ashâbu'ş-şimâl

Cevapla
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

ashâbu'ş-şimâl

Mesaj gönderen gullale »

ResimBugün Dünyânın özellikle İslâmî bölgelerinde ve insanlarını zaaf içinde buldukları bölgelerde, o bölgelerin her türlü imkânlarından yararlanmak ve Haçlı zihniyetini kullanarak zulüm yapmak amacıyla “ Barış’ı tesis etmek” adı altında sömürü, katliam, işgaller yapılmaktadır. Resim
Amerika Avrupa’nın karmasıdır ma’lum. Bunlar, kendi peygamberlerini çarmıha gerenler değil mi?Resim
İslâm’ın Âlemlerin kadınlarına fazîletli olduğunu Kutsal Kitabı Kurân-ı Kerîm ile bildirdiği Meryem Aleyhi’s-selâm’a iffetsizlik itham etmediler mi?
Bunlar değil mi Siyonizm’in arkasındaki Evrim geçiren kafatasçılar?
Nerede İnsan varsa İnsânî değerler varsa bunu zaaf olarak gören ve İnsanlık dışı her türlü azgınlığı uygulayarak Dünyânın dört bir yanında zulüm ile işgâl yapanlar…

Daha Dün Irak halkına refah vâdedenler Bugün Libya halkına özgürlük vaat etmek için Çanakkale önlerinde yaptıklarını yapmaktalar…. Ahhh benim Vatanımın Aziz halkı! Çanakkale Destanını yazan!
Irak halkının çoğu Amerika geliyor diye sevinç çığlıkları atıyordu dün şimdi hor ve hakir halde zelilliğe dûçar oldular, bugün Libya halkının bir kısmının Nato geldi diye sevinç çığlıkları attıkları gibi... daha önce de Cezâyir halkının yaptığı gibi…

Hattâ daha daha önce Osmanlı’ya ihânet ettikleri gibi… Yarın zilletin kesif dumanı zulmetin koyu karanlığı içinde ğâbirûn olacaklar...

Şerrin hikâyesi bitmez. Hizbu'ş-Şeytan yoludur...
Hayır ise bir KURRE'dir. Kurân-ı Kerîm ve Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem efendimizin KURREsi… Hizbu'llah yoludur...
Bu KURREnin dışında kalan, her yatayda her dikeyde şer sürer…

İş, bu şerden korunmak kendini savunmak değil, KURREde bir NOKTA olabilmek ve temas ettiği her NOKTAyı KURREden kılabilmek…


وَمَكَرُواْ وَمَكَرَ اللّهُ وَاللّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ

Ve mekerû ve mekarallâh(mekarallâhu), vallâhu hayru'l-mâkirîn(mâkirîne).
Bununla birlikte hîleye başvurdular, ALLAH da onların hilelerini boşa çıkardı. ALLAH, hîleyi boşa çıkaranların en hayırlısıdır.
(Âli İmran 3/54)


يُخَادِعُونَ اللّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُم وَمَا يَشْعُرُونَ

Yuhâdiûnallâhe vellezîne âmenû, ve mâ yahdeûne illâ enfusehum ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).
ALLAH'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
(Bakara 2/9)
En son gullale tarafından 30 Mar 2011, 02:16 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Resim
Kullanıcı avatarı
HAYY-DOST
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1856
Kayıt: 16 May 2009, 02:00

Re: ashâbu'ş-şimâl

Mesaj gönderen HAYY-DOST »

KAHIROLASICA küfür tek bir millettir. Bu nedenle kalabalık, bu nedenle, tahribatları kolay ve çabuktur.
"Yaşasın ZALİMLER İÇİN CEHENNEM....."
KALBİM kalbinle, dualarım dualarınla, idealim idealinle, ve inancım inancınla BİR DİR KARDEŞİM GÜLLALE...ALLAH
(CC) razı olsun
...

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
gullale
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 1362
Kayıt: 16 Oca 2008, 02:00

Re: ashâbu'ş-şimâl

Mesaj gönderen gullale »

Kıymetli kardeşim HAYY-DOST, yüreklerimiz ağlamıyor artık, akıllarımız ağlıyor, İslâm gibi şerefli YOLun, GERÇEKin hele ki müslümanlar tarafından bile ÂNlaşılamamış olmasından...
Bu duyarsızlıklardan, bu ihânetlerden, hâinliklerden...

Kalblerimiz teslim, kalblerimiz kavî, kalblerimiz haşî', kalblerimiz tâbi' el-hamdu lillah!

KÜFÜR tek millettir! Onlar bellidir, YOLları bellidir. Onlara yaptıkları Âlemlerin RABBince gösterilecektir.
Ya İslâm milletlerine ne demeli? Kâfirlerin işlerini kolaylaştıran, onlarla ELbirliği içinde olan!
Arap paraları hangi bankalarda?
Libya Lideri Kaddâfi'nin oğlu TV programında açıklıyor, Sarkozy'nin seçim harcamalarına destek olduk diyor!
Suudi Kralı Fahd Amerika Başkanı Bush ile elele geziyordu Beyaz Saray'da...

