küçük hanımla,
bu sabah yine oradaydım,annesine çilekli süt nazı yapmaktaydı.

önümüzdeki hafta sene sonu gösterileri varmış meğer, ayrı bir telaş heyecan içerisindeydi.
Sonra yanıma geldi, buna şaşırdım, genellikle uzaktan konuşuruz.
Annesi tembihlemiş, kimseye sevdirmiyor kendisini, yakınına da yaklaşmıyor.

"kimseyi çağırmam ,ama sen gel, gösterimi gör tamam mı" dedi bana,
annesi de tekrarladı hatta ısrar etti, şimdi önümüzdeki hafta inşaallah gidip kendisini seyredeceğim bakalım.

Hususi bir davet almışım kadar da sevinmekteyim üstelik.

Ufacık kız ama beni gösterisine davet etmesi ile gönlüm sevindi,
onca zaman gönül koymuyorum sandığım halde,
meğer beni çirkin bulmasına içerlemişim.

Neyseki şimdi karşılıklı muhabbetleşmiş olduk.

Çocuklar hep dosdoğru oldukları ve doğru konuştukları için ağızlarından bir söz çıkınca insana tesir etmekte,
tabii dediğiniz gibi yetiştirilmenin etkisi de büyük.

Bu dediğim kendi haline bırakılmış kalb için geçerli,
yoksa inandırıldığı yanlışları doğru sanıp öyle davrandıklarında
bu davranışlarının mesuliyeti kemal yaşına geldikleri zamana kadar anne babalarına ait.

Kendimi avutmak ve hayal alemimde dolaşmak istediğimde çocuklardan uzak durmaya çalışıyorum,
çünkü öyle bir laf edip yere çekiveriyorlar ki insanı,
onca hayali irtifa bir AN'da silinebiliyor.

Rabbim milletimizin ve ümmet olarak hepimizin istikbali OL-AN nesillerimizi Ehl-i İman, Ehl-i İslam, Ehl-i Muhabbet kılsın inşaallah.

Hakk'kı Hakk bilip UY'mayı,
Batılı batıl bilip uzak kalmayı nasib ve ihsan etsin
cümlemize ve cümle ümmet-i Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) evlatlarına inşaallah. Amin.
Resim
Kullanıcı avatarı
Gul
Moderatör
Moderatör
Mesajlar: 5148
Kayıt: 11 Haz 2009, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen Gul »

Sevgili HAYY-DOST, çok benzeri ve sizinkinin tam zıttıyla sonuçlanan bir olayı yatılı lisede okurken bir çarşı iznimizde yaşamıştım. Şahit olduğum olay şu idi: 15-16 yaşlarındaki sarı saçlı mavi gözlü bir genç kız siyah çarşaf giymiş bayanlara "öcüler" diye seslenmişti. Çarşaf giymiş bayanlarda kendilerine böyle hitap eden bu kıza dönüp "bu öcüler bir gün sizi yiyecekler" diye cevap vermişti...Şu an anlatırken bile tüylerim ürpermekte...20 yıl sonra ise sarı saçlı mavi gözlü kız çocuğu 4-5 yaşında karşıma çıktı ve öcüler demekteydi. Ama bu defa karşısında elini öpen birisi durmaktaydı..." Demek ki bu iş görsel olarak ne yaşla ne örtüyle ilgili...Ne diyeyim?
Allah bizlere Muhammedî Şuur, Muhammedî Nûr Muhammedî Sürur ve Muhammedî O-Nur versin inşallah.
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Re: YÜREĞİME DERT OLDU

Mesaj gönderen gullale »

Resim

لاَّ يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُوْنِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللّهِ فِي شَيْءٍ إِلاَّ أَن تَتَّقُواْ مِنْهُمْ تُقَاةً وَيُحَذِّرُكُمُ اللّهُ نَفْسَهُ وَإِلَى اللّهِ الْمَصِيرُ


Lâ yettehizi'l-mu’minûne'l-kâfirîne evliyâe min dûni'l-mu’minîn(mu’minîne), ve men yef’al zâlike fe leyse minallâhi fî şey’in illâ en tettekû minhum tukâta(tukâten), ve yuhazzirukumullâhu nefseh(nefsehu), ve ilallâhi'l-masîr(masîru).Müminler, müminleri bırakıp kâfirleri veli / dost edinmesinler. Kim bunu yaparsa, ALLAH’tan hiç bir şey beklemesin. Ancak, onlardan (gelebilecek bir tehlikeden korkarsanız) korunma gâyesiyle, sakınmanız hâriçtir. ALLAH, asıl kendisinden korkmanız için sizi uyarıyor. Dönüş ALLAH’adır.
3 / ÂLİ İMRÂN - 28



اللّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُواْ يُخْرِجُهُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّوُرِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ أَوْلِيَآؤُهُمُ الطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُم مِّنَ النُّورِ إِلَى الظُّلُمَاتِ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ


Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum mine'z-zulumâti ile'n-nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumu't-tâgûtu yuhricûnehum mine'n-nûri ilâ'z-zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).ALLAH, iman edenlerin velisidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin velileri de tağuttur, onları aydınlıktan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî olarak kalırlar.
2 / BAKARA - 257

HAYYdan Dost'um, Bu âyetleri hem yazına cevab olarak hem de düşünelim diye yazıyorum. İn şâe ALLAH ayrı bir başlık altında daha detaylı olarak AKLımıza sorduracağım...Öyle teferruatlı bir konu ki bu ASLında...
Resim
Cevapla

“►Aşıklar◄” sayfasına dön