ALİ (kv) YÂR'dir!..

Hz Ali Keremeallahu Veche İle ilgili konular
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen Tahiri »

Resimİmam Ali kerremullahi veche: “Perde Açılsa Yakînim ARTmaz!” buyurmuştur.

(Kitabü'n-Netice, I, 39, Rûh, IX, 122; bk. Mevlânâ, Fihi Mâ Fih, s. 45-74; Kuşeyrî, bu sözü, Amir b. Abdi Kays'tan nakletmişse de meşhur olanın Hz. Ali'ye ait olduğudur. Kuşeyrî, s. 142; Karî, s. 149; Sühreverdî, s. 76)
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen Tahiri »

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Asıl cimri, yanında ismim anıldığı halde bana salavât getirmeyendir” buyurmuştur.
(İmam Hüseyin aleyhi's-selâm’dan; İ. Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 201; Taberânî, Maktal, 79.)

ResimRasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kişinin İslâm’ının güzelliği, kendisini ilgilendirmeyen konuları terk etmesidir” buyurmuştur.
(İmam Hüseyin aleyhi's-selâm’dan; İ. Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 201; Taberânî, Maktal, 80.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

HaYyyyyYÂR Âli!..
kerremullahi veche


YEDi caHÎMM HaYFuLLAHı
SEKiz ceNNet TaYFuLLAHı
SıRR-ı SıFıRR SeYFuLLAHı..

ALi!. ALi!. HaYYdÂr ALİ!..
..Şu ÂN feyeKûN kemÂLi
cÂNÂNa cÂN CiM cemÂLi!
..

*

KaLB KazaNı.. KaFa TAS-ı
ZeVKin HaZZı HaSlar HaSı
BESmLenin Bİ NOKtaSı..

ALi!. ALi!. HaYYdÂr ALİ!..
..ÂN-ın feyeKûN kemÂLi
MîM veLÎ
-si MîM cemÂLi!..

*

HaYYdÂr HaYYat YAPısıdır
TeVHİdİn HaKK TAPısıdır
ALi -> AŞK-ın KAPısıdır!

ALi!. ALi!. HaYYdÂr ALİ!..
AŞKûn feyeKûN kemÂLi
cİSİMde cÂN
.. CiM cemÂLi!..

*

NüBüVVeTin >VeLÂyeti
vASL-ı vUSLât ViLÂyeti
kÂNı -> kÂiNât DİYETi..

ALi!. ALi!. HaYYdÂr ALİ!..
Olsun! OLmasın!” kemÂLi
OL-ÂN ın şu ÂN cemÂLi!..

*

kul ihvÂNi sÖZ SIRAsı
>yÂNınca ÇİLE ÇIRAsı
AŞKın ŞaRABı >ŞIRAsı

ALi!. ALi!. HaYYdÂr ALİ!..
şeHVEt şeHÂDet kemÂLi
VâCiB
-in mevCÛD cemÂLi!..


18.12.12 -> 18:18
brsbrs.. tktktrstkksbzbrzhuu..




HaYF: korkunç korku.
TaYF: aklın gördüğü ışık kırılması.
SeYF: akl ile naklin araKESit KILıcı.
vASL: ASLa aklen sıla ulaşım yol başı..
vUSL: ASLa naklen kavuşum yol sonu…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

Resim13.ncü ŞİİR
Resim

Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilün
Ey mürüvvet ma‘deni sâhib-velâyet Murtazâ
V’ey Hudânıñ arslanı ‘ayn-ı hidâyet Murtazâ

Ey mürüvvetin/ mertliğin, yiğitliğin kaynağı-ocağı, velâyetin sâhibi Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!
Ve ey Esedullah Allah’ın arslanı, hidâyetin aynı/gözesi-kaynağı Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!

Murtazâ: Beğenilmiş. Seçilmiş. Makbul. Rağbet gören. Beğenilen. Ali kerremullahi vechenin bir lâkabı. İrtiz’a, razı olma Meci’.. Razıolunma geçidi.. Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm SıRRına ULAŞım Kapısı.. RIZAya KavuşAN/KavuşturAN!..
İrtiza’: (Rıza. dan) Razı olma, rıza gösterme, uygun ve münasib bulma. Kabul etme. Beğenme, seçme.
Rıza: Memnunluk, hoşluk, razı olmak. İstek, arzu. Kendi isteği.
Sâhib-i Velâyet Murtazâ: Ezelden Ebede her ÂN Yeniden yaratılarak AK-AN Âdemoğlu Tenezzül Tecellîsinde Sahib çıkılan ve Sahib çıkan Sahabe-yi SıRR Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm…
Velâyet ŞAHımız İmam Ali kerremullahi veche ne güzel Buyurmakta ki: “Tüm Kur'ân-ı Kerim Fâtihaya, Fâtiha Besmeleye, Besmele “Be- ب ” Harfine DERC edilse-yoğunlaştırılıp içine sokulsa; BEN o “Be” Harfinin NOKTAsı Olurum!” buyurmaktadır.

Ondandır ki Ali kerremullahi veche Sırrına eren İLİM Şehrine SALLeder-ULAşır..

---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır. Şehre girmek isteyen kapıdan girmelidir!.” buyurdu.
(Hazreti İbn-i Abbas’dan; Hâkim-i Nişaburî Müstedrek C. 3 S. 126)

---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben hikmet eviyim, Ali kapısıdır” buyurdu.
(Tirmizî Sahih C.2 S. 399.)

---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ali ilmin kapısıdır ve benden sonra ALLAH’dan getirdiğimi Ümmet’ime beyan edendir.Onu sevmek Îman’dır Ona buğzetmek nifaktır ve kendisine bakmak şefkattir”.
(Ebu Zer (radiyALLAHu anhu)’dan; Deylemî Müsned’ul-Firdevs)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebi Talib'in velayetini tavsiye ederim. Kim onu veli edinirse beni veli edinmiş olur, beni veli edinen de Allahı veli edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de Allahı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da Allaha düşmanlık yapmıştır”
(İbn-i Asakir "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.93; el-Hindi "Kenz' ul Ummal" c.6, s.154)

Ümmü Seleme'den naklen, Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : "Ali'yi seven beni sevmiş olur, beni seven de Allahı sevmiş olur, Ali'ye buğzeden bana buğz etmiş olur, bana buğz eden de Allaha buğz etmiş olur" buyurdu.”
(et-Tabarani “Mucem el-Kebir” c.23, s.380, Hadis No: 901; İbn-i Asakir eş-Şafii "Tarih-i Dimaşk" c.42, s.271, Hadis No: 8801; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.12, Hadis No: 1264; İbn'ül Cevzi "Tezkiret'ül Havas" s.28)

----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : “Ya Ali! Mü’minden başkası seni sevmez; münafıktan başkası da sana düşmanlık yapmaz!” buyurdu.”
(Sahih-i Müslim, c.1, s.120; Sahih-i Tirmizi c.5, s.306, Hadis No: 3819; Sünen-i Nisai c.8, s.117; Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.95; Ebu Naim el-Asbahani "Hilyet'ül Evliya" c.4, s.185; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.2, s.598)

----Ümm-ü Seleme'den şöyle rivayet edilir:
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : "Münafık Ali'yi sevmez; mümin ise Ali'ye buğzetmez." buyurdu.”
(Sünen-i Tirmizî, c.5, s.635 / 3717; İbn-i Esir “Cami-ul Usul” c.8, s.656 / 6499; Heysemi “Mecma-uz Zevaid” c.9, s.133.)

veLÂyet KÂRı:

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ali’den ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Ali’den ne istiyorsunuz? Doğrusu Ali Bendendir ve Ben de Ondanım. O, Benden sonra bütün Mü’minlerin Velîsidir” buyurdu.
(Hz. İmran İbn-i Hüseyn’den; Buharî, Ebu Muhammed B. İsmail. Tecrid-i Sarih Terc. Diy. İşl. Bşk. Yayın. Hz. Peygamberin Dilinden Dört Halifesi. Çev. A. Fikri Yavuz, Sönmez Neşr. S. 247)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey Müslümanlar! Ben bütün Mü’minlere öz canlarından daha evlâ değil miyim? Öyleyse ben kimin Mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır. Ya RABB! Onu Velî edinenlerin Velisi ol düşmanlarına da düşman ol!” buyurdu. ”
(İ. Hanbel Müsned 4: 281 Buhari Tarih 1: 375 İ. Mace Sünen H. No:116)

Hz. Ali Keremullâhi veche Küfe’de bulunan Rehbe’de iken yanına bir grup geldi ve: “Es-selâmu aleyke yâ Mevlâna (Selam Sana Ey Efendimiz)!” dediler. Hz. Ali Keremullâhi veche: “Siz Arabsınız Ben nasıl sizin Efendiniz olurum?” dedi. Onlar: “Biz (Mekke ile Medine arasında) Gadir- i Humm kuyusu başında iken Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemden duymuştuk şöyle buyuruyordu: “Ben kimin Mevlâsı (Efendisi) isem Ali de Onun Mevlâsıdır” dediler.
Rebah diyor ki: “Adamlar kalkıp gidince peşlerine takıldım kim olduklarını sordum.
“Ensar’dan bir cemaat aralarında Ebu Eyüb El Ensarî de var”” dediler.
(Rebah b. Haris’den; Ahmed b. Hanbel Müsned) Taberanî.)

Rasûlullah Sallallâhu Aleyhi ve Sellem: ”Ali’yi bırakın! (bunu üç kere buyurdular). Ali, Bendendir ve Ben de O'ndanım! O, benden sonra her Mü’minin Velîsidir!.” buyurdu
(İmran bin Hüseyn (r.a.)den; Ahmed bin Hanbel Müsned)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ali Bendendir Ben de ondanım. O her Mü’minin Velisidir.” buyurdu.
(İmran bin Hüseyn(r.a.)den; Suyutî Câmiu’l- Kebir)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Yâ Büreyde! Gerçekten Ali Ben'den sonra Velînizdir. O halde Ali’yi sev! Çünkü O emredildiği şeyi yapar!” buyurdu.
(Hz. Ali Keremullâhi veche'den; Deylemî Müsnedü’l- Firdevs)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem: “Bana îmân eden ve beni tasdik eden Ebû Talib’in oğlu Ali’yi Velî edinsin. Çünkü; onun Velâyeti Benim Velâyetimdir ve Benim velâyetim de ALLAH’ın Velâyetidir” buyurdu.
(Ammar Bin Yasir (ra) den; Suyutî Câmiu’l- Kebir)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Dikkat edin ALLAH benim yardımcımdır ve ben de her Mü’minin yardımcısıyım. Ben kimin yardımcısı isem Ali de onun Velîsidir (yardımcısıdır)” buyurdu.
(Zeyd Bin Erkam (ra)’dan; Suyutî Câmiu’l-Kebir)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Bana îmân edip beni tasdik edene Ebû Tâlib’in oğlu Ali’nin Velâyetini tavsiye ederim. Onu Velî edinen gerçekten beni Velî edinmiştir. Beni de Velî edinen muhakkak ki ALLAH’ı Velî edinmiştir. Onu seven beni sevmiştir. Beni de seven gerçekten ALLAH’ı sevmiştir. Ona kin besleyen bana kin beslemiştir. Bana da kin besleyene ALLAH Azze ve Celle buğz eder!” buyurdu.
(Ammar Bin Yasir (ra)’ dan; Taberanî Mu’cemül Kebir)

İmran bin Husayn'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu : "Ali benden, ben de Ali'denim, kendisi tüm müminlerin Veli'sidir"
(el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.2, s.607 / el-Münâvi' nin "Künüz el-Hakâik" c.1, s.71 / El-Zehebi'nin "Talhis el-Müstedrek")

VeLâyet-i Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm için bknz:

Resim

Hak resûli Fahr-i ‘âlem nûr-ı vâhid dir saña
Hel etâ geldi senüñ şânıñda âyet Murtazâ..

Hakk Teâlâ’nın Resûli Fahr-i ‘âlem/ âlemlerin övünç kaynağı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem senin Nûr-u Vâhid/Teklik NÛRundur.
Hel etâ/İnsân Sûresinin inzâl sebebi sensin ve senin şanındır ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!

هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئًا مَّذْكُورًا
“Hel etâ alel insâni hînun mined dehri lem yekun şey’en mezkûrâ: Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip geçti.” (İnsân 76/1)

وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا
“Ve yut’imûnet taâme alâ hubbihî miskînen ve yetîmen ve esîrâ: Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.” (İnsân 76/8)

İbn Abbâs'tan rivayetle Atâ der ki: Bu âyet-i kerime Hz. Ali ve Hz. Pey*gamber (sav)'in kızı Fâtıma hakkında nazil olmuştur. Hz. Ali bir gece bir miktar arpa karşılığında bir hurmalığı suladı. Sabah olup da ücreti olan arpayı alınca eve geldi, üçte birini öğütüp ondan "hazîra" dedikleri bir yemek yaptılar. Ye*mek pişince bir yoksul geldi ve yemek istedi de pişen yemeği ona verdiler. Son*ra ikinci üçte biri öğütüp yemek yaptılar. Bu yemek pişince bu sefer de bir ye*tim gelip bir şeyler istedi. Bu yemeği de o yetime verdiler ve kalan son üçte biri öğütüp ondan yemek yaptılar. Bu yemek pişince bu sefer müşriklerden bir esir geldi ve bir şeyler istedi. Son yemeklerini de ona verdiler ve o günü aç olarak geçirdiler. İşte bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu.
(Vahidî, esbabu’n -nüzul. s. 322.: Zemahşerî, keşşâf cilt IV)

Resim

Ol ki kudret kandilinde vâhidün min nûr iken
Cibri’île mürşid olduñ buldı râhat Murtazâ..

O Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ki Kudretullahtan Azamaetullah Tecellîsinde , NûruLLAHtan NûR-u MuhaMMede Tenezzülünde, Velâyetine derc olunan Nübüvvet SıRRının Tezâhüründe her Müslim NEFSin her ÂN her Yeniden Yaratılış Nefs/Nefesinde AKLın NAKLe BAĞı olan Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm.. Nübüvveten değil de Velâyete dercedilen Nübüvveten RuHî DUYum/UYum Kapısı Cebrâil aleyhi's-selâm ULAŞım NOKtası-ÂLİ SıRRı-SıRRı Süveydâ Seyrinde gönül gözümüz elhamduLiLLaHiRABBilÂLEMîn!..

“Bir Kur'ân-Bir EHLim!” Hükmü:

''Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “İnnî târikûn fîkumu’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim,ehli beytim)” buyurmuştur.
(Müslim Fezailu’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371; Şeybe; Hatîb)

Zeyd ibnu Erkâm radiyallâhu anhu'’dan Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben size temessük edip (tutunup) sıkı sarıldığınız takdirde dalâlete (sapıklığa) düşmekten korunacağınız iki şey bırakıyorum: Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür: Kitâbullah. Bu, semâdan arza uzanan ALLAHın ipidir. Diğeri Ehl-i Beytim olan yakınlarımdır. Bu iki şey, Kevser Havzının başında buluncaya kadar birbirlerinden ayrılmayacaktır. Bu iki şey hakkında benden sonra nasıl davranacağınıza iyi bakın.”"
(Kütüb-i Sitte, Muhtasar C.12/499)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey Müslümanlar! Ben ancak bir insanım! Rabbimin elçisi gelip de ona icabet etmem yakındır. Ben size iki kıymetli ve ağır şey bırakıyorum. Onlar birbirinden ayrılamaz. Eğer bunlara uyarsanız yolunuzu sapıtmazsınız. Bu iki kıymetli şeyden biri içinde Nur ve doğru yol bulunan Allah’ın Kitabıdır ki O’nun gökten yere sarkıtılmış ipidir. Ona tutulan doğru yolu bulur Ondan ayrılan sapar. Diğeri de Ehl-i Beyt-i Itretimdir. Ehl-i Beytim hakkında sizi uyarırım; Ehl-i Beytim hakkında sizi uyarırım; Ehl-i Beytim hakkında sizi uyarırım!"
(Sahih-i Müslim 2: 325; Tirmizi H. No: 4036 4038; İ.Hanbel Müsned 5: 182 189 3: 26.)

حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ الْمُنْذِرِ الْكُوفِيُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ عَطِيَّةَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ وَالْأَعْمَشُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنِّي تَارِكٌ فِيكُمْ مَا إِنْ تَمَسَّكْتُمْ بِهِ لَنْ تَضِلُّوا بَعْدِي أَحَدُهُمَا أَعْظَمُ مِنْ الْآخَرِ كِتَابُ اللَّهِ حَبْلٌ مَمْدُودٌ مِنْ السَّمَاءِ إِلَى الْأَرْضِ وَعِتْرَتِي أَهْلُ بَيْتِي وَلَنْ يَتَفَرَّقَا حَتَّى يَرِدَا عَلَيَّ الْحَوْضَ فَانْظُرُوا كَيْفَ تَخْلُفُونِي فِيهِمَا
…Ebu Said el-Hudri ve Zeyd b. Erkamdan dediler ki: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ben size bir şey bırakacağım ki buna sarıldığınızda benden sonra asla sapıklığa düşmezsiniz bu şeylerin ikisini de birbirinden büyüktür. Gökten yere uzanan bir ip gibi olan ilahi nizam olan ALLAH’ın kitabı ve İtretim Ehli Beytim. Bu iki şey kıyâmet günü havuz başında bana gelinceye kadar asla birbirinden ayrılmayacaklardır. Bu iki şey hakkında bana nasıl uyacağınıza dikkat ediniz.”

قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ
bu hadis hasen garibtir- doğru ancak tek yoldan rivâyettir..
(Tirmizî, “Sünen”, Menakıb, hadis 3788)

Resim

Fehm olındı evvel âhır uyılan kimdür ne gam
Senden oldı isnâ ‘aşer nev‘-i imâmet Murtazâ..

Rabbu’l- Âlemin SÖZüne SES Rahmetenli’l- Âlemîn Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem SünnetuLLAHın Sünnet-i Rasûlullah olarak Uygulamasında açık seçik bildirmiş ve yaşamış/yaşatmıştır ki;
el ÂN ise Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm EDEBiyle İslâma Uyuşun esas-temel olduğunu hadis-i şerifleriyle aktarmıştır ne gamm ne de keder var hamd olsun!.
KâbetuLlahın AYRıları-Kenarları gibi TaMMlayan TÜMMleyen 12 İmâm senden başladı ve devam etmektedir ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim

Senden irdi ‘ârife ‘ayne’l-yakîn hakka’l-yakîn
Evliyâlar serveri sâhib-emânet Murtazâ..

Bu âlem de el ÂN senden gelmektedir İrfÂN cÂN CeRRyÂNımız.. MuhaMMedî Ârif’e Ayne’l-yakîn ve Hakka’l-yakîn Senden/Ehl-i Beytin aleyhumu's-selâmlardan ermekte-ulaşmaktadır.
Sen ki EvliyâuLLAHın-ALLAH Dostlarının başısın-İmâmısın.. İlahî-MuhaMmedî EMÂNetin sahibisin ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!

->EmÂNetuLLAH Olan KüLLî ESMâsına ÂDEMoğLu-> HÂMiLe:

Kaînâtta ÂDEMoğlu hariç canlı-cansız küllî şey yaptığından sorumlu değildir..
ÂDEMiyyet ise küllühum ESMÂ EMÂNeti yüklüdür..

إِنَّا عَرَضْنَا الْأَمَانَةَ عَلَى السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالْجِبَالِ فَأَبَيْنَ أَن يَحْمِلْنَهَا وَأَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْإِنسَانُ إِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًا
---İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ: Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.” (Ahzâb 33/72)

Elbette halis, muhlis, sıdık ve âdil MuhaMmedî VeliyuLLah olanlar;
İlme’l-yakîn BİLeBİLir, Ayne’l-yakîn GÖreBİLir, Hakka’l-yakîn BULaBİLir..

İmkanla İmtihan Kulluğu içindeki İnsanoğlu AKLı, YOKluk-ÇOKluk KESRETinde BOĞulup gitmekte ve TEK-BİR Kurtuluş YOLU olan, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin;
Tebliğ-Tenzir-Tebşir-Teşhidini BİLip-BULup-OLup-YAŞAyarak TEKlik-TEVHid-VAHDETine kavuşabilecektir..

أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ
---“Elhâkumut tekâsur(tekâsuru): Çoklukla (mal, mülk, evlât ile) övünmeniz sizi oyaladı.” (Tekâsür 102/1)

حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ
---“Hattâ zurtumu’l- mekâbir(mekâbire): Hatta kabirleri ziyaret ettiniz (ölülerinizi bile sayarak çoklukla övündünüz).” (Tekâsür 102/2)

كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
---“Kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne):Hayır! Siz yakında bileceksiniz.” (Tekâsür 102/3)

ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
---“Summe kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne): Sonra, hayır! (Öyle olmadığını) Siz yakında bileceksiniz.” (Tekâsür 102/4)

كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ
---“Kellâ lev ta’lemûne ilme’l- yakîn(yakîni):Hayır, keşke siz, İlm'el Yakîn (kesin bilgi) ile bilseydiniz.” (Tekâsür 102/5)

لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ
---“Le terevunne’l- cahîm(cahîme): Mutlaka cahîmi (alevli ateşi) göreceksiniz.” (Tekâsür 102/6)

ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ
---“Summe le terevunnehâ ayne’l- yakîn(yakîni): Sonra mutlaka onu Ayn'el Yakîn ile (gözünüzle) göreceksiniz.” (Tekâsür 102/7)

ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ
---“Summe le tus’elunne yevmeizin ani’n- naîm(naîmi): Sonra izin günü mutlaka ni'metlerden sorgulanacaksınız.” (Tekâsür 102/8)


Resim

Bâbı sensin cümle ‘ilmiñ şehri şâh-ı Mustafâ
Kenz-i a‘zam kapusın buldı cemâ‘at Murtazâ..

İlmuLLahın SerÇeşmesi-İlk/Son NOKTası MuhaMMed Mustafâ aleyhi's-selâmın İLim-İrfÂN Şe’ÂN ŞeHRinin kapısı ve ŞÂHı sENsin!.
Ve senin Neslin-İtret-i MuhaMMed’in Muazzam Kenzinin-Hazinesinin SıRR-ı Süveydâ Kapısını Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmınla buldu İsLÂM CEMâatı ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri şöyle buyurdu: "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek için mahlukatı yarattım" buyurmuştur.
(Keşfu’l-Hafa, Aclunî, 2:133)

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır. Şehre girmek isteyen kapıdan dahil olmalıdır" buyurdu.
(Hz. İbn-i Abbas'dan; Hâkim-i Nişaburi Müstedrek C. 3 S. 126)

Ebu Zer’den naklen, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
Ali ilmimin kapısı ve benden sonra ümmetime açıklayacak olandır. Onu sevmek iman, onu buğz etmek nifaktır. Ona bakmak huzur ve refah getirir, ona yakınlık ibadettir.”
(El-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.6, s.158)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim
Kim yaman sanursa saña sen aña kılduñ ‘atâ
Sen keremler kânısın ehl-i sehâvet Murtazâ..

Kimler ki seni yaman/kendini düşünür başkasına kıyar sanırsa sen ona ‘atâ kıldın/ bağış, bahşiş, lütuf ve ihsan ettin.
Sen ki keremlerin kayanağı ocağısın, muhtaçlara cömertlik ve candan veriş ehlisin ki İnsân Sûresinde ALLAH celle celâluhu teyid etti ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.


Resim

Münkir olan hazretiñe bulmayısardur halâs
Saña âmennâ diyen buldı selâmet Murtazâ..

ALLAH celle celâluhu’yu neticede İnkâr içinde olanlar zâtına/sana ulaşıp halâs/kurtuluş bulup SeLÂMete eremezler.
Kim ki şahsında Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm etki/yetkisine: “âmennâ-inandık, imân etik!” diyenler SeLÂMete Erdiler ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem)şöyle buyurdu:"Cehennem ateşinden kurtuluş, Ali sevgisidir" buyurmuştur.
(el-Hakim Nişaburi “Müstedrek-u ala's Sahihayn” c.2, s. 241)

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “(Alî (kv) nin kendisine: “Seni ancak mü’min olan sever. Münâfık olandan başkası da sana buğzetmez.” buyurmuştur.
(Alî (kv)’den; Nesâî, İbn Mâce, Tirmizî-hasen ve sahih kaydıyla)

Resim--- Zirr İbnu Hubeyş (radiyallahu anhu) anlatıyor: Hazreti Alî (keremullahi veche)’den şöyle söylediğini işittim: “Daneyi açan, canlar yaratan Zât-ı Zülcelâl’e yeminle söylüyorum: “Ümmî Peygamberin Aleyhi’s-salâtı ve’s- selâm, bana şu hususu garantiledi: Beni mü’min olan sevecek, münâfık olan da bana buğz edecek.” buyurmuştur.
(Müslim, Îmân 131, (78); Tirmizî, Menakib (3737); Nesâî, Îmân 20 (8,117))

Resim
Hayf ola hakdan hakir ola mı hergiz necât
Kim ki sen sultâna kılmadı itâ‘at Murtazâ..

Yazıklar olsun onlara ki, hak olan necât/kurtuluş ve selâmet asla hakir/ ehemmiyetsiz, kıymetsiz, itibarsız ve kudretsiz olabilirmiydi?.
Kim ki, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bunca buyruklarına rağmen sen sultâna itâ‘at etmedi ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ben kimin mevlâsı (dostu) isem, Alî de onun dostudur.”” buyurmuştur.
(Zeyd ibn Erkam (radiyallahu anhu)’dan; Tirmizî, Menâkib 3714)

Resim--- Bir kişi Selman-ı Farisi'ye sordu ki: "Ali'yi neden aşırı derecede seversin?"
Selman dedi ki: Resûlullah sallallah'u aleyhi ve âlihi ve sellem in şöyle buyurduğunu duydum: “Her kim Ali'yi severse beni sevmiş olur ve kim Ali'yi buğzederse beni buğzetmiş olur"
(el-Hakim Nişaburi "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.130; Menakıb-ı Hüvarezmi el-Hanefi s.30; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.6, s.157-158; el-Münavi "Künüz el-Hakaik" s.188; el-Heysemi "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.132; Tabari "Riyad'ul Nadara" c.2, s.2, s.166; el-Suyuti "Cami'üs Sağir" s.160; et-Tüsteri İhkak’ul Hak” c.16, s.608)

Resim

Sırruke sırrî buyurdı şânıña Hayrülbeşer
Küntü kenziñ mazharı ehl-i sa‘âdet Murtazâ..

Senin şânına Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Sırruke sırrî: Sırrın Sırrımdır” buyurdu.
Sen ki ilahî kudsî hadisin zâhirine bizzât mazhar olan sa‘âdet-mes’udluk ehlisin ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: ALLAH celle celâluhu: “Küntü kenzen mahfiyyen Fe ahbebtü en u’refa fe halaktü’l-halka Li ya’rifânî: Ben kenz-i mahfi-gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim, mahlukatı yarattım.” buyurdu.

Bu Hadis-i Kudsînin kaynakları şöyledir:
1. Ed-Dürerü’l-Müntesire, Celalettin-i Suyuti,125
2. El-Esraru’l-Merfua, Aliyyu’l-Kâri, 273
3. Aclunî , Keşfu’l-Hafa, Aclunî, 2:133

Resim
Görmedigüm Tañrıya tapman didüñ hakdur sözüñ
Senden artuk kim kıla hakka itâ‘at Murtazâ..

Sen ki: “ben görmediğim Rabbıma tapmam!” buyurmuştun ve bu sözün hakikattir BİZce..
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin gözü önünde ÖZünde var oldun ki, Senden başka
kim Hakk Teâlâ’ya itâ‘at edebilir ki ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Ali kerremullahi veche: “ben görmediğim Rabbıma tapmam!” buyurmuştur.
Resim--- Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem: “Rabbımı Rabbımla gördüm!” buyurmuştur.

Resim

Yâ ‘Alî Ebü’l-Hasansın hem hüseyn-i Kerbelâ
Dürr ü cevher ma’deni ehl-i şehâdet Murtazâ..

Ey Ali kerremullahi veche Sen ki, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemin iki göz bebeği Hasan ve KerbeLÂnın Huseyini aleyhumu's-selâm’ın BaBasısın!.
Onlar ki kendi VARlıklarıyla VAR olan şehâdet ehlinin İnci, mücevherleridirler ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim--- Ebu Sa’id radiyallahu anhu anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Hasan ve Hüseyin, Cennet ehlinin iki gencidir.” buyurdu.
(Tirmizî, Menakıb, (3778).

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i çağırarak: “Ey Allah’ım bunlar benim ailemdendir” buyurmuştur.
(Tirmizî, Sünen, V, 225.)

Resim--- Enes radiyallahu anhu anlatıyor: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e “Ehl-i Beyti’nden hangisini en çok seviyorsun?” diye sorulmuştu. “Hasan ve Hüseyin!” diye cevap verdi.
Hz. Fatıma aleyha's-selâm’a: “Benim oğullarımı bana çağır!” emreder, onları getirip koklar, kucaklardı.”
(Tirmizî, Menakıb, (3774)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Her Anne’nin çocukları babasına nisbet edilir, ancak Fâtıman’nın iki oğlu (Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin) hariçtir. Çünkü ben onların velisi ve nisbet edilen babalarıyım” buyurmuştur.
(Hâkim, Müstedrek, III, 179-180.)

Ya’lâ İbnu Mürre radiyallahu anhu anlatıyor: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim. Allah Hüseyin’i seveni sever. Hüseyin “esbat” tan biridir.” Buyurdu.
(Tirmizi, Menakıb, (3777); İbnu Mace, Mukaddime, (144)

Resim

Himmetiñ peymânesidür ‘âlemi hayrân iden
Ey velîler serveri sâhib-kerâmet Murtazâ..

Bu ÂLEMi devrÂN-seyrÂN-cevlÂN-hayrÂN eden Zâtıyın el ÂN ŞeÂNa AYNa HiMMetin el ÂN YENiden Yaratış KÛN feyeKÛN kadehidir..
Sen ki VelîyuLLAH severi-başısın ve kerâmet sâhibisin ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

HiMMet ki: Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret. Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesidir. Maddî-Somut ve Manevî-Soyut MuhaMMedî Hakikatıdır..

Resim

Mâh-ı vechiñ kıblesidür ‘âşıkıñ ervâhınıñ
Devlet anuñdur niyâz itdi nihâyet Murtazâ..

O hakk Âşıklar ki RÛHlarının Teslimiyet ve İstikâmet Kıblesi Vechiyin ay yüzüdür,
O kimselerin başına Devlet Kuşu konmuştur ki onlar ALLAH celle celâluhu ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemle ULAŞım SALLında/Salâvâtında Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmı niyaz edip EDEBine bel bağladılar ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim

Lebleriñ çeşmesidür âb-ı hayvân añladum
Hem zebânıñdur senüñ kând-ı melâhat Murtazâ..

Dudaklarından akan Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm EDEBi Çeşmesidir “ölümsüzlük suyu” bunu iyice ANLAdım!
Hem de, cemÂLiyyet tezâhürünün tadı-tuzu-şekeri, zebânın/dilin, lisanın, lügatın, lehçendir seniney Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim

Gözleriñ hışmından oldı kâfiriñ zehresi çâk
Harb-ı tîgiñdan irişdi küfre gâret Murtazâ..

Gözlerinden saçılan şehÂDEt Şimşeklerinin hışmından/ öfkesinden, hiddetinden, gazabından, kızgınlığından, Hakkı örten kâfirleriñ zehresi/ kahramanlığı, yiğitliği çatladı veyerle bir oldu!
Tevhid OKLarıyın savaşından küfr ehlinin yüreğindeki gayret yağmaya gitti yok oldular, ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.


Resim

Sen ‘atânıñ bahrına bahrisin ey cânlara cân
Külli şey hep sende buldı cümle hâcet Murtazâ..

Sen ki Mükerremlik İkramı Rahmeti DEnİZinin Şe’ÂNda- her ÂNın CÂNLarına CÂN DEnİZisin..
Külli ŞEY’in her ÂN YENİden KÛN feyeKÛN SeBBehasında NûR-u MuhaMMedin zuhurunda ebedî AYNa Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmın fASLısın ve Mahlukâtın Hâcet kapısısın! İhtiyaç, lüzum, muhtaçlık İLKisin!. Muhatçalığın, Mecburluğun, Me’murluğun ve hatta Mahkumluğun her normal İNSÂNoğlu için; ALLAH celle celâluhu ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve seleme ULAşımın BİZce son halkası sensin küllühumm!. Ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim

‘Ârifiñ kalbine hubbüñ gün gibi virdi zıyâ
Fâsıkıñ göñline zulmet ü nifâkat Murtazâ..

HaBîBuLLAH HaBBesinden BİReBİR Akatarılmakta olan Hassü’l- HaSs HUBBun-en ÖZ MuhaBBetin,
Kendini/Nefsini ve kendi ÖZünden AKRABa olan RABBını Sayende BİLen ÂRİFlerin KaLBlerine NÛRuLLAH ->NÛR-u MuhaMMed ->NÛR-u EHLiBEYT sürekli SÜRen AYIKlık Aydınlığı vermektedir..
Zıtların ZEVKi ÂLEMinde elbette hakk ve hayrı reddedip bâtıl ve şerri tercih eden Fâsıkların gönlüneyse zulmet karanlığı ve nifâklar verdi ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Fâsık: (Fısk. dan) Neye inandığı ve ne yaptığı belirsiz günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse..
Nifâk: Müslüman gibi görünüp kâfir olmak. İki yüzlülük. Bozuşukluk, ara açılmak. Dinde riyâ etmektir.

Resim

Sen şeh-i merdân-ı ‘âlem ‘ârifiñ burhânısın
Sâkî-i Kevser ü ebrâr-ı cemâ‘at Murtazâ..

Sen ki, Merdler yiğitlerin ŞÂHısın, âlemlerdeki Âriflerin delil, hüccet, isbat vasıtası ve isna-dayanak NOKTASIsı!
İlahî-MuhaMMedî Kevser Havzının SıRR Sâkîsi ve İslâm cemâ‘atının ebrâr, ahyârı, ahrârısın ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.


Fatma aleyha's-selâm'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem vefat ettiği hastalığı esnâsında yanında bulunanlara şöyle buyurdu :
Resim--- "Ey insanlar kısa bir süre içinde rûhumu teslim eder, aranızdan ayrılırım, mâzeretiniz olmasın diye size bir daha hatırlatıyorum: Aranızda iki halife bırakıyorum. Biri RABBimin kitabı, öbürü de Ehlibeytimdir."
Daha sonra Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu:
"Ali Kur'ân'ladır, Kur'ân da Ali'yledir, ikisi Kevser havuzunun başına varana dek birbirinden asla ayrılmazlar"

(İbn-i Hacer el-Heytemi'nin "Sevaiku'l-Muhrika" s.124 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabiu'l-Mevedde" s.40)

Resim--- Zeyd ibnu Erkâm radiyallâhu anhu'’dan Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben size temessük edip (tutunup) sıkı sarıldığınız takdirde dalâlete (sapıklığa) düşmekten korunacağınız iki şey bırakıyorum: Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür: Kitâbullah. Bu, semâdan arza uzanan ALLAHın ipidir. Diğeri Ehl-i Beytim olan yakınlarımdır. Bu iki şey, Kevser Havzının başında buluncaya kadar birbirlerinden ayrılmayacaktır. Bu iki şey hakkında benden sonra nasıl davranacağınıza iyi bakın." buyurmuştur.
(Kütüb-i Sitte, Muhtasar C.12/499)

Resim

Kim ki sen şâhıñ hayâli hubbına dil virmedi
Dü cihânda gitmedi andan kerâhet Murtazâ..

Bu âlemde kim ki, sen Şâh’ın Hayyedici Hubbuna/Muhabbetine gönül vermediyse,
Dünyâ ve âhiret iki cihânda onun yüreğindeki kendini bilememişlik kerâhet pisliği hiç gitmedi.. Ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Kerâhet: İğrenme, iğrençlik, mekruh oluş. İslâmiyetçe iyi sayılmayan şey. İstenmiyerek, zorla. Fık: Şer'an yapılmaması sevablı ve hayırlı olan bir şeyin terk edilmeyip yapılması
Resim
Ol cevâhir ma‘deni hulk-ı ‘azîmiñdür zîbâ
Pes Necef ırmagına kılduñ işâret Murtazâ..

Senin Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selemden sürekli gelmekte olan, cevherler ocağı-kaynağı Mârifet-i MuhaMMediyye olan hulk-ı azîmin ki Ahsen Ahlâkın târife sığmayan güzelliktedir.
Sen de Necef Irmagına benzetmiştin ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
Resim--- ---“Ve inneke le alâ hulukın azîm(azîmin).: Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin.” (Kalem 68/4)[/b]

1-Şerîat-ı Muhammedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Vahyî SÖZleridir. Âyet ve Sahih Hadisleridir.

2-Tarikat-ı Muhammedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in AMELleri, fiilleridir, Sünnet-i Seniyyesidir.

3-Mârifet-i Muhammedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in AHLÂKıdır. Hulki’l-azîm. Ahlâkullah...

4-Hakikat-i Muhammedîyye: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in AHVÂLidir. “Kâbe kavseyn” vs. gibi söze sığmayan ve yaşanınca anlaşılan HÂLLERidir.

Resim

Lâ fetâ illâ ‘Alî lâ seyfe illâ zü’l-fikâr
Kenz-i mahfîdür saña kân-ı hidâyet Murtazâ

“Zülfikar'dan keskin kılıç, Ali’den büyük yiğit yoktur.”
HidâyetuLLah kaynağı senin için gizli hazinendir ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Mısır Melik'i Mukavkas Muhammed'e hediye etmişti. Amrû bin Adûd, savaşta kendisine karşı çıkacak bir savaşçı istediğinde Peygamber, Ali'ye bu kılıcı uzatarak onun karşısına çıkmasına izin vermişti.
Ali'nin Uhud savaşında Kureyş’in önde gelen savaşçılarından dokuz kişiyi öldürdüğü, bu savaşta bedeninden yetmiş yara alarak son ana kadar Muhammed'i savunduğu, bu sebeple de Cebrail'in, “Zülfikar'dan keskin kılıç, Ali’den büyük yiğit yoktur.” ("Lâ fetâ illâ Ali, lâ seyfe illâ Zülfikâr" Arapça: لا فتى الا على لا سيف الا ذوالفقار) dediği rivayet edilir. Ali'nin vasiyeti üzerine Necef'te denize atıldığı

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Lâ fetâ illâ Ali! Lâ seyfe illâ zü’l-fikâr: Ali'den başka feta, zülfikardan başka kılıç yoktur!" buyurdu.
(Sülemi. Kitabü '/-Fütüuve, Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2049, vr. 78'- 99)

Resim--- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri şöyle buyurdu: "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek için mahlukatı yarattım" buyurmuştur.

Bu hadisin kaynağı:
1. Ed-Dürerü’l-Münte’sire, Celâlettin-i Suyuti,125
2. El-Esraru’l-Merfua, Aliyyu’l-Kâri, 273
3. Keşfu’l-Hafa, Aclunî, 2:133
4. El-Fetevâ, El-Halîlî, 1:72
5. Mesnevi, Celâleddin-i Rumî, 5:104
6. Divan-ı Mevlânâ Câmî, 37
7. Divân-ı Niyaz-i Mısrî, 2
8. Divân-ı Şeyh Ahmet Cezerî, 1:190
9. İşârâtu’l-İ’câz, Bediüzzaman Said Nursi, 23.

Resim
Sad hezârân şükr ü minnet Hâlik u Yezdânıma
Göñlüme kıldı binâ hubbuñ ‘imâret Murtazâ..

Yüzbin şükrüm minnetim vardır ki, Hâlikıma/yaratanıma ve Cenâb-ı HakkYezdânıma,
Muhabbetini Gönlüme, İmâret-Ma’murluk-Şenlik Binâsı eyledi ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim
Biñ yıl ‘ömrüm olsa şerhiñden lisâna gam degül
Bulmadum ‘aşkıñ zülâlından kanâ‘at Murtazâ..

Bin yıl ömrüm olsa da hep seni şerh edip anlatsam sırlarını açıklasam bu dilime gam değil!
Ben ömrümce saf, berrak, tatlı, hafif, güzel, AŞKına doyamadım ve yeter kanâ‘atım olamadı ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resim
Cânı biñ olsa fedâdur yoluña Ümmî Sinân
Mürvetiñ hakkı anı kılma firâkat Murtazâ..

Ümmî Sinân babam kaddesallahu sırrahu’nun bin cânı dahi YOLUNa fedâ olsun!
Mürvetin/mertliğin, yiğitliğin hakkı için onu Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâm gemisinden indirip ayırma ey Murtazâ/beğenilmiş, seçilmiş Ali kerremullahi veche!.

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Aranızda bulunan Ehl-i Beytim, Nûh (as)’un gemisinin misâlidir. Ona binen kurtulur, binmeyen boğulur.” buyurmuştur.
(İbn Abbas (ra) dan; Darimî, Tabaranî-Kebirinde; Ebi Zerr (ra) dan; Hâkim-Müstedrekinde ve Hatîb tarihinde)

---ZiMMet: Zâhir ve Bâtın Hakîkat-ı Muhammediyye'nin ASLen-NeSlen-FaSLen ve HâLen Fıtraten Sâhibi olmak..

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey Ali Cenâzemi sen yıkayacaksın, borcumu ödeyeceksin mezarıma beni sen koyup örteceksin ZİMMETimi sen îfâ edeceksin ve sen dünyâ ve âhirette sancağımın sâhibisin.””
(Ebû Said (r.a.)den; Deylemî Musnedu'l-Firdevs)

Resim--- Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ya Ali! Seni râzı etmiyor muyum? Sen benim kardeşim ve vezirimsin. Borcumu ödersin vâdimi yerine getirirsin ZİMMETimi kaldırırsın. Seni hayâtımda seven kimse muhakkak vazîfesini yerine getirmiştir. Benden sonra senin hayâtında seni seveni ALLAH emniyet ve îman ile sona erdirsin. Benden sonra seni görmediği halde seni seveni ALLAH emniyet ve îman ile sana erdirsin ve kıyâmet gününde onu korusun. Sana buğz olduğu halde ölen kimse ey Ali bir nevi câhiliyet ölümü ile ölmüştür ve ALLAH onu İslâm'da yaptığı amel ile hesâba çeker” buyurdu.
(İbni Ömer (ra)’den; Taberânî Mu’cem-ul Kebir).

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Alî, benden, ben ondanım. Alî’den başka hiç kimse (yapmak durumunda olduğum şeyi) benim yerime edâ edemez.” buyurmuştur.
(Hubşiy bin Cenâde (ra) dan; İbni Mâce, Mukaddime 119)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “İnnî târikûn fikümü’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim! (zürriyetim, Ehl-i Beytim)”” buyurmuştur.
(Müslim Fezailü’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371;Şeybe;Hatîb)

Resim--- Sâd bin Ebi Vakkas (radiyallahu anhu)’dan: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Tebük savaşına çıktı ve Alî (keremullahi veche)’yi (Medine’de) vekil bıraktı. Bunun üzerine Alî (keremullahi veche): “Yâ Resûlullah! Beni çocuklar ve kadınlar arasında vekil mi bırakıyorsun?” dedi. Resûl-i Ekrem (sallllahu aleyhi ve sellem) de: “Yâ Alî! Bana nisbeten sen, Musa’ya nisbeten Hârun mevkiinde olmaya razı olmaz mısın? Şu farkla ki benden sonra peygamber yoktur.” buyurmuştur.
(Buhârî, Megazi 78; Mülim, Fezâilü’l-Ashab 31-2404; Tirmizî, Menakib-3731; İbni Mâce, Mukaddime 115)

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurdu: “Ey Ali! Cehaletten daha çetin bir yoksulluk ve akıldan daha faydalı bir mal yoktur.” buyurmuştur.
(Serri b. Halid, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan)



İmam Ali kerremullahi veche


Resim

Cabir bin Abdullah el-Ansari'den naklen, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Resim--- "ALLAH, her peygamberin zürriyetini kendi sulbünden kıldı, benim zürriyetimi ise Ali'nin sulbünden kıldı "

(el-Zehebi'nin "Mizan'ül İtidal" Kısım 3, s.398 / Tabarani'nin "Mucem el-Kebir" c.3, s.43 / Tarih-i Bağdat c.1, s.316 / Sevaik'ul Muhrika s.124 / Fayd'ul Kadir c.2, s.223)

Ali kerremullâhi veche şöyle buyurdu :
"Ben, ALLAH’ın kulu ve Rasûlunun kardeşiyim. En büyük Sıddık benim, bunu benden sonra kim söylerse yalancıdır, ben insanlardan yedi yıl önce namaz kıldım."

(Sünen İbn-i Mace c.1, s.57 / el-Hasais en-Nisai s.3 / Menakıb-ı Ahmet bin Hanbel No:17 / el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.112 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.61 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.3, s.257 /Tarih-i Tabari c.2, s.56 / İbn-i Kesir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.2, s.22 / Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.60 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.155 / el-Hamvini eş-Şafii'nin "Feraid es-Simtayn c.1, s.248)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Ali kerremullâhi veche'ye hitâben şöyle buyurdu:
Resim--- "Ey Ali, sen dünyâda ve âhirette dost ve yardımcımsın"

(Sahih-i Müslim c.2, s.24-Hz.Ali'nin faziletleri babında / el-Ha-kim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s. 109 / Tabari'nin "Riyad'ul Nadara" c.2, s.203 / Tirmizi"Kenz'ul Ummal" c.6, s.152'den tahric etti. / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s. 107 / Talhis el-Müs-tedrek s.26 / Müsned el-Bezzar / Müsned-i Ahmet bin Hanbel)

İmran bin Husayn'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
"Ali benden, ben de Ali'denim, kendisi tüm müminlerin Veli'sidir"
Resim---
(el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.2, s.607 / el-Münâvi' nin "Künüz el-Hakâik" c.1, s.71 / El-Zehebi'nin "Talhis el-Müstedrek")

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ey Ali, sen müminlerin Veli'sisin" buyurdu
(Sünen-i Tirmizi c.6, s.267 / Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.4, s.468)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Sırrımın sâhibi Ali bin Ebi Talib'tir" buyurdu

(İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.311 / el-Münâvi'nin "Kü-nüz el-Hakâik" c.1, s.155)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
Resim--- "Her kim benim gibi yaşamayı, benim gibi ölmeyi ve ALLAH’ın bana vaadettiği ebedî cennette olmayı isterse Ali'nin velâyetini kabul etsin, çünkü Ali, sizleri hidâyetten çıkarmaz ve sapıklığa sürüklemez "

(el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.139, Ha-dis no : 4642 / Ebu Naim'in "Hilyet'ül Evliya" c.4, s.350 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.11, s.611 Hadis no: 32959 ve "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.32 / Tabarani'nin "Mucem el-Kebir" c.5, s.194 Hadis no:5067 / el-Heysemi'nin "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.108 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.98 / el-Hamvi-ni'nin "Feraid es-Simtayn" c.1, s.55)

İbn-i Abbas'tan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Resim--- "Ali bin Ebi Tâlib mağfiret kapısıdır, her kim içinden geçerse mümin, her kim dışında kalırsa kâfirdir."

(el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.2, s.56 / el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz'ul Ummal" c.6, s.153 ve "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.20 / el-Nebehani'nin "Feth'ül Kebir" c.2, s.242 / İbn-i Hacer'in "Seva-ik'ül Muhrika" s.75 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Meved-de" s.247,284 / el-Bedhaşi'nin "Miftah'ün Neca fi Menakıb al Aba" / Esn'el Metalip s.37 / ed-Derakutni'nin "el-Afrad" / ed-Deylemi'nin "Firdevs'il Ahbar" )

Ümmü Seleme radiyallâhu anha'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
Resim--- "Ali Kur'ân’ladır, Kur'ân da Ali'yledir, ikisi havuz başına varana dek birbirinden ayrılmazlar"

(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.124 / Tabarani'nin "Mucem el-Sağir" c.1, s.55 / el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet üt-Ta-lip" s.399 / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s.76 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.6, s.153 / el-Münavi'nin "Fayd'ül Kadir" c.4, s.358 / eş-Şeblenci'nin "Nur'ül Absar" s.73 / el-Suyu-ti'nin "Tarih'ül Hulefa" s.173 / el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.2, s.66 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.185 / İs'af er-Rağıbin s.147)

Fatma aleyha's-selâm'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem vefat ettiği hastalığı esnâsında yanında bulunanlara şöyle buyurdu :
Resim--- "Ey insanlar kısa bir süre içinde rûhumu teslim eder, aranızdan ayrılırım, mâzeretiniz olmasın diye size bir daha hatırlatıyorum: Aranızda iki halife bırakıyorum. Biri RABBimin kitabı, öbürü de Ehlibeytimdir."
Daha sonra Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu:
"Ali Kur'ân'ladır, Kur'ân da Ali'yledir, ikisi Kevser havuzunun başına varana dek birbirinden asla ayrılmazlar"

(İbn-i Hacer el-Heytemi'nin "Sevaiku'l-Muhrika" s.124 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabiu'l-Mevedde" s.40)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ben ilmin kentiyim, Ali de kapısıdır, her kim ilim isterse kapıya gelsin" buyurdu.

(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.126 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.11, s.600 / el-Münavi'nin "Fayd'ül Kadir" c.3, s.46 / İbn-i Hacer'in "Lisan'ül Mizan" c.1, s.191 / el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.1, s.108 / el-Bağdadi'nin "Tarih-i Bağdat" c.4, s.348 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.459 / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s.120 / İbn-i Kesir'in "el-Bida-ye ven-Nihaye" c.7, s.358 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.40 / el-Mes' udi'nin "Müruc el-Zeheb" c.2, s.437 / İbn'ül Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.4, s.100)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ali'yi sevmek îmân, onu buğzetmek nifaktır" buyurdu

(Sahih-i Müslim c.1, s.61 / Sünen-i Tirmizi c.8, s.306 / Sünen-i Nisai c.6, s.117 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.55)

Abdullah bin Abbas'tan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
Resim--- "Ey Ali, seni sevip doğrulayana ne mutlu ve seni yalanlayıp sana buğzedenin vay hâline!"

(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.145 Hadis no: 4657 / İbn'ül Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.4, s.101 Hadis no : 3783 / İbn-i Sabbağ el-Maliki'nin "Füsul el-Mühimme" s.127)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem amcalarına hitâben şöyle buyurdu :
Resim--- "Ali benim kardeşim, vâsim ve içinizde halîfemdir, onu dinleyin ve ona itaat edin"

(Müsned Ahmet bin Hanbel c.1, s.159 / el-Askalani'nin "el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe" c.1, cz.2, s.217 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.42 ve "Kenz'ul Ummal" c.13, s.131 / El-Suyuti'nin "Cami'ül Ahadis"c.16, s.251 / Tefsir'ül Hazen c.3, s.371 / İbn-i Esir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.1, s.487 / Tarih'üt Tabari c.2, s.63 / İbn-i Kesir'in "el-Bidayetü ven-Nihaye" c.3, s.352 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.13, s.211 / Siret'ül Halebi c.1, s.311 / el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil" c.1, s.371)


**

Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurdu:
«Ey Ali! Cehaletten daha çetin bir yoksulluk ve akıldan daha faydalı bir mal yoktur.»

(Serri b. Halid, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan)

Resim--- ''Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:İnnî târikûn fikümü’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim,ehli beytim) buyurmuştur.
(Müslim Fezailu’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371; Şeybe; Hatîb)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır"
(Deylemî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Ben kimin dostu isem Ali’de onun dostudur"
(Suyutî, C.Kebir; Bekrî, 623/101)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Ali dünyada ve ahrette kardeşimdir."
(Münavî, Feyzu’l-Kadir, 4:355, 5589 No’lu Hadis)


--
Resim


إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
Resim---İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ: "ALLAH ve melekleri Peygamber'e çok salâvât getirirler. Ey mü'minler! Sizde ona salâvât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin (selâmlayın)." (Ahzâb 33/56)


Salâvât, bilene (ehline) farz-ı ayndır.
Salâvât, kısaca ve kesin olarak :
"ALLAH'ım! Beni MuhaMMedî oluşumun şuûruna erdir." duasıdır.
MuhaMMedî Şuur-Şeriatı-İmanı,
MuhaMMedî Nur-Tarikatı-Ameli,
MuhaMMedî Surur-Mârifet-Ahlâkı,
MuhaMMedî ONur-Hakikatı-HÂLLeridir İSlamın ASLı-fASLı…




Resim

*
3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”


*

ResimEs-selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.

Eûzubillâhi's-semî'u'l-alîmu mine'ş-şeytânirracîm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Ya Rasûlullah
''Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''

Dâimen ebeden İn şâe ALLAH.
Subhâneke Allâhumme ve bihamdike eşhedu en Lâ ilâhe illâ ente vahdeke la şerîke leke estağfiruke ve etûbu ileyke.
Ve'l-hamdu li'llâhi RABBi'l-âlemîn.


MuhaMMedi MuHABBEtlerimİZle!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimGÜLLe tOMURu ELLErimm..

ISSız SESsiz sehER-Lerim!
>HaYyâRr Âli Âli!. DErim!. kerremullahi veche..

Âli! Âli! HaYyâRr Âli!. kerremullahi veche..

LüBBü’L- LüBB’ün ->ÖZün >ÖZü!
HAKk ÂŞIKLar
->GÖR-EN GÖZ-ü!
>HAKK’ın -> HaYRı ->Latîf SÖZü!
AHhYâr! AHhYâr! Âli AHhYâr!. kerremullahi veche..

*

Şe’ÂN -> şu ÂN!. VARı ->Ehl-i Beyt!
KÂR –ü- BeLÂ
-> KÂRı ->Ehl-i Beyt!
-> EBDÂL-ı -> EBRÂR-ı->Ehl-i Beyt!
AHhRâr! AHhRâr! Âli AHhRâr!. kerremullahi veche..
aleyhumu's-selâm..

*


tEKMiLL TEVHİD >TÛRu ALLAH!
->SıRR-ı SIFIR -> SÛRu ALLAH!
YER-in GÖĞ-ün
-> NÛRu ALLAH!
HaYyâRr! HaYyâRr! Âli HaYyâRr!. kerremullahi veche..

*

->EZEL –> EBED YÂRi -> HAKk’a!
->KÂR –ü- BeLÂ >KÂRi ->HAKk’a!
->ZÂRi!. >ZÂRi!. >ZÂRi!. ->HAKk’a!
HaYyZâr! HaYyZâr! Âli HaYyZâr!. kerremullahi veche..

*

-> Kul ihvÂNi-n -> cÂNın -> kÂNı!
>KÛN feyeKÛN -> “OL-ÂN” ->ÂNı!
->M î M -i MuhaMMed ->Mek“ÂN”ı!
HaYyDâr! HaYyDâr! Âli HaYyDâr! kerremullahi veche..
HaYyDosTt! HaYyDosTt!. HaYyDosTt!. ALLAH celle celâluhu!.
Es SeLÂtü ves-SeLÂMu aleyKE yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!.


21.05.14 13:29
brsbrs..tktktrstkkstkbşntvhdml..


Lübbü’l- Lübb: ÖZün ÖZü..
EBDÂL: en bedel olan.
EBRÂR: en iyi olan.
AHRÂR: en hürolan.
AHYÂR: en hayırlı olan.
HAYDÂR: en diri olan.
HAYyÂR: en yâr olan.
HAYzÂR: en zâr-ü zâr olan…
Latîf: Mülâyim. Nâzik. Şirin. Göze görünmeyen. Çok lutf edici. Derin, gizli..


3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim

Resim---“Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile ilk namaz kılan (kişi) Ali (keremullahiveche)’dir. İlk Müslüman olan (kişi) Ali bin Ebi Tâlib (keremullahiveche) dir”.
(Zeyd b. Erkam İbn Abbas Büreyde Malik bin el-Huveyris Ebu Rafi ve Enes b. Malik (radiyallahu anhu)’den; Tirmizî Tuhfe 10 238; Ahmed b. Hanbel 4 368-371; İbn-i Sa’d 3 21; Nesâi H. 2-3-4.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Hayber günü şöyle buyurdu: “Yarın bu sancağı muhakkak Allah’ın fethi elinde müyesser kılacak olduğu bir adama vereceğim ki O Allah’ı ve Resulünü sever. Allah ve Resulü de onu sever. Sabah olunca Allah Resulünün yanına erken gittiler. Her biri sancağın kendisine verilmesini umuyordu. Şöyle buyurdu: “Ebu Taliboğlu Ali nerede?”
“Gözü ağrıyor!” dediler.
“Haber gönderin gelsin”.
Haber gönderilip getirildi; Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: mübarek tükrüğünü Onun gözlerine sürdü ve Ona dua etti; Hemen iyileşip bir şeyi kalmadı. Sanki hiçbir sancısı yokmuş gibi oldu. Daha sonra sancağı Ona verdi.
Ali (keremullahiveche) şöyle dedi: “Ya Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem! Onlar Bizim gibi oluncaya kadar onlarla savaşâlim mı?”
“Acele etme! Önce sahalarına in; sonra onları islâm’a çağır ve Allah tarafından onlara ne gerektiğini bildir. Vallahi Allah’ın seninle bir adamı hidâyet’e erdirmesi senin için kızıl tüylü deve sürülerinden daha iyidir!
. Buyurdu.