AKLım ağlıyor, AKLım almıyor, AKLım yanıyor...
Kime ÂH! edeyim? Kime EL olayım? Kime duâ edeyim?

Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem efendimiz kiminle neden savaş yapmıştı?
Kurân-ı Kerîm açıkça tanımlamakta hayrı-şerri, küfrü-îmânı, hakkı-bâtılı...

Görünmeyecek gibi değil, bilinmeyecek gibi değil, yapılmayacak gibi değil?
Ya bu yaşananlar nedir?

AZız AZ ÂNlayan, YAŞAyan, musteKARR olan!
Ancak öyle AZ vardır ki ÇOKtur!
Öyle ÇOK vardır ki AZdır!



فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِالْجُنُودِ قَالَ إِنَّ اللّهَ مُبْتَلِيكُم بِنَهَرٍ فَمَن شَرِبَ مِنْهُ فَلَيْسَ مِنِّي وَمَن لَّمْ يَطْعَمْهُ فَإِنَّهُ مِنِّي إِلاَّ مَنِ اغْتَرَفَ غُرْفَةً بِيَدِهِ فَشَرِبُواْ مِنْهُ إِلاَّ قَلِيلاً مِّنْهُمْ فَلَمَّا جَاوَزَهُ هُوَ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ قَالُواْ لاَ طَاقَةَ لَنَا الْيَوْمَ بِجَالُوتَ وَجُنودِهِ قَالَ الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلاَقُو اللّهِ كَم مِّن فِئَةٍ قَلِيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةً كَثِيرَةً بِإِذْنِ اللّهِ وَاللّهُ مَعَ الصَّابِرِينَ


Fe lemmâ fesale tâlûtu bi'l-cunûdi, kâle innallâhe mubtelîkum bi neher(neherin), fe men şeribe minhu fe leyse minnî, ve men lem yat’amhu fe innehu minnî illâ meniğterafe ğurfeten bi yedih(yedihî), fe şeribû minhu illâ kalîlen minhum fe lemmâ câvezehu huve vellezîne âmenû meahu, kâlû lâ tâkate lenâ'l-yevme bi câlûte ve cunûdih(cunûdihî), kâlellezîne yezunnûne ennehum mulâkûllâhi, kem min fietin kalîletin galebet fieten kesîraten bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu mea's-sâbirîn(sâbirîne).

Tâlut, ordu ile hareket edince dedi ki: «ALLAH sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır).» Derken içlerinden pek azı hâriç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Tâlut ve berâberindeki îman eden kimseler nehri geçtiklerinde. «Bizim bugün, Câlut ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok.» dediler. ALLAH'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevâbı verdiler: «Nice az topluluklar, ALLAH'ın izniyle nice çok topluluklara gâlip gelmişlerdir. ALLAH, sabırlılarla berâberdir.»

(Bakara 2/249)

Resim
Kullanıcı avatarı
simurg
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 928
Kayıt: 01 Haz 2009, 02:00

Re: ashâbu'ş-şimâl

Mesaj gönderen simurg »

herkes biribiriyle dünyasını yarıştırıyor,
gün gelip elimizde ne kalacak diye sormak akıla zul geliyor,

yedi rengi, dört mevsimi,
dünyanın köşe bucağını
herkes kendi ben'i kadar sanıyor.

dünya ise herşey olmuş,
hiç'in sermayesi demek lafta kalıyor.

bende bilmiyorum,
çok zorlanıyorum,
yine de anlamaya çalışıyorum,

evdeki karıncalara şeker vermeyi iyilik sanıyorum,
ağlayan din kardeşlerimin gözyaşlarına ne de uzak ellerim,

daha üç hadis-i şerifi peş peşe ezbere söyleyemiyorum,
yuvarlak ezberim ile önümü görmeye çabalıyorum,

dualar da aradığım selametten öte hiç çıkış kapısıda bulamıyorum,

bir bakıyorum uzak mı uzak herşey
bir an geliyor yakın demek tuhaflaşıyor
acılar ses olunca dinleyebiliyorum ancak

kendime mi âlemden baksam,
âlemi mi kendimde bulsam,

hep zıt sorular,
mercek iki taraflta,

bir araya getiremeden netleşmiyor görüntü,

faydasız sözler bunlar, dert desem dert utanır,
gafillik ve tembellik aşısı yaptırmalıymış vaktiyle,

yoksa geç kaldım diye yansam nâfile,

"ümmeti ümmeti!" dedi Habibullah,
böyle demek lâzım diye emretti,

ama "nefsii nefsii!" den başka söz yazmamışız ki sözlüğümüze
şimdi açınca okuyalım,

dediklerim kendimedir,

bu "ahh!" lar biter mi bilmiyorum,
ama önce kardeşim için ağlamayı çok dua ediyorum...
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön