Bişr-i Hafi Hazretleri'nden

Alt Forumda kotegarize edilmeyen diğer Hakk Dostları.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Bişr-i Hafi Hazretleri'nden

Mesaj gönderen derunilale »

"Kardeşlerim! Dün öldü, bu gün can veriyor, yarın henüz doğmadı. zamanın kıymetini bilin. ömrü boş işler peşinde harcamayın.

şöhretten sakının. insanlar bu gün över; yarın söverler.


ölçünüz Allah Rızası olsun. Şükredin; bütün azalarınızla şükrederek, gerçek şükredenlerden olun. sadece dille şükreden kimsenin şükrü az olur.

gözün şükrü, bir hayır gördüğü zaman ibret almak, şer gördüğü zaman örtmektir.
kulağın şükrü, bir hayır işitirse onu ezberlemek, şer işitirse onu unutmaktır.
ellerin şükrü harama uzanmamaktır.
midenin şükrü helal yemek; ayakların şükrü harama gitmemektir.
kim böyle yaparsa gerçek şükredenlerden olur.

Öfkelenmeyin. öfke ve şehvet insanı küfre götürür. kişi gazabını yenmedikçe takva sahibi olamaz. Sabredin. sabır güzeldir.

susmak sabırdandır. makamların en yükseği fakirliğe sabretmektir. Dünya ve ahiret rahatınız için kötü ahlak sahipleriyle görüşmeyin.

Ey Müminler! nefsinizin kölesi olmayın."
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/kjkjkjkop4.jpg[/img]
Kullanıcı avatarı
derunilale
Saygın Üye
Saygın Üye
Mesajlar: 268
Kayıt: 27 Tem 2007, 02:00

Mesaj gönderen derunilale »

HÜSEYN BİN SAİD(rahmetullahi aleyh) hazretlerinden

Cahillik cehenneme götürür.

Kıyamet günü hesap evvela imandan, sonra namazdandır.

Allah-ü tealanın dostları, Allah-ü tealanın yaptığı her şeyden zevk alırlar, sıkıntı, elem ve dertlerden nefs zevk almadığı için, daha çok hoşlanırlar.

İman nimetinin şükrünü ifa etmek içün, hubb-u fillah ile şerefleneceğiz. Birbirimizin kalbini kırmaktan titreyeceğiz. Zaten mü’minin kalbini kırmak haramdır.

Allahın dinini, Allahın kullarına öğretmeğe giderken basılan yere, melekler kanatlarını serer. (Hadis-i şerif)

En çok dikkat edeceğimiz şey, birbirimizin kusurlarını afv edeceğiz, sabredeceğiz. Sabredenin gideceği yer cennetdir.

Namazını kılan, teseddür eden hanım, cennet nimetidir.

Fasıklar dedi kodu yaparlar, salihler dua ederler.

Cenab-ı Hak hakimdir, her yaptığında hikmet vardır.

Saadete kavuşan insan kızmaz, sevinir.

Mü’minin alameti güler yüzdür. Münafığın alameti çatık kaşlı olmaktır. Allah-ü teala ihsan ettiği nimeti göstermemizi sever. Mücahit olmak nimetini nasıl göstereceğiz; güler yüzümüzle, tatlı dilimizle, merhametimizle, şefkatimizle.

Şükür demek; bir nimet ne için verilmişse onun için kullanmaktır. Göz nimetinin şükrünü yapmak için, Allah-ü tealanın bak dediği yere bakılır, bakma dediği yere bakılmaz.

İmanın şartı altıdır, bunlar inanılacak şeylerdir, imanın esas şartı hubbu fillah buğdu fillahdır.

Ehlisünnet yolunda olanları, Allah’ın dinine hizmet edenleri sevmek hubbu fillahtır. Kafirleri, Allah-ü tealanın düşmanlarını, 72 fırkada olanları sevmemek buğdu fillahdır. Bu, sevmek ve sevmemektir. Dövüşmek ve münakaşa etmek değildir. Hem dostla, hem düşmanla, münakaşa dahi etmeyeceğiz.

Dünyada kim, kimi severse ahiretde onun yanında haşr olur.


En büyük günah kalp kırmaktır. Kafirin dahi kalbini kırmayacağız.

Bir yerin şerefi içindekilerden belli olur. Kafirlerin bulunduğu yer mübarek olamaz. Mücahidlerin olduğu yer mübarekdir.

Ne mutlu Allah’ın dinini yayanlara. Kitap ile ilm ile yaymanın sevabı, dövüşerek şehit olanın sevabından daha çoktur.



Allah-ü teâlâ dünyada müslümanlarada, kafirlere de rızık veriyor, rahatlık, huzur veriyor. Kafirle müslümanı dünyada ayırd etmiyor. Müslümanlar Allah-ü teâlânın dostudur. Kafirler düşmanıdır. Dünyada dostla düşman ayrılığı yok fakat ahiret öyle değil. Ahirette dostla düşman ayrılacak. Müslümanlara nimetler var, kafirlere azâp var.

Evliyâlarda Allahü tealânın sıfatlarıyla sıfatlanmışlardır. Onlarda dünyada dostla düşmanı ayırmazlar. Dostlara yaptıkları iyi muameleyi düşmanlarada yaparlar. Düşmanlar, dostlarla karışıp evliyanın huzuruna gelirler, evliya onlara hiç düşman muamelesi yapmaz, dostlarına olduğu gibi, onlarada ikram ederler, tatlı konuşurlar. Onlarda derki, bu adam benim düşman olduğumun farkında değil, bana dost muamelesi yapıyor dermiş. Evliyanın dostla düşmanı ayırmaması, nîmet vermek bakımındandır. Yoksa düşmanlarla sohbet etmezler, onlara gitmezler, dükkanlarından alış veriş etmezler. Fekat, dostlara giderler, hastasını ziyaret ederler, cenazesine giderler, düşmanlarınkine gitmezler, ziyafetlerine gitmezler, ama bir bahane uydururlar. Düşmanlara mümkün olduğu kadar gitmeyeceğiz. Ancak bir müslimanın hakkını kurtarmak için gidilir.

Müslümanların, Allah adamlarının yüzüne bakmak ibadettir, sevaptır.

Bir kimse zerre kadar bir şey yapsa, mutlaka karşılığına kavuşur.

Bütün kemâlât ve faziletler büyüklerin sohbetindedir. Onların sohbeti ele geçtimi herşey ele geçmiş demektir.

Kul hakkı, İslam Ahlâkının temelidir. Bir dirhem kul hakkı bulunanın, haccı (haccı mebrur olsada) kabûl olmaz.

Bir müslümana hizmet etmek çok kiymetlidir.
[img]http://www.muhammedinur.com/photos/galleries/avatars/kjkjkjkop4.jpg[/img]
Cevapla

“►Diğerleri k.s.◄” sayfasına dön