(Sehel b. Sa’d (radiyallahu anhu)’dan; Hadislerle Hz. Ali Nesâi S. 15-16 H.16.)

Resim---Hz. Ali oğlu Hasan (radiyallahu anhu) başında siyah bir sarık olduğu halde halkı toplayıp şöyle dedi:
“Dün evvelkilerin yetişemediği sonrakilerin de erişemiyeceği Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in hakkında şöyle buyurduğu bir zatı öldürdünüz: “Sancağı behemehal yarın Allah ve Resulünü seven ve Allah ve Resulü tarafından pek sevilen sağında Cibril’in solunda ise Mikail’in savaşacağı Allah’ın (Hayber) fethini elinde müyesser kılıncaya kadar sancağının geri çevrilemeyeceği bir adama vereceğim”. Hayber’i fethetti. Sadece ailesine satın almak istediği bir hizmetçi alabilmeye yeten dokuzyüz dirhemden başka dinar ve dirhem bırakmadı (hepsini Allah yolunda tasadduk etti).

(Hübeyre bin Yerim’den; Hadislerle Hz. Ali Nesâi S. 21-22 H. 22.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ey Kureyş topluluğu! Vallahi Allah içinizden İman için kalbini imtihan ettiği bir adam gönderecek ve din için (sizin) boynunuzu vuracak (veya bazınızın boynunu vuracak)tır” dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir (radiyallahu anhu) “Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem O adam Ben miyim?” diye sorunca “Hayır!” dedi.
Ömer (radiyallahu anhu) öne atılıp şöyle dedi: “Acaba O adam Ben miyim Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem?”
“Hayır O adam pabucu (mu) tamir eden kişidir!” buyurdu. O anda Ali’ye (keremullahiveche) pabucunu vermiş tamir ettiriyordu.

(Mansur’dan O da Rıb’i den O da Ali (keremullahiveche)’den ; Hadislerle Hz. Ali Nesâî, S. 31 H. 30.)

Resim---“Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Ali (keremullahiveche)’nin kapısı hariç mescidin tüm kapılarının kapanmasını emretti”.
(Ebu Belec’den O da Amr b. Meymun’dan O da İbn Abbas (radiyallahu anhu)’dan: Hadislerle Hz. Ali Nesâî, S. 40 H. 41.)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Ali’ye şöyle dedi: “Sen Benim katımda Harun’un Musa’nın katındaki derecesindesin!”

(Yahya bin Said’den o da Said bin el-Müseyyeb’den o da Sa’d bin ebi Vakkas (radiyallahu anhu)’dan; Hadislerle Hz. Ali Nesâî, S. 42 H. 44.)

İmâm Nesâi kaddesallahu sırrahu:
Horasan'ın ''Nesâ'' şehrindendir. Asıl adı: Ahmed b. Şuayb b. Ali b. Dinâr'dır. 214h yılında doğdu ve ilk tahsilini memleketinde tamamladı. Daha sonra ilim öğrenmek üzere; Hicâz (Mekke-i Mükerreme ve Medine-i münevvere) başta olmak üzere Irak Şam Mısır ve Cezire'deki Mezopotamya havâlisini ve Dicle ile Fırat nehirlerinin kuzey taraflarını dolaştı. Oralardaki âlimlerden hadis-i şerif ve dini ilimleri tahsil etti.
Daha sonra Mısır'a yerleşti. 15 yaşındayken Kuteybe b. Saidê talebe oldu. Tam bir sene 2 ay hizmetinde bulundu. Mısır'da birçok âlimden hadis-i şerif kaydetti. Bir tarafdan ilim tahsil ediyor. diğer tarafdan ibâdetine çok edebli şekilde devam ediyordu. Bir âlim onun hakkında şunları söylemiştir: ''Mısır'da onun gece gündüz ibâdetteki gayretlerinden bahs'edilirdi. Aynı zamanda Mısır emiriyle (devlet başkanıyla)birlikte cihâda çıkardı Katıldığı savaşlarda hem büyük kahramanlıklar gösterir; hem de (Müslümanların Allah için canlarını nasıl fedâ ettikleri) husûsundaki hadis-i şerifleri anlatırdı!'' İmâm Nesâi hazretleri zamanla hadis ilminde ''İmâm''lık pâyesini kazandı. Çünkü 300.000'den züyâde hadisi râvileriyle birlikte ezbere biliyordu. Yazmış olduğu hadis-i şerifleri ilk önce Sünen-i Kebir adlı eserinde topladı. Kitâb büyük ilgi ve itibar gördü. Yanlız zamanın Vâlilerinden biri sordu:''Acaba bu kitabdaki hadislerin hepsi sıhhat bakımında aynı mıdır?
Bunun üzerine (Kebir) inde; yeni seçmeler yaptı. Herhangi sebeple âlimlerin itiraz ettiği hadis-i şeriflerin hiçbirini almadı. Yeni kitabına kendisi; Müctenâ adını verdi. Fakat ilim muhitlerinde; ''Sünen-i sağîr'' (küçük sünen) olarak şöhret yaptı. Zamanımızda ''Sünen-i Nesâi''adıyla anılır. İşte bu kıymetli eser 6 meşhûr hadis kitabı ''Kütüb-i sitte''den; biri ve Müslümanların baştâcı oldu.


Haricilere Cevap
Hadis ilminde zamanın yegânesi olan imâm Nesâi hazretleri Mısır'daki âlimlerin en fakihi (hukukçusu) idi.Haramlardan sakınma da (takvâda) ve ibâdetlere düşkünlükte; benzeri yoktu. Her sözü ve yaptığı işler; yanlız Allah rızâsı içindi. Kütüb-i Sitte'nin diğer müelliflerinden; daha sıkı şartlar arıyordu. Meselâ İmâm Buhâri ve İmâm Müslim'den ayrı şartlarla hadis-i şerif seçmiştir. Bu sebeple onun cerh ve ta'diline (titizliğine); bütün âlimler i'tibar ederlerdi.
Horasan Hâfızı diye anılan Ebû Ali Nişabûri (rahmetullahi aleyh) der ki: ''Ahmed b. Şuayb Nesâi hazretlerinin imâmlığına kimse itiraz edemez!'' Ebû Bekr b. Haddâd (rahmetullahi aleyh) ise; İmâm Nesâi'den başkasından hadis rivâyetinde bulunmaz ve: ''Allahü teâlâ ile benim aramda; delil olarak kendisinden râzıyım!'' buyurur. Dâre Kutni (rahmetullahi aleyh) de ''Nesâi hazretleri asrının en âlimidir''demiştir. Ömrünün sonuna doğru Şam'a gitti. Orada Hazreti Ali'yi kötüleyen haricilerden bâzı kimselerle karşılaştı.
Çok üzüldü de; Hazret-i Mürtezâ ve Ehl-i Beyti meht'eden bir kitâb yazıverdi. Eserin adı: Kitâbü'l-Hasâid fi fadl-ı Ali b. Ebi Tâlib idi. Hasedcilerin fesâdı ve Hazreti Ali'nin faziletlerinden bahs'ediyordu. Bu kitabı niçin yazdığını bilmeyen bazıları sordular: ''Yâ imâm! Şeyhayn'ın (Hazreti Ebû Bekr ve Hazreti Ömer'in) faziletlerini niçin yazmadınız?''
O zaman o mübârekler için de bir eser kaleme aldı ve adını Fedâilü's Sahâbe koydu. Eshâb-ı Kirâmın faziletlerini teker teker saydı. Nesâi hazretlerinin Sünen ve bu eserlerinden başka kitapları da mevcuttur. 915 (303h) yılında Filistin'de Remle şehrinde vefât etti. Mekke-i Mükerreme'de vefât ettiği veya hariciler tarafından şehid edildiği de rivâyet olunur. Cenâb-ı Hak gerçek hadis-i şerif âlimlerinden râzı olsun!. Âmin!.
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimgÖNüL İZi...

AŞKın yOLu
GÜLLe dOLu
BİZ BİR-İZ-de
>SAĞı ->SOLu..


biRr Kur'ÂN >bir de EhL-i Beyt
->EL >ELe ->PÎR de EhL-i Beyt
->Kul ihvÂNim -> KÛN KervÂNı
->KIRAT ->KıtMÎR de EhL-i Beyt!.
..aleyhumu's-selâm

ZEVK 6158

İLLiYyinden ->ESFeLine ->KULLuk KemÂLi YÂRimdir!
URuC >RüCU >MiRÂCında >cÂNda CemÂLi YÂRimdir!
SıRR-ı SILA ->RaSÛLuLLAH!. ->SıRAT-ı SaLÂtı >ALLAH!
HAYyDÂRı KeRRÂR VecHuLLAH ->MürteZÂ ÂLi YÂRimdir!.

..celle celâluhu
..aleyhumu's-selâm

04.07.14 ->00:14
brsbrs..tktktrstkkmİZdesntmİZz..


ResimMUhaMMed aleyhi's- seLÂM:

Resim---“Zeyd ibn-u-Erkâm radiyallâhu anhu’dan Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben size temessük edip (tutunup) sıkı sarıldığınız takdirde dalâlete (sapıklığa) düşmekten korunacağınız iki şey (emânet) bırakıyorum: Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür: Kitâbullah. Bu, semâdan arza uzanan ALLAH’ın ipidir. Diğeri Ehl-i Beytim olan yakınlarımdır. Bu iki şey, Kevser Havzının başında buluncaya kadar birbirlerinden ayrılmayacaktır. Bu iki şey hakkında benden sonra nasıl davranacağınıza iyi bakın.” (Kütüb-i Sitte, Muhtasar C.12/499)

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Şüphesiz (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’ân. Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir. Allah’ın kitabı Kur’ân; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habîr olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’ân’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!” buyurmuştur.
(İ. Ahmed Müsned 111 17;V 182;Tabarânî el-Mu’cemu’l-Kebir V 154 (No:4922 4923); Tirmizî Menâkıb 32 (No:3788. Aynı konuda biraz farklı bir rivâyet)



Resim

SALÂVÂT-I ŞERÎFE : Gavsu'l-Azam Abdülkadîr Geylânî (kaddasallahu sırrehu)'nun salâvâtı

Resim

TÜRKÇESİ: Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ behcetil kemâli Resim Ve tâcil celâli ve behâil cemâli Resim Ve Şemsil visâli Resim Ve ubukil vucûdi Resim Ve hayâti küllü mevcûdin Resim İzzi celâli saltanâtike Resim Ve celâli izzi memleketike Resim Ve meliki sun'i kudretike Resim Ve tirâzi safvetissafveti min ehli safvetike Resim Ve hulâsatil hâssâti min ehli kurbike sirrullahil a'zami Resim Ve Habibullahil ekremi Resim Ve Halilullahil mükerremi Resim Seyyidunâ ve Mevlânâ Muhammedun sallallahu Tealâ aleyhi ve sellem.

MÂNÂSI: Güzel ALLAH'ım! Kemâl behçeti (kemâlâtın yüz akı, cem' in hak oluş sevinci, hayrın şe'en şirinliği), celâl tacı (celâl tecellîsinin câmi' tacı), cemâl behâsı (cemâl tecellîsinin övünç ve bilelik kaynağı), visâl şemsi (ulaşımın kavuşum güneşi), el vücûdun ubuki (VAR (celle celâlehu)'nun, mevcûdu var kıldığı müştak merkez, gerçek vücûdun varlık kokusunu neşredip duran Muhammedî mevcûd) ve küllü mevcûdların hayat kaynağı (iyelik iksiri), Subhanî saltanatıyın celâl izzeti (değeri, kıymeti, şerefi, hürmeti), Mâsivâ (ALLAH'tan başkası) Memleketiyin celâl izzeti (celâl tecellîyin tek tecellî odağı), sonsuz kudretini sergileyip icrâ' eyleyişine ilk sahib olan (Muhammedî Melik), Senin saffet (en halis, en hayırlı, en saf ve en iyi) ehlinden saflarıyın saflık (mâsivâdan arınmış, duru, saf, sırf, hak ve hayr üzere oluş) tırazı (arınmışlıkda en akdesi, aşk nakışı); EL AZÎM ALLAH (celle celâlehu) sırrında Sana yakın ehliyin (olanlardan) seçkinleriyin hülâsâsı (özünün özü, zuhûrat zübdesi), ALLAH (celle celâlehu)'nun Kerîm Habibi (Sır Sevgilisi, Habbe Habibi), ALLAH (celle celâlehu)'nun Mükerrem Halili (ikrâma, hürmete, ta'zime ermiş ve saygı değer dosdu) Efendimiz ve Sahibimiz Muhammed (salallahu aleyhi ve sellem)'e salât-ü-selâm eyle! (teslimiyet ve istikamet ulaşım arzumuza izin, inâyet ve hidâyet eyle! Şefâatını şifâmız et!)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

SÖZüm dİNLe ->LaF cÂNBÂZı
EHL-i BeYT ->EHLuLLAH YOLu
-> SıRR-ı SIFIR -> SEVd SAZı
SEVen YÜREKLer -> SıRr DOLu..
aleyhumu's-selâm..

ZEVK 6210

HAK AŞKa DÜŞenin HÂLi.. -> İŞi-GÜCü ->AH ü- ZÂRdir!
KerBeLÂsı ->KÂRü-BeLÂ.. ->VARı-YOĞu ->Kisbü-KÂRdir!
EHL-i BeYT ELİ >ER-DEMdir!. Şimdi.. şu ÂNda.. hER DEMdir!
-> ReSÛLuLLAH ve KuR'ÂN-La -> ÂLİ YÂRdir!. -> ÂLİ YÂRdir!..


aleyhumu's-selâm..

Resim08.08.14 >01:15
brsbrs..tktktrstdtdllmglgnllmm…
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim YüreğimDE!.

ZITLar ZeVKin ZüLFiKÂRı
Şe’EN ŞeVKin NAZLı YÂRı
KÂRbeLÂ’nın Kisb-ü-KÂRı
HaBîBuLLAH’ın HAYyDÂRı..


kerremullahi veche..
sallallahu aleyhi ve sellem…


ZEVK
6297

feyeKÛN SıRRın SİLemez!. KÛN KemÂLidir Yüreğim!.
dünYÂperestLer BİLemez!. YÂR CemÂLidir Yüreğim!.
RaBBım Bâki bEN fÂNîyim!. >KeŞiŞ DAĞda ihvÂNiyim!
bAŞKasını DOST DİLemem!. HaYyDÂR Âli’dir Yüreğim!.


15.09.14. >23:13
brsbrstktktrstkkmdsszlkkylnzlkk..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

ASL-ı TEVHİD!
fASL-ı TEVHİD!
ALİ ->vASLın >VELÎsidir
ŞeHÂDEtin hASL-ı TEVHİD!.
kerremullahi veche..



Resim

ZEVK 6366

kERbeLÂ çÖLün ÇiLesi -> Ah -ü- ZÂRımızdır ->BİZim!
şeHÂDEt cÂNÂN’a ->cÂNın VERmek KÂRımızdır BİZim!
NEBîyyü’-L ÜMMî ÜMMeti ->EHL-i Beyt HÂLin >hİMMeti
->ResuLULLAH’ın ->zİMMeti ->ALİ ->YÂRımızdır BİZim!.

..aleyhumu's-selâm…

18.10.14. >23:30
brsbrs..tktktrstkkmd..yrml
BİZBİRİZ..



Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey Ali Cenâzemi sen yıkayacaksın, borcumu ödeyeceksin mezarıma beni sen koyup örteceksin ZİMMETimi sen îfâ edeceksin ve sen dünyâ ve âhirette sancağımın sâhibisin.” buyurdu.
(Ebû Said (radiyallahu anhu)'den; Deylemî Musnedu'’l-Firdevs)


ZiMMet: Himâyeyi te'min eden ittifak. Alâkalı. Uhde. Vicdan. Sorumluluk hudûdunda koruma zorunda kalma.
ZiMMet: Zâhir ve Bâtın Hakîkat-ı Muhammediyye'nin ASLen-NeSlen-FaSLen ve HâLen Fıtraten Sâhibi olmak..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

EL>ELe>EL>YEDuLLAHta
RavZAsı ->RaSÛLuLLAHta
NüBüVvettEN -> VELâyete
vASL-ı VeDÛD -> ÂLi ŞÂHta!.

aleyhumu's- selâm..Resim

ZEVK 6494

KÛN feyeKÛN mekÂNıdır.. ->“EHL-i BeYyt kÂNı”nın HaKkı!
“cÂN’daki cÂNÂN CEM’i”dir ->“EHL-i BeYyt cÂNı”nın HaKkı!
ÂHh-ü-ZÂRrdır kuL ihvÂNim ->ÂLi >YÂRdir ->kuL ihvÂNim!
şİMDi >şu ÂN’da -> ŞeHÂDet ->“EHL-i BeYyt ÂNı”nın HaKkı!.

aleyhumu's-selâm.. Resim

02.12.14. 07:59
brsbrsmm..tktktrstkkmdaltüstgnlrr..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

kuL ihvÂNi >mEST-i MeLÂM
KÛN feyeKÛN kaLEM keLÂM
“EZEL”den<->“EBED”e ->ELi
“EHL-i BeYt”ine -> es-SeLÂM!.


ZEVK 6546 Resim

KÂR-ü-BeLÂ <->KOR ATeŞi.. ->EHL-i BeYt’in KÖZü Kur'ÂN!.
RABBî NEFes<-> RaSÛLî Ses.. ->EHL-i BeYt’in SÖZü Kur'ÂN!.
->ÂLi->FATma->HaSAN >HASı.. ->HUSEYinim ->KEVSER TASı
->“ZÂt->Sıfat->Esmâ->EŞyâ”sı.. ->EHL-i BeYt’in ->ÖZü Kur'ÂN!.


..aleyhumu's-selâm..


28/29.12.14 00:00
brsbrs..tktktrstkkmdhzÂNnn..



Resim

SÖZ-SOHBette >ZEVkteki HAZ
KırAT ->KıtMÎRim ->NÂZ-NiYÂZ
-> ŞÂHa KALKan -> IŞIK KaNat
kuL ihvÂNim >“ŞÂH”a >ŞAHBÂZ!.. HaYy DoSt!.. celle celâluhu..


ŞAHBÂZ: f. İri ve beyaz doğan kuşu. * Mc: Çevik ve becerikli. Yiğit, şanlı, kahraman. Ve de KIRAT..Lar..
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

BUrası BeLÂ DiYÂRdır
EHL-i Beyt ELESti ZÂRdır
EL >Ele >EL YEDuLLAH’a
ÂLİ ŞÂHtır ->ÂLİ YÂRdır!.


RaSûLULLAH RAVZa ÖZü
FAZL-ı FATMA ->İkİ GÖZü
ŞÂH-ı MERDÂN ŞÂH DAMARı
KÂR-ü-BeLÂ ->KEREM KÖZü!.


ZEVK 6657 Resim

RaSûLULLAH -> TENi-cÂNı ->AŞK MENziLi -> EHL-i BEYti
hER YER hER ÂN hER NEFeste>HAKk’ın DiLi >EHL-i BEYti
NüBüVvet DERci ->VeLÂyet
->BiDÂyet ->Bî-LÂ-NiHÂyet
“ELESt”in >“MAHşer” MUHİTi ->MERKEZ MiLi >EHL-i BEYti!.

aleyhumu’s- seLÂM..


06.02.15 13:04
brsbursa...emirsltÂNcemcâmimİZz..


3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim KÂR-ü-BeLÂM:


KıtMÎRim TEVHîD TÜLüdür
KIRATım AŞK DÜLDÜLüdür
KÂR-BeLÂ çÖLÜnde Öten
>kUL ihvÂNim BÜLBÜLüdür!.

SÖZLerim ->ceNNet BAĞçeSi
EL DEĞme!.dEN DERen ERdir!
->EL >ELe >ELLer ->ALLAH’a
->“ÂLİ SıRRı”-na ->ERen ERdir!.

ZEVK 6725

feyeKÛNu ->ALLAH NÛRu!. ->KÛN!. BUyurÂN ZÂTULLAHtır!
NûR-u MîMdir ->MâSiVâsı!. ->RüŞD-ü RABB ->RaSûLULLAHtır!
TENi ->cÂNı ->İMÂNı HaKk ->ŞeKLen>AKLen>NAKLen>HAKkLen
->ESFELîNden ->İLLiYyîNe.. ->hER HAYyatta ->ÂLİ -> ŞÂHtır!.


celle celâlihu.
sallallahu aleyhi vesellem..
kerremallahu vechehu..

15.03.15 14:58.
brsbrs.tktktrstkkmdhslrnhsıgzlimmmm..



->EL >EL’e >ELLer ->ALLAH’a:

إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْ فَمَن نَّكَثَ فَإِنَّمَا يَنكُثُ عَلَى نَفْسِهِ وَمَنْ أَوْفَى بِمَا عَاهَدَ عَلَيْهُ اللَّهَ فَسَيُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا
Resim--- “İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), YEDULLÂHi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih(nefsihî), ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen) : Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. ALLAH'ın ELİ onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.”
(Fetih 48/10)



İmâm ALi kerremuLLahu vechehu:


Resim


Cabir bin Abdullah el-Ansari'den naklen, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Resim--- "ALLAH, her peygamberin zürriyetini kendi sulbünden kıldı, benim zürriyetimi ise Ali'nin sulbünden kıldı "

(el-Zehebi'nin "Mizan'ül İtidal" Kısım 3, s.398 / Tabarani'nin "Mucem el-Kebir" c.3, s.43 / Tarih-i Bağdat c.1, s.316 / Sevaik'ul Muhrika s.124 / Fayd'ul Kadir c.2, s.223)

Ali kerremullâhi veche şöyle buyurdu : "Ben, ALLAH’ın kulu ve Rasûlunun kardeşiyim. En büyük Sıddık benim, bunu benden sonra kim söylerse yalancıdır, ben insanlardan yedi yıl önce namaz kıldım."

(Sünen İbn-i Mace c.1, s.57 / el-Hasais en-Nisai s.3 / Menakıb-ı Ahmet bin Hanbel No:17 / el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.112 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.61 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.3, s.257 /Tarih-i Tabari c.2, s.56 / İbn-i Kesir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.2, s.22 / Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.60 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.155 / el-Hamvini eş-Şafii'nin "Feraid es-Simtayn c.1, s.248)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Ali kerremullâhi veche'ye hitâben şöyle buyurdu:
Resim--- "Ey Ali, sen dünyâda ve âhirette dost ve yardımcımsın"

(Sahih-i Müslim c.2, s.24-Hz.Ali'nin faziletleri babında / el-Ha-kim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s. 109 / Tabari'nin "Riyad'ul Nadara" c.2, s.203 / Tirmizi"Kenz'ul Ummal" c.6, s.152'den tahric etti. / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s. 107 / Talhis el-Müs-tedrek s.26 / Müsned el-Bezzar / Müsned-i Ahmet bin Hanbel)

İmran bin Husayn'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
"Ali benden, ben de Ali'denim, kendisi tüm müminlerin Veli'sidir"
Resim---
(el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.2, s.607 / el-Münâvi' nin "Künüz el-Hakâik" c.1, s.71 / El-Zehebi'nin "Talhis el-Müstedrek")

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ey Ali, sen müminlerin Veli'sisin" buyurdu
(Sünen-i Tirmizi c.6, s.267 / Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.4, s.468)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Sırrımın sâhibi Ali bin Ebi Talib'tir" buyurdu

(İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.311 / el-Münâvi'nin "Kü-nüz el-Hakâik" c.1, s.155)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
Resim--- "Her kim benim gibi yaşamayı, benim gibi ölmeyi ve ALLAH’ın bana vaadettiği ebedî cennette olmayı isterse Ali'nin velâyetini kabul etsin, çünkü Ali, sizleri hidâyetten çıkarmaz ve sapıklığa sürüklemez "

(el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.139, Ha-dis no : 4642 / Ebu Naim'in "Hilyet'ül Evliya" c.4, s.350 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.11, s.611 Hadis no: 32959 ve "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.32 / Tabarani'nin "Mucem el-Kebir" c.5, s.194 Hadis no:5067 / el-Heysemi'nin "Mecma'üz Zevaid" c.9, s.108 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.98 / el-Hamvi-ni'nin "Feraid es-Simtayn" c.1, s.55)

İbn-i Abbas'tan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Resim--- "Ali bin Ebi Tâlib mağfiret kapısıdır, her kim içinden geçerse mümin, her kim dışında kalırsa kâfirdir."

(el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.2, s.56 / el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz'ul Ummal" c.6, s.153 ve "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.20 / el-Nebehani'nin "Feth'ül Kebir" c.2, s.242 / İbn-i Hacer'in "Seva-ik'ül Muhrika" s.75 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Meved-de" s.247,284 / el-Bedhaşi'nin "Miftah'ün Neca fi Menakıb al Aba" / Esn'el Metalip s.37 / ed-Derakutni'nin "el-Afrad" / ed-Deylemi'nin "Firdevs'il Ahbar" )

Ümmü Seleme radiyallâhu anha'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
Resim--- "Ali Kur'ân’ladır, Kur'ân da Ali'yledir, ikisi havuz başına varana dek birbirinden ayrılmazlar"

(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.124 / Tabarani'nin "Mucem el-Sağir" c.1, s.55 / el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet üt-Ta-lip" s.399 / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s.76 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.6, s.153 / el-Münavi'nin "Fayd'ül Kadir" c.4, s.358 / eş-Şeblenci'nin "Nur'ül Absar" s.73 / el-Suyu-ti'nin "Tarih'ül Hulefa" s.173 / el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.2, s.66 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.185 / İs'af er-Rağıbin s.147)

Fatma aleyha's-selâm'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem vefat ettiği hastalığı esnâsında yanında bulunanlara şöyle buyurdu :
Resim--- "Ey insanlar kısa bir süre içinde rûhumu teslim eder, aranızdan ayrılırım, mâzeretiniz olmasın diye size bir daha hatırlatıyorum: Aranızda iki halife bırakıyorum. Biri RABBimin kitabı, öbürü de Ehlibeytimdir."
Daha sonra Ali'yi elinden tutarak şöyle buyurdu:
"Ali Kur'ân'ladır, Kur'ân da Ali'yledir, ikisi Kevser havuzunun başına varana dek birbirinden asla ayrılmazlar"

(İbn-i Hacer el-Heytemi'nin "Sevaiku'l-Muhrika" s.124 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabiu'l-Mevedde" s.40)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ben ilmin kentiyim, Ali de kapısıdır, her kim ilim isterse kapıya gelsin" buyurdu.

(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.126 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.11, s.600 / el-Münavi'nin "Fayd'ül Kadir" c.3, s.46 / İbn-i Hacer'in "Lisan'ül Mizan" c.1, s.191 / el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.1, s.108 / el-Bağdadi'nin "Tarih-i Bağdat" c.4, s.348 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.459 / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s.120 / İbn-i Kesir'in "el-Bida-ye ven-Nihaye" c.7, s.358 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.40 / el-Mes' udi'nin "Müruc el-Zeheb" c.2, s.437 / İbn'ül Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.4, s.100)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ali'yi sevmek îmân, onu buğzetmek nifaktır" buyurdu

(Sahih-i Müslim c.1, s.61 / Sünen-i Tirmizi c.8, s.306 / Sünen-i Nisai c.6, s.117 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.55)

Abdullah bin Abbas'tan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :
Resim--- "Ey Ali, seni sevip doğrulayana ne mutlu ve seni yalanlayıp sana buğzedenin vay hâline!"

(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.145 Hadis no: 4657 / İbn'ül Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.4, s.101 Hadis no : 3783 / İbn-i Sabbağ el-Maliki'nin "Füsul el-Mühimme" s.127)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem amcalarına hitâben şöyle buyurdu :
Resim--- "Ali benim kardeşim, vâsim ve içinizde halîfemdir, onu dinleyin ve ona itaat edin"

(Müsned Ahmet bin Hanbel c.1, s.159 / el-Askalani'nin "el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe" c.1, cz.2, s.217 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.42 ve "Kenz'ul Ummal" c.13, s.131 / El-Suyuti'nin "Cami'ül Ahadis"c.16, s.251 / Tefsir'ül Hazen c.3, s.371 / İbn-i Esir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.1, s.487 / Tarih'üt Tabari c.2, s.63 / İbn-i Kesir'in "el-Bidayetü ven-Nihaye" c.3, s.352 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.13, s.211 / Siret'ül Halebi c.1, s.311 / el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil" c.1, s.371)


Resim--- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurdu:
«Ey Ali! Cehaletten daha çetin bir yoksulluk ve akıldan daha faydalı bir mal yoktur.»

(Serri b. Halid, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan)

Resim--- ''Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:İnnî târikûn fikümü’s sâkaleyni kitâballahi ve ıtretî: Ben sizin içinizde iki ağırlık bıraktım biri ALLAH’ın kitâbı biri de ıtretim (zürriyetim,ehli beytim) buyurmuştur.
(Müslim Fezailu’s- sahabe 36,37; Darimî, Fezâilü’l-Kur’ân 1; İ. Ahmed, III/14,17-4/367,371; Şeybe; Hatîb)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır."
(Deylemî)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Ben kimin dostu isem Ali’de onun dostudur"
(Suyutî, C.Kebir; Bekrî, 623/101)

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Ali dünyada ve ahrette kardeşimdir."
(Münavî, Feyzu’l-Kadir, 4:355, 5589 No’lu Hadis)


--
Resim


إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
Resim---İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhâllezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ: "ALLAH ve melekleri Peygamber'e çok salâvât getirirler. Ey mü'minler! Sizde ona salâvât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin (selâmlayın)." (Ahzâb 33/56)


Salâvât, bilene (ehline) farz-ı ayndır.
Salâvât, kısaca ve kesin olarak :
"ALLAH'ım! Beni MuhaMMedî oluşumun şuûruna erdir." duasıdır.
MuhaMMedî Şuur-Şeriatı-İmanı,
MuhaMMedî Nur-Tarikatı-Ameli,
MuhaMMedî Surur-Mârifet-Ahlâkı,
MuhaMMedî ONur-Hakikatı-HÂLLeridir İSlamın ASLı-fASLı…




Resim

*
3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”


*

ResimEs-selâmu aleykum ve rahmetullâhi ve berekâtuhu.

Eûzubillâhi's-semî'u'l-alîmu mine'ş-şeytânirracîm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Ya Rasûlullah
''Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''

Dâimen ebeden İn şâe ALLAH.
Subhâneke Allâhumme ve bihamdike eşhedu en Lâ ilâhe illâ ente vahdeke la şerîke leke estağfiruke ve etûbu ileyke.
Ve'l-hamdu li'llâhi RABBi'l-âlemîn.


MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


fASLın ->ASLına ->VeLÂyet
NiYÂZa ->NÂZda ->NiHÂyet
DOST SÖZün>DUY-UY İhvÂNim
->Â L i -yi >S E V!.mek>İbÂdet!.

AŞKuLLAH-ta ->ÂHiDimİZz!
VÂ’d-i vUSLât ->VÂHiDimİZz!
HAKk ERENLer ->ÂLi YÂRRdir!
->RaSûLULLAH ->ŞÂHiDimİZz!.

İhvÂNim ->KÂR-beLÂ çÖLsün!
dEHr-i devrÂN ÖZü ->dÖLsün!
ÖLÜLer ->ÖLdü!. ->DİRİLmez!
“ÂLİ”mİZz SEVmeyEN>ÖLsün!.


Resim

ÂLİ YÂRrdir!.
kerremallahu vechehu..

HÂL-i HaZıR>HAKk’ın HiDÂyetinde
“MuKaDDes TûV”sın>ViLÂyetinde
NüBüVvet dERc OL-ÂN VeLÂyetinde
“ALLAHın ASLANı” ->ÂLİ-ye ->BAKın!.

*

şU YaLAN DÜNyâda KİM MuRÂD ALan?
AŞK OLsun>AŞKuLLAH>gAYRısı YALan!
Şe’ÂNda>şU ÂNda>DOLup<->BOŞaLan
“HÂL-i HaZıR>HÂL”de ->“HÂLi”ye BAKın!.

*


NAsıL da ÖZLedim ->“ÖZümde YÂR”ı
YÜReğim KıZıL KOR -> AŞK GÜL-iZÂRı
“İLMuLLAH ŞeHRi”nin >AŞK ANAhtaRı
“vUSLÂt VÂDisinde ->VÂLi”ye ->BAKın!.

*

feyKÛN ->NÛRuLLAH -> “HAKk’ın KÛN’u”dur
OYNAnan->bEN>sEN >O -> “AŞK OYUNU”dur
->ÂHiR zamÂN ->Mü’MiN ->MîM MecNÛNu’dur!
BİZ’e -> “DELi!.” DİyEN -> ->“DELi”ye ->BAKın!.

*

->KuL İhvÂNi >SeFÎL ->“SıRR-ı SEVgi”ye
“KIRAT”ın >“KıtMÎR”in -> zİNCİRsiz Nİye
gERçi ->GÖRen KAÇar ->“ZıRr DELi!.” Dİye
->E Z E L î <-> E B E D î ->VELΔye ->BAKın!.


03.06.15->18:46
brsbrs..tkttktrstkkmdBZBRZz..


Resim


ASLımız>HASAN DAĞLıyız
->ÇiÇEKLi>ÇiLLe ÇAĞLıyız
->EHL-i BeYt-iZ >EREN ELLi
BİZ BİR-İZ>BAĞsız BAĞLıyız!.

SeBBeHâ SubhÂN SALÂtı
NÛR-u MuHaMMed Mi’rÂtı
->BUYuRun >İŞtirak EDin
->S ı R R -ı ÂLi ->SALÂvÂtı!.


Resim


Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Yâ Rasûlullah!.
Es-seLÂMu aleykum ve RaHMetullâhi ve berekÂtuhu.

Resim

3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe


Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”


Resim


SaddakNÂ ve ŞâhidNÂ ÂMeNNÂ!.
Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Ya Rasûlullah

''Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''

Ve'l-hamdu li'llâhi RABBi'l-âlemîn.


MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


fASLın ->ASLına ->VeLÂyet
NiYÂZa ->NÂZda ->NiHÂyet
DOST SÖZün>DUY-UY İhvÂNim
->Â L i -yi >S E V!.mek>İbÂdet!.

AŞKuLLAH-ta ->ÂHiDimİZz!
VÂ’d-i vUSLât ->VÂHiDimİZz!
HAKk ERENLer ->ÂLi YÂRRdir!
->RaSûLULLAH ->ŞÂHiDimİZz!.

İhvÂNim ->KÂR-beLÂ çÖLsün!
dEHr-i devrÂN ÖZü ->dÖLsün!
ÖLÜLer ->ÖLdü!. ->DİRİLmez!
“ÂLİ”mİZz SEVmeyEN>ÖLsün!.


Resim

ÂLİ YÂRrdir!.
kerremallahu vechehu..

HÂL-i HaZıR>HAKk’ın HiDÂyetinde
“MuKaDDes TûV”sın>ViLÂyetinde
NüBüVvet dERc OL-ÂN VeLÂyetinde
“ALLAHın ASLANı” ->ÂLİ-ye ->BAKın!.

*

şU YaLAN DÜNyâda KİM MuRÂD ALan?
AŞK OLsun>AŞKuLLAH>gAYRısı YALan!
Şe’ÂNda>şU ÂNda>DOLup<->BOŞaLan
“HÂL-i HaZıR>HÂL”de ->“HÂLi”ye BAKın!.

*


NAsıL da ÖZLedim ->“ÖZümde YÂR”ı
YÜReğim KıZıL KOR -> AŞK GÜL-iZÂRı
“İLMuLLAH ŞeHRi”nin >AŞK ANAhtaRı
“vUSLÂt VÂDisinde ->VÂLi”ye ->BAKın!.

*

feyKÛN ->NÛRuLLAH -> “HAKk’ın KÛN’u”dur
OYNAnan->bEN>sEN >O -> “AŞK OYUNU”dur
->ÂHiR zamÂN ->Mü’MiN ->MîM MecNÛNu’dur!
BİZ’e -> “DELi!.” DİyEN -> ->“DELi”ye ->BAKın!.

*

->KuL İhvÂNi >SeFÎL ->“SıRR-ı SEVgi”ye
“KIRAT”ın >“KıtMÎR”in -> zİNCİRsiz Nİye
gERçi ->GÖRen KAÇar ->“ZıRr DELi!.” Dİye
->E Z E L î <-> E B E D î ->VELΔye ->BAKın!.


03.06.15->18:46
brsbrs..tkttktrstkkmdBZBRZz..


Resim


ASLımız>HASAN DAĞLıyız
->ÇiÇEKLi>ÇiLLe ÇAĞLıyız
->EHL-i BeYt-iZ >EREN ELLi
BİZ BİR-İZ>BAĞsız BAĞLıyız!.


Resim

MuhaMmedî ÂŞIK ki ->Habli’l- VERîd Hakikat-ı MuhaMmediyyesini BİLir-BULur Ali kerremullahi veche Sırrında OLur ve İLİM Şehrine SALLeder-ULAşır ve ŞeÂNuLLahta AŞKuLLahı YAŞArve de YAŞatır İnşâe ALLAhu TeÂLâ!.

---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben ilmin şehriyim Ali kapısıdır. Şehre girmek isteyen kapıdan girmelidir!.” buyurdu.
(İbn-i Abbas radiyallahu anhu’dan; Hâkim-i Nişaburî, Müstedrek, c. 3 s. 126)

---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben hikmet eviyim, Ali kapısıdır” buyurdu.
(Tirmizî Sahih, c.2 s. 399.)

---Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ali ilmin kapısıdır ve benden sonra ALLAH’dan getirdiğimi Ümmet’ime beyân edendir.Onu sevmek Îman’dır Ona buğzetmek nifaktır ve kendisine bakmak şefkattir” buyurdu.
(Ebu Zer radiyallahu anhu’dan; Deylemî Müsned’ul-Firdevs)

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bana iman edip beni doğrulayana Ali bin Ebi Talib'in velâyetini tavsiye ederim. Kim onu velî edinirse beni velî edinmiş olur, beni velî edinen de Allahı velî edinmiş olur, onu seven beni sevmiştir, beni seven de ALLAHı sevmiştir, ona düşmanlık yapan bana düşmanlık yapmıştır, bana düşmanlık yapan da ALLAHa düşmanlık yapmıştır”." buyurdu.
(İbn-i Asakir "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.93; el-Hindi, Kenzu’l- Ummal, c.6, s.154)


Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: "Ben ilmin ŞeHRiyim, Ali de kapısıdır, her kim ilim isterse kapıya gelsin" buyurdu.
(el-Hakim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.126 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Kenz'ul Ummal" c.11, s.600 / el-Münavi'nin "Fayd'ül Kadir" c.3, s.46 / İbn-i Hacer'in "Lisan'ül Mizan" c.1, s.191 / el-Suyuti'nin "Cami us-Sağir" c.1, s.108 / el-Bağdadi'nin "Tarih-i Bağdat" c.4, s.348 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.459 / İbn-i Hacer'in "Sevaik'ül Muhrika" s.120 / İbn-i Kesir'in "el-Bida-ye ven-Nihaye" c.7, s.358 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.40 / el-Mes' udi'nin "Müruc el-Zeheb" c.2, s.437 / İbn'ül Esir'in "Üsd'ül Gabe" c.4, s.100)


Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ali bin Ebi Tâlib mağfiret kapısıdır, her kim içinden geçerse mümin, her kim dışında kalırsa kâfirdir.” buyurdu.
(İbn-i Abbas radiyallahu anhu'dan; el-Suyutî'nin "Cami us-Sağir" c.2, s.56 / el-Müttaki el-Hindî'nin "Kenz'ul Ummal" c.6, s.153 ve "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.20 / el-Nebehani'nin "Feth'ül Kebir" c.2, s.242 / İbn-i Hacer'in "Seva-ik'ül Muhrika" s.75 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Meved-de" s.247,284 / el-Bedhaşi'nin "Miftah'ün Neca fi Menakıb al Aba" / Esn'el Metalip s.37 / ed-Derakutnî'nin "el-Afrad" / ed-Deylemî, Firdevs'il Ahbar)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır" buyurdu.
(Deylemî)

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Ali ilmin kapısıdır ve benden sonra ALLAH’dan getirdiğimi Ümmetime beyân edendir. Onu sevmek Îmandır. Ona buğzetmek nifaktır ve kendisine bakmak şefkattir” buyurdu. ”
(Ebu Zer radiyallahu anhudan; Deylemî Müsnedu’l-Firdevs)

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ali ilmimin kapısı ve benden sonra ümmetime açıklayacak olandır. Onu sevmek iman, onu buğz etmek nifaktır. Ona bakmak huzur ve refah getirir, ona yakınlık ibâdettir.” buyurdu.
(Ebu Zer radiyallahu anhu’dan; El-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.6, s.158)

Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem’in, Ali kerremullahi veche'yi eleştiren bazı sahabeye hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Ne istiyorsunuz Ali'den? Ne istiyorsunuz Ali'den?!. Hiç şüphesiz Ali BENdendir, BEN de O’ndanım.. O, BENden sonra her mü’minin velisidir!.”
(Menâkıb-u Ali b. Ebî Tâlib, s.224, Mülhakât-u İhkâki'l-Hak, c.21, s.136, Kenzü'l-Ummâl, c.11, s.599, El-Mürâciât, s.153, Sahîh-i Tirmizî, c.13, s.165, Et-Tâc, c.3, s.297 (az farkla).

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ali’yi münafık sevmez O’na Mü’min buğz etmez” buyurdu.
(Ümmü Seleme rad.a annemizden; Buharî, Ebu Muhammed B. İsmail. Tecrid-i Sarih Terc. Diy. İşl. Bşk. Yayın. Hz. Peygamberin Dilinden Dört Halifesi. Çev. A. Fikri Yavuz, Sönmez Neşr. S. 250.)

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ali’yi anmak bir ibâdettir” buyurdu.
(Buharî, Ebu Muhammed B. İsmail. Tecrid-i Sarih Terc. Diy. İşl. Bşk. Yayın. Hz. Peygamberin Dilinden Dört Halifesi. Çev. A. Fikri Yavuz, Sönmez Neşr. S. 250.)

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ali’yi ANmak bir ibâdettir” buyurdu.
(Buharî, Ebu Muhammed B. İsmail. Tecrid-i Sarih Terc. Diy. İşl. Bşk. Yayın. Hz. Peygamberin Dilinden Dört Halifesi. Çev. A. Fikri Yavuz, Sönmez Neşr. S. 250.)

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem: “Ali’yi münafık sevmez O’na Mü’min buğz etmez” buyurdu.
(Ümmü Seleme annemizden; Buharî, Ebu Muhammed B. İsmail. Tecrid-i Sarih Terc. Diy. İşl. Bşk. Yayın. Hz. Peygamberin Dilinden Dört Halifesi. Çev. A. Fikri Yavuz, Sönmez Neşr. S. 250.)

Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem, Ali kerremullahi veche'yi eleştiren bazı sahabeye hitaben şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Ne istiyorsunuz Ali'den? Ne istiyorsunuz Ali'den?! Hiç şüphesiz Ali bendendir, be de ondanım; o benden sonra her müminin velisidir!.”
(Menâkıb-u Ali b. Ebî Tâlib, s.224, Mülhakât-u İhkâki'l-Hak, c.21, s.136, Kenzü'l-Ummâl, c.11, s.599, El-Mürâciât, s.153, Sahîh-i Tirmizî, c.13, s.165, Et-Tâc, c.3, s.297 (az farkla).

Resim

SeBBeHâ SubhÂN SALÂtı
NÛR-u MuHaMMed Mi’rÂtı
->BUYuRun >İŞtirak EDin
->S ı R R -ı ÂLi ->SALÂvÂtı!.

Resim


Es-selâtu ve's-selâmu aleyke Yâ Rasûlullah!.
Es-seLÂMu aleykum ve RaHMetullâhi ve berekÂtuhu.

Resim

3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe


Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”


Resim


ÂMeNNÂ ve SaddakNÂ ve de ŞâhidNÂ!.
V'es-saLÂtu ve's-seLÂMu aleyke Ya RaSûLuLLaH!.
..sallallahu aleyhi vesellem...


''Allâhumme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin
Abdike ve
Nebiyyike ve
Rasûlike ve
Nebiyyi'l- Ummiyi ve alâ âlihi, ehl-i beytihi ve's-sahbihi ve ummetihi...''

Ve'l-hamdu li'llâhi RABBi'l-âlemîn.


MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!....

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Tahiri
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 649
Kayıt: 09 May 2007, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen Tahiri »

Resim---Buhâri ve Müslim'de ise rivâyet şu şekilde nakledilmiştir: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sancak hadisini (ashaba) buyurduklarında insanlar: “Acaba kime verecektir sancağı” söylentileriyle sabahladılar. Sabah açıldığında, erkenden hepsi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin yanına koştular ve her birisi, sancağın kendisine verilmesini ümit ediyordu. İşte o sırada Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ali nerededir?” diye seslendi. “O gözlerinden rahatsızdır'” dediklerinde, '”Peşine adam gönderin” buyurdu. yanına getirildiğinde, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ağzının suyunu onun gözlerine sürüdü ve onun için dua etti. Böylece Hz. Ali iyileşti ve Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sancağı ona verdi."
(Bihârü'l-Envâr, c.41, s.85, Et-Tâc, c.3, s.294, Sahih-i Buhâri, c.3, s.1140, Nûrü'l-Ebsâr, s.90, Sahih-i Müslim, c.15, s.177 (az farkla).

Resim---Yine Resûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem Hayber günü şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Kesinlikle yarın sancağı öyle bir kimseye vereceğim ki, Allah ve Resûlü'nü sever, Allah ve Resûlü de onu severler; o, (düşmandan) asla kaçmaz. Allah onun eliyle fethi müyesser kılacaktır." Ardından (o sırada) gözlerinden rahatsız olan Ali'yi (aleyhi's-selâm) yanına çağırdı; ağzının suyundan gözlerine sürdü ve sancağı ona verdi…"
(El-İstîâb, c.3, s.1099, Sahih-i Tirmizî, c.13, s.172 (az farkla).

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Yarın sancağı öyle birisine vereceğim -veya öyle birisi sancağı alacaktır- ki Allah ve Resûlü onu severler -veya Allah ve Resûlü'nü sever-; Allah, fethi ona müyesser kılacaktır." Oradakiler dediler ki: "(Sabahleyin) aniden Ali'nin geldiğini gördük; oysa onun geleceğini beklemiyorduk! "Ali geldi" dediler. Böylece Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sancağı ona verdi ve Allah ona fethi müyesser kıldı."
(Sahîh-i Buhâri, c.3, s.141.)

Resim---Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Sancağı öyle bir kişiye bırakacağım ki, Allah ve Resûlü'nü sever; Allah ve Resûlü de onu sever ve Allah onun eliyle fethi gerçekleştirecektir." Ashabı başlarını Resûlullah'a doğru uzattılar (kime vereceğini görmek için). Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de onu Ali'ye verdi."
(Nesâî, Hasâis-u Emiri'l-Müminin, s.51.)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


RaSûLULLAH RAHMetBÂRdır
KuBBetü’L-Hadrâ >ESRÂRdır
ÜMMet-i OLÂN BAHt-ı YÂRdır
KÂR-ü-BeLÂ ->Kisb-ü KÂRdır
HAKk HAYyDÂRı ÂLi >YÂRdır!.

HaBÎB-in HaDRını BİLmek
>SeLÂMet SaDRını BİLmek
ŞÂH DAMardında YAŞAmak
EHL-i BeYT KaDRini BİLmek..


ZEVK 5748

TeVHİD-i TEKMiL TAKVÂyız.. BİZ BİR-İZ BiRRu – BeRRâ-da!
SıRR-ı SıFıR SEVgiSîNde.. -> T e V e L L Â -da -> TeBERRâ-da!
İMâM-ı MuBÎN >EHL-i BeYT… ->ADuVvu’m- MuBÎN >YeZÎD-Ler!.
cÂNda – cÂNÂN - cihÂN ->CEM’iZ.. ->MuSTAFA-yı MüBERRÂ-da!..

..aleyhumu's-selâm…

10.12.13.. 07:34
brsbrsbzrm.. tktktrstypylnzlğnhcrsinde..


Resim

BÂR: f. Ek olup "saçan, yağdıran, döken, ışık veren" gibi mânâda kelimeler teşkil edilir. Meselâ:
Rahmetbâr: Rahmet saçan. Rahmet yağdıran.
HaDR: Yemyeşil, en yeşil, MuhaMMeDî Merkez Hazıriyyeti..
Kubbetü’l- Hadrâ: Yeşil Kubbe Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kevniyyet kuBBesi..
SaDR: Her şeyin evveli ve başlangıcının en iyisi. Sîne, göğüs, ön.
KaDR: İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir.
BeRR: (C.: Ebrâr) Va'dinde sâdık. Sözünde duran. Muhsin. Keremkâr. Nimetleri herkese, umuma ihsan eden. Gerçeklik, sıdk.
T e V e L L Â: (Tevelli) Birisini dost edinme. Bir işi üzerine alma. Dönme, yönelme, i'raz etme. Ehl-i Beyt'e tam sevgi. Akrabalık. Karabet. Yakınlık beslemek.
TeBERRâ: Uzak durma. Sevmeyip yüz çevirme.
İMâM-ı MuBÎN: İlim ve emr-i İlâhînin bir nev'ine bir ünvandır ki, âlem-i şehadetten ziyade âlem-i gayba bakıyor. Yani, zaman-ı halden ziyade mazi ve müstakbele nazar eder. Yani, her şeyin vücud-u zahirîsinden ziyade aslına, nesline ve köklerine ve tohumlarına bakar..


إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ
Resim---“İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn: Gerçekten Biz. Biziz, ölüleri diriltiriz; önden gönderdiklerini ve bıraktıkları eserleri kitaba geçiririz. Zaten herşeyi açık bir kütükte «İmam-ı Mübin» de de ihsa (sayıp tesbit) etmişizdir.”
(YâSîn36/60)

ADuVvu’m- MuBÎN: açık-seçik-beyânedilip bildirilen düşman.

أَلَمْ أَعْهَدْ إِلَيْكُمْ يَا بَنِي آدَمَ أَن لَّا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ
Resim---“E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân (şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn: "Ey adem oğulları, ben size and vermedim mi ki: Şeytana kulluk etmeyin, çünkü, o, sizin için apaçık bir düşmandır;"
(YâSîn36/60)

TeVHİD-i TEKMiL TAKVÂyız.. BİZ BİR-İZ BiRRu – BeRRâ-da!.:

TeVHİD: Birleme. Bir Allah'tan başka İlâh olmadığına inanma. Lâ ilâhe illallah sözünü tekrarlama. Her yerde ve her şeyde Allah'tan başkasının te'sir hâkimiyeti olmadığını anlamak, bilmek ve bilerek yaşamak.
TEKMiL: Bitirmek, tamamlamak. Kemâle erdirmek. Tam, bütün, eksiksiz.
TAKVÂ: Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.
BeRR: (C.: Ebrâr) Va'dinde sâdık. Sözünde duran. Muhsin. Keremkâr. Nimetleri herkese, umuma ihsan eden. Gerçeklik, sıdk.
TeBERRâ: Uzak durma. Beri olmak.. Sevmeyip yüz çevirme.


El Berru:
Resim

El Bârru:
Resim

El Bâriü:

Resim

Birr/El-Birru.::

Birr: Temizlik. Günahtan çekinmek. Takvâ. İn'âm ve ihsan etme. Amel-i sâlih, iyi amel. Koyunu sevketmek. Gönül, kalb.
Birr: bol hayır ve iyiliktir. Genişliğinden dolayı yeryüzüne de berr ve berriyye denilmiştir. Bu, bütün hayırlı işleri kapsayan bir isimdir.


Birru'l-vâlideyn demek, ana-babaya itaat etmek demektir.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “İyilik kaybolmaz, günahlar da unutulmaz. Hakim olan Allah ölmez. O halde dilediğini yap. Nasıl davranırsan öyle muamele görürsün.” Buyurdu.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned; Ali el-Muttakî)

Birr, ihsan, geniş hayır, tam hayır demektir. "Birr" ile "hayr" arasında fark vardır. "Birr", hayra ulaşan, kastedilmiş fayda, "hayr" ise, -kasıtsız bile olmuş olsa- mutlak anlamda faydadır. "Birr"in zıddı "ukuk" (isyan etmek), "hayr"in zıddı "şer"dir. Bununla birlikte "birr", "hıns" (günah)ın karşıtı olarak da kullanılır.

"Birr"e erişmek, hayır ve iyilik etme sıfatıyla sıfatlanmış olmak veya;


إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
Resim---“İnne’l- ebrâre le fî naîm (naîmi): Gerçek şu ki, ebrar olanlar, elbette nimetler içindedirler.”
(Mutaffifîn 83/22)

Âyetinin belirttiği gibi iyiliğe ve ilahî sevaba ermek manalarından her biriyle tefsir edilmiştir ki ikisi birbirinden ayrılmaz. Buna göre “iman”, dinin temeli, "birr", dinin gayesi demektir.

"Birr" kelimesini Hamza ve Âsım'dan Hafs, "ra"nın fethasıyla, diğerleri "râ"nın zammı ile okurlar ki, evvelinde "el-birr", "leyse"nin haberi, ikinci de ismi olur. "Velâkinni'l-birru" ifadesini Nafi ve İbni Âmr, "nûn"un tahfif ve kesri ve "ra"nın zammı ile "velâ inne'l-birra" şeklinde okur ve mutabakisi (geri kalan) "nûn"un teşdid ve fethi "râ"nın fethi ile okur.
Ebrâr ise "berr" kelimesinin çoğuludur. Nitekim "rabb" kelimesinin çoğulu da "erbâb" gelir. Nitekim "fail" vezni "ef'al" şeklinde çoğul yapılabildiği için "ebrâr"ın da "bar" kelimesinin çoğulu olduğu söylenmiştir.

Berr, iyilik sahibi, tam anlamıyla hayr sahibi, itaat edici, iyi insan demektir. Allah'ın emrini yerine getiren, Allah'ın hakkını gözeten, adağını yerine getiren kimse diye de târif edilmiştir.

Hasen: "Karıncayı incitmez, kötülüğe razı olmayan kimse" diye târif emiştir.

Kur'ân-ı Kerimimizde el-Birr, üç şekilde tefsir edilmiştir:

1-) el-Birr, Sıla/akrabalık bağını gözetmek anlamında:


وَلاَ تَجْعَلُواْ اللّهَ عُرْضَةً لِّأَيْمَانِكُمْ أَن تَبَرُّواْ وَتَتَّقُواْ وَتُصْلِحُواْ بَيْنَ النَّاسِ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Resim---“Ve lâ tec’alûllâhe urdaten li eymânikum en teberrû ve tettekû ve tuslihû beynen nâs(nâsi), vallâhu semîun alîm(alîmun): Bir de yeminlerinizi bahâne ederek; iyilik yapmanız, sakınmanız ve insanların arasını düzeltmenize Allah'ı engel kılmayın. Allah işitendir, bilendir.”
(Bakara 2/224)

لَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ أَن تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا إِلَيْهِمْ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ
Resim---“Lâ yenhâkumullâhu anillezîne lem yukâtilûkum fîd dîni ve lem yuhricûkum min diyârikum en teberrûhum ve tuksitû ileyhim, innallâhe yuhıbbul muksitîn: Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.”
(Mümtehine 60/8)

2-) el-Birr, itaat manasında da kullanılır:


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحِلُّواْ شَعَآئِرَ اللّهِ وَلاَ الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلاَ الْهَدْيَ وَلاَ الْقَلآئِدَ وَلا آمِّينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَانًا وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَاصْطَادُواْ وَلاَ يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ أَن تَعْتَدُواْ وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tuhıllû şe’âirallâhi vele’ş- şehral harâme ve lâ’l- hedye ve lâl kalâide ve lâ ammîne’l beyte’l- harâme yebtegûne fadlan min rabbihim ve rıdvânâ (rıdvânen) ve izâ haleltum fastâdû ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin en saddûkum ani’l- mescidi’l- harâmi en ta’tedû, ve teâvenû ale’l- birri vet takva ve lâ teâvenû alel ismi ve’l- udvâni vettekullâh: Ey iman edenler, Allah'ın şiarlarına, haram olan ay'a, kurbanlık hayvanlara, (onlardaki) gerdanlıklara ve Rablerinden bir fazl ve hoşnutluk isteyerek Beyt-i Haram'a gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktınız mı artık avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyduklarından dolayı bir topluluğa olan kininiz, sakın sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve Allah'tan korkup sakının. Gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.”
(Mâide 5/2)

وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُن جَبَّارًا عَصِيًّا
Resim---“Ve berren bi vâlideyhi ve lem yekun cebbâren asıyyâ: Ana-babasına saygılı ve iyi davranırdı. Hiç zorba ve isyankâr olmadı.
(Meryem 9/14)

وَبَرًّا بِوَالِدَتِي وَلَمْ يَجْعَلْنِي جَبَّارًا شَقِيًّا
Resim---“Ve berren bi vâlidetî ve lem yec’alnî cebbâren şakıyyâ: "Anneme itati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı."
(Meryem 9/32)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا تَنَاجَيْتُمْ فَلَا تَتَنَاجَوْا بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَتَنَاجَوْا بِالْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Resim---“Yâ eyyuhâllezîne âmenû iza tenâceytum fe lâ tetenâcev bil ismi vel udvâni ve ma’siyeti’r- resûli ve tenâcev bi’l- birri vet takvâ, vettekûllâhellezî ileyhi tuhşerûn: Ey iman edenler, kendi aranızda gizli konuşmalarda bulunacağınız zaman, bundan böyle günah, düşmanlık ve Peygamber'e isyanı fısıldaşıp konuşmayın; birri (iyiliği) ve takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah'tan sakının.”
(Mücâdele 58/9)

كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
Resim---“Kellâ inne kitâbe’l- ebrâri lefî illiyyîn: Hayır; ebrar olanların kitabı, "İlliyîn"dedir.”
(Mutaffîfîn 83/18)

3-) el-Birr, Takvâ anlamında:

أَتَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنسَوْنَ أَنفُسَكُمْ وَأَنتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ

Resim---“E te’murûnen nâse bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlûne’l- kitâb (kitâbe) e fe lâ ta’kılûn: Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?”
(Bakara 2/44)

لَّيْسَ الْبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّآئِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُواْ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاء والضَّرَّاء وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ

Resim---“Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbele’l- maşrıkı ve’l- magrıbi ve lâkinne’l- birre men âmene billâhi ve’l- yevmi’l- âhırı ve’l- melâiketi ve’l- kitâbi ve’n- nebiyyîn (nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevi’l- kurbâ ve’l- yetâmâ ve’l- mesâkîne vebne’s- sebîli, ve’s- sâilîne ve fî’r- rıkâb (rıkâbi), ve ekâme’s- salâte ve âte’z- zekât (zekâte), ve’l- mûfûne bi ahdihim izâ âhed (âhedû), ve’s- sâbirîne fî’l- be’sâi ve’d- darrâi ve hîne’l- be’s (be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humu’l- muttekûn: Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.”
(Bakara 2/177)

لَن تَنَالُواْ الْبِرَّ حَتَّى تُنفِقُواْ مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ
Resim---“Len tenâlû’l- birre hattâ tunfikû mimmâ tuhibbûn (tuhibbûne), ve mâ tunfikû min şey’in fe innallâhe bihî alîm: Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.”
(Âl-i İmrân 3/92)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim


HABîBuLLAH’ın ZiMMeti!
VeLÂyette ->NÜBüVveti!
->FAZiLet FETÂsı ->ALi!.
HÂL-i HaZıR HÂL HiMMeti!.


