AŞK

Aşıklarımız ve Aşıklarımızdan ilhamlar ve ilahiler.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12860
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

AŞK

Mesaj gönderen kulihvani »

Aşkı duyan bir "kuyu"
Uyarır bin kuyuyu
Şeker şerbet bal keser
Bin bir kuyunun "su"yu

Derde düştüm derde düştüm
Bilmiyorum nerde düştüm
Ben bu AŞKın ocağına
Uykusuz seherde düştüm

Kul İhvani sözü kes
Can dediğin bir nefes
Bir nefeslik nasibin
Gün gelir bulur herkes
dervisch

Mesaj gönderen dervisch »

Derde düştüm derde düştüm
Bilmiyorum nerde düştüm
Ben bu AŞKın ocağına
Uykusuz seherde düştüm

Yanmayan gönül aşkı anlayamaz aşk aşk sımdıkelerde aşkmı kaldı mecnun olup cole dusersın kafanı yerden kaldıramazssın etrafında bır mılyon kısı olsa sen yıne yanlız senlesın.ALLAH IKI KISIYE AŞKI NASIB ETTIGI ZAMAN AŞK YAKARMIS ONLARI EGER SIZLANIP AGLARLARSA DAYANAMAZLARSA AŞK ALLAHA SIKAYET EDERMIS ALLAHIM BENI ALONLARDAN DAYANAMADILAR DERTLENDILER SABREDEMEDILER DIYE AŞK AGIRDIR KALDIRABILENE.AŞK ACIDIR YAKIŞINA DAYANABILENE AŞK ICINDE ACISI VARDIR NE ZAMAN O ACI SIZE TATLI GELMEYE BASLADI VE O ACIYI ISTER OLDUNUZ O ZAMAN SIZ AŞIKSINIZ.

aşk ağlatır
dert söyletır
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

Neden Aşk?

Şimdi, nerden çıktı bu denebilir.

Doğrudur.

Biraz alakasız bir zamanlama... Ama eskiden beri dikkatimi celbeder: Arasında mutlaka bir fark var ama acaba benim sezinlediğim fark doğru bir fark mı?

Mesela ne ayet ne de hadislerde "aşk" kelimesi geçmediği halde, özellikle tasavvuf literatüründe bol miktarda aşk kelimesi kullanılır. Habibullah terimi bile sonradan çıkma bir terim olsa gerek. Belki de onun yaygınlaşma sahası da sufilerdedir. Neyse, şaka bir tarafa... Neden aşk?

Üstelik hepimiz biliyoruz ki, aşk kelimesi karşıtlarımızca en suistimal edilen kelimelerin başında geliyor. Hatta o noktaya geldi ki, aşk denince müstehcen görünümlü bir kadın tasavvuru sabitlenmek üzere... Buna rağmen neden aşkı mecaz-hicaz teraneleri ile savunuyoruz?

Sevgide eksik olan nedir? Aşkta fazla olan nedir?

Allah sevilir!

Peygamber sevilir!

Mümin kardeşler sevilir!

Bunlara aşık olunur mu?

Aşık oldum ben Allah'ın adına
Doyamadım lezzetine tadına

gibi ilahiler neyin nesi?

Anlayanlar yazsın, biz de okuyalım!
Kullanıcı avatarı
elifdostu
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 06 Şub 2007, 02:00

Mesaj gönderen elifdostu »

blues yazdı: Neden Aşk?

Şimdi, nerden çıktı bu denebilir.

Doğrudur.

Biraz alakasız bir zamanlama... Ama eskiden beri dikkatimi celbeder: Arasında mutlaka bir fark var ama acaba benim sezinlediğim fark doğru bir fark mı?

Mesela ne ayet ne de hadislerde "aşk" kelimesi geçmediği halde, özellikle tasavvuf literatüründe bol miktarda aşk kelimesi kullanılır. Habibullah terimi bile sonradan çıkma bir terim olsa gerek. Belki de onun yaygınlaşma sahası da sufilerdedir. Neyse, şaka bir tarafa... Neden aşk?

Üstelik hepimiz biliyoruz ki, aşk kelimesi karşıtlarımızca en suistimal edilen kelimelerin başında geliyor. Hatta o noktaya geldi ki, aşk denince müstehcen görünümlü bir kadın tasavvuru sabitlenmek üzere... Buna rağmen neden aşkı mecaz-hicaz teraneleri ile savunuyoruz?

Sevgide eksik olan nedir? Aşkta fazla olan nedir?

Allah sevilir!

Peygamber sevilir!

Mümin kardeşler sevilir!

Bunlara aşık olunur mu?

Aşık oldum ben Allah'ın adına
Doyamadım lezzetine tadına

gibi ilahiler neyin nesi?

Anlayanlar yazsın, biz de okuyalım!
Evet bunlara aşık olunur ama sonuncusu çok olduğundan(müminler) sadece birine olabilir yani:
Fenafil İhvan -> bir mümine aşık olmanın
Fenafirresul -> Resulullaha(SAV) aşık olmanın
Fenafillah -> Allaha(CC) aşık olmanın son hudududur.
Yunus Emre K.S. bir Allah aşığı idi:
AŞKIN ALDI BENDEN BENİ,
BANA SENİ GEREK SENİ.
Bu Allah dostları çoktur hepsi ayrı ayrı biçimde, mesela İbrahim Bin Edhem Hz.leri, ne bileyim Mevlana Hz. leri saymakla bitmezler çok şükür.
Bu arada zamanımızın insanları gerçek "aşk" ı unuttukları için sacece erkek-kadın ilişkisi zannediyorlar, vah zavallılar vah çok yazık, Allah(CC) öyleleri islah etsin. Amin.

Hoşça ve dostça kalınız...
Âmaya renk tarif etme,
Siyahtan gayrını blmez,
Aşığa DOST'tan bahsetme,
ALLAH'tan gayrını bilmez...
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

elifdostu yazdı:

Bu arada zamanımızın insanları gerçek "aşk" ı unuttukları için sacece erkek-kadın ilişkisi zannediyorlar, vah zavallılar vah çok yazık, Allah(CC) öyleleri islah etsin. Amin.

Hoşça ve dostça kalınız...
Aşk..Üç harf ile beş noktadır,demişler...Şimdi ise..sadece üç harf..Üstelik bir tanesi de eğri büğrü bir şey...

Üç harf sayısını korumuş ama noktalarını koruyamamış. Beş nokta bire inmiş. Ayn, Şin ve Qaf'ın estetiği tümden kaybolmuş. Belki de bu yüzden aşk karşı cinse olan aşka dönüşmüş..

Aşık olmak her gencin başından geçen bir durum. Bunun istisnası var mıdır? Açıkçası bilmiyorum. Erkekler içinde olacağını pek tasavvur edemiyorum. Yani herkesin başından şöyle ya da böyle geçmiştir. Bir defa mı? Asıl olanı bir defa olur herhalde... Sonra arada bir gelip gidenler olur. Ama insan yaşadıkça karşı cinse ilgisi azalmaz. En azından 35 yaşına kadar azalmadığı kesin!

Aşık olmak, bir kadını (veya tersi yani karşı cinsi) ölesiye delicesine sevmektir. İşte bu aşırı sevgi insanın duygularının tamamen aklına hakim olması ve kontrol altına almasıdır. Bu yüzden İslam'da pek makbul değildir. Çünkü İslam 5 esası korumayı hedef tutar ki, buna Makâsıd-uş Şeria(t) denir. Aşk işte bu beşten biri olan aklı âtıl bırakır.

Aşık olmak günah değildir, onu kontrol edememek günaha sürükler insanı sürekli. Kontrol edilemediği zaman sonu hüsran ve günahla biter. Göz kısmanız gereken yerde gözünüzü iyice dikmeye başlarsınız.Sonra da devamı kendiliğinden gelir ve siz hiç bir şey yapamazsınız.

Aşk bir hastalıktır! Tedavisi zordur!

Ya helaline aşık olursan?
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12860
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

sa.

Mesaj gönderen kulihvani »

Aşk : (Işk) Çok ziyâde sevgi. Şiddetli muhabbet. Sevdâ. Candan sevme. İttibâ'. Alâka… diye târif edilmiş..

Oysa aşk, yaşanınca analaşılandır.
Ana olmamış kadına doğum, çucuk sevgisi, evlad ölümü kitapları okutsak ne yazar..
Bunlar olunca, olan işler...

Sufilerden neyi kasdettiğinizi bilmem ama Yunus Emre olmadığı sizin târifinize göre kesin.
Her şeyin şakası belki olur ama bu sitenin işi olan İlâhî Aşkın şakası olamaz!..
Hak Erenleri aşkı, içi boş kelime zarflarıyla değil, içindeki Zâtı yaşayışları ile bilir, bulur, olur ve yaşarlar..

Sufiler, selefiler, kitabda varmı yok mu vs. çok yazıldı çizildi..
Bunlarla uğraşan siteler de çok..
Ama aşkı yaşayanlar yaşadı..

Arapçayı ne kadar bildiğinizi de bilemem ama Habib, Muhabbet gibi kelimeler “Habbe” fiil kökünden türer.
Habbe : Tane. Tohum demektir.
İlk nokta, ilk şey?
İlk hareket?
İlk hareke?
Madde- Mânâ..
Habibullah (sav) hakikatinden önce, "Rahmetenlilâlemin" sırrını çözmelsiniz ki her varlığın ilk tohumuna, Nur-u Mim'e ulaşasınız..
Tasavvur asla Muhammedi Tasavvuf değildir..

Sistemin var edilişi ile ilgili ve Allah Teâlâ’nın muhabbetinden var edişini bildiren hadisleri okumalısınız.
Sevgi kelimesi türkçedir ve her kelime gibi kullanış yerine göre anlam içerir..
Işk kelimesi arapça olup türkçemizde aşk olarak da kullanıla gelmiştir.
Anadolu halkı entel kelime takılmalarından anlamaz ama aşkı öyle bir yaşar ki…

“Bebekler annesini şehvet hissinden emer” diyen felsefeci ile “evlad ve ana sevgisini” baş tacı eden Hakk Erenlerin sevgisini, aşkını kelime benzer diye aynı mı sanacağız..

“Kitap kelimesinden ne anladın?” desek,
İlk okul, ortaoku, lise ve üniversite öğrencisi aynı cevabı mı verecekler!..

Meselâ bakınız Said Nursî Hazretleri aşk için ne demekte:

İnsanın mahiyeti ulviye; fıtratı, câmia olduğundan; binler envâ-ı hâcât ile binbir esmâ-i İlâhiyyeye herbir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaçtır.
Muzaaf ihtiyaç, iştiyaktır.
Muzaaf iştiyak, muhabbettir.
Muzaaf muhabbet dahi aşktır.
Ruhun tekemmülâtına göre merâtib-i muhabbet, meratib-i esmâya göre inkişaf eder.
Bütün esmâya muhabbet dahi -çünki o esmâ Zât-ı Zülcelâl'in ünvanları ve cilveleri olduğundan- muhabbet-i zâtiyyeye döner. (Sözler)



Mahiyet : Bir şeyin içyüzü, aslı, esası. Bir şeyin neden ibâret olduğu, künhü, esası, hakikatı.
Ulviye : Yüksek, yüce. Manevî ve göğe mensub.
Fıtrat : Yaradılış, tıynet, hilkat.
Câmia : Topluluk. Birlik. Kütle.
Hâcât : (Hacet. C.) Hâcetler. İhtiyaçlar.
Muzaaf : İki kat. Bir şeyin iki misli. * Daha ziyade. Daha fazla.
İştiyak : Fazla arzu ve şevk. Tahassür. Hasret çekmek. Özlemek. Göreceği gelmek.
Tekemmülât : Olgunlaşmak. Kemâle doğru gitmek.
Merâtib : Mertebeler. Basamaklar. Kademeler. Dereceler.
İnkişaf : Açılma. Meydana çıkma. * Yetişme. * Terakki etme, ilerleme. * Gizli sırların bilinmesi.


Muhabbet-i Zâtiyye nedir bilir misiniz?

Kadın sevgisine de birisi aşk diyorsa, dediğince doğrudur ve mecazi aşktır.
Ancak, nikah helâl, zina haramdır…
Ve hayatın özü olan dirilik zinciri göbek bağıdır…
Sila-yı Rahim nedir?
Rahim nedir?
Er Rahîm (cc) kimdir bilirsiniz sanırım..
Tüm kardeşleri ana karnında buluşturan oluşa, adi şehvet mi diyeceksiniz?
Şaşkın ve taşkın şehvet ile, eşini sevip âşık olmayı karıştıracağımız mı sanılıyor?

Çok zekilerin az akıllıları kandırma sanatı olan felsefe ile,
İnsandaki yaratılıştan verilen ana değerlerini kullanmasına hizmetle özündeki gerçeğe inandırma yolu olan tasavvufu karıştırmak nice akıl taslarına toprak doldurdu..

Geyik muhabbeti tarzında:

“Aşık oldum ben Allah'ın adına
Doyamadım lezzetine tadına

gibi ilahiler neyin nesi?


“neyin nesi?” vs. sözleri ile,
“Muhabbet-i Zâtiyyeye döner”
Sözünü aynı kefeye koyup zaman öldürmek bizim işimiz değil..

Kelimelerin kullanım istismarı olabilir..
Birisi bir yaramaz kadına âşık oldum demiş diye vaz mı geçeceğiz..
“Hizbullah” Allah (cc) taraftarı demektir.
Birleri çıkıp onlar biziz deyip bir başka şekil diyen Müslümanları katletse bu kelimeyi kullanmayalım mı?..

İlahî Aşk, iman etmiş aklın işidir..
Ne atılı ne bâtılı kardeşim..


Bu gibi konular bizim konumuz değil zaten,
Şükür bizler aşkı da meşki de biliriz..


Tasavvufun yolu olan İlahî Aşk’ı iyi analamak ve yaşamak için ömürler harcanmakta..

Davul sesi gür çıksa da Dost Sesini duyan ve uyan Muhammedi gençler çok şükür...

Bizim Muhammedinur sitemizin amacı, işi ve hedefi açık seçiktir..

Bu yazı samimidir ve asla kasıd yoktur, böyle okunmasını ricâ ederim..
dervisch

Mesaj gönderen dervisch »

s.a

Yaşadıgım tecrübelerden derledigim bir kac söz aktarmayı uygun buldum inşallah.
Allah cc yı sevmek akıldan peygamber efendimizi sevmek imandan
Eşinizi sevmek nefisden
Çocukları sevmek yaratılmıslıktan.

İlahi aşk dediğimide ıslah edilmemis terbiye edilmemis bir nefisle İlahı aşkı yasayamazsınız.
İlahi aşk kişiinin kişiyi sevmesıyle baslar halktan Hakka gıden bır aşktır.
Unutmayalım:
Birr ben var benden ıcerı
Ete kemıge burundum
Yunus dıye gorundum.

Yunus dıye nasıl göründü,
Yunus nefsını ıslah ettı
Alah cc nın Yunusdakı varlıgı bütün vucudunu kapladı.
Bazen deriz ya birini görünce hep yüzüne bakmak gelır.
Aslında bu bakısımız o kisiye olan sevgı degıldır.
Hak tealanın o kiside üzerinde görünmesidir.
Biz ondaki O'nu görüp Aşık da olabiliriz.
Kul uzerınden Alah cc ye giden aşk.
Nefislerin aşkı ilişki meydana getirir magazinel bir şeydir.
İlahi aşkla birbirini seven çiflerde hersey şeriat dairesi icinde Allah koydugu nizam icerısınde gercekleşir.
Olay böyle olunca da nefsi arınmıs erkek ve kadın birbirini Allah için sever.
Durum böyle olunca da Allah cc bu kullarını sever "Birde bir olma" haline gelinir.
Aşkda.Benim acizane fikrim bu iki kişinin birbirini Allah cc icin sevmesi İlahi aşktır.
Egerki birde aile olmaya karar verilirse iızam intızam islam kuralları icinde olursa bu birliktelige Allah cc de imza atarsa ortaya Allahın razı oldugu bir yuva ortaya cıkar ebedi saadetler onların olur

ERKEK VEYA KADINA DÜŞKÜNLÜK AŞK DEGİL NEFİS AZGINLIGININ SAPIKLIK HALİDİR.VÜCUDDA NEFİS ÖNE ÇIKARSA SAPIKLIK RUH ÖNE ÇIKARSA AŞK NEFİS MADDE YER İÇER RUH ZİKİRLE İBADETLE DOYAR BUNUN ICINDIRKI NEFSİ İSLAH EDİP RUHU ÖN PLANA ÇIKARMAKTIR.KISACASI RUH YARADANA AİT OLDUGU İÇİN YARADAN YARATTIĞI UZERINDEN KENDISINE AŞIK OLUYOR KUL BIR SEBEB TEŞKİL EDIYOR.ISLAH EDİLMEMİŞ NEFİS AŞKI ŞEYTANIDIR.DIGERI RAHMANİ.

Helalsüt emmiş ve hayırlı bırınsını bulunca ne yapmalı ana baba araya gırmelı Allahın emrı peygamberımızın kavlı ıle aıle temelı atılır olur bıter.

BU CUMLEYI DUSUNUN HIC KIMSE YOKTURKI ANA BABA KIZKARDES ABI YANINDA SOYUNAMAZ AMA KADIN KOCASININ KOCASIDA KARISININ YANINDA BUNU YAPABILIR.İŞDE BUNUNDA RAHMANISI VE SEYTANISI OLUYOR BIZ RAHMANI OALANLARDAN OLALIM İNŞALLAH

AŞK ATEŞİN ODUNLARLA TUTŞUP HARLANMASI ALEVLENMESİ VE ATESŞLE ODUNUN KÜLE DÖNÜŞMESİ HALİDİR.AŞK YARADANIN YARADILANLA HALLENMESİ HALİDİR.AŞK NEFİSLERİNİ MÜSLÜMAN ETMİŞLERİN ALLAH İÇİN HALLENLEMERİ HALİDİR
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

esSelamu aleykum wa Rahmetullah..

Sevgili kardeşlerim, ağabeylerim değerli yorumlarınız için Cenab-ı Hakk Celle Celaluhu sizlerden razı ve memnun olsun inşaallahu.

İtikadi bir meselede olmayan bu konudaki düşüncelerimi sizler ile paylaşmak nekadar yanlıştı bilemiyorum amma aranızda " şehven yanlış anlamaya mahal verdiğimden dolayı" rahatsız olup sert çıkış yapan ağabeylerimi görünce açıkcası üzüldüm.

Benim insanların Rab'bı na olan "sevgi"lerini alay konusu yapmışım gibi bir yansıtma ise inşaallah zann'nın haram olan kısmına girmemesini dilerim.

Genelde diğer İslami forumlarda bu tür konular sizlerinde dediği gibi çekişme için açılır. Benim Amacım ise daha çok aydınlanma amaçlı idi...Niyetleri en iyi bilen Allahu Teala'dır.Bu konuda sizleri hüsnü zann'a devet ediyorum.
Fanatik savunuculuk veya fanatik tekfircilik yerine ortasını ve Hakkı bulma çabası...İtidali koruma.. vasat nokta olabilme arzusu..

Blues bir avuç tuz uzatıyor ancak uzatma şekli ve üslubu yanlış olabilir. "Alın lan tuzunuzu!" bile demiş olabilir. Şimdi kalkıp bu cümleye takılıp tuzdan mahrum olmak akıllı adamın işi değildir!

Şimdi sözün başını getiripte sonunu getirmeye fırsat bulamadığım "sevgi" yi "aşk" tan üstün tutma gayemi, sözü fazla uzatmadan,bir kaç kelime ile anlatarak huzurdan çekilirim biiznillah.

Sevgiyi tatmayan olmaz bu dünyada; kimi ağına takılıp aşka düşer kaybolur, kimi kontrolünü eline alır da o belaya müptelâ olmadan kurtulur!

Aşk amansız bir musibettir ki, her acı çekiş ve ah u figan benimsenmiştir. Aşk gönüllü çekilen acıdan ibarettir.

Aşk, sınırlı olması gereken sevginin sınırını aşmaktır.

Aşk, şaşmaktır!

Aşk, sarhoş olmaktır.

Aşk, duygunun ve sevginin aklın ve şerin önüne geçmesidir.

Aşk, odur!

Aşk aklı baştan alır. İslam ise aklı korumayı esas alır.

Aklı olmayan mükellef bile değildir!

Aşkı konu alan ilahi ve şiirlere bir bakın; hepsinde aklın başında olmama hali mevcuttur. Yani sekerat gibi bir hâl... Bunu İslam nasıl onaylar? Bu aşk Allah'a dahi atfedilse yanlıştır. Çünkü Rabbimiz bizden sevgi istiyor, aşk değil. Çünkü sevginin beraberinde ibadât u taât vardır. Aşkın yanında ise şatahât ve sekerât!

Aşk mıdır ki, “Hatice (ra) kadınlarının en iyisidir”, dedirten.

Aşk mıdır ki, Hatice’nin dostlarını hatırına unutturmayan.

Aşk mıdır ki, Hatice’nin Hale’sinin sesine Aman Allah’ım dedirten.

Aşk mıdır ki, Hatice’yi dağlara Muhammed diye düşüren.

Sevgidir!

Çünkü içinde vefa vardır!

Çünkü içinde sarhoşluk yoktur.

Çünkü aklın baştan gitmesi yoktur.

Çünkü duygunun aklın önüne geçmesi yoktur!

Bu sevgidir!

Bu vefadır!

Ne mutlu sevgi ve vefasında bile Peygambere sallallahu aleyhi vesellem'e benzeyebilene!!!

Kur'an yine bize münafıkların ve kafirlerin bazı şeyleri (kişileri) Allah'ı sever gibi sevdiklerini haber verir. Yine bize onların bizden (gerçek müminlerden) Allah'tan korktuklarından daha çok korktuklarını haber verir.

Allah sevgisi korku ile beraber olduğundan aşk kelimesinin adının geçmesi bile uygun değildir. Biz Allah'ı hem severiz hem de O'ndan korkarız. O'nun rahmetini umarız gazabından korkarız. Bu ne aşkla ne de başka bir şeyle kıyaslanır. Çünkü bu özgündür!

Bu da olaya nereden ve nasıl baktığınıza bağlı...

Madem her şeyimizi Rasülüllah'tan sallallahu aleyhi vesellem öğreneceğiz, o zaman Onun kutlu ve numune hayatına göz atalım:

Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem "aşk" kelimesi kullanılmaz bile... Ne Rabbine ne de eşlerine... Ama sevgi kelimesi sık sık vurgulanır. Mesela eşlerinden en çok Aişe'yi severdi denmesi bile, hepsini severdi ama Aişe'yi r.a daha çok severdi.

Bu arada Allah "sevgi"si dışında "fıtri sevgi" de küçümsenmemeli kanaatimce.

Kadın-Erkek ilişkisi fıtridir. Yani bir kadından etkilenmediğini söyleyen erkek yalan söylüyor demektir. Hatta görmediği bir kadından bile etkilenir.

Abdullah diye çok samimi bir arkadaşım vardı. Hafızdı ve çok takvaya riayet eden birisi idi. Çok da vakur idi. Arada bir konuşur ama çok hikmetli konuşurdu. O bir gün şöyle demişti:

Bir erkeği bir odaya kilitlesen, bir kadını da bitişikteki odaya kilitlesen... Erkek o odaya ulaşmanın yolunu arar. Gerekirse duvarı bile delmeyi göze alır.

Elhak doğrudur! Bunu inkara gerek yok, çünkü fıtri bir şey.

Yusuf aleyhisselam kıssası malum. Peygamber olmasına rağmen gönlünde kıpırdama oldu. Kıpırdamadan öte bir durum meydana geldi.

Bunlar müsellem olan kısımlar da... asıl sadede gelecek olursak, bu birlikteliğin sahih bir şekilde yani evlilik (nikah) yolu ile gerçekleşmesinin ardından "fıtri sevgi" üzerine bir küçümseme yapılmaması taraftarıyım.Yukarıda verdiğim bir Hazreti Hatice radıyallahu anha örneği gibi..

Yine söz gereğinden fazla uzadı sanırım.Vaktinizi aldığım başınızı ağrıttığım için tekrardan helallik dilenerek huzurdan çekilirim..

Selam, muhabbet ve Bâki uhuvvet ola...


NoT:Derviş abim mailini yeni aldım.Biliyorsun bazen günlerim yoğun geçiyor bu sebeble bir kaç gündür gelemedim.İnan kendi siteme bile bakamadığım günler oluyor.Merakta bırakmışım seni hakkını helal et inşaallah.

dervisch

Mesaj gönderen dervisch »

s.a

Nıye ole sıtemkar yazıyorsun anlamıyorum senden sıkayet yok olamazda cunku bılenle bılmeyen bır olmaz.Aklı olmayanın ımanıda olmaz sen haklısın Aşk ınsanı mecnun edip aklını başından alırsa o kişide Akıl kalmaz duygular one cıkar.Ben senı buraya davet etmekten onur duydum cunku senın bılgılerını paylasmanı ıstedım.Olayları zıttıyla degerlendıremeyen bır dusunce olmalalıdır cunku hersey zıttıyla mukemmeldır.Lutfen burada kal ve yazılarına devamet bılıyorsunkı bızım nıyet ve amacımız ınsanları beden perestlıkten cıkarıp Allah yanı bırlıge tevhıde varmalarını anlatmak ole yada bole bunu yapacaz dostum.zıttını gormeyen bır dusunce gercegınıde goremez gorseden yanlısdır.selametle
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

Ve aleykum Selam dervish abim..
Allah razı olsun senden.Layık olmadığım iltifatlarınla vasıflandırır Rabbim inşaallah.Elimden geldiğince, fırsat buldukça, kimseyi rahatsız etmedikçe , kovulmadıkça veyahut yasaklanıp banlanmadıkça aranızdayım biiznillahi Teala..
dervisch

Mesaj gönderen dervisch »

s.a

Şimdi oldu sevındım nasıl anlatsam ama sevındım kendıne cok ıyı bak ve davran.Allah a emanet ol
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12860
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Aziz kardeşim blues,

Anladığım kadarıyla benim yazıma üzülmüşsünüz.

Belirtmiştim ama yenileyim ki asla bu kapı bizim şahsımızın değil,
Hepimizin Rahmet kaynağı Resûlullah sav e ait.
Bu kesinlikle sözün gelişi değildir..

Toplum içinde ana parolamız:


ÜZME! ÜZÜLME! SEV! SEVİL!..

İken bazen bilemeden zülf-ü Yâre dokunursak özür dilemek erdemdir.

Yazınızın bazı kısımları yanlış anlamaya müsaitti..

Ancak gönül güzelliğinizle yaklaşımınız da samimi olduğunuzun delili oldu..
Sitenize tekrar hoş geldiniz..

Sevgi de desek
Muhabbette desek
Aşk da desek

kimin kimi sevdiği
Mutlak İlahi aşka kavuşmak yollarında Yunus gibi

Yaratılanı hoş gör Yaratandan ötürü..

Sesi nefeslerimizde Birlik ve Bizlikte İnşâllah..

Sevgi ve saygı sunarım...
Kullanıcı avatarı
blues
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 9
Kayıt: 30 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen blues »

Eyvallah..

Hoş bulduk abi... Forumu faaliyete geçirme gayenizin tahakkuk etmesini diliyorum.

Bu amaçla elimizden geleni yapma gayreti içinde olacağız inşaallah.

Çalışmanın ve gayretinin niyyetinle bütünleşerek arzu ettiğiniz manaya hizmet etmesini ve faydalı bir katılımın sağlanabilmesini, tefrikadan, tekfirden uzak bir yapıda, mü'minlerin birbirini anlayabileceği bir mekan olması, tüm farklılıklara rağmen sevginin ve kardeşliğin hakim olacağı bir forum olmasını Rabbimden dilerim...

Her ne kadar çok sıklıkla katılmayacak olsakda aranızdaki varlığımızı devam ettirmektir muradımız...

Tekrar hayırlı olmasını ve gayretlerin mükafatlandırılmasını diliyorum.

Selam ve muhabbet ola...


dervisch

Mesaj gönderen dervisch »

S.a

Abdulkadir abi ve ihvan abi Allah sizlerden razı olsun hep hedeflere yukarılara guzellıklere muhammedı bırlıge ve olması gereken yaradılıs gayemız tevhıde ele ele tutusarak gıtmek bız garıp kullara nasıp olsun Allah cc rahmet ve bereketı sızın uzerınıze olsun selam ve dua ıle
Kullanıcı avatarı
kariyb
Üye
Üye
Mesajlar: 36
Kayıt: 04 Ağu 2007, 02:00

Mesaj gönderen kariyb »

konu aşk olunca aşıkların dudağından dökülenler ,bize ancak sükut ettirse gerek....

şem'i ruhuna cismimi pervane düşürdüm

evrak-ı dili âteş-i sûzâne düşürdüm

bir katre iken kendimi umrnane düşürdüm

takrir idemem derd-i derûnum elemim var

mevlâyı seversen beni söyletme gamım var



dinle sözümü sana direm özge edadır

derviş olana lazım olan aşk-ı hûda'dır.

aşıkın nesi var ise maşuka fedadır

sema safa, cana şifa, ruha gıdadır.



ey sofu bizim sohbetimiz cana safadır

bir cur'amızı nûş ide gör derde devadır

hak ile ezel ettiğimiz ahde vefadır

semâ safa, cana şifa, ruha gıdadır.



aşk ile gelin eyleyelim zevk u safâyı

göklere değin er görelim hûy ile hâyı

mesiâne olup debreşelim çeng ile nâyı

semâ safa, cana şife, ruha gıdadır.



aşk ile gelin talib-i gûyende olalım

şevk ile safâlar sürelim zinde olalım

hazret-'i mevlana'ya gelin bende olalım

semâ sofa, cana şifa, ruha gıdadır.

sultan veled
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12860
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Mesaj gönderen kulihvani »

Eyvallah Huu..

Allah razı olsun kariyb kardeşim..
Kullanıcı avatarı
uyku
Üye
Üye
Mesajlar: 32
Kayıt: 15 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen uyku »

"Gerçekten aşık olduğun doğru olsaydı
Sana gösterilirdi kuşkusuz aşkın yanıltmaları"
(İbn Arabi)

''Nefsine aşık oldukça sen, muhabbet iddian yalandır, be hey sersem...''
Önce yap, sonra açıklarsın!
Kullanıcı avatarı
anlamak
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye
Mesajlar: 546
Kayıt: 12 May 2008, 02:00

Mesaj gönderen anlamak »

beni İlahi aşka ulaştıracak bir Şems'e hasretim...
EY Şems, gel bul beni...
bu kaygan yolda yalnız gidilmiyor
korkuyorum düşmekten ve bir daha ayağa kalkamamaktan
düşünce uzatılan bir el lazım
yaralanınca bir omuz lazım
aşk için
aşık bir gönül lazım...
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Mesaj gönderen gullale »

Ah min'el-aşk...
Niceler düştüler aşkın tuzağına, yandılar... Ciğerler kebab oldu semaya karıştı HAYY ile HU lar... Aşk aldı 'ben'i benlikten çıkardı başka bir BEN de eritti...
Aşk umman oldu, gark oldu içinde aşıklar da beni kurtarın, imdat sedası duyulmadı... Daha yok mu yak beni aşkınla ey YAR... denildi durdu...
Öyle oldu ki hatta aşk kendini bildirmedi... Türlü libaslar giyindi geldi avının önüne de 'ben aşkım ' demedi. Bilmedi aşıklar aşka düştüklerini de Leyla dediler, Mecnun dediler, Aslı ile Kerem dediler. Yusuf Züleyha dediler. Öyle oldu ki isimleri aştı da aşk, 'sen' dediler 'ben' dediler 'seviyorum' dediler... "Sevgi bu "diye aşkından habersiz aşk pazarında naralar attılar... Aklı baştan alır bu aşk, aşkta neymiş deyu akıllarını çoktan aşka sattıklarını bilmediler... Blues kardeşimde öyle olmuş. Aşk almış onu ondan, aklını yağmalamış ta aşk sarhoş eder , sevgidir asıl olan diyerek Mecnun misali dolanır olmuş... Aklını alan aşk gönlüne öyle çalım atmış ki yeryüzünde yalpalayarak bir oraya çarpar bir buraya... Müjdeler edelim kendisine ki hoşgelmiş sefa getirmiş aşıklar kervanına... Aşkı onu söyletmiş, duyan duymuş can kulağından da hoş kabul ile kabul eylemiş...

Bu latifeli girişten sonra şunu belirtmek isterim ki, Aşk insandan ALLAHA giden bir enerji değildir zira insan enerji oluşturan yani hayat veren değildir. Hayat enerjisinin sonsuzluğa açılan kapısı olan - aşk - enerjisi ALLAHTAN kuluna gelir. Aşk enerjisine adapte olmak zorlu bir geçiştir. Bu enerjiyi her nefis taşıyamaz. Taşıyamayan nefislerden kimi aklını kaybeder, deliler kervanına dahil olur, kimisi hayatına son vermek ister kimisi aşk ta neymiş olmaz böyle şey der inkarı seçer başedemediği ile. Bazı zevatın ALLAH yoktur demeleri de bu türdendir ki öncesizlik, sonrasızlık ve kadir olma fikrini idrak edemediklerinden inkar yolunu seçerler. Aşk ALLAHTAN kuluna gelen bir inayettir ki aklı satmak malı satmak makamı terketmek soyu terketmek bu enerjinin verdiği tamlayıcı ve kemale erdirici doyum sonucu bu gibi yardımcı unsurlara ruhun ihtiyacının kalmamasındandır. Aşk şöyledir böyledir gibi tekil bir tanım ve düz mantık kurmakta mümkün olmamaktadır. Zira nasıl ki ALLAH her insanı ayrı huy ve genetikte yaratmış ise bu çeşitliliğin hissettiği ve yaşadığı aşk ta farklılık gösterecek ve kimi taşa kimi ağaca kimi ateşe kimi cesede kimi de kaynağına aşkı yaşayacaktır. Kaynağa yaşanan aşk ta aynı şekilde farklılıklar arzeder, tezahürleri de farklı farklıdır. bu cümleden olmak üzere kimsenin ne halini ne de kalini kınamayız. Aklı vermeden aşkı görmek bilmek ve yaşamak zordur.Aşkın pazarında canlarını kurban edenler aklını verenlerdir. Akıl dediğiniz size sizden yaptırır da ben yaptım ben ettim diyerek sizi cehennem çukuruna attırır. Aşk ise herşeyi sevdiği olarak görür de küll O olur herşeyi ONDAN bilir cennet sevdası ile cehennem korkusundan kurtulur. Burada söz sırra bastı kadem, durmak gerektir ey adem!
Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

AŞK BENİ…

Çileler oldu yoldaşım
Aşk ağısı ekmek – aşım
Bin bir derde soktu başım
Aşk beni aşka düşürdü!..


Ben ağyâra gönül vermem
El bağından gonca dermem
Gizli yanarım göstermem
Aşk beni meşke düşürdü!..


Kadrî – Nakşî – melâmîyem
Âşıkların kalemiyem
Kuddûsi’nin kelâmiyem
Aşk beni ışka düşürdü!..

.
Âşıklar Sıratın buldum
Kırk kanatlı atın buldum
Zâhir sevdim, bâtın buldum
Aşk beni eşke düşürdü!..


Yâr yüce… Öv de İhvâni
Sıdk ile sev de İhvâni
Cânân Can Evde İhvâni
Aşk beni köşke düşürdü!..
03.08.1989 17:12

Resim
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

AŞK Ü ÂŞIK…

Meyhâne harabe, Sâki mey nerde?
İçimiz coşturan ş’ol Şuh şey nerde?
Bencileyin bağrı delik ney nerde?
Seher Semâğında bülbül âhengi…



Dost, Dost Deryasına derin dalmıştır
Sıratın sırtında sazın çalmıştır
Hikmet Âleminde HAKK’tan almıştır
Âşığın kanından güllerin rengi…
.


Aşk, Âşık başında deli duygudur
Sınırsızca Sevmek-Sevilmek budur
Dost ile dirilik dâimi huzur
Mecnun muhabbeti Leylâ mihengi…



Aşkla diri dallar güle bürünür
Kurumuş odunlar küle bürünür
Pejmürde dolaşır tüle bürünür
Sarrafta sarı altın Âşığın dengi…



Şükrün yok İhvâni’m şikayet neden?
Rızayı bulamaz itiraz eden
HAKK’a gidilir mi Halka gelmeden?
Kâmile çiledir câhilin cengi…


08.12.1989 16:20

Resim
Kullanıcı avatarı
ceylin
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 213
Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00

Mesaj gönderen ceylin »

Resim




Aşkın en güzel varisi neydir.

Cansız bedeni, ölü bedeni hiç aldırış etmeden nameler döker. Peygamberimizin sünnetleri, hadisleri bizlere nasıl kalmışsa neyde nameleriyle anlatır bir şeyleri. Seni görseydi, sesini duysaydı ne olurdu hali.
Her şey, her yer, her hal, her ses, tabiat seni anlatır. Bülbülleri uyutmayan hulara gark eden, arıları ibadete hem de hiç durmadan, karıncaları mecnun eden, hiç durmadan yürüten, çiçekleri gündüz açılıp gece kapanmaya yönelten, gülü güldüren, bülbülü inleten o aşktır. Aşkınla solar bedenimiz, aşkınla görmez gözlerimiz, açılır kalbimiz, aşkın gideriz

mürşidimize, çağırır bizi, uzak diyarlarda olsa dahi her an yanımızdadır ruhen, yakarışlar yükselir, göğün derinliklerine semanın zirvelerine, dağlarda yankılanır, taşlara çarpar başı aşkın hükümranlarıdır hoş sedalar, aşıktan haber götürür saba yeli hoş vakitlerde, duaların kabul olduğu anlarda coşar aşık, yönelir sevgilisine, döker dertlerini. Tüm alem-i ezkar O’nunla dolup taşar diller susar, coşar kalpler, kapanır gözler açılır gönüller, rahmet kapıları sonuna kadar açılır. Kim inanmaz buna, kim, kim inkar edebilir Seni? Kim şirk koşar Sana? Kahhar isminle kahret onları, aşıklar üzülmesin, kalksın tüm engeller aşıkların önünden, aşk ehillerini Seninle ve sevginle, rüyalarda birleştir aşıklarla mürşitleri.


Aşk sarmaşık kökünden gelir, sarıp sarmalar kendine, kendine bağlar aşığı, öyle bir sarar ki hiç bir şeyden engelleyemez onu. “Kalu bela” demiştik, beli evet demektir. Belaya gark olmak, bela ile hem-hal olmak, aşk belasına tutulmak demektir. Senden gelen her şeye evet demektir. Orada anlaşmıştık. Senden ayrılmıştık, diyar-ı belaya düşmüştük. Sen orada Sana ilk secde edeni habibin, sevgilin, nebin seçmiştin. Bizler onu öyle özlüyoruz ki görememe ızdırabı yürekleri parçalıyor, onun kokusunu duyamama, ayaklarının tozunu öpememe acısı hiç terk etmiyor bizleri.

Aya her bakışımda onun parmaklarını hatırlıyor, onun güzelliğini görmek istiyoruz. Cemalini cemaline yansıtmıştın. Gönülleri aşkınla doldurup cümle aşıklara rüyalarında seyrettirdin habibini. Şevk-i aşkına doyum olmaz, firakte, visalde ağlar yanarız cemalini görme arzusuyla. Tadı yok sensizliğin, Senin büyüklüğünü düşünmekle akıl sırra eremiyor, zerreden de daha küçük olan bizler Seni anlayamıyoruz. Öğret bize bilmediklerimizi. Mevlana’nın şeb-i aruzudur aşk, Yunus’un düz odunları, Emir Sultan’ın çıralarıdır, Birinci Ahmed’in başındaki tacıdır, Kanuni’nin seferleri, fatih’in gülleri, gemileridir aşk.

Aşıkların aşkı artar,
Gönül odu şu’le saçar,

Ab ister yandıkça yanar,
Alev içinde İbrahim olayım mı?
Kullanıcı avatarı
ceylin
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 213
Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00

Mesaj gönderen ceylin »

Aşk....Tek üç harf bence...
Aşk...Gunduzleri eder gece...
Aşk...Sendeki sendir sadece...
Ve aşk...aşk...aşk...!
Aşk nedir sence...diye bir aşk sorusu...
Ayrılığın ve buhranın ana konusu..AŞK..!


Aşk-ı hicranı secdeye sorarsanız eger:
Aşk, sevipte kavuşamamanın adıdır...
Aşk, âmâ olan gözlerin kanıdır...


Aşk, uzatılan elin geri cevrilmesidir...
Aşk, sebebini bilmediği işe kalkışmaktır...
Aşk, acıyla sancıyla arkadas olmaktır...
Aşk, ben secdegullerine göre aşık ile aşkın şaşkınlığır...
Aşk, leylaya bakan gözun mevlaya hasretidir...
Aşk, ya ilahi diye dönen dilin suskunluğudur...
Aşk, sevdiceğe seviyorum diyememektir...
Aşk, ab-ı hayattan su içmektir...

Ve aşk...!!!!!!!!
Aşk dediğin kimi zaman zehirdir bile bile içersin...
Aşk, anlamadığı birseye sahiplenmektir...
Aşk, bedeni hicrana, gözleri mercana boğan bir tufandır...
Aşk, gonulleri yerle bir eden bir afettir...
Aşk, yureğin çoşa gelişinin aynasıdır...
Aşk, aşık demekten öte adım atabilmektir...
Aşk, hanceri alıp kalbe saplamaktır...
Aşk, yaydan çıkan okun veryansın etmesidir...
Aşk, elden fırlayan mızrakın kanları dökmesidir...
Aşk, ferhatın deldiği dagdır...
Aşk, şirinin şirince aglamasıdır...

Aşk, keremin kendindeki kendini yakmasıdır...
Aşk, ayazlar içindeki kardelenin acmasıdır...
Aşk, zemheri soğuklara meydan okuyan gül'ün kokmasıdır...
ensonhaberdar

Mesaj gönderen ensonhaberdar »

blues yazdı:Ve aleykum Selam dervish abim..
Allah razı olsun senden.Layık olmadığım iltifatlarınla vasıflandırır Rabbim inşaallah.Elimden geldiğince, fırsat buldukça, kimseyi rahatsız etmedikçe , kovulmadıkça veyahut yasaklanıp banlanmadıkça aranızdayım biiznillahi Teala..

S.a. Blues nasılsın nasılsınız bilmiyorum ben döndüm sizde dönün yazılarına devam et inşallah... Allah cc bana rusyada farklılıklar keşf etmemi daha farklı düşünmemi, bakış açımın değişmesi gerektiğini daha çok şeyle öğretti... İstanbuldan kalkan giden ben oldum, bende dirilip yeniden İstanbula geri döndum... umarım devam edersin yazılarına... Allaha emanet ol...
Cevapla

“►Aşıklar◄” sayfasına dön