AL KEREM EYLE!
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12891
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
AL KEREM EYLE!
SEN i HİÇ Unutmadım!..
~ AL KEREM EYLE! ~
Salmadın selâmın sevgili SultÂN
Yarıldı yüreğim Yâre umuttan
Ahular meskeni virane yurttan
Bir demet gül derdim al Kerem eyle
Gönül dağlarının sevdâ sekmezi
Sahilin bağbânı çile çekmezi
Koruk ekşi, sirke çıktı pekmezi
Bir testi armağan bal kabul eyle
Hasret aşk odunu bandı batırdı
Gülyüzlü goncamı yaktı yatırdı
Bülbül hasta, sazı karga götürdü
Kusuruna kalma çal kabul eyle
Dostun dostu dostum, dost oldum derde
Ararım avare, devası nerde
Bir damla Çiğ, gözüm yaşı seherde
Deryadan delidir dal kabul eyle
Al kan - ak süt verir inek buzağa
Tamahdır düşüren kuşu tuzağa
Aşk - Âşık kızıl kor, gitme uzağa
Âşıklar köyünde kal kabul eyle
Şeen-i ŞAH şahlandırdı şol andı
Unuttum uyudum uykular yandı
Dört mıhla nalladı Mâşuk Nalbandı
Aşkın SIR-AT ında nal kabul eyle
Her cisim cesettir can çıkar ölür
Dört unsurdan birisine gömülür
Başın bilmez Baş mühendis görülür
Zâhiri tacımız Sal kabul eyle
Giyindi Bey Dağı baht-ı baharı
Âşıkâr eyledi aht-ı baharı
Örmüş yedi renkle taht-ı baharı
Şol ŞUH un omzunda Şal kabul eyle
Küme küme ayrı olmuş insanlar
Tarikat terkine dolmuş insanlar
Kardeş demiyorlar nolmuş insanlar
ALLAH Âşığı yız El Kabul eyle
Ayrıldık, göz yaşım allıyor Sunam
Tuzunu yıkadı ballıyor Sunam
Bir demet bağlamış sallıyor Sunam
Sırat-ı Tevhide Bel kabul eyle
Elbet vardır bir devası yâremin
Gül gözlü güzelim gönül çâremin
Mâşuk âşıgından kesmez keremin
Etme eyleme gel! Gel kerem eyle
Şekil şişe, sırrı kolla sûrette
Bal mıdır sirke mi belli sîrette
Âyette hikmette kudret vahdette
Dört iklim içinde Sel kabul eyle
Nesimîyi yüzdük Hallacı astırdık
ŞEMSin sevdâ başın aşka kestirdik
Kıpırdadı Ak Deniz aşkı estirdik
Sevgili seherde Yel kabul eyle
Kul İhvânim öl de, tenden soyalım
Aşkın ateşiyle nefsin yuyalım
İmam ol ki; biz de sana uyalım
Kendi namazını kıl kabul eyle
Aslımız Aksaray Tâhir atamız
Perdesiz perdeyiz, aşk ihatamız
Kargaşa Âlemi varsa hatamız
Yârin yanağında Çil kabul eyle
Haşr-ü neşr pıçağın bildi başımız
Tevhid Tepesinde mezar taşımız
Acı tatlı, iyi - kötü AŞımız
Aşkın ocağında Dil kabul eyle
Gelsen zevkeylesek zevkler neşesin
Zil takıp oynatsak aşk ateşesin
Aşk çatlattı ar-u-namus şişesin
Sırrımız sızdırdık Nil kabul eyle
Olgun - çağlasını, anaç - yozunu
Derdleri delirten derman dozunu
Âşık aynasının agyâr tozunu
Sözle silemedik sil kabul eyle
Kan çanağı ufuk güneş doğmakta
Nûr nârı yutmakta cehli koğmakta
Bir ucumuz Halkta öbürü HAKKta
Âşık ayaklara Yol kabul eyle
İncinme incitme yandırma yakma
Koy ver aşk delisin zincire çakma
Karlı dağlar gibi başıma bakma
Virâne yüreğim Çöl kabul eyle
Sevgi aşktır kara sevdâ şoludur
Hasret âşıkların vuslat yoludur
Biliriz bahçende gonca doludur
Çalı çiçeğimiz Gül kabul eyle
İlerisi tevhid, Tevhid gerisi
KUDDUSÎ BABAmın Tevhid Serisi
Dârda ipek âşıkların derisi
Çile çarmıhında Çul kabul eyle
Aşk deli işidir aklını yorma
Divana durmuşuz divâne durma
Aşkın bazarında bahamız sorma
Muhabbet meftunu Pul kabul eyle
Varından varlığını VEHHAB - VAHİDi
Ehl-i Şühûd ŞAHı AHMED şâhidi
Aşk kervan kırmiri; ahdi, âhidi
İhvâni Sultanım Kul kabul eyle
09.01.1988 13:30
- habibi
- Özel Üye
- Mesajlar: 1059
- Kayıt: 26 Eki 2008, 02:00
- MINA
- Özel Üye
- Mesajlar: 2740
- Kayıt: 25 Eki 2008, 02:00
Biz aşkı unuttuk Allah(celle celalüh)ım
Hatırlatasın diyedir bu yakarış..
Önce İbrahime öğrettin aşkı. Hiçbir öğretinin ve hiçbir numunenin olmadığı yalın bir zaman diliminde başladı hayata İbrahim. Tüm yakınları ve tüm gördükleri, görmediklerini inkâr eder haldeydi. Ama sen bırakmadın onu. Aşkı verdiğine aşkı yazgı kılmıştın çünkü. Vedûd bir ihsan ile yıldızları astın İbrahimin göğüne. Zemheri akşamlarının alazında gözlerinin kıblesine bir avuç dua sürdün. O duaydı İbrahimi yıldızlara mahfuz eyleyen. O yıldızlardı İbrahime güneşi gösteren. Güneş ki İsmailin boynuna bilenmiş bıçağın üstündeki ağlayış.
Ey İsmaili İbrahimin aşkına kanıt eyleyen Rabbim. İbrahim ateşleri suya çevirirken biz serin sularda yanıyoruz. Ama biz seni unutsak ta sen bizi unutmazsın biliyorum. Bize de ateşleri güle çevirecek bir muştu ver, ey gök kuşlarının kanatlarına umut haleleri dokuyan Rabbim. Ver ki yeryüzüne adını fısıldayan güller yetişsin üzerimizde.
Ey karıncanın göğsüne aşkı mimleyen Allah(celle celalüh)ım!
Yusufu gölge kıl güneşimize. Gömleğimizdeki kan lekeleri onun sevdasıyla dokunsun. Züleyhanın yağmurları andıran güzelliğine karşı bize Yusufluk ver. Yalancı güneşlerin yaldızlarıyla aydınlanırken çağ, bizleri aşkın zindanında karanlığa mahkum et. En güzel rüyaları karanlığa en çok alışan gözlere nasip edersin biliyorum. Düştüğümüz bu kuyunun sonu yok Rabbim. Bize Yusufun ceylan karası gözlerinden damıttığın kavli rüyaları bahşet.
Yakup eyle bize geceyi Rabbim. Sabrın ve inancın kesiştiği izdüşümde bize teslimiyetin esrarını ver. Acıdan kör olmuş bir çift göz ile aşkın sonsuz diyarını gözlemeyi nasip et. Kalbimize nisyan ile gömdüğümüz sırları ifşa et Rabbim. Gizli bir aşk koy gönlümüzün çerağına. Ki hazineler gizli olduğu için değerlidir biliyorum. Bize öyle bir Yakupluk verki; bir Yusuf için binlerce gözümüzü sabrın ateşiyle milleyelim.
Bizleri sonsuz merhametinle cezalandır Rabbim.Biz ki bir Mim esrarında uyandık Nûna. Tüm harflerin ortasında üç harfin kudsiyetine iman ettik. Ve tüm süruriyetimizle ah minel aşk dedik. Aşkı mukadder eyle kalbimize ey Aşkın Sahibi.
Etrafımıza örülen tel örgülere karşı bize direnecek güç ver. Kınayanların karşısında Musanın âsâsı eyle kalbimizi. Tüm görkemli ihtişamların ve tüm işkencelerin arasında hepsine karşı koyabilecek bir inanç ver. Haykırmamıza ve bağırmamıza izin verme Rabbim. Meryeme nasip ettiğin suskunluk ile beze sesimizin ehrâmını.
Ve Muhammed. Aşkı var eylediğin güzellik aynası. Yetim bir ağacın yapraklarında ışıldayan nur halelerinin adı. Muhammed.
Bize Onun güzelliğinden sıçrayan tüm zerrecikleri nasip et Allah(celle celalüh)ım. O ki aşksızlıktan taş kesilmiş bir şehrin taşlarına bile aşkı öğretti. Bilalin göğsündeki kayadan dökülen gözyaşlarına şahidiz Yarabbi. Taifli çocukların küçücük ellerinden fırlayan taşların hüznüne şahidiz Yarabbi. Şahidiz aşka ve aşkın imanına.
Bize Peygamberin ayak izlerinden derlenen kokularını nasip et. Onun muhlis yüzündeki esrarı çiz gözlerimize. Biz aşkı unuttuk ım. Bize sevmeyi öğret. Tüm kainatı temizleyen bir rahmet yağmuru gibi. Tüm yağmurları ellerindeki duaya râm eyleyen Hak aşıkları gibi. Bize aşkı öğret Allah(celle celalüh)ım.
alıntıdır..
sonsuz olanın sonsuz SEVGİSİ İLE...
Hatırlatasın diyedir bu yakarış..
Önce İbrahime öğrettin aşkı. Hiçbir öğretinin ve hiçbir numunenin olmadığı yalın bir zaman diliminde başladı hayata İbrahim. Tüm yakınları ve tüm gördükleri, görmediklerini inkâr eder haldeydi. Ama sen bırakmadın onu. Aşkı verdiğine aşkı yazgı kılmıştın çünkü. Vedûd bir ihsan ile yıldızları astın İbrahimin göğüne. Zemheri akşamlarının alazında gözlerinin kıblesine bir avuç dua sürdün. O duaydı İbrahimi yıldızlara mahfuz eyleyen. O yıldızlardı İbrahime güneşi gösteren. Güneş ki İsmailin boynuna bilenmiş bıçağın üstündeki ağlayış.
Ey İsmaili İbrahimin aşkına kanıt eyleyen Rabbim. İbrahim ateşleri suya çevirirken biz serin sularda yanıyoruz. Ama biz seni unutsak ta sen bizi unutmazsın biliyorum. Bize de ateşleri güle çevirecek bir muştu ver, ey gök kuşlarının kanatlarına umut haleleri dokuyan Rabbim. Ver ki yeryüzüne adını fısıldayan güller yetişsin üzerimizde.
Ey karıncanın göğsüne aşkı mimleyen Allah(celle celalüh)ım!
Yusufu gölge kıl güneşimize. Gömleğimizdeki kan lekeleri onun sevdasıyla dokunsun. Züleyhanın yağmurları andıran güzelliğine karşı bize Yusufluk ver. Yalancı güneşlerin yaldızlarıyla aydınlanırken çağ, bizleri aşkın zindanında karanlığa mahkum et. En güzel rüyaları karanlığa en çok alışan gözlere nasip edersin biliyorum. Düştüğümüz bu kuyunun sonu yok Rabbim. Bize Yusufun ceylan karası gözlerinden damıttığın kavli rüyaları bahşet.
Yakup eyle bize geceyi Rabbim. Sabrın ve inancın kesiştiği izdüşümde bize teslimiyetin esrarını ver. Acıdan kör olmuş bir çift göz ile aşkın sonsuz diyarını gözlemeyi nasip et. Kalbimize nisyan ile gömdüğümüz sırları ifşa et Rabbim. Gizli bir aşk koy gönlümüzün çerağına. Ki hazineler gizli olduğu için değerlidir biliyorum. Bize öyle bir Yakupluk verki; bir Yusuf için binlerce gözümüzü sabrın ateşiyle milleyelim.
Bizleri sonsuz merhametinle cezalandır Rabbim.Biz ki bir Mim esrarında uyandık Nûna. Tüm harflerin ortasında üç harfin kudsiyetine iman ettik. Ve tüm süruriyetimizle ah minel aşk dedik. Aşkı mukadder eyle kalbimize ey Aşkın Sahibi.
Etrafımıza örülen tel örgülere karşı bize direnecek güç ver. Kınayanların karşısında Musanın âsâsı eyle kalbimizi. Tüm görkemli ihtişamların ve tüm işkencelerin arasında hepsine karşı koyabilecek bir inanç ver. Haykırmamıza ve bağırmamıza izin verme Rabbim. Meryeme nasip ettiğin suskunluk ile beze sesimizin ehrâmını.
Ve Muhammed. Aşkı var eylediğin güzellik aynası. Yetim bir ağacın yapraklarında ışıldayan nur halelerinin adı. Muhammed.
Bize Onun güzelliğinden sıçrayan tüm zerrecikleri nasip et Allah(celle celalüh)ım. O ki aşksızlıktan taş kesilmiş bir şehrin taşlarına bile aşkı öğretti. Bilalin göğsündeki kayadan dökülen gözyaşlarına şahidiz Yarabbi. Taifli çocukların küçücük ellerinden fırlayan taşların hüznüne şahidiz Yarabbi. Şahidiz aşka ve aşkın imanına.
Bize Peygamberin ayak izlerinden derlenen kokularını nasip et. Onun muhlis yüzündeki esrarı çiz gözlerimize. Biz aşkı unuttuk ım. Bize sevmeyi öğret. Tüm kainatı temizleyen bir rahmet yağmuru gibi. Tüm yağmurları ellerindeki duaya râm eyleyen Hak aşıkları gibi. Bize aşkı öğret Allah(celle celalüh)ım.
alıntıdır..
sonsuz olanın sonsuz SEVGİSİ İLE...
''Ve Allah'a Sımsıkı Sarılın...''
Hacc / 78
Hacc / 78