Ahmet sıbgatullah

Aşıklarımız ve Aşıklarımızdan ilhamlar ve ilahiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kamuran
Aktif Üye
Aktif Üye
Mesajlar: 183
Kayıt: 17 Eki 2008, 02:00

Ahmet sıbgatullah

Mesaj gönderen kamuran »

AHMET SIBGATULLAH
GAVS EŞŞEYH MUHAMMMED İHSANÜDDİN ENNECMUSSAKIB EL BAFAVİ K.S. (1947-2007)
TARİHÇE-İ HAYATI


Ruhlarını vatan topraklarına karıştıranlar, milletleri ebedi yapan mezarlarda ebediyetle kucak kucağa yatanlar, peygamberler, evliyalar ve şehitlerdir.

Bize ayrı bir feyz ve muhabbet veren Mevlana Akşemsettin, Hacı Bayram-ı veli gibi bu marifet kervanının önderlerinden ve Resulullah (a.s.)’a kadar uzanan silsilenin halkalarından birisi de Muhammed İhsanüddin Ennecmussakıb Seyda El Bafavi (k.s.) hazretleridir. Hazret bütün hayatı boyunca insan hammaddesini İslam prensipleri ile yoğurup ruhların dirilişine vesile olmuştur.

Bağrında binlerce böyle büyük veliler saklayan bu toprakların varisi olan milletimiz, gerçekten çok şanslıdır. Tarih incelendiğinde büyük şahsiyetlere sahip olmayan milletlerin tarih sahnesinde sürekliliğini muhafaza edemediği ve edemeyeceği görülecektir. Üzerinde büyük ruhlara gönül vermiş ve onlara kalbini rabtetmiş kişilerin yaşadığı topraklarda ancak ebedi hayat ağacı yeşerir. Bu irtibattan mahrum olan nesiller ise hakikatten mahrum ve marifetullahtan yetim bir halde yaşarlar.


***

Alimlerin ve evliyanın büyüklerinden, Tacül Arifin, Gavsül Vasilin üstadımız Hazreti EŞŞEYH MUHAMMED İHSANÜL BAFAVİ (k.s.) daha çok ‘’Seyda’’ namıyla toplum arasında meşhur olmuştur. Bafava köyüne mensub olduğu için ‘’İhsanül Bafavi’’ ve ‘’Bafavi Hazretleri’’ nisbesi ile de ismi zikredilmiştir.

AHMET SIBGATULLAH:

Gavs Hazretlerinin bir diğer adı ise Ahmet Sıbgatullah’tır. Gavs Hazretleri daha çok vecd halindeyken veya tayyi mekan ile tayyi zaman yaptığı durumlarda kendisini bu isim ile tanıtırdı. Bu durum daha çok ma’nen konuştuğu zaman kendisi için ‘’Ben Ahmet Sıbgatullah…’’ diye kendisini takdim etmesinden anlaşılmıştır. Gavs Hazretleri vecd halinde iken birçok kere ‘’Ben Ahmet Sıbgatullah…’’diye konuştuğuna biz çocukları ve talebeleri şahit olmuşuzdur.
Sıbgatullah Sözcüğünün Kelime Manası İse:
Sıbgatullah: ALLAH'ın boyası. Onun boyası ile boyanma manasına gelen bu tamlama, İslâmi ıstılahta bir deyim haline gelmiştir. Her yönüyle müslüman olan, İslam'ın emir ve yasaklarından sakınan, kısaca Kur'an hükümlerini hayatına hakim kılan bir insan ALLAH'ın boyası ile boyanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de bu tür insanlar övülmekte ve şöyle buyurulmaktadır:

‘’Âllah'ın boyası (ile boyan). ALLAH'ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir! Biz ancak O'na kulluk ederiz" (El-Bakara, 2/138).

Ayet-i kerimede tanımlanan ALLAH'ın boyası ile boyanmak, müslüman olduğunu iddia eden bütün insanların görevidir. Rasûlüllah'ın Kur'an ahlâkıyla ahlâklandığı gibi müslümanlar da, kendi iç dünyalarını, aile hayatını, toplum hayatını, kısaca bütün her yönünü Kur'an ilkelerine göre şekillendirir, hayatlarını Kur'an'a uydururlarsa o zaman âyette tanımlanan mü'minler sınıfına dahil olurlar. Zira ALLAH'ın boyası ile boyanmak "ancak O'na kulluk etmekle" mümkün olur. Yalnız, ALLAH'a kulluk gerçekleşmediği sürece, ALLAH'ın boyası değil; kişilerin üzerinde başka ilahların, başka güçlerin boyası vardır.

GAVS HAZRETLERİNİN TARİHÇE-İ HAYATI

Gavs Hazretleri 01/01/1947 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı Dereyanı (Şure) Köyü’nde dünyayı şereflendirmiştir. Seyyidlik iddiasında bulunmadığı halde Evlad-ı Resul olup Seyyiddir. Soyu El İmam Hz. Hüseyin İbni Aliyül Mürteza’dan (r.a) kainat önderi Peygamber (s.a.v.) efendimize ulaşır.

Gavs Hazretlerinin söylediğine göre: Dedeleri Irak’ın Erbil kentinden göç ederek Mardin çevresinde bulunan ve şu anki adıyla anılan, Erbil Köyüne yerleşmiş zamanla çoğalarak şimdiki Erbil köyü haline gelmesini sağlamışlardır. Zamanla oradan göç edip Mardin İli Ömerli ilçesine bağlı Kayadere (Bafava) Köyüne yerleşmişlerdir. Ana dilleri Arapça olup Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Mardin çevresinde asimile olmuş ve kürtleşmişlerdir. O mevlanın kulu ve Resulullah’ın (s.a.v.) varisi, Pirimiz Şeyh Muhammed İhsanüddin Ennecmussakıb (Rahmetullahi Aleyh) hazretleri peygamber ve alimler soyundan olup seyyiddir., mezhebi Şafii, aslı Arabidir.

Anasının adı Atiye’dir. Babasının adı Molla Hüseyin Hüsni, onun babası Molla Mahmut, onun da babası Şeyh Ahmed Süleyman, onun da babası Şeyh Molla Salih, onun da babası Şeyh Yunus, onunda babası Şeyh Muhammed, onun da babası Şeyh Mahmut, onun da babası Şeyh Receb, onun da babası Şeyh Abdulcelil, onun da babası Şeyh Abdurrezak, onun da babası Şeyh Abdulimam, onun da babası Şeyh Necmeddin, onun da babası Şeyh Sebri, onun da babası Şeyh Ömer Hayatül Harran-i, onun da babası Şeyh Yusuf, onun da babası Şeyh Muhammed, Onun da babası Şeyh Abdulmahmut, onun da babası Şeyh Nasrullah, onun da babası Şeyh Muhammed El Bismil-i, onun da babası Şeyh Ömer El Cezeri, onun da babası Şeyh Şemseddin, onun da babası Şeyh Mezhibil İrak-i’…. devamı kitabın silsile kısmında yer almaktadır.

Babası Molla Hüseyin Hüsni Hoca Efendi Mardin’in sayılı ilim adamlarından olup, oldukça aydın bir kişiliğe sahipti. Aynı zamanda fahri İmam-Hatip (camii imamı) olup başta Kayadere (Bafava) köyü olmak üzere Mardin’in çevresindeki köylerde hayatının sonuna kadar bu vazifesini sürdürmüştür.

Gavs Hazretleri ilk ilim tahsiline babasının yanında henüz altı yaşındayken Kuran-ı Kerim-i okumakla başlamıştır. Keskin zekası, kuvvetli hafızası, sağlam iradesi ve çalışkanlığı sayesinde Kuran-ı Kerim-i iki ay gibi çok kısa bir sürede okuması babasının dikkatini çekmiştir. Babası onun için:’’Bu oğlum, okuyup büyük bir alim olacak ve şanımızı yüceltecek’’ diyerek haklı olarak bir ileri görüş ortaya atmıştır. Bu vesile ile kendisine, bir miktar ders vermiş medrese usulü iyi eğitim alabilmesi için dönemin meşhur alimlerinden Molla Abbas’ın (Kızıltepe) yanına göndermiştir. Gavs hazretlerinin henüz çocukken üstün bir zekaya sahip olması ve Arabi ilimlere olan bu yatkınlığı askerlik çağına kadar sürecek olan ilim öğrenme ve müderrislik yapma sürecinin başlamasına vesile olmuştur.

Gavs Hz.’leri 15/01/1973 tarihinde Batman’ın Hıshıs Köyü seyyidlerinden Şeyh Kasım’ın (k.s.) halefi ve oğlu Şeyh Resul’un (k.s.) kızı seyyidet Fatıma (yade) validemizle evlendi. Evlad-ı Resul ve şeyh kızı olan Seyyidet Fatıma validemizden sırasıyla: Muhammed Hüseyin, Hasan, Amine, Muhammed Nurullah, Muhammed Said, Halime, Muhammed Emin, Muhammed Üryan, Halid, Muhammed Mahmut Mustafa olmak üzere on çocuğu bulunmaktadır.

Gavs Hazretleri Resmi olarak 1969 yılında Kayadere (Bafava) köyü kurucu imam hatibi olarak göreve başladı. (Bu tarihten önce aynı köyün fahri imam hatibiydi.) Resmi olarak çalıştığı 25 yıl 5 aylık devlet hizmeti sırasında Sultan Şeyhmuz ziyaretinin civarındaki Atlıca köyünün muhtarı Abdurrezak Akın beyefendi ve köy sakinleri bir vesile ile Gavs Hazretleri ile Sultan Şeyhmus Ziyaretinde tanışırlar. Gavs Hazretlerine hayran kalan Muhtarın ve Atlıca Köyünün Sakinlerinin yoğun istek ve ısrarı üzerine Gavs Hazretleri Kayadere köyünden Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Atlıca köyüne hicret etti. Burada yaklaşık olarak üç yıl hizmet etti. Buradan ayrılarak Diyarbakır ili Bismil ilçesine taşındı. Burada bir yıl sekiz ay kaldı ve 15/09/1994 tarihinde emekli oldu. Emekliliği ile beraber bacanağı Molla Abdullah Yıldız’ın ısrarı ve girişimiyle Adıyaman ili Kahta ilçesine taşındı. Burada sekiz yıl ilim ve irşad vazifesine devam etti. 4 ocak 2001 tarihinde manevi bir işaret doğrultusunda Bursa ili İnegöl ilçesine hicret etti. İlim ve irşad vazifesini burada da sürdüren Gavs hazretleri 2007 yılı haziran ayında boğazında gelişen tümörden dolayı İstanbul Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gördü. Sağlık problemleri son dönemlerinde epeyce artan Gavs hazretleri bu rahatsızlığına sekiz ay direndi ve 12 ocak 2007 tarihinde Cuma günü sabahı, saat 08:00 sularında Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Vasiyeti üzere naaşı doğduğu yere Kayadere köyüne nakledildi. 24 yıl görev yaptığı ve kurucu imam hatibi olduğu Kayadere Köyü Camiinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen akrabaları, talebeleri, müritleri ve sevenlerinden oluşan büyük bir kalabalık eşliğinde cenaze namazı kılındıktan sonra kendisi için tahsis edilen özel bir alanda defnedildi. Ailesi, müridleri ve sevenlerinin girişimiyle bu alandaki mezarının üzerine muazzam bir türbe inşaa edildi. Türbenin yanında ise misafirhane binası yapılmakta olup inşaatı halen devam etmektedir.


www.muhabbetullah.com (alıntıdır)
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

Değerli kamuran kardeşim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin DAVETini bizlere ulaştıran HAKK ERENlerimizi bizlere tanıştırmaya vesile oldunuz. Çok hoşuma giden bir şey oldu. Mubareği neten araştırınca 2. sırada sizin adınızla MUHAMMEDİNUR'un tanıtımıyla çıktı. KERVANa hizmetleriniz daima DAİM c.c'uda var olsun İNŞAALLAH!

HAKK ERENimizin Ruh'u şad olsun İNŞAALLAH!



Bismillâhirrahmânirrahîm

‘’Âllah'ın boyası (ile boyan). ALLAH'ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir! Biz ancak O'na kulluk ederiz" (El-Bakara, 2/138).



Gavs Hz.’nin Gördüğü Son Rüya:

Gavs Hz. ortanca oğlu Mehmet Sait’e (ben acizane kardeşinize) vefatından bir hafta kadar önce anlattığı rüyayı anlatmak istiyorum şöyle ki:

‘’Oğlum! Bu gece Peygamber (s.a.v.) Efendimizi rüyamda gördüm. Bana şunları söyledi:’’Sen ne güzel insansın, senin talebelerin de ne güzel insanlardır. Biz seni ve senin gütmüş olduğun bu davayı gizledik. Lakin bir gün gelecek ki seni ve senin gütmüş olduğun bu davayı bilmeyen, duymayan kalmayacaktır.’’ dedi.

Sonra:

‘’Resulullah (s.a.v.) kaftanının cebinden üç hurma tanesi çıkardı. Bunlardan birini bana uzatarak ‘’bu senin için, bu Fatıma (zevcesi) için, bu da şeyh Hüseyin için’’ dedi. Eliyle sırtımı sıvazlayarak üzgün bir şekilde yanımdan ayrıldı.’’ Şeklinde rüyasını bana anlattı.

Gavs Hazretleri gördüğü rüyayı anlattıktan sonra ellerini semaya kaldırdı:’’Ya Rabbi! Ben senden razıyım, eğer sen de benden razıysan….. ‘’ diyemeden hıçkırmaktan laflar boğazında düğümlendi
.
Resim
Cevapla

“►Aşıklar◄” sayfasına dön