UYkUYu UYut! UYuma!.. Kul ihvani
Gönderilme zamanı: 31 May 2013, 10:25
Kul İhvÂNi Hocamızın sazsız SÖZü!
GÖNÜL gÖZünün GÖRdüğü ÖZün KÖZü!
213- '' UYkUYu UYut! UYuma!..''
İlerliyordu saat SEHERe DOĞru!
UYku tutmamıştı.
UYuyamamıştı UYkunun KOYNunda ZAMAN!
kÖRfeze DOĞru bAKtı gÖZleri!
EL attı, bir AL-EV çaktı darmadumÂN HÂLLeriNe doğru!
Bir dumÂN çEKti çiğERleri şişene kadar!
SAVurdu sonra umarsızca UMURuna!
GÖZleri denİZde ki gEMilere takıldı,
Ne çok gEMi vardı bu gece KÖRfezde!
Her biride rengarenk IŞIKlar YAYıyorlardı!
Gecenin en kara mavisinin tonlarında.
SEYRetti UMManı,
Sarı ve mavi tonları hakimdi geceye!
Etraf SUSpUStu!
Öylemi SANıyordu gerçekten?
Her yer, her şey SUS-pUS muydu? ki!
AH seni gidi seni,
USlanmaz ZANlarımmm!
İKİ AŞamalı ZAMAN!
Gece gündüze,
Gündüz geceye gebe!
Yaz, kışa HASRET,
Kış, yaza!
Bir varMIŞ, bir yokMUŞ gibi!
NEFES alışlar geldi kulağına, çeşit çeşit sonra,
DenİZde SALLınan gemilere BAKtı!
YOLcular SEVdalarından uzak,
SEVdaları onlardan uzakta!
GURBet tÜRKüsü gibi İNce ARA nağmeler DÖKüldü DİLİNDEN!
'' eller eller gurbet eller yetti gayrı
birbirini çok sevenler böyle durmaz ayrı ayrı
sen bir yerde ben bir yerde! ''
ARA nağmeleri DİNlerken devam dedi kÂLEM; HAYdi!
KİM-BİLir hangi şehirlerden, hangi ülkedendi YOLcular.
Gecenin alaca karanlığında bekleşiyorlardı.
KİMi uykuda,
KİMi uyku uyanıklık arası.
KİMide UYanıktı, KİM-BİLir!
SEVdalarını DÜŞlüyorlardı belkide!
DÜŞlüyerek UYuyanlar,
SEVdalarını İçinde YAŞAyanlar daha UYuyamamıştı belki!
NErden BiLecekti ki!
UYkunun koynunda UYumadıklarını, KİM-BİLir!
Martılarda gecenin karanlığında DÜŞlere mi? DALLmışlardı.
SUSpUS yoksa bu gece!
SESsİZ SESsİZ derken
BİRi DUYdu beni!
gecenin sessizliğini yırtarcasına SES verdi, raksederek çoşmuştu besbelli
--''kimbilir kaç can sevdiğinin koynunda uykusuz aaa cancağızım!
Alaca karanlıktan sıyrılıp güneşin ışığıyla doğmayı bekleyen!''
BİR diĞERi DUYdu! BİR diĞERi dAHa!
---''BİZde UYkuyu UYutmak İSTEdik! '' dedi diğeri gülerek diğerine
--''evet ya UYkuyu UYatacak UYumayacaktık ki UYmak için değil mi? '' dedi.
anlamlı anlamlı gagasıyla ARŞa BAK-ARAk!
devam etti;
---''SILÂya ÖZlemimiz değil mi? bütün bu çaba GURBet zor be DOST!'' dedi diğeri diğerine boyun eğerek.
Cevap verdi muhatabı;
---''bütün caba CeNNetten bir lokma RIZK için değil mi? aaa cancağazım! ''
İlk gelen susturdu diğerlerini
---''HAKK, HAKK! '' diyerek KIRK BOĞum gırtlağından çıkan SESle!
---''HAYY ALLAH Celle CeLâLihu!
HAYY Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem
Ne varki bu ÂLEM de, O’ndan bAŞKa!
OL-ÂNdan bAŞKa! ''
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
---''Onlar; başlarına bir musibet gelince, Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah a aidiz ve şüphesiz Ona döneceğiz derler. ''(Bakara 2/156)
NÛR-ye!
Ynlzlkt ssszc
03:40
30.6.2013
GÖNÜL gÖZünün GÖRdüğü ÖZün KÖZü!
213- '' UYkUYu UYut! UYuma!..''
İlerliyordu saat SEHERe DOĞru!
UYku tutmamıştı.
UYuyamamıştı UYkunun KOYNunda ZAMAN!
kÖRfeze DOĞru bAKtı gÖZleri!
EL attı, bir AL-EV çaktı darmadumÂN HÂLLeriNe doğru!
Bir dumÂN çEKti çiğERleri şişene kadar!
SAVurdu sonra umarsızca UMURuna!
GÖZleri denİZde ki gEMilere takıldı,
Ne çok gEMi vardı bu gece KÖRfezde!
Her biride rengarenk IŞIKlar YAYıyorlardı!
Gecenin en kara mavisinin tonlarında.
SEYRetti UMManı,
Sarı ve mavi tonları hakimdi geceye!
Etraf SUSpUStu!
Öylemi SANıyordu gerçekten?
Her yer, her şey SUS-pUS muydu? ki!
AH seni gidi seni,
USlanmaz ZANlarımmm!
İKİ AŞamalı ZAMAN!
Gece gündüze,
Gündüz geceye gebe!
Yaz, kışa HASRET,
Kış, yaza!
Bir varMIŞ, bir yokMUŞ gibi!
NEFES alışlar geldi kulağına, çeşit çeşit sonra,
DenİZde SALLınan gemilere BAKtı!
YOLcular SEVdalarından uzak,
SEVdaları onlardan uzakta!
GURBet tÜRKüsü gibi İNce ARA nağmeler DÖKüldü DİLİNDEN!
'' eller eller gurbet eller yetti gayrı
birbirini çok sevenler böyle durmaz ayrı ayrı
sen bir yerde ben bir yerde! ''
ARA nağmeleri DİNlerken devam dedi kÂLEM; HAYdi!
KİM-BİLir hangi şehirlerden, hangi ülkedendi YOLcular.
Gecenin alaca karanlığında bekleşiyorlardı.
KİMi uykuda,
KİMi uyku uyanıklık arası.
KİMide UYanıktı, KİM-BİLir!
SEVdalarını DÜŞlüyorlardı belkide!
DÜŞlüyerek UYuyanlar,
SEVdalarını İçinde YAŞAyanlar daha UYuyamamıştı belki!
NErden BiLecekti ki!
UYkunun koynunda UYumadıklarını, KİM-BİLir!
Martılarda gecenin karanlığında DÜŞlere mi? DALLmışlardı.
SUSpUS yoksa bu gece!
SESsİZ SESsİZ derken
BİRi DUYdu beni!
gecenin sessizliğini yırtarcasına SES verdi, raksederek çoşmuştu besbelli
--''kimbilir kaç can sevdiğinin koynunda uykusuz aaa cancağızım!
Alaca karanlıktan sıyrılıp güneşin ışığıyla doğmayı bekleyen!''
BİR diĞERi DUYdu! BİR diĞERi dAHa!
---''BİZde UYkuyu UYutmak İSTEdik! '' dedi diğeri gülerek diğerine
--''evet ya UYkuyu UYatacak UYumayacaktık ki UYmak için değil mi? '' dedi.
anlamlı anlamlı gagasıyla ARŞa BAK-ARAk!
devam etti;
---''SILÂya ÖZlemimiz değil mi? bütün bu çaba GURBet zor be DOST!'' dedi diğeri diğerine boyun eğerek.
Cevap verdi muhatabı;
---''bütün caba CeNNetten bir lokma RIZK için değil mi? aaa cancağazım! ''
İlk gelen susturdu diğerlerini
---''HAKK, HAKK! '' diyerek KIRK BOĞum gırtlağından çıkan SESle!
---''HAYY ALLAH Celle CeLâLihu!
HAYY Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem
Ne varki bu ÂLEM de, O’ndan bAŞKa!
OL-ÂNdan bAŞKa! ''
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
---''Onlar; başlarına bir musibet gelince, Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah a aidiz ve şüphesiz Ona döneceğiz derler. ''(Bakara 2/156)
NÛR-ye!
Ynlzlkt ssszc
03:40
30.6.2013