YOLUmuz Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem YOLUdur

Kilitli
Kullanıcı avatarı
nur-ye
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 9089
Kayıt: 08 Eyl 2007, 02:00

YOLUmuz Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem YOLUdur

Mesaj gönderen nur-ye »

Resim

YOLUmuz Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem YOLUdur!

Resim

Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemem efendimizin MuhaMMedî kervÂNının AMAÇ ve ARAÇları açık/ seçik ve kesindir.
MuhaMMedî kervÂNının kıtMÎRi kul ihvÂNi Hocamızın da MuhaMMedî MeLÂMette TEVHİD TEZi açık ve seçiktir, safftır, sırftır ve çıkarsızdır..

AKILlar almaz bir bilgi kirliliğinin her yönden yaşandığı İslam Âleminde BİZ; İmanda, Amelde, Ahlâkta ve Hâllerde açık-seçik MuhaMMedîyiz ve BİZ BİR-İZ YOLUmuz sadece Hasbî Hizmet YOLudur..
Ondandır ki asla bir kimseden yardım ve reklam almayız..
BİRimiz HEPimiz HEPimiz BİRimiz.. BİZ, MuhaMMedîyİZ hamdolsun!..
Alçaklık korkusu ve Yükseklik arzusu peşinde olanlara, bırakın Kullara Kulluğu kendine KULLuktan çıkamamışlara,
MuhaMMedî Fırka-yı NÂCİyye YOLumuzda alçak-yüksek Olamaz RESÛLÎ; SEVİYE esastır BİLeşik KABlar gibi desek de KÖR GÖZlüğünü çıkarmadıkça göreceği pis ZANNıdır..
MuhaMMedî Hasbî Hizmet, saldırı savunma yolu değildir.. Teke Tek Tekerliktir.. UYANmaya AYIKmaya Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem ADına hesabına ve Şerefine HİZMet ediştir...
Tasavvuf Simsarlığı, Tevhid Tüccarlığı gibi Sırat-ı Mustakîmden sapmışlıktan ALLAHu Teâlâ'ya sığınırız..

Dava tektir ALLAH Celle Celâluhunundur..
Dâvet tektir Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemindir..
DUA tektir MuhaMMedî YOLdur YOLumuzdur Hasbî Hizmettir ve gerisi de BİZi ilgilendirmemektedir hamdolsun RaBBımıza إِن شَاء اللَّهُ!..

MuhaMMedî kervÂNın kıtMÎRi Kul İhvÂNi Hocamızın TEZinin ÂNlaşılaBİLmesi için Söz-Sohbet Zevk ve HaZZ’larından, Pek çok konu ve başlıklar içindeki ANlatımlardan ÂNlayaBİLdiklerimi derlemeye çalıştım...


MuhaMMedî SEVgi ve SAYgılarımı SUnarım!


Resim

ResimZEVK 3662

SEVen-SEVilen-SEVgili!. BİZ ALLAH (cc) İÇin SEV-ER-İZ!
"Resûlullah (sav) Yüreğinde BİZ-BİR-İZ Şu AN'da!" DER-İZ!
HAKK BİR, İmam-ı Mutlak MuHaMMeD! BİR OLmayAN yok ÂLEM'de
İman-Amel-Ahlâk-Hâlde MUHAMMEDÎyİZ BİZ-BİR-İZ!..


27.05.09 19:17
CeM' dE!..

Aziz kardeşleriMMM!..
bir Avuç DOLu-SU cAN-DOSTuyuz!
ASLı-ASTarı-AYNı bir damla SU-yuZ!.
Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemin Kevser Havzunda BİZ BİR-İZ inşae ALLAH

Aziz kardeşlerimizin, Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in gözü OL, kulağı OLmasına DÛAcıyım.
DİLi OL, KALBi OL, ELİ OL, ama olacaksan “Allah ve Resûlullah” a teslim olunuz!
Allah ve Resûlüne teslim olunuz!”
Allah ve Resûlüne iman ediniz!”
Allah ve Resûlüne tâbi olunuz!”
Allah ve Resûlüne itaat ediniz!”
EMRullahtır açıkça..

Bu YOLun Ahmedullah AŞK Arabasının tekerleri BİZ-İZ İnşâALLAH!.
Hasbî Hizmet arabasında Tekerleriz hamdolsun ALLAH Celle Celâluhu’muza..
BİZ teker bölümüyüz çünkü.
BİZ sırtımızda taşırız insanları ve asla sırtlarına binmeyiz. TEKER binmez, TEKERe binilir.
TEKER konuşmaz, TEKER YOLU beğenmez, onun YOLunu direksiyon beğenir.
Bunu demek istiyorum canlar!.
Dosdoğru olmak, SU gibi.
Bir damla SU gibi dosdoğru olmak.
Bir nokta gibi dosdoğru olmak.
Güzelliklerin, neşenin, HAKKın ve HAYRın Hizmetçisi olmak muhteşem bir şeydir.


Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimizin ’in ayakkabısıyızdır... Nereye basarsa BİZimle basar.
Tuvâlete de bizimle gelir, mutfağa da bizimle gelir. Biz MuhaMMedî arabasının TEKERiyiz. Her yere basarız. Ama iki EMÂNETini taşırız!

Resim---Zeyd b. Erkam (r.a) anlatıyor: “Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem, Mekke ile Medine arasında Hummen denilen suyun başında bir hutbe verdi. Allah’a hamd, sena ve zikirden sonra şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Dikkat ediniz; ben bir beşerim. Rabbimin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi Allah’ın Kitabı’dır. Onda nur ve hidayet vardır. Allah’ın Kitabına sımsıkı sarılın. Onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin; hükümlerini anlayın. İkinci emanet Ehl-i beytimdir. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım. Ehl-i Beytim hakkında Allah’tan korkmanızı hatırlatırım.”(Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36; Nesâî, Sünen-i Kübrâ, Menâkıb, 9.)

Onun için kolay bir İŞ değildir? ATEŞe basmak!
Yalnız, yürek ister YÜREK!.
CeheNNem’in içinden geçerken de, geçeceğiz BİZimle geçirecek!
TEKERlek olmak kolay değildir?
Çamura gelirsin çamurlanırsın,
pise basar PİSlenir, mise basar MİSlenirsin!
Bok Bahçesinden de geçeceksin Hak Bahçesinden de!
YOLu yaratan YOL-CUluk imtihÂNını kurdu!

Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’i yakalamalıyız ve bırakmamalıyız SAHİB çıkmalıyız ve SAHİB çıkılmalıyız ki SAHABEsi OLaBİLelim!

Mesele ilâhe illâ ALLAHSEVİYE-SÎNde kalaBİLmektir.

Kur'ÂN-ı Kerim ve Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem, röperli mesnedli, dosdoğru olandı. Din için, dünya için ve âhiret için!
Burada da bu çağın tebliği, bu günkü teknik, bu günkü ilim, bu günkü gün, bu günkü Şe’en içinde, ŞAHÎDlikte, TEKER misin? Değil misin?
Sağlam mesnedli Temel misin? Senin omzuna basan Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in omzuna mı basmış olacak?
Bunu kendi vicdanında insanlar anladığı zaman MuhaMMedî HİZMETçilerdir.

YOLumuz Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in yolu olacak.
Biz MuhaMMedî YOL-CU olacağız.
YOLluğumuz Kur’ÂN-ı Kerim olacak.
Ve YOL-DAŞımız, Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem olacak İnşâe ALLAH.
Öyle bir YOLdaş ki, AYNı zamanda YOL, O‘nun NÛR’undan yaratıldı.
AYNı zamanda YOLcu, ilk yolcu AHMED Aleyhisselam.
Aynı zamanda YOLluk, SeSi BİZ’im Kur’ÂN-ı Kerim’imiz.
Ve aynı zamanda YOLdaş, YOLun Rehberi; İmam-ı Mutlak, Mürşid-i Mutlak, MuHaBBet-i Mutlak MuhaMMed aleyhi's-selâm dır…
Bu basit bir söz dizisi değildir. Bu bir gerçektir.
Aksi takdirde anasından doğar, doğduğu için ağlayan bir avuç yavru, ya da toprağa sokulan yüz yaşında bir dede değildir insan.
Mahvolan bir şey yok. Mahvolmayan bir şey var. “Mute kable en temute” var.

Resim---Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem: “ Mûtû kable en temûtû: Ölmeden önce ölünüz! ” buyurmuştur.
(Aclunî, Keşfü’l-Hâfâ II-291-2669)

Bu İSLÂM’ı doğru ÂNlayış, doğru HİZMETi getirir.

Bizim “teker ol, teker ol, teker ol” dediğimiz arabanın tekeri sanılmasın!

Kâinât NuR-u MuhaMMedden halkedilmiştir.
MuhaMMed-MahMUd-HaMid-AhMedaleyhi's-selâm..
AhMed.. en HaMd eden.. Ahadiyyet BİLinemzliğinin tek kapısı..
Akıllar Âleminin TEK Noktası.. TEK-ERi..
MuhaMMedî RüŞDe Erenler Ahmedullah AŞKullah Arabasının Hasbî Hizmet TEK-ERidirler…

Arabanın tekeri de, Tek Er’dir yalnız o. TEK-BİR gibi TEK-ER.
Biz, TEKBİR, TEKER. O muhteşem bir şeydir.
Teker bilye gibidir tek noktaya basar. Her noktası aynıdır.
Dâiresel düzlemden bahsediyorum. Küresel de öyledir.
Hayat ile Teknik ve Tasavvuf ANTİPOTtur.

Cehennem'likten, Şeytan'lıktan, iki şeylikten, TEKBİR’liğe geçişidir.
İki şey” nedir?
ilâhe İllâ ALLAH”.
AKIL Şeytanlık yapıyor. Hem “Lâ ilâhe”, hem de “İllâ ALLAH”, diyor.
Bir anlamda münâfıklık yapıyor.
Münâfık nedir?
Nefeke nedir nefeke?
Nefeke köstebek deliğidir. Yer fâresi deliğidir.
İki kapılıdır. Hangisinden sıkışırsa ötekisinden kaçar.
Bunun için nifak denmiştir ona. Münâfık da buradan gelir.
Güvenilemeyen, ALLAH Celle Celâluhu ve Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem e verdiği sözde sadâkatine güvenilmeyen demektir.
İşte burada akıl bu ikiliğini tek noktaya çıkarıverdi mi, TEKBİR’e çıkarıverdi mi, ALLAHu EKBER ALLAHu EKBER, Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in SESiyle ALLAH Celle Celâluhu’nun SÖZünü DUYuruverdi mi kendine, akıl aklını başına aldı mı demek istiyorum,
İşte o zaman MuhaMMedîyyeti kıyama kalkmış demektir.
ALLAHu EKBER’i kıyamdadır.

Akıl, Nakilleşmesiyle, Cennetleşmiştir.
Rahmân ve Rahimiyyet SEVİYElenmiştir..

Eller gibidir biribirine yapıştırdığınız zaman taMMlarlar biribirini.
Ve bu ellerin üzerinde ALLAH’ın eli oldu mu tüMMlenir.

http://www.muhammedinur.com/forum/viewt ... lah#p75507

Fetih Sûresi 10. âyet:'' yedüllahi fevka eydihim- Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir.''

Yani bu ellerin Evvel ve Âhir’inde ALLAH Celle Celâluhu vardır. Tabi ki ALLAH Celle Celâluhu vardır.
Demek ki Evvel Âhir AYNı yerdedir.
Hitam budur zâten. Bunu ÂNlayıştır.


yDy: Elim.. “ben”im elim.. Zâhir ve BÂtın İYEliklerimin izafî-iğreti DÂİMiyette en belirgin TEMAS şehâdet organım.. NiCelik-NiTelik-KİŞİlik-KİMlilğimin yani İYEliğimin VAR görüneni.. İLİM ve İRADE Teslimiyyet TERcihimin RESULÎ bağlantısı.. İDRAK ve İŞTİRAK İstikâmetimin İLAHÎ YAŞAyış TEVHİDi ŞEY-i…
nAKLimdeki MURADIN AKLIMdaki EMRin ŞEKLimdeki Şe’ÂN Şuûru ŞemÂLim.. ÖZümün YÜZü.. SıRRımın SON-UÇ Sınırı..
MevCÛdiyyet MiNNetim.. ÂLEMde VARlık ceNNetim.. KİMlik-KİŞİlik Kudretim.. EL ELE ZuHuR zİNCİRim.. ÖLüm İÇİnde DİRİm.. İKİlik ceheNNemim de DÂİMiyyet DEM-im.. HÂL İÇinde HİÇlikte HEPLik HeMM-DEMMim.. Sırat KÖPrümm.. ELLerimde ÖMRümmm..
TAPtığıma-YAPtığımaŞÂHİdim.. yani ben KENDİmm..
SıRR-ı SıFıRımm.. YÂ SîN.. Ey KIT-MİR SıRRımm..
24 de 24 üm.. Yâ SîNimde GÖRdüğüm-KördüğüM..

يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Resim---Yevme teşhedu aleyhim elsinetuhum ve eydîhim ve erculuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne): O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dâir şâhitlikte bulunacaklardır.” (Yâ Sîn 24/24)

“ben” deki İKİ ELim.. Ehl-i Beyt aleyhumu's-selâmda PÎRR ELim.. Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemde BİZ-BİRR ELim.. YEDULLAHta NÛRRR ELim…
Ahh ELim!.. ELLerim.. ELLerimi SEVerimmm!..


RaBB.. RıZÂ.. RaSÛluLLAH-a
EL->ELe -> El->YEDuLLAH-a
-> seLÂM OLsun -> ALi ŞÂH-a
--> ALi ELİ -> PÎR gÖNÜle!..


وَلاَ يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْ إِنَّ الْعِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Resim---Ve lâ yahzunke kavluhum, innel izzete lillâhi cemîâ(cemîan), huves semîul alîm: Onların sözleri seni üzmesin. Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır. O, işitendir, bilendir.” (Yûnus 10/65)

Ve iZZEtiyle var edip imtihana soktuğu ŞeKLen ve AKLen RÜŞDe Eren akılları Uyarmaktadır ve dâvet etmektidir iZZetine:

مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُوْلَئِكَ هُوَ يَبُورُ
Resim---Men kâne yurîdul izzete fe lillâhil izzetu cemîâ(cemîan), ileyhi yes’adul kelimut tayyibu vel amelus sâlihu yerfeuh(yerfeuhu), vellezîne yemkurûnes seyyiâti lehum azâbun şedîd(şedîdun), ve mekru ulâike huve yebûr: Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli biz azab vardır. Onların tasarladıkları 'boşa çıkıp bozulur'.” (Fâtır 35/10)

HAKK-HAYR ve Bâtıl-Şerr Tercihinde HaKK-HaYR seçenlerin HaYYat Tecellîsinde geri dönmeyen-gabirun olamayan-ları vasıflandırırken;

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ مَن يَرْتَدَّ مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَلاَ يَخَافُونَ لَوْمَةَ لآئِمٍ ذَلِكَ فَضْلُ اللّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Resim---Yâ eyyuhâllezîne âmenû men yertedde minkum an dînihî fe sevfe ye’tîllâhu bi kavmin yuhıbbuhum ve yuhıbbûnehû ezilletin alâl mu’minîne eizzetin alâl kâfirîn(kâfirîne), yucâhidûne fî sebîlillâhi ve lâ yehâfûne levmete lâim(lâimin) zâlike fadlullâhi yu’tîhi men yeşâ(yeşâu) vallâhu vâsiun alîm: Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) kendisinin onları sevdiği, onların da kendisini sevdiği, mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise 'güçlü ve onurlu', Allah yolunda cihad eden ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir(Mâide 5/54)

Rabbu’l-âlemin KeLÂMını-SÖZünü, Rahmetenli’l-i âlemin Kelimesinden-Sessinde DUYup/UYanları kendi iZZeti içinde AZÎZ kılmaktadır hem de bu Dünyada YAŞArken..
Burada “ortağıyım” sanmak cehâletini yıkan “BİZ BİR-İZMuhaMMedî ŞÛURunu unutmamalıyız!

يَقُولُونَ لَئِن رَّجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ
Resim---Yekûlûne le in reca’nâ ilel medîneti le yuhricennel eazzu min hel ezell(ezelle), ve lillâhil izzetu ve li resûlihî ve lil mû’minîne ve lâkinnel munâfikîne lâ ya’lemûn: Diyorlar ki, “(eğer bu savaştan) Medîne’ye bir dönersek kuvvet ve şerefi çok olan (bizler), zayıf ve düşük olanı (müminler topluluğunu) oradan çıkaracaktır. Halbuki kuvvet ve üstünlük Allah’ın, Rasûlünün ve müminlerindir; fakat münafıklar bilmezler.” (MunafikûN /8)

3 günlük oyun ve eğlence diyârı dünyanın şak-şukasına Aldanıp, iZZeti şunun bunun yalan-hayal elinde sanan ve Hizbullahı terk edip AKLen Hizbuşşeytanlığa dönenler içi ise;

الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِندَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ العِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا
Resim---Ellezîne yettehızûnel kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne. E yebtegûne indehumul izzete fe innel izzete lillâhi cemîâ: Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. 'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır.” (Nisâ 4/139)

Takdir.. Tercih.. Tecellî.. TEVhid 4 lüsünü ÇÖZemeyen yoz, çiğ, kısır bıraktıkları AKIL sahibleri İlahî İzzetin kendilerinde eMÂNet olduğunu sollayıp kendi Kibir-Gururları haline getirtemektelerdir ne yazık!!!..

بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ
Resim---Belillezîne keferû fî ızzetin ve şikâk: Hayır; o inkâr edenler (boş) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.” (Sâd 38/2)

Bu bunların İLK-SON kötü Tercihleri ve Neticeleridir UYANmaları ve AYIKmaları için dua ise BİZ MuhaMMedîlerin ASLî görevimİZdir inşae ALLAH!..
Firavunî bir İnad ve İsara içinde olanların bu HÂLe GELişlerindeki kasd, ihmal, gaflet, cehâlet, dalalet ve ihanet sebebleri Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem i DUYup-UYmamalarıdır..

MuhaMMedî ŞÛurun BİLinmesindeki,
MuhaMMedî NÛRun BULunmasındaki,
MuhaMMedî SürÛrda OLunmasındaki,
MuhaMMedî O-NÛRun YAŞAnmasındaki,
Olmazsa Olmazlık olan KULLUK TÂLİM ve TERBİyEsinden Geçmeyen, tenezzül etmeyen ler bu dünya yiyip-içip, çalıp-oynayıp, geberip-giderken tek HATAları ALLAH celle celâluhu ya ait olan Kudret sahiBliği İZZETi kendi Nefs HEVÂlarında görmeleridir ki uyarılmışlardır yaşadıkları HÂLLeri fiilen ceheNNeMdir;

وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالإِثْمِ فَحَسْبُهُ جَهَنَّمُ وَلَبِئْسَ الْمِهَادُ
Resim---Ve izâ kîle lehuttekıllâhe ehazethul izzetu bil ismi fe hasbuhu cehennem(cehennemu), ve le bi’sel mihâd: Böylesine "Allah'tan kork!" denilince benlik ve gurur kendisini günaha sevkeder. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O ne kötü yerdir!” (Bakra 2/206)

Sonuç-HÜKM şudur ki gözünü kapatan kendini KÖReder.
Yoksa GÜNEŞ açık-seçik ve her ANdır BİZ BİR-İZ TEVHİDuLLah zahir-batın İşlemektedir Nefes Alıp-VERmeleridir bu..

سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ
Resim---Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yasifûn: Üstünlük ve güç (izzet) sahibi olan senin Rabbin, onların nitelendirdiklerinden yücedir.(Sâffât 37/180)

Çünkü, yoktan-vardan değil biZZÂT kendi NÛRundan, her AN ŞeÂNında nabız ATar gibi hep YENİden seBBuhh edip duran ALLAH celle celâluhu, her AKıL istese de istemese de bunu YARATANıdır..
ÖLümü Öldürüp Kabir Kapısını Kapatamadıkları sürece, ReSSamın tüMM resimlerini YAPmaya iktidarı olan MUKTEDİR olduğunu ve bunu böyle BİLmeye her AKIL: Muhtaç-Mecbur-Me’mur ve de Mahkumdur ve’s- seLÂM!..