ZEVK 6608

ALi ->EBdÂL!. ALi ->EBrÂR!. ->HABîBuLLAH’ın ZiMMeti!
ALi ->AHyÂR!. ->ALi ->AHrÂR!. ->VeLÂyette NÜBüVveti!
->FAZiLet FETÂsı ->ALi!. -> “EHL-i BeYT”-in ->ERDEMidir
ALi ->HAYyÂR!. ALi ->HAYydÂR!. FAZL-ı FeCRin FüTüVveti!.


18.01. 15 15:05
brsbrsmm..tktktrstkkmdbnvdsNn..yürbreylndnyÂ...


sallallahu aleyhi vesellem
kerremallahu vechehu…


Resim


FETÂ: Fütüvvet-Yiğitlikte tekk..
FüTüVvet: Dostlara afv ve safh ile muamele. Yiğitlik. Cömertlik. Lütuf ve ihsankârlık. Kerem ve seha. Soy temizliği.
HiMMet: Zâhir-Bâtın Hakikat-ı MuhaMMedKaynağı.
ZiMMet: Himayeyi te'min eden ittifak. Borç. Alâkalı. Uhde. Vicdan. Mes'uliyet.
ERDEM: Ahlâkın övdüğü ve ahlâklı olmanın gerektirdiği doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik, ölçülülük gibi niteliklerin ortak adı..
HAYyÂR: hER ÂN YÂR iLe BiLe ve DipDiri..
HAYydÂR: hER ÂN YÂR iLe BiLe ve DipDiri ve DiRLik Hasbî Hizmetçisi kerremallahu vechehu..
FAZL-ı FeCR: MuhaMMedî Mü’minlerin GönüLLerine MuhaMMedî Güneşin Doğmasında; İmÂN Cömertliği ve İhsÂNa ERiş HaBiBî Hizmetçisi kerremallahu vechehu..


AhYÂR u HAYRuLLAH HaYYDâR KeRRâRı:
BİZ BİR-İZ kervÂNın EbDÂl- EBRâRı:
EbdÂL-EbrÂR-AhyÂr-AHrÂRı:


EBDÂL-lar: En Bedel olanlar, tebdil olanlar. Büdelâlar. AŞK u CEZBe Ehlidirler.
EBRÂR-lar: En Birr Olanalar, özü-sözü dosdoğrular, en İYİler… Birr u Takvâ, ZüHD ü TaKVâ Ehlidirler.
AHYÂR-lar: En Hayırlılar, En zor yolun Rehberleri. SıDK u HuŞû Ehlidirler.
AHRÂR-lar: En HüRRler, halka karşı fütursuzlar. Havf u Recâ Ehlidirler..

HURi IYN AHRâRı: A’yân-ı sâbite Hakikatı HüRR kılınmış Ali kerremullâhi veche..

SıRR-ı SıFıR SıRR-ı ALİ kerremallahu vechehu: YAŞAnmayan YALANdır, YAŞAN-AN-sa “OL-AN” dır..

ZiMMet: Himâyeyi te'min eden ittifak. Alâkalı. Uhde. Vicdan. Sorumluluk hudûdunda koruma zorunda kalma.

ZiMMet: Zâhir ve Bâtın Hakîkat-ı Muhammediyye'nin ASLen-NeSlen-FaSLen ve HâLen Fıtraten Sâhibi olmak..

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
“Ey Ali Cenâzemi sen yıkayacaksın, borcumu ödeyeceksin mezarıma beni sen koyup örteceksin ZİMMETimi sen îfâ edeceksin ve sen dünyâ ve âhirette sancağımın sâhibisin.” buyurdu.”

(Ebû Said (r.a.)’den; Deylemî Musnedu'’l-Firdevs)

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
“Ya Ali! Seni râzı etmiyor muyum?
Sen benim kardeşim ve vezirimsin.
Borcumu ödersin vâdimi yerine getirirsin ZİMMETimi kaldırırsın.
Seni hayâtımda seven kimse muhakkak vazîfesini yerine getirmiştir.
Benden sonra senin hayâtında seni seveni ALLAH emniyet ve îman ile sona erdirsin.
Benden sonra seni görmediği halde seni seveni ALLAH emniyet ve îman ile sana erdirsin ve kıyâmet gününde onu korusun.
Sana buğz olduğu halde ölen kimse ey Ali bir nevi câhiliyet ölümü ile ölmüştür ve ALLAH onu İslâm'da yaptığı amel ile hesâba çeker” buyurdu.

(İbni Ömer (ra)’den; Taberânî Mu’cem-ul Kebir).


3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI: “Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

ResimGÜL YOLu..

->MuhaBBet Mi’RÂCı ALi
->TeVHiDuLLAH TÂCı ALi
İKRÂRda YED-i MuhaMMed
->İNKÂRın ->İLÂCı ->ALi
kerremallahu vechehu..

GELin DostLar DİRİLeLim
SıRAT SıRTın >SERİLeLim
RAHMÂN NEFesÎn BİLeLim
DoSTa KuRBÂN VERİLeLim


ZEVK 5884

SıRR-ı SIFIRı -> SıRRLayıp -> “İKİ”mİZi -> “BİR”i EDeLim!
“MuTe KaBLe En TeMute!.” -> “ÖLÜ”müzü >“DİRi” EDeLim!
MERKEZ–MUHİTi >CEM’ EDip >“DEM bu DEM”imİZ DEM EDip
-> EL-ELe ->ALİ ELİnde.. ->“e LESTu MaHhşER PÎRi” EDeLim!..

Aleyhumusselâm..

21.02.14 16:28
brsbrs.. trmnlglmkrşlmygll..


ResimMuTe KaBLe En TeMute!.:

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!: “Mutü kable en temutü: ÖLmeden önce ÖLünüz!” buyurdu.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)



ResimMERKEZ–MUHİTi.:
>EN DIŞarda-MUHiT<–>EN İçerde-MeRKez!.:

EN DIŞarda-MUHiT.:


Merkezde Rububiyyet Tevhidi, Muhitte Uluhiyyet Tevhidi..

اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٍ مُّبَارَكَةٍ زَيْتُونِةٍ لَّا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُّورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَن يَشَاء وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Resim---“Allâhu nûrus semâvâti vel ard(ardı), meselu nûrihî ke mişkâtin fîhâ mısbâh(mısbâhun), el mısbâhu fî zucâceh(zucâcetin), ez zucâcetu ke ennehâ kevkebun durrîyyun, yûkadu min şeceratin mubâraketin zeytûnetin lâ şarkîyetin ve lâ garbiyyetin, yekâdu zeytuhâ yudîu ve lev lem temseshu nâr(nârun), nûrun alâ nûr(nûrin), yehdîllâhu li nûrihî men yeşâu, ve yadribullâhul emsâle lin nâs(nâsi), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun): Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, her şeyi bilendir.”
(Nûr 24/35)

Allâhu nûrus semâvâti vel ard” insanı çok ilgilendiren bir husus.
Sizin “zâhir” dediğiniz Kull-i Şey, “zâhir” dediğiniz, ALLAH’ın nurundan ibarettir.

ALLAH” muhittir bir şey/kimse sistem dışına çıkamaz yani.

وَللّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطًا
Resim---“Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu bi kulli şey’in muhîtâ(muhîtan): Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır ve Allah her şeyi kuşatmıştır. (Hiçbir şey O'nun ilim ve kudretinin dışında kalamaz).”
(Nisâ 4/126)

ResimEN İÇerde-MeRKez!.:

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Resim---Ve lekad halakne'l-insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh (nefsuhu), ve nahnu AKREBu ileyhi min habli'l-verîdi : Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha YAKINız.
(Kaf 50/16)


ResimMERKEZ–MUHİTi >CEM’.:
->EL VÂHiDu’L- KAHHÂR >ALLAH.:

..Vahdet-i UHuD ->Vahdet-i ŞüHÛD ->Vahdet-i SüCÛD ->Vahdet-i MevCÛD =>Vahdet-i VüCÛD<=kaHHÂRRiyyet=> Vahdet-i VüCÛD =>Vahdet-i MevCÛD ->Vahdet-i ŞüHÛD ->->Vahdet-i SüCÛD ->Vahdet-i UHuD..

(LÂ diyen HerŞey/kes)..->İLÂhe ->İLLâ =>ALLAH <= TEVHÎD => ALLAH ->İLLÂ ->İLÂhe-> ..(LÂ diyen yok.. VAR OLan Vâhidu'l- Kahhâr ALLAH)

يَوْمَ هُم بَارِزُونَ لَا يَخْفَى عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ
Resim---''Yevme hum bârizûn(bârizûne) lâ yahfâ alâllâhi min hum şey’un, li menil mulku’l- yevm(yevme), lillâhi’l- vâhidi’l- kahhâr: O gün, orta yere çıkarlar. Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz. (Allah sorar:) "Bugün mülk kimindir? Bir olan, Kahhar olan Allah'ındır."
(Mü’min 40/16)

Resim “LÂ Huve ->İLLâ HUu! ->O’ndan bAŞKa O YOKtur”un >ASLı!.:


هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ
Resim---“Huvallâhullezî LÂ İLÂHE İLLÂ HUVE, el meliku’l- kuddûsu’s- selâmu’l- mû’minu’l- muheyminu’l- azîzu’l- cebbâru’l- mütekebbir (mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn (yuşrikûne).: O Allah ki; O’NDAN BAŞKA İLÂH YOKtur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir), Cabbar’dır (cebredendir), Mütekebbir’dir (pek büyük olandır). Allah, şirk koşulan şeylerden münezzehtir (uzaktır).”
(Haşr 59/23)


Resim -> EL-ELe ->ALİ ELİnde..
->“e LESTu MaHhşER PİRi” EDeLim!.:


Resim---- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Alî, benden, ben ondanım. Alî’den başka hiç kimse (yapmak durumunda olduğum şeyi) benim yerime edâ edemez.” buyurmuştur.

(Hubşiy bin Cenâde (ra) dan; İbni Mâce, Mukaddime 119)


Resim---- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ben kimin mevlâsı (dostu) isem, Alî de onun dostudur.” buyurmuştur.

(Zeyd ibn Erkam (radiyallahu anhu)’dan; Tirmizî, Menâkib 3714)


Resim---- Zeyd bin Erkam (radiyallahu anhu): Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Alî, Fâtime, Hasan ve Hüseyin (as)’e hitâben:”Ena silmün limen sâlemtüm, ve harbun limen harab tüm.: sizin barış (silm, sulh) hâlinde olduğunuz kimse ile ben de barış hâlinde olurum ve sizin harb hâlinde olduğunuz kimse ile ben de harb hâlinde olurum.” buyurmuştur.

(İbni Mâce, Mukaddime 145)


Resim----Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : “Ya Ali! Mü’minden başkası seni sevmez; münafıktan başkası da sana düşmanlık yapmaz”
(Sahih-i Müslim, c.1, s.120; Sahih-i Tirmizi c.5, s.306, Hadis No: 3819; Sünen-i Nisai c.8, s.117; Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.1, s.95; Ebu Naim el-Asbahani "Hilyet'ül Evliya" c.4, s.185; el-Müttaki el-Hindi "Kenz'ul Ummal" c.2, s.598)
Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır"
(Deylemî)


Resim

3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ Muhammedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münir Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!”
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

-->EBEDî AŞK PÎRi ALi
-->EBEDî HAYy DİRi ALi
NÛR-u MuhaBBet Menbağı
--->MuhaBBet MÜNİRi ALi!.

ZEVK 8172

CihÂNda CÂNLar cENgiNde ->KÂR-ü-BeLÂ ->KiSB-ü-KÂRdır
ZİMMet-i ReSÛLuLLAH ->ALi’dir ->Mü’MiNLere ->ALi YÂRdir
MuhaMMedî AŞK EHL-i BeYt
MuhaMMedî MEŞK EHL-i BeYt
ReSÛLuLLAH’ı ->DUYup ->UYan ->EZEL-EBED BAHt-ı YÂRdir!.

aleyhumusselâm

30.05.17 15:10
brsbrsm..tktktrstkkmdefkârr..hcrirfÂnn..



Resim

Resim---- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ni’metleriyle sizi beslediği (gıdalandırdığı) için ALLAH’ı sevin. Beni de ALLAH sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin.” buyurmuştur.
(İbni Abbas (ra) dan; Tirmizî, Menâkib 3792;Taberanî, Kebir;İbn Hibban)

Resim---- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Alî, benden, ben ondanım. Alî’den başka hiç kimse (yapmak durumunda olduğum şeyi) benim yerime edâ edemez."” buyurmuştur.
(Hubşiy bin Cenâde (ra) dan; İbni Mâce, Mukaddime 119)

Resim---- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ben kimin mevlâsı (dostu) isem, Alî de onun dostudur."” buyurmuştur.
(Zeyd ibn Erkam (radiyallahu anhu)’dan; Tirmizî, Menâkib 3714)

ZiMMet: Himâyeyi te'min eden ittifak. Alâkalı. Uhde. Vicdan. Sorumluluk hudûdunda koruma zorunda kalma.

ZiMMet: Zâhir ve Bâtın Hakîkat-ı Muhammediyye'nin ASLen-NeSlen-FaSLen ve HâLen Fıtraten Sâhibi olmak..

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey Ali Cenâzemi sen yıkayacaksın, borcumu ödeyeceksin mezarıma beni sen koyup örteceksin ZİMMETimi sen îfâ edeceksin ve sen dünyâ ve âhirette sancağımın sâhibisin.”” buyurmuştur.
(Ebû Said (r.a.)’den; Deylemî Musnedu'’l-Firdevs)

ZiMMet: Himâyeyi te'min eden ittifak. Alâkalı. Uhde. Vicdan. Sorumluluk hudûdunda koruma zorunda kalma.

ZiMMet: Zâhir ve Bâtın Hakîkat-ı Muhammediyye'nin ASLen-NeSlen-FaSLen ve HâLen Fıtraten Sâhibi olmak..

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuştur ki: “Şüphesiz, (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emânet bırakıyorum. Birisi, Aziz ve Celil olan Allah’ın kitabı Kur’ân. Diğeri de gözümün nuru ehl-i beytimdir. Allah’ın kitabı Kur’ân; semâdan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habir olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur’ân’la ehl-i beytim (âhirette) Havz-ı Kevser’in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse, sizler (size emânet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!” buyurmuştur.
(Ahmed, Müsned, 111,17;V,182;Tabarânî, el-Mu’cemu’1-Kebir, V, 154 (No:4922, 4923). Bkz: Tirmizî, Menâkıb, 32 (No:3788. Aynı konuda biraz farklı bir rivâyet)

Hazreti İmâm-ı Alî (keremullahi veche): "Her ilmin câmi’i Kur'ân, Onun câmi’i Fâtiha, onun câmi’i Besmele ve onun câmi’i "Be" harfi, onun da câmi’i Noktasıdır..." buyurmuştur.

Resim--- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Ben ilmin şehriyim Ali ise kapısıdır" buyurmuştur.
(Deylemî)

Ali kerremullâhi veche şöyle buyurdu : "Ben, ALLAH’ın kulu ve Rasûlunun kardeşiyim. En büyük Sıddık benim, bunu benden sonra kim söylerse yalancıdır, ben insanlardan yedi yıl önce namaz kıldım."
(Sünen İbn-i Mace c.1, s.57; el-Hasais en-Nisai s.3; Menakıb-ı Ahmet bin Hanbel No:17; el-Hakim Nişaburi'nin "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s.112; İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.1, s.61 / İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.3, s.257; Tarih-i Tabari c.2, s.56 / İbn-i Kesir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.2, s.22; Tabari'nin "Zehair'ul Ukba" s.60 ve "Riyad'ul Nadara" c.2, s.155; el-Hamvini eş-Şafii'nin "Feraid es- Simtayn c.1, s.248)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Ali kerremullâhi veche'ye hitâben:
Resim--- "Ey Ali, sen dünyâda ve âhirette dost ve yardımcımsın" buyurmuştur.
(Sahih-i Müslim c.2, s.24-Hz.Ali'nin faziletleri babında; el-Ha-kim'in "Müstedrek es-Sahihayn" c.3, s. 109; Tabari'nin "Riyad'ul Nadara" c.2, s.203: Tirmizi"Kenz'ul Ummal" c.6, s.152'den tahric etti; İbn-i Hacer'in "Sevâik'ül Muhrika" s. 107; Talhis el-Müs-tedrek s.26; Müsned el-Bezzâr; Müsned-i Ahmet bin Hanbel)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ey Ali, sen mü'minlerin Veli'sisin" buyurdu.
(Sünen-i Tirmizi c.6, s.267; Müsned-i Ahmet bin Hanbel c.4, s.468)

Ümmü Seleme radiyallâhu anha'dan naklen, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ali Kur'ân’ladır, Kur'ân da Ali'yledir, ikisi havuz başına varana dek birbirinden ayrılmazlar"buyurmuştur.
(el-Hakim'in "Müstedrek es- Sahihayn c.3, s.124; Tabaranî'nin Mucem el-Sağir c.1, s.55; el-Künci eş-Şafii'nin Kifâyetü't -Talib s.399; İbn-i Hacer'in Sevâik'ül Muhrika s.76; el-Müttaki el-Hindi'nin Kenzu'l- Ummal c.6, s.153; el-Münavi'nin Faydü'l- Kadir c.4, s.358; eş-Şeblenci'nin Nur'ül Absar s.73; el-Suyuti'nin Tarihü'l- Hulefa s.173; el-Suyuti'nin Cami us- Sağir c.2, s.66; el-Kunduzî el-Hanefi'nin Yenabi'ül Mevedde s.185; İs'af er-Rağıbin s.147)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Resim--- "Ben ilmin kentiyim, Ali de kapısıdır, her kim ilim isterse kapıya gelsin" buyurdu.
(el-Hakim'in Müstedrek es-Sahihayn c.3, s.126; el-Müttaki el-Hindi'nin Kenz'ul Ummal c.11, s.600; el-Münavi'nin Fayd'ül Kadir c.3, s.46; İbn-i Hacer'in Lisan'ül Mizan c.1, s.191; el-Suyuti'nin Cami us-Sağir c.1, s.108 / el-Bağdadi'nin Tarih-i Bağdat c.4, s.348 / İbn-i Asakir'in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.459; İbn-i Hacer'in Sevâik'ül Muhrika s.120; İbn-i Kesir'in el-Bida-ye ven-Nihaye c.7, s.358; Menakıb-ı Hüvarezmi s.40; el-Mes' udi'nin Müruc el-Zeheb c.2, s.437; İbn'ül Esir'in Üsd'ül Gabe c.4, s.100)

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem amcalarına hitâben:
Resim--- "Ali benim kardeşim, vâsim ve içinizde halîfemdir, onu dinleyin ve ona itaat edin" buyurmuştur.
(Müsned Ahmet bin Hanbel c.1, s.159; el-Askalani'nin "el-İsabe fi Temyiz es-Sahabe" c.1, cz.2, s.217; el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.42 ve "Kenz'ul Ummal" c.13, s.131; El-Suyuti'nin "Cami'ül Ahadis"c.16, s.251; Tefsir'ül Hazen c.3, s.371; İbn-i Esir'in "el-Kamil fit-Tarih" c.1, s.487 / Tarih'üt Tabari c.2, s.63 / İbn-i Kesir'in "el-Bidâyetü ven-Nihaye" c.3, s.352; İbn-i Ebil Hadit'in "Şerh-u Nehc'ül Belağa" c.13, s.211; Siret'ül Halebi c.1, s.311; el-Haskani'nin Şevâhid'üt Tenzil c.1, s.371)
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

GÜL kOKUsu ->GÜLün İZ-i
DAMLa DAMLa AŞK DENİZi
EL>RESÛLe ->EL>ALLAH’a
ÂLİ YÂRdır ->“BİZ BİR-İZ”i!.

NüBüVvet SıRr VeLÂyette
->ŞÂHım ÂLİ PÎR ELbette
->KuL İhVÂNim ->İkİ ELİ
->EZEL-EBED EHL-i BEYtte.. aleyhumusselâm..


Resim ÂLİ YÂRdir!.
kerremâllahu vechehu..


Şu CihÂNda CÂNLar cENgin
BULup MuhaBbet MihENgin
DÖKüLen gÖZ YAŞın rENgin
-->AL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

BİZ BİR-İZ>BeLÂ BİLEsin
“SEVen-SEViLen >İLE”sin
ZeHiR-ZıKkım AŞK ÇİLEsin
->BAL EDene ->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

BİZ BİR-İZ BEYLer BEYini
Hak BİLip -->KüLLî ŞEYini
NÂZ-NiYÂZ >YÂRin NEYini
->ÇAL EDene >ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

DÜŞüp ReSûLün İZİ-ne
ENÂLLAH NahNu BİZine
DAMLAda AŞK DENİZine
->DAL EDene ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

KÛN feyeKÛN KuL KemÂLin
->CeLÂL İkRÂMı ->CemÂLin
HÂL İÇİnde -->BiNBiR HÂLin
-->HÂL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

FaZL-ı FeTTÂH FıRatında
->SıRR-ı SıFıR SıRatında
AŞK KervÂNın KıRatında
->NAL EDene ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

GÜNEŞ İLe ->IŞIğını
MÂŞuk İLe ->ÂŞIğını
->ANA-sının BEŞİğini
SAL EDene>ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

YAŞAnmamış YALANLardan
PUT EyLeyip>SOLANLardan
->NEFSine KuL OLANLardan
-->EL EDene --->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

KoRKusun ->UMut SANana
->KANdırıLıp --->İNANana
->YÂD EL NÂRIna YANana
->EL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

SÂHiB ÇIKıp HAKk PÎRİne
->SÂHiBin ->ÖLün-DİRİne
->AŞKın ->KıRat-KıtMÎRİne
--->EL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

EL MeNÂNın ->MiNNetine
CÂN da CÂNÂN CeNNetine
->ReSûLuLLAH SüNNetine
->GEL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

CÂNda CÂNÂNLa BAKanı
>AŞKın ŞiMŞeğin ÇAKanı
->İKİ gÖZü-nden >AKanı
->SEL EDene >ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

ÖZLeyip>NÂZLı YÂRını
DİZ BOYunca EFKÂRını
GuRBette AH-ü-ZÂRını
YEL EDene >ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

AŞK İNiş>ÇIKış>DÜZünü
BİR BİLip KoRku-HÜZÜNü
YÂRsiz GeCe-GÜNDÜZünü
->YIL EDene ->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

*

Bu ÂLeM YOL GEÇen HANı
>KuLLuk İMtihÂN MekÂNı
NEFSin TANı>RABBın TANı
->BİL EDene ->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

AŞK AYNAsın SıRRın SİLip
NEFSini ->RABBını >BİLip
DİLin>DİLim DİLİm DİLip
->DİL EDene >ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

>AŞKın SıRR-ı SıFıRını
YüReği ->SEVd FıRıNı
AŞK AYNAsının SıRRını
->SİL EDene ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

->ÇARk-ı ÇiLLe ÇEKişini
->DeMiR LeBLeBi DİŞini
KÛN>EMR>feyeKÛN İŞİni
->OL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

HÂL-i HaZıR>HıZıR HUYun
BUZ DAĞInda SÎNe SUYUn
RÛH SUYUna BedEN KUYUn
->DOL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

AğYÂR ZiKkesin YOLaNı
->DertLeri gÖZe DOLaNı
OLsun!. OLmasın!. OLÂNı
->YOL EDene >ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

AŞK AYNAsın>İkİ YÜZün
ARAFta>GeCE-GNDÜZün
AŞKta ÇIKıç-İNiş>DÜZün
-->YOL EDene ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

ÖL! DİRiL! ÖL! AŞKın DİNi
->AHRÂRı EYyLe>KENdiNi
ÖLmeden ÖNce ->NEFSiNi
->ÖL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

SEVen<->SEViLen>SEVgiLi
ARZdan ARŞa>SıRR-ı SEVgi
-->ŞÂH ŞeHîdi HÜSEYiN gibi
-->ÇÖL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

ŞÂH ÂLİ-m>İLMin KAPIsın
EDEBi ->“TEVHiD TAPIsı”n
BEYtü’r-RABB RIZA YAPIsın
->ÇÖL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

KULu OLmadan EKmeK-AŞın
->DIŞında >CÂNLar SAVAŞIn
->İKİ AVCUna >gÖZün YAŞIn
-->GÖL EDene --->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

DArMadumAN DERdiYokun
AVı ->AVCı “YAYda >OK”un
FeDÂ EDip ->YOKun-ÇOKun
->YOL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

KEŞiŞ DAĞda SEVd SESİn
ALıp-VERip ->YÂR NEFESİn
KıtMÎRime >NEFS HeVeSİn
->ÇUL EDene ->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

ÂŞıK iSEN ->PÂKLa NEFSin
->SıRR-ı SıFıR SAKLa NEFSin
HAKktan HAKka HAKkLa NEFSin
--->KUL EDene ---->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

YIKıLınca ->bENLik BENDi
ÇAĞLadı ->AKtı ->DENENdi
->KENDi ATEŞinde ->KENDi
-->KÜL EDene -->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

ELEStin >KâLû>BeLÂsın
>SıRR-ı SıFıR Es SELÂsın
ALLAH AŞKın KerbeLÂsın
-->TÜL EDene ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

YOL-YOLcu-YOLdaş-YOLLuğu
SIFIRın ->SONSUZ>BOLLuğu
HAKk-tan gAYRısına KULLuğu
-->ZÜL EDene --->ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..

Resim

ŞÂHı MerdÂN ÂLİ MeRdi
CÂN VERdi CÂNÂna ERdi
KuL İhvÂNim gibi>DERdi
-->GÜL EDene ÂLİ YÂRdir!. kerremâllahu vechehu..


09.03.17 08:19
brsbrsm..tktktrstKkmdsvdÂ..



Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!..

Resim


3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ MuhaMMedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münîr Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu MuhaMMed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!.”


Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

EL ->ELe->ELde->YEDuLLAH
KeLÂMuLLAH ->RESÛLuLLAH
-->SIRAT-ı MUSTAKîm HATTı
EHL-i BEYt BİZ-BİRi ÂLİ ŞÂH!.


ZEVK 8460

ESFELinden ->İLLİYyÎNe --->GÜLüne Öten ->BÜLBÜLdür
BİZ BİR-İZ BELÂ BÂZÂRı --->BÜLBÜLün GÖNLü ALGÜLdür

RESÛLuLLAH TENi KANı
hER ÂNda ->CÂNı İMÂNı

GEÇmiş-GELecek>şU ÂNda->EHL-İ BEYT YURDu GÖNÜLdür!.


30.09.17 13:31
10 muharrem 1439
kozyatğısümersitealperistANbuL..



Resim

HAKk’ın “NAHNU-BİZ”indeyiz
>“NÛR-u MÎM DENİZİ”ndeyiz
hER YER KÂR-BELÂ
hER ÂN MuHaRReM
BİZ -->EHL-İ BEYT İZİNdeyiz!.


celle celâlihu..
aleyhumusselâm...


Resim

47. SALÂVÂT-ı ŞERÎFE: FÂTİMÂTüz- ZEHRÂ ANNE'mizin SALÂVÂTı:

Resim


الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ رُحُهُ مِحْرَبُ الْاَرْوَاحِ وَ الْمَلاَئِكَةِ وَ ألْكَوْنِ
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُوَ إمَامُ الْأَنْبِيَاءِ وَ الْ مُرْسَلِين
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَى مَنْ هُو إمَامُ أهلِ الْجَنَّةِ وَ إبَادِاللّهِ الْمُؤْمِنِين


ResimTÜRKÇESİ :
ALLAHümme salli alâ men rûhuhu mihrâbü'l- ervâhi ve'l- melâiketi ve'l- kevni
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü
'l- enbiyâi ve'l- mürselin,
ALLAHümme salli alâ men hüve imâmü ehli'l- cenneti ve ibâdillahi'l- 'minin...


ResimMÂNÂSI :
ALLAHım!. Rûhu, kâinâtın, meleklerin ve rûhların Mihrâbı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Katından gönderilenlerin ve peygamberlerin İmamı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.
ALLAHım!. Cennet ehlinin ve ALLAHın mümin kullarının İmâmı olan O yüce Zâta (sav) salât ü selâm et!.


(7 letâifimizin sâllini-isalini-sılasını-ulaşımını sağla! Âmin!.)


Resim

Âmin Yâ Latîf Yâ Kerîm ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Rahîm Yâ Vedûd ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Fettâh Yâ Gaffâr ALLAH celle celâluhu!
Âmin Yâ Settâr Yâ ALLAH ALLAH celle celâluhu!..

Âmin!.. Âmin... Âmin... Âmin!.. Yâ Muîn Celle Celâluhu.


ResimKÂR-ü-BeLÂ KıtMÎRi kul İhvÂNi
Resim
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

Re: ALİ (kv) YÂR’dir!..

Mesaj gönderen kulihvani »

Resim

İLİM ŞEHRin KAPIsı=>ALİ
TEVHİDULLLAH TAPIsı ALİ
RESÛLULLAH-ın =>ZİMMeti
=>AŞKk KÂBESİn YAPIsı ALİ!.


HAYDÂRu’L- KeRRÂR ALİ YÂR
=>EBDÂL –ü- EBRÂR ALİ YÂR
RESÛLULLAH-ın==>SIRRDAŞı
=>AHYÂR –ü- AHRÂR ALİ YÂR!.


ZEVK 8967

EDEB-i İLİM İMAMı ==>HAKk AŞKULLAH ALİ YÂRi
BİZ BİR-İZ BİLE TAMAMı=>RASÛLULLAH ALİ YÂRi
ŞEHÎDULLAH-ın SERTÂCı
MUHABBETuLLAH Mİ’RÂCı
EHLULLAH-ın İHTİMAMı =>VELÎYyULLAH ALİ YÂRi!.


sallallahu aleyhi vesellem..

kerremallahu vechehu..


19.08.18 12:57
brsbrsm..tktktrstkkmddevrÂNn..


ZİMMet.: Himayeyi te'min eden ittifak. * Borç. * Alâkalı. * Uhde. * Vicdan. * Mes'uliyet. * Üst. Üstte olan şey. * Koruma zorunda kalma.
HAYDÂR.: Yiğit, cesur, kahraman. * Hz. Ali kerremallahu vechehu'nin bir nâmı, * Arslan, gazanfer.
KeRRÂR.: Harpte, çekilip tekrar saldırmak. Döne döne saldırmak.
ReRReMaLLaHu vechehu.: ALLAH celle celâlihu vechini mükerrem kılsın, meâlinde dua olup İmam Ali kerremallahu vechehu, hiç putlara secde ve ibadet etmediği ve çocukluktan beri ALLAH celle celâlihu'ya secde ettiğinden, onun ismi anıldığında hürmeten söylenir.
SERTÂC.: f. Baş tacı olan. Çok sevilen. Hürmet edilen. En ileri.
Mİ’RÂC.: Merdiven, süllem. * Yükselecek yer. * En yüksek makam. * Huzur-u İlâhî. Peygamberimiz Hz. MuhaMMed aleyhisselâm Efendimizin, Receb ayının 27. gecesinde Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna ruhen, cismen, hâlen çıkması mu'cizesi ki; en büyük mu'cizelerinden birisidir.
İHTİMAM.: Özenmek, fazla dikkat etmek. Gayret ve dikkat etmek..

Şimdi şu ÂNda, Şe’ÂNULLahta nice BeDeLsiz EBdÂLLar, KıYaSsız EBrÂRLar, ŞaRTsız-mutlak HüRrLer AHrÂRLar, SeBeBsiz AHyÂRLar vardır bu ŞeHÂdet ÂLEMinde..
ELHamdulillahirabbilâleminnn..


EBDâL: (Bedil veya Bedel. c.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış Evliyâ zümresinden bir cemaat. Mâsivâ alâkasından mücerred, Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve EN müstağrak olan zâtlar.
EBRâR: (Berr. c.) Özü sözü EN doğru olanlar, hamiyetliler. EN Sâdıklar. EN İyiler.
AHYâR: EN Hayırlılar. Dostlar. İyilik sevenler. (Eşrar'ın zıddı)
AHRâR: (Hür. c.) EN Hürler. Esir veya köle olmayan kimseler. Silsilesinde esir veya köle bulunmayanlar. Hürriyetçiler.

ZiMMet: Himâyeyi te'min eden ittifak. Alâkalı. Uhde. Vicdan. Sorumluluk hudûdunda koruma zorunda kalma.
ZiMMet: Zâhir ve Bâtın Hakîkat-ı Muhammediyye'nin ASLen-NeSlen-FaSLen ve HâLen Fıtraten Sâhibi olmak..

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ey Ali Cenâzemi sen yıkayacaksın, borcumu ödeyeceksin, mezarıma beni sen koyup örteceksin, ZİMMETimi sen îfâ edeceksin ve sen dünyâ ve âhirette sancağımın sâhibisin!.” buyurdu”.
(Ebû Said radiyallahu anhu’dan; Deylemî Musnedu'l- Firdevs)

Resim---Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ya Ali! Seni râzı etmiyor muyum?
Sen benim kardeşim ve vezirimsin. Borcumu ödersin, vâdimi yerine getirirsin, ZİMMETimi kaldırırsın.
Seni hayâtımda seven kimse muhakkak vazîfesini yerine getirmiştir.
Benden sonra senin hayâtında seni seveni ALLAH emniyet ve îman ile sona erdirsin.
Benden sonra seni görmediği halde seni seveni ALLAH emniyet ve îman ile sana erdirsin ve kıyâmet gününde onu korusun.
Sana buğz olduğu halde ölen kimse ey Ali bir nevi câhiliyet ölümü ile ölmüştür ve ALLAH onu İslâm'da yaptığı amel ile hesâba çeker!.”
buyurdu”
(İbni Ömer radiyallahu anhu’dan; Taberânî Mu’cemu’l- Kebir).


Resim MuhaMMedi MuHABBEtLerimİZLe!..

Resim


3. SALÂVÂT-I ŞERÎFE : İmâm-ı Alî kerremullahi vecheye ait salâvâtı şerîfe.:

Resim

TÜRKÇESİ: Lebbeyke Allahümme Rabbiye ve sâ’deyke Resim Salâvâtu’llahi’l-Berri’r-Rahîm Ve’l-melâiketi’l-mukarrebîn Resim Ve’n- nebîyyine ve’s-sıddıkîne ve’ş-şühedâi ve’s-sâlihîn Resim Vemâ sebbiha leke min şey’in yâ Rabbe’l-âlemîne Resim Alâ seyyidinâ ve Mevlânâ MuhaMMedin ibni Abdillahi hâtemi’n- nebîyyîne Resim Ve Seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-mûttâkîne Resim Ve Resûli Rabbü’l-âlemîne’ş-şâhidi’l-beşiri’d- dâi ileyke bi iznike es sirâce’l-münîr Resim Ve aleyhi’s- salâtü ve’s- selâmû ve rahmetullahi ve berâkâtuhu.

MÂNÂSI:
“Emret (buyur) ALLAH’ım! Ve başim-gözüm üstüne (emret, saâdetle Senden mutluluk istiyorum), RABB’im, ALLAH’ım! İyilik ve merhamet dolu Salâvâtullahı, gözde (yakîn) meleklerin salâvâtı, peygamberlerin, sıddıkların, şehîdlerin, sâlihlerin; Ey âlemlerin RABBi Seni tesbih (ve tenzih) eden herşeyin salâvâtı, Efendimiz Abdullah oğlu MuhaMMed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, Hatemü’l-Enbiyâya (peygamberlerin sonuncusuna), peygamberlerin Efendisine, müttakîlerin (günâhlardan korunup ALLAH'a sığınanların) imâmına; âlemlerin RABBinin, şâhid ve müjdeci Resûlüne, Senin izninde Sana dâvet eden ve aydınlatan kandile (sayısız- sonsuz) selâm (sıla, salâvât, rahmet, istiğfâr, dua, ulaşım) olsun!.”


Resim
Resim
Cevapla

“►Hz. Ali Keremallahu Veche◄” sayfasına dön