ŞEMS-İ TEBRİZİ ve AKSARAY

Muhammed Şemsüddin Tebrizî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
kulihvani
Site Admin
Site Admin
Mesajlar: 12868
Kayıt: 02 Eki 2006, 02:00

ŞEMS-İ TEBRİZİ ve AKSARAY

Mesaj gönderen kulihvani »

ŞEMS-İ TEBRİZİ

(Büyük Mutasavvıf ve Mürşid)

Daha ziyade “Şems-i Tebrizi, Şems-ed-din-i Tebrizi” klişeleriyle meşhur olan Mevlânâ’nın mürşidi Şems-ed-din Muhammed İbn-i Ali İbn-i Melek manevi bir işaretle Kayseri’den Konya’ya gelirken Aksaray’a uğramış ve akşam bir mescitte konaklamak istemiş, müezzin buna müsaade etmemiştir.
Fakat imam saygı göstermiştir.
Eflakî Dede’nin verdiği bu haberde Aksaray’daki Kulkul suyu’nun adı da geçer.
Aksaray Irmağı’nın eskiden böyle adlandırıldığı anlaşılıyor.
Oğuz Demir Tüzün bana gönderdiği mektubunda Kulkul Suyu hakkında şunları yazıyor:
“Bunun ya Kayır’ ın yanında (batıda) Aksaray Irmağı veya Konya yolundaki Karasu olacağı kanaatini doğruyor.”

Eflâki’nin âriflerin Menkibesi adlı eserinden bu haberi buraya aynen alıyorum:

“Mevlâna Şems-ed-din Hazretleri bir gün Kayseri’ den Aksaray’a geldi ve bir mescide konakladı.
Yatsu namazından sonra müezzin şiddetle: “Mescidden git, başka yerde konakla” dedi.
Mevlânâ Şems : “Beni mazur gör, ben garip bir adamım, başka bir şey istemiyorum, beni bırak, şurada rahat edeyim.” Dedi.
Müezzin aşırı derecedeki terbiyesizliği ve kapalı gözlülüğü yüzünden hürmetsizlikte bulundu, çok şiddet gösterdi.
Şems-ed-din de ona: “Dilin şişsin! Dedi. Hemen müezzinin dili şişti. Şems-ed-din de mescidden çıkıp Konya’ya gitti.
Mescidin İmamı geldi, müezzini can çekişir bir halde buldu. Durumunu sorunca, müezzin :“Beni bu hale getiren o, seyyah derviş, git bul!” diye işaret etti.
Bunun üzerine imam da Mevlânâ Şems-ed-din’i bulmak için yola koyuldu.
Kulkul Suyu’nda ona ulaştı, ayaklarına kapanarak : “O miskin, sizin ne kadar büyük bir adam olduğunuzu bilmedi! “ diyerek sonsuz özürler diledi ve ricalarla bulundu.
Şems: “İş işten geçmiştir ve hüküm çıkmıştır, ben bir şey yapamam, yalnız onun imanla ölmesi ve ahiret azâbını görmemesi için dua ederim.” Dedi.
İmam aydın gönüllü bir adamdı.
İhlâs getirüp mürit oldu.
İmam dönünceye kadar müezzin öldü.”

Ahmet Eflâki: Ariflerin Menkibeleri, Tahsin Yazacı çevirmesi Ankara 1954. Maarif Basımevi, Cilt 1, Shf. 345 şunları yazıyor:

“Bahis 238: Yine Mevlânâ Şems-ed-din Tebrizi Hazretleri buyurdu ki:
“Bugün mâna denizinin dalgıcı Mevlânâ’dır ve ben Şems-ed-din de tacirim.
İnci bizim ikimizin arasındadır. Men inciden bahsediyorum.
Sen ise hiç paraya yanaşmıyorsun.
Allahın yolu budur. Mutlaka Aksaray’dan geçilir.
Mutlaka köprünün üzerinden geçilir.
Allah : “Mallarınızla ve nefislerinizle mücadele ediniz.” Buyuruyor. Evvelâ mal feda etmek lazımdır.
Ondan sonra işler çokur.
Evvelâ Aksaray’ dan geçmek gerekir.
Yani önce Allah erini bulduktan sonra Allah’a kavuşmak mümkün olabilir."



Âbideleri ve Kitabeleri ile Aksaray Tarihi
İbrahim Hakkı Konyalı
(II. CİLT shf. 2675-2677)
Resim
Cevapla

“►Şems-i Tebrizi◄” sayfasına dön