Bir âşık olarak İbn Arabî

Muhiddin-i Arabî (k.s.) hazretlerinin hayatı ve eserleri.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
pusat
Üye
Üye
Mesajlar: 25
Kayıt: 17 Tem 2009, 02:00

Bir âşık olarak İbn Arabî

Mesaj gönderen pusat »

Bir âşık olarak İbn Arabî


İnsanın sevgilisi Allah veya herhangi bir insan olursa o zaman sevgi, âşığı kuşatır. Bunların dışındaki hiçbir sevgi insanı tamamen kuşatmaz. Böyle diyoruz çünkü özüyle insan, kendi sûretinde olan biri hariç, hiçbir şeyin karşısında duramaz. İnsan bir kişiyi sevdiğinde artık kendisinde sevgilisininkine benzemeyen hiçbir yön yoktur. Kendini ayık tutacak hiçbir şey kalmaz. Onun dışı sevgilisinin dışıyla, içi sevgilisinin içiyle mest olur. Allah’ın kendisini ‘Zâhir ve Bâtın’ (57:3) diye adlandırdığını duymadınız mı? Böylece insan kâinata ait bir şekil, bir sûret severse ancak ona uygun bir benzerlikle karşılık görür. Zâtının geri kalanı meşguliyetiyle ayık kalır. İnsanın Allah’a duyduğu aşkla tamamen kuşatılmasına gelince, bunun nedeni de onun, Allah’ın sûreti üzere yaratılmasıdır. Bundan dolayı İlâhî Varlığın karşısında eksiksiz kişiliğiyle durur; çünkü tüm ilâhî isimler onda tecelli eder.

Sevgili Allah olunca, o bu aşkta diğer bir insana karşı duyduğu aşka göre çok daha fazla yok olur: Çünkü bir insanı severken sevgilisi onunla olmayınca, sevgisi yok olur. Oysa sevgilisi Allah ise her zaman O’nunla beraberdir. Sevgiliyi görmek, vücudu besleyen ve büyüten bir gıda gibidir. Sevgiliye temas ettikçe sevgisi de o kadar artar.



Âşıklara özgü bu durumdan dolayı onlar, O’nu seyretmeye doyamazlar. Yanan arzuları, şevkleri onlardan asla alınmaz. Onu müşahede ettikçe, O’na duyulan kavuşma arzusunda erimeye başlarlar. Bu da âşıklara Allah katından bir hediyedir.

Eğer âşığın sevgisinde herhangi bir akıl kırıntısı kalmışsa o akıl, aşığı Sevgilisinden alıkoyar, başkasını düşünmeye fırsat verir. Bu sevgi saf ve gerçek değil ancak nefsindendir. Bir sûfi şöyle demiştir: Akıl ile irade edilen sevgide hayır yoktur. (Fütuhat II 325.25)

Kaynak: http://ibnarabi.blogcu.com/bir-asik-ola ... 83979.html

Ayrıca;
Hiç kimse kendi Yaratıcısından başkasını sevmez



Hiç kimse kendi Yaratıcısından başkasını sevmez. Fakat Zeyneb’in, Suad'ın. Hind'in ve Leylâ'nın sevgisiyle, ya da bu dünya sevgisiyle, ya da para ve makam hırsıyla ya da bu âlemde sevilen şeylerin sevgisiyle Allah gizlenmiştir. Şairler bütün sözlerini yaratıklar üzerine harcadılar ve O'nun hakikatini tam anlamıyla bilemediler. Arifler ise, duydukları her şiirde, her bilmecede (lügaz), her methiyede ve her gazelde (tegazzül), şekillerin ve suretlerin perdesi arkasından sadece O'nu görürler. Bütün bunların sebebi, Tanrı'nın Kendinden başkasının sevilmesini kabul etmediği, ilâhî kıskançlıktır. (s.34)
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

Mesaj gönderen nur-ye »

''ALLAH sana afiyet versin şunu bil ki;Tasavvuf ince ve güzel bir GİZlilik ve acaib bir İNTİKAL ve HAL EMRidir!..''

MUHYİDDÎN İBNİ ARABİ K.S


Nefsin Terbiyesi Eserinden





''Seni, Senin için SEVen herkese GÜVEN!.. ''

MUHYİDDÎN İBNİ ARABİ K.S





Kıymetli kardeşimiz PCyi açınca hemen Muhyiddin-i Arabi k.s babamızdan fırsat buldukça okuduğum Nefsin Terbiyesi eserinden alıntı yapayım diye düşünüyordum. Sizin forumda ki paylaşımınızı görünce ekledim. Cezâkellâhu hayran (Allah hayırlı mükâfaat versin)
Resim
Cevapla

“►Muhiddin-i Arabi◄” sayfasına dön