Temelsiz, asılsız, röpersiz yani, koordinatsız gidiş olmamalı.
BİLdiğimiz, BULduğumuz, OLduğumuz ve YAŞAdığımız Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem olmalı.
Onun için bunları dilim döndüğünce anlatmak istiyorum.
Doğru insanlar kalsın gerimizde diye.
BİZ gidersek ki gideriz.
Direkler, dost direk olsun Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in yüreği olsun diye.
Bu çok önemli bir şeydir.
Bir kişinin kendisini kendisini diyorum bak Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’e vakfetmesi muhteşem bir şeydir.
Hesapsız kitapsızdır çünkü.
Bunun için bu yol başka bir yoldur, BİZim yolumuz.
Çok basit bir yoldur. Başka yoldur.
Hiç kimseye söyleyecek bir sözümüz yoktur.
Ancak emin gitmeliyiz ve emin götürmeliyiz.
Mâdem ki TEKER olmak istiyorsunun pise de basacaksınız mise de basacaksınız.

Öyle zor ve ÇİLEli çukurlarından geçeceğiz ki teker olduğun için geçeceksin bizi geçireceksin.
Mâdem ki Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in yolunu tercih ediyorsun.
Mâdem ki hizmetçiyim diyorsun, dört tekerden birisiyim diyorsun karşılıksız Hasbî Hizmeti gÖZe alacaksın.
O zaman MuhaMMedî Dilin daima buradan Kâbe’ye kadar YOLu yalayacak.
Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in İZini yalayacak ki arkadakiler güneş gibi altın gibi parlayan MuhaMMedî İZi-BİZi görsünler.
Böyle bir dil. Yani ağızdaki dil yürekteki dil sahip olacaksın.
Dosdoğru olacaksın emredildiği gibi .
Emrolunduğu gibi. Bu âyettir.

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَمَن تَابَ مَعَكَ وَلاَ تَطْغَوْاْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Resim---Festekim kemâ umirte ve men tâbe meake ve lâ tatgav, innehu bi mâ ta’melûne basîr (basîrun) :O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte EMR OLUNDUĞUn gibi DOSDOĞRU OL! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.”
(Hûd 11/112)

“Ya Rasûlullah bugün saçlarına ak düşmüş sakalına ak düşmüş!”
Bunu yapan Hûd Sûresindeki “EMR OLUNDUĞUn gibi DOSDOĞRU OL” âyeti ve kız kardeşleri diyor.
Başka yerde de var o âyetten çünkü. Bu âyetler yaptı beni bir gecede böyle.

Resim---Ebu Bekir radiyallahu anhu: "(Erken) ihtiyarladığını görüyorum (veya) İhtiyarladın Yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem!” deyince,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: "Beni, Hud, Vâkıa, Mürselât, Amme yetesâelûn ve İzeş-şemsu kuvviret sûreleri ihtiyarlattı" cevabını vermiştir.
(Tirmizî, Sâhih Sünen'inde; Hâkim, Müstedrek'inde)


Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem: " Şeyyebetnî Hudün v’ehvâtûha: Hûd sûresi ve kardeşi sûreler beni ihtiyarlattı"
(Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr)


Biz Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem Efendimizin “ALLAH diyen, ALLAH’tan ALLAH’a ALLAH’la ALLAH için ALLAH’a giden Yolu” ndakiler,
bu Bataklık Dünyâsı içerisindeki ALTIN İZ-inin tozunu dilimizle tertemiz yapıp, deniz feneri gibi, güneş gibi parlatarak, insanlara “Hizbu’ş- Şeytan batağına basmayın, Hizbullah İZİ burada!” demekteyiz İnşâALLAH!
Dahası bu cehennemden geçmek için köprü gerekirse bu köprü de BİZ-İZ İnşâALLAH!
BİZ geriliriz üzerine bu ateşin UMMet-i MuhaMMED geçer üzerimizden.
Biz bu inançta MuhaMMedîleriz İnşâALLAH ve hamdolsun!.
Bu yolun Ahmedullah AŞK Arabasının tekerleri BİZ-İZ İnşâALLAH!.
Pise basılacaksa biz girer çıkarız, insanlar emin ve rahat olun yukarıda, BİZ taşırız.
Çünkü BİZ, MuhaMMedî hasbî Hizmetçileriz.
BizTEKER TEKBİR” ini biliriz.
TEK-ER TEK-BİR” ini biliriz., Tek-Er’iz çünkü.
İkincimiz olmaz BİZim. Tek’tir. TEK-BİR gibidir TEK-ER liğimiz.
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz, BİZ, MuhaMMedîyiz.
Bu şeref Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’e bahşedilen ref’ ediştir, yükseliştir.

Resim---Kