Ben Kime EŞİGİM!
- ceylin
- Saygın Üye
- Mesajlar: 213
- Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00
Ben Kime EŞİGİM!
Rabbim cümlemizin içine HAK aşkını nasip etsin hAK aşkıyla yanan gönüllere . . . . .. . .ve
hidayete tabi olanlara selam olsun . .. . . . .
En son ceylin tarafından 02 Ara 2007, 14:59 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/ucankuslar.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
- ceylin
- Saygın Üye
- Mesajlar: 213
- Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00
tam olarak hakka aşıkmıyım ben acaba
En son ceylin tarafından 02 Ara 2007, 16:42 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/ucankuslar.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
- kulihvani
- Site Admin
- Mesajlar: 12888
- Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00
Ceylin Cana;
Kul İhvaniden Bir Gönül Masalı:
Meşhur meseldir ki Mecnun Leylâya âşık...
Kara sevdâlı...
Çöllerde perişan ve pejmürde...
Kurda kuşa Leylâsını soruyor...
Bir oymağa uğramış...
Leylâmı gören var mı? herkese soruyor...
Güngörmüş merhametli bir derviş : Ben geçenlerde gördüm: buraya deve yürüşü ile 1 gündüz 1 gecelik yolda çadır kurmuşlardı...
Bugünlerde kalkıp Necefe doğru gideceklermiş obaları!.. der.
Çöl; ıssız, sessiz, sıcak ve acımasız.
Çölün geçit verdiği tek canlı deve...
Deve ise Mecnunda yok...
Mecnunda hiçbir şey yok...
Ne akıl, ne düşünme, ne hesab, ne kitâb, ne de para pul var...
Sadece Leylâ var...
Derviş Baba :
Mecnun oğul! Sana bağışlayacak devem yok.
Ancak bir devem var o da yavrulu...
Ne var ki sen buna bin, yola düş git oraya varınca, bırak gelsin...
Geri gelir deve...
Çünkü canının canı olan yavrusu burda! der.
Mecnun alel-acele biner deveye basar kamçıyı...
Yollar su gibi akar...
Bir zaman sonra Mecnunu sıcak ve gaflet basar, uyur kalır...
Uyanınca devenin geri dönüp nerdeyse obaya girdiğini ve yavrusuna koştuğunu görür...
Deveyi döver ve döndürür...
Tekrar yola koyulur...
Tekrar uyur kalır...
Üçüncüsünde deveden iner, gözlerinden öper ve :
Ey güzel deve, sende yavru derdi, bende Leylâ derdi var!...
Yavru bu yanda, Leylâ şu yanda...
Kader, Kaderullah. Sen yoluna, ben de yoluma!... Yolun açık olsun!... der ve salıverir...
Tozu dumana katan deve yavrusuna...
Muhabbet mesti Mecnun, Leylâsının kara sevdâsına dalar giderler...
Bu bir muhabbet masalıdır...
Bizde aşk çocuklarıyız...
Yavrucular kuzeye, Leylâcılar kıbleye...
Kul İhvaniden Bir Gönül Masalı:
Meşhur meseldir ki Mecnun Leylâya âşık...
Kara sevdâlı...
Çöllerde perişan ve pejmürde...
Kurda kuşa Leylâsını soruyor...
Bir oymağa uğramış...
Leylâmı gören var mı? herkese soruyor...
Güngörmüş merhametli bir derviş : Ben geçenlerde gördüm: buraya deve yürüşü ile 1 gündüz 1 gecelik yolda çadır kurmuşlardı...
Bugünlerde kalkıp Necefe doğru gideceklermiş obaları!.. der.
Çöl; ıssız, sessiz, sıcak ve acımasız.
Çölün geçit verdiği tek canlı deve...
Deve ise Mecnunda yok...
Mecnunda hiçbir şey yok...
Ne akıl, ne düşünme, ne hesab, ne kitâb, ne de para pul var...
Sadece Leylâ var...
Derviş Baba :
Mecnun oğul! Sana bağışlayacak devem yok.
Ancak bir devem var o da yavrulu...
Ne var ki sen buna bin, yola düş git oraya varınca, bırak gelsin...
Geri gelir deve...
Çünkü canının canı olan yavrusu burda! der.
Mecnun alel-acele biner deveye basar kamçıyı...
Yollar su gibi akar...
Bir zaman sonra Mecnunu sıcak ve gaflet basar, uyur kalır...
Uyanınca devenin geri dönüp nerdeyse obaya girdiğini ve yavrusuna koştuğunu görür...
Deveyi döver ve döndürür...
Tekrar yola koyulur...
Tekrar uyur kalır...
Üçüncüsünde deveden iner, gözlerinden öper ve :
Ey güzel deve, sende yavru derdi, bende Leylâ derdi var!...
Yavru bu yanda, Leylâ şu yanda...
Kader, Kaderullah. Sen yoluna, ben de yoluma!... Yolun açık olsun!... der ve salıverir...
Tozu dumana katan deve yavrusuna...
Muhabbet mesti Mecnun, Leylâsının kara sevdâsına dalar giderler...
Bu bir muhabbet masalıdır...
Bizde aşk çocuklarıyız...
Yavrucular kuzeye, Leylâcılar kıbleye...
- nur_umim
- Özel Üye
- Mesajlar: 1119
- Kayıt: 19 Ağu 2007, 02:00
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
Bu bir muhabbet masalıdır...
Bizde aşk çocuklarıyız...
Yavrucular kuzeye, Leylâcılar kıbleye...
Aşık olan aşkıyla meşk olur. O yüzden aşığız desem kendi halimi göz önüne alınca herdem har hal ve her zaman Allah Celle Celalehuyla ve Rasulullah sav. le olma azmindeyim ama aşıklık başkacadır diye düşünüyorum. Birçok çileye göğüs gererek, pişerek Leyla sına kavuşma arzusunda. Hani aşıklıkta yürek ister diye düşünüyorum. Bu zamana kadar aşıkane bir hal ve ahval içinde olmadığın için şuan itibariyle ben aşık değilim. İnşallah Allah cc nun izniyle aşkı tatmak isterim...
Bizde aşk çocuklarıyız...
Yavrucular kuzeye, Leylâcılar kıbleye...
Aşık olan aşkıyla meşk olur. O yüzden aşığız desem kendi halimi göz önüne alınca herdem har hal ve her zaman Allah Celle Celalehuyla ve Rasulullah sav. le olma azmindeyim ama aşıklık başkacadır diye düşünüyorum. Birçok çileye göğüs gererek, pişerek Leyla sına kavuşma arzusunda. Hani aşıklıkta yürek ister diye düşünüyorum. Bu zamana kadar aşıkane bir hal ve ahval içinde olmadığın için şuan itibariyle ben aşık değilim. İnşallah Allah cc nun izniyle aşkı tatmak isterim...
- Sufican
- Aktif Üye
- Mesajlar: 163
- Kayıt: 14 Şub 2007, 02:00
yüreklerinize sağlık canlar, Latif hocam emeğine yüreğine sağlık...
Bakmasını bilen için insan da dâhil olmak üzere kâinatın her zerresi aşkın gerçek sahibine açılan bir penceredir
Aşk imiş her ne var âlemde
İşidin ey yârenler; aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül misâli taşa benzer
Taş gönülde ne biter, dilinde ağu tüter
Nice yumşak söylese sözü savaşa benzer
Yunus Emre
Bakmasını bilen için insan da dâhil olmak üzere kâinatın her zerresi aşkın gerçek sahibine açılan bir penceredir
Aşk imiş her ne var âlemde
İşidin ey yârenler; aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül misâli taşa benzer
Taş gönülde ne biter, dilinde ağu tüter
Nice yumşak söylese sözü savaşa benzer
Yunus Emre
- ceylin
- Saygın Üye
- Mesajlar: 213
- Kayıt: 15 Eki 2007, 02:00
Kulihvani hocam , nur mim, sufi .hakan muhabbeti hasıl olan kardeşlerim
yüreklerinize sağlık . . ... hak aşkıyla yanan gönüllerinize selam olsun . . ..
verdiğiniz örnekler mükemmellll . . .. .. . . ..
selam ve dua ile . . .. . .
yüreklerinize sağlık . . ... hak aşkıyla yanan gönüllerinize selam olsun . . ..
verdiğiniz örnekler mükemmellll . . .. .. . . ..
selam ve dua ile . . .. . .
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/ucankuslar.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
[img]http://www.muhammedinur.com/resimler/soyres/colyuru_1.gif[/img]
- Hakan
- Moderatör
- Mesajlar: 4966
- Kayıt: 08 Eki 2006, 02:00
BU AŞK BİZİ
Aşk kovaladı kaçtırdı
Âleme esrâr açtırdı
Yedi renk çiçek açtırdı
AL a soktu bu aşk bizi
*
Muhammedî envârı etti
Sinek idik ARI etti
Çiçekler esrârı etti
BAL a soktu bu aşk bizi
*
Dost Dağlarını gezdirdi
Dostun Destanın yazdırdı
Tatlı canımdan bezdirdi
HÂL a soktu bu aşk bizi
*
Gâh ağlattı - gâh güldürdü
BEN liğim dörde böldürdü
Ölmeden önce öldürdü
SAL a soktu bu aşk bizi
*
İmtihan için Belâ ya
Ezel - ebed esselâya
Göz yaşımız Kerbelâya
SEL e soktu bu aşk bizi
*
Ben Başı m taşlara çaldı
Yok eyledi kendi kaldı
Yerimiz - yurdumuz aldı
YEL e soktu bu aşk bizi
*
Hakk, kalbim Heyy ledi Dostlar
Kafesim neyledi Dostlar
Et - Tırnak eyledi Dostlar
BİLE e soktu bu aşk bizi
*
VEDÛD ALLAH özü üzre
Dost Muhammed sözü üzre
Ehl-i Beytin közü üzre
ÇİLE soktu bu aşk bizi
*
Acz ü Fakr ü Zillet ile
Kulluk Vasfı İllet ile
Yetmiş iki millet ile
DİL e soktu bu aşk bizi
*
Âşıklar andığı olduk
Ateşte yandığı olduk
MUSAnın sandığı olduk
NİL e soktu bu aşk bizi
*
Kim sahtekâr - Kimdir sâdık
Öz Közümü de kaynadık
Hakk çaldı Halkla oynadık
ZİL e soktu bu aşk bizi
*
Teslimiyet, tevhid ile
İstikâmet, ihlas bile
Sırat-ı Müstakîm ile
YOL a soktu bu aşk bizi
*
Fenâyla Bekâ da yittik
Benlik te tükendik bittik
Ehl-i Beyt izinden gittik
ÇÖL e soktu bu aşk bizi
*
Bulut - Buhar - Su - Buz uyla
Kurdula - Koyun - Kuzuyla
Çoban Baba nın Tuzu yla
GÖL e soktu bu aşk bizi
*
Sahib çıktı da CAN ına
Bedel ödedik HAN ına
Erenlerin Meydanı na
KÖLE soktu bu aşk bizi
*
Kelle Gözümüzü oydu
Gönlümüze GÖZ ün koydu
Atlas - İpeğimiz soydu
ÇUL a soktu bu aşk bizi
*
Sarhoşken bî karar iken
Varı - Yoku tarar iken
Biz Sultanlık arar iken
KUL a soktu bu aşk bizi
*
Halkı Hakkın kabzasında
Cümle Tevhid Tasası nda
Rasûlullah Ravzasında
GÜL e soktu bu aşk bizi
*
Avcı ydık, Av ımız vurdu
Tevhid Ateşi kavurdu
Rıza Rüzgârı savurdu
KÜL e soktu bu aşk bizi
*
İhvânim her yan gezeriz
Yüreği püryan gezeriz
Garibiz üryan gezeriz
TÜL e soktu bu aşk bizi
KULİHVANİ
27/05/2002 12:50
Bolu
Aşk kovaladı kaçtırdı
Âleme esrâr açtırdı
Yedi renk çiçek açtırdı
AL a soktu bu aşk bizi
*
Muhammedî envârı etti
Sinek idik ARI etti
Çiçekler esrârı etti
BAL a soktu bu aşk bizi
*
Dost Dağlarını gezdirdi
Dostun Destanın yazdırdı
Tatlı canımdan bezdirdi
HÂL a soktu bu aşk bizi
*
Gâh ağlattı - gâh güldürdü
BEN liğim dörde böldürdü
Ölmeden önce öldürdü
SAL a soktu bu aşk bizi
*
İmtihan için Belâ ya
Ezel - ebed esselâya
Göz yaşımız Kerbelâya
SEL e soktu bu aşk bizi
*
Ben Başı m taşlara çaldı
Yok eyledi kendi kaldı
Yerimiz - yurdumuz aldı
YEL e soktu bu aşk bizi
*
Hakk, kalbim Heyy ledi Dostlar
Kafesim neyledi Dostlar
Et - Tırnak eyledi Dostlar
BİLE e soktu bu aşk bizi
*
VEDÛD ALLAH özü üzre
Dost Muhammed sözü üzre
Ehl-i Beytin közü üzre
ÇİLE soktu bu aşk bizi
*
Acz ü Fakr ü Zillet ile
Kulluk Vasfı İllet ile
Yetmiş iki millet ile
DİL e soktu bu aşk bizi
*
Âşıklar andığı olduk
Ateşte yandığı olduk
MUSAnın sandığı olduk
NİL e soktu bu aşk bizi
*
Kim sahtekâr - Kimdir sâdık
Öz Közümü de kaynadık
Hakk çaldı Halkla oynadık
ZİL e soktu bu aşk bizi
*
Teslimiyet, tevhid ile
İstikâmet, ihlas bile
Sırat-ı Müstakîm ile
YOL a soktu bu aşk bizi
*
Fenâyla Bekâ da yittik
Benlik te tükendik bittik
Ehl-i Beyt izinden gittik
ÇÖL e soktu bu aşk bizi
*
Bulut - Buhar - Su - Buz uyla
Kurdula - Koyun - Kuzuyla
Çoban Baba nın Tuzu yla
GÖL e soktu bu aşk bizi
*
Sahib çıktı da CAN ına
Bedel ödedik HAN ına
Erenlerin Meydanı na
KÖLE soktu bu aşk bizi
*
Kelle Gözümüzü oydu
Gönlümüze GÖZ ün koydu
Atlas - İpeğimiz soydu
ÇUL a soktu bu aşk bizi
*
Sarhoşken bî karar iken
Varı - Yoku tarar iken
Biz Sultanlık arar iken
KUL a soktu bu aşk bizi
*
Halkı Hakkın kabzasında
Cümle Tevhid Tasası nda
Rasûlullah Ravzasında
GÜL e soktu bu aşk bizi
*
Avcı ydık, Av ımız vurdu
Tevhid Ateşi kavurdu
Rıza Rüzgârı savurdu
KÜL e soktu bu aşk bizi
*
İhvânim her yan gezeriz
Yüreği püryan gezeriz
Garibiz üryan gezeriz
TÜL e soktu bu aşk bizi
KULİHVANİ
27/05/2002 12:50
Bolu
- nur-ye
- Özel Üye
- Mesajlar: 9091
- Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00
Re:
nur_umim yazdı:AŞK ACIDIR ÇOOOK...
--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :"Bir kimse ÂŞIK olur, iffetini muhafaza eder ve sonra da ölürse şehid olarak ölür." buyurmuştur.
(Hz. Âişe (r.anha)'dan; Ramüzü'l- Hadis)
''AŞK; karlı tepelerin AT-EŞidir!..''
Kulihvanî
- HAYY-DOST
- Özel Üye
- Mesajlar: 1856
- Kayıt: 16 May 2009, 02:00
Re: [[ B£n K!m£ ÆşığIM >>>? ]]]
HEP MECNUNUN AŞKI ANLATILIR DİLLERDE..
Oysa aşkın ateşinde yanan nice "Leylâ"lar vardır kim bilir..?
"İffetlerini korumak "adına hep susup, için için yanmışlardır..
Bildiğim ve şahit olduğum bir tanesini sizlerle paylaşayım inşae Allah.....
Yıllar önceydi okul yıllarımızda.. Anadolunun başka başka bölgelerinden gelip ,
okulda tanışan , ve dört yıl boyunca birbirlerini seven iki gencin hikayesi...
Okulun arka bahçesi yeşillik, çiçek çimen bir yerdi..
Bendeniz de sık sık bir kanepeye oturur, bu güzelliklerden nasibi almaya çalışırdım.
Sık sık görürdüm onları . Anadolu terbiyesi ile yetişmiş iki genç insan..
Oturur saatlerce konuşurlardı.. Tatlı tatlı gülüşmeleri benim de çok hoşuma giderdi.
Bazen genç kız, çok tatlı sesiyle türküler şarkılar söylerdi. Kısık sesiyle . Ama ben de duyardım.
"Çık kaleden at beni,
İn dibinde tut beni,
Kolların arsında oy,
Nenni çal uyut beni,
Kalenin burcuna gel,
Dolanda ucuna gel ,
Kötüleri neylersin oy,
Güzelin iyisine gel,"
O kadar dinlemiştim ki, ezberlemiştim...
Bahar ın ilk ayları geldiğinde, kızın saçlarında papatyalar görmüştüm. Sanırım delikanlı takmışdı.
Ben onları okulun ikinci sınıfındayken fark etmiştim. Son senemizdi ve son baharımız.
Okullar bitti bitecek.
Gençkız tek başına bankda oturuyordu. Hıçkırarak ağlıyor, gözünden seller akıyordu delicesine.
Sabır edemedim . Yanına oturdum. Çok perişan görünüyordu.
Bana baktı. Sanki yıllardır tanışıyormuş gibi bana sarılıp daha çok hıçkırmaya başladı. Ne olduğunu
sordum. "Beni terk etti "dedi. "Seninle evlene miyeceğim "dedi. GENÇ KIZ DEVAM ETTİ:
"Öye şaşırdım ki. Oysa ben onun yüzünden onlarca kısmetimi geri çevirdim. Açıklamasını da yapmadı..
Zaten de sormadım, yanından ayrılıp delice koşmaya başladım."
Gözlerimi açtığımda kendimi bir otomobilin önünde buldum. Hiçbir şeyin yok dediler..
Ben kendim atlamışım.
Okulun önüne kadar getirdiler "dedi..
ÇOK ÜZÜLDÜM..
Sanki ben yaşıyordum onun yaşadıklarını
Sıkıca sarıldım . Gözlerimden bir kaç damla yaş düştü. Onu teselli için hiçbir şey diyemedim,
bir de sevdiği delikanlıyı bir başka kızla aynı bank da gördüğümü de ....
Sonra onunla dost olduk. Okullar kapanırken, adreslerimizi aldık. Ve devamlı mektuplaştık.
Başkasıyla evlenmiş. Hiç mutlu olamamış. Sevdiceğini hiç aklından çıkaramamış. İşin garibi,
delikanlı da hiç mutlu olamamış. Daha sonraları karşılaşmışlar. İkisi de zamanla eşlerinden ayrılmışlar.
Aynı sebebten, aynı şekilde...
Ama bir daha kavuşup bir araya gelememişler.
Bu hikayenin genç kızı, hayat yolunu da değiştirmiş. Yeni hayatında yeni biriyle evlenmiş...
Delikanlısı bekar..
Sevdiği kızın ikinci eşinden boşanıp onunla evlenmesini bekliyormuş....
Anladığım kadarıyla sevgiden çok vicdan azabından kurtulmak için..
"Ama," diyor CAN dostum "Ben geri dönülmez büyük bir köprüden geçtim, o karşı geçede kaldı...
iki cihan bir araya gelse bir daha biz asla.....
Oysa aşkın ateşinde yanan nice "Leylâ"lar vardır kim bilir..?
"İffetlerini korumak "adına hep susup, için için yanmışlardır..
Bildiğim ve şahit olduğum bir tanesini sizlerle paylaşayım inşae Allah.....
Yıllar önceydi okul yıllarımızda.. Anadolunun başka başka bölgelerinden gelip ,
okulda tanışan , ve dört yıl boyunca birbirlerini seven iki gencin hikayesi...
Okulun arka bahçesi yeşillik, çiçek çimen bir yerdi..
Bendeniz de sık sık bir kanepeye oturur, bu güzelliklerden nasibi almaya çalışırdım.
Sık sık görürdüm onları . Anadolu terbiyesi ile yetişmiş iki genç insan..
Oturur saatlerce konuşurlardı.. Tatlı tatlı gülüşmeleri benim de çok hoşuma giderdi.
Bazen genç kız, çok tatlı sesiyle türküler şarkılar söylerdi. Kısık sesiyle . Ama ben de duyardım.
"Çık kaleden at beni,
İn dibinde tut beni,
Kolların arsında oy,
Nenni çal uyut beni,
Kalenin burcuna gel,
Dolanda ucuna gel ,
Kötüleri neylersin oy,
Güzelin iyisine gel,"
O kadar dinlemiştim ki, ezberlemiştim...
Bahar ın ilk ayları geldiğinde, kızın saçlarında papatyalar görmüştüm. Sanırım delikanlı takmışdı.
Ben onları okulun ikinci sınıfındayken fark etmiştim. Son senemizdi ve son baharımız.
Okullar bitti bitecek.
Gençkız tek başına bankda oturuyordu. Hıçkırarak ağlıyor, gözünden seller akıyordu delicesine.
Sabır edemedim . Yanına oturdum. Çok perişan görünüyordu.
Bana baktı. Sanki yıllardır tanışıyormuş gibi bana sarılıp daha çok hıçkırmaya başladı. Ne olduğunu
sordum. "Beni terk etti "dedi. "Seninle evlene miyeceğim "dedi. GENÇ KIZ DEVAM ETTİ:
"Öye şaşırdım ki. Oysa ben onun yüzünden onlarca kısmetimi geri çevirdim. Açıklamasını da yapmadı..
Zaten de sormadım, yanından ayrılıp delice koşmaya başladım."
Gözlerimi açtığımda kendimi bir otomobilin önünde buldum. Hiçbir şeyin yok dediler..
Ben kendim atlamışım.
Okulun önüne kadar getirdiler "dedi..
ÇOK ÜZÜLDÜM..
Sanki ben yaşıyordum onun yaşadıklarını
Sıkıca sarıldım . Gözlerimden bir kaç damla yaş düştü. Onu teselli için hiçbir şey diyemedim,
bir de sevdiği delikanlıyı bir başka kızla aynı bank da gördüğümü de ....
Sonra onunla dost olduk. Okullar kapanırken, adreslerimizi aldık. Ve devamlı mektuplaştık.
Başkasıyla evlenmiş. Hiç mutlu olamamış. Sevdiceğini hiç aklından çıkaramamış. İşin garibi,
delikanlı da hiç mutlu olamamış. Daha sonraları karşılaşmışlar. İkisi de zamanla eşlerinden ayrılmışlar.
Aynı sebebten, aynı şekilde...
Ama bir daha kavuşup bir araya gelememişler.
Bu hikayenin genç kızı, hayat yolunu da değiştirmiş. Yeni hayatında yeni biriyle evlenmiş...
Delikanlısı bekar..
Sevdiği kızın ikinci eşinden boşanıp onunla evlenmesini bekliyormuş....
Anladığım kadarıyla sevgiden çok vicdan azabından kurtulmak için..
"Ama," diyor CAN dostum "Ben geri dönülmez büyük bir köprüden geçtim, o karşı geçede kaldı...
iki cihan bir araya gelse bir daha biz asla.....