SON VASİYET

Sadreddin Konevî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
der-ya
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 853
Kayıt: 29 Eki 2011, 07:01

SON VASİYET

Mesaj gönderen der-ya »

Resim


SON VASİYET


Sadreddîn-i Konevî hazretleri ömrünün sonlarına doğru şöyle vasiyette bulundu:

"Rabbime hamd eder, Resûlullah efendimize salât ü selâm ederim.

Ben yakînen inanıyorum ki, Cennet ve Cehennem haktır. Amellerin tartılacağı mîzân haktır, doğrudur. Ben bu inançla yaşadım ve bu îmânla vefât ediyorum.

Sevdiklerim ve talebelerim vefâtımın ilk gecesinde Allahü teâlânın beni her türlü azâbdan bağışlaması ve kabûl etmesi niyetiyle, yetmiş bin kelîme-i tevhîd yâni Lâ ilâhe illallah diyerek tevhîd okusunlar.

Defnedildiğim gün kadın, erkek, fakir, kimsesiz ve düşkünlere kör ve kötürüm olanlara bin dirhem sadaka dağıtılmasını vasiyet ediyorum.

Bekâr olanlarınız Şam'a hicret etmeye çalışsın. Çünkü yakında buralarda bir takım fitneler zuhûr edecek ve çoğunuzun rahatı kaçacak ve size söylediğimi hatırlayacaksınız. Ben işimi cenâb-ı Hakk'a havâle ediyor ve O'na bırakıyorum. Dostlarım duâlarında beni hatırlasın ve bana her türlü haklarını helâl etsinler. Benim bıraktığım bilgiler de onlara helâl olsun.

Allahü teâlâdan kendim ve sizin için mağfiret diliyorum. Yâ Rabbî bana mağfiret et. Şüphesiz sen merhâmet edicisin."

(Sadreddîn-i Konevî hazretlerinin; "Yakında öyle bir fitne kopacak ki, çok kimseler bu zulümden kurtulamayacaktır. Onun için, evlenmeyen kimseler bundan sonra Şam'a gidebilirler." sözleriyle, Moğolların Selçuklu Devletini yıkacaklarını ve çok zulüm edeceklerini işâret etmişlerdir.)

MÂNEVÎ KUMANDAN

Mevlânâ hazretleri, Sadreddîn Konevî'den,
Önce göç etmiş idi, bu dünyâ âleminden.

Cenâze namazını, vasiyet gereğince,
Sadreddîn-i Konevî, kıldırmak isteyince,

Birden bire ağlayıp, kendinden geçti, fakat,
Bu hâlinden hiçbir şey, anlamadı cemâat.

Kendine geldiğinde, kıldırdı namazını,
Sonra suâl ettiler, ona, ağlamasını.

Buyurdu: "Namaz için, geçtiğimde ileri,
Gördüm saf saf dizilen, binlerce melekleri.

Peygamber efendimiz, îmâm olmuş onlara,
Cenâze namazını, kılarlardı o ara."

Sadreddîn Konevî'ydi, ona hoca ve üstad,
Mevlânâ'dan sonra da, o etti Hakk'a vuslat.

Onu vesîle edip, duâ etse bir kişi,
Allah'ın izni ile, hâsıl olur her işi.

O zamanlar orduda, yüksek rütbeli bir zât,
Sadreddîn Konevî'nin, kabrine geldi bizzat.

Ziyâret eyliyerek, duâ etti bir nice,
Sonra da cemâate, hitab etti şöylece:

"Her ne kadar orduda, kumandan isek de biz,
Memleketin zâhirde, olan bekçileriyiz.

Ve lâkin Sadreddîn-i Konevî gibi zevât,
Bu devletin hakîkî, bekçileridir bizzât.

Biz böyle velîlerin, mânevî desteğiyle,
Kuvvetli oluyoruz, Allah'ın izni ile.

Bunun için ilk defâ, bir yere gelince biz,
Önce bu velîleri, ziyârete gideriz,

Her ne kadar kumandan, isek de günümüzde,
Mânevî kumandanlar, onlardır önümüzde."

Bir mümin de bu zâtın, kabrine sık giderdi,
Onun feyz ve nûrundan, istifâde ederdi.

Bir gün haksız olarak, bâzı müslümanları,
İncitip üzmüş idi, bir sebepten onları.

Gördü gece rüyâda, Sadreddîn Konevî'yi,
Buyurdu ki: "Evlâdım, incitme hiç kimseyi.

Bu, Kâbe'yi yıkmaktan, günahtır daha fazla,
Onun için kimsenin, kalbini kırma aslâ."

Öyle tesir etti ki, ona bu bir nasîhat,
İncitmedi kimseyi, ömrü boyunca bu zât.

İstanbul'dan Konya'ya, gitmiş idi biri de,
Lâkin bir sıkıntısı, var idi o günlerde.

Konya'daki dostuna, anlatınca derdini,
Dedi ki: "Ziyâret et,Konevî'nin kabrini.

Onun vesîlesiyle, duâ eyle Rabbine,
Hallolur bu sıkıntın, o zâtın hürmetine."

O da, bu mübâreğin, türbesine giderek,
Duâ etti bu zâtı, vesîle eyleyerek.

Sonra da İstanbul'a, Konya'dan çıktı yola,
Lâkin kısa bir müddet, Bursa'da verdi mola.

Henüz vâsıl olmadan, İstanbul'a bu kişi,
Bursa'dayken bir gece, hâlledildi o işi.

İşin çabukluğuna, kendi de hayret etti,
Dedi ki:"Hakîkaten, serî imiş himmeti."

O, Kur'ân-ı kerîmden, okusa her ne zaman,
Onun dahi rûhuna, gönderir muntazaman.

Sadreddîn-i Konevî, hürmetine İlâhî,
Cümle sıkıntılardan berî kıl bizi dahi.

1) Nefehât-ül-Üns; s.632
2) El-A'lâm; c.6, s.30
3) Miftâh-üs-Se'âde; c.1, s.451, c.2, s.121, 212, 451, 452
4) Tabakât-üş-Şâfiîyye; c.8, s.45
5) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.133
6) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.203
7) Esmâ-ül-Müellifîn; c.2, s.130
8) Tezkiret-ül-Huffâz; c.4, s.1491
9) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.9, s.43
10) Kâmûs-ül-A'lâm; c.4, s.2944
11) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1137
12) Regâib-ul-Menâkıb, Süleymâniye Kütüphânesi,Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4618
13) Sefînet-ül-Evliyâ; s.68
14) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.9, s.247



ÖMRÜNÜ ALLAHÜ TEÂLÂNIN KULLARINA HİZMET ETMEKLE, İLİM VE EDEP ÖĞRETMEKLE GEÇİREN SADREDDÎN-İ KONEVÎ HAZRETLERİ DUÂLARINDA:

“YÂ RABBÎ! KALBİMİZİ SENDEN BAŞKA ŞEYE YÖNELMEKTEN VE SENDEN BAŞKASIYLA MEŞGÛL OLMAKTAN TEMİZLE. BİZİ BİZDEN AL, BİZİM YERİMİZE BİZİ KENDİNLE DOLDUR. BİZİ BAŞKALARINA VE ŞEYTANA OYUNCAK YAPMA. BİZE NÛR BAHŞET. DUÂLARIMIZI ÇABUCAK, KENDİ İSTEDİĞİN ŞEKİLDE KABÛL BUYUR. SEN İŞİTENSİN. SEN BİZE YAKINSIN. SEN DUÂLARA İCÂBET EDENSİN.” BUYURURDU.
Eğer göğün yedi kat üstüne çıkmaksa niyetin, Aşktan güzel merdiven bulamazsın.
Eğer aşkı bulmaksa niyetin, Aramadan duramazsın. -
Yunus Emre.k.s
Cevapla

“►Sadreddin Konevi◄” sayfasına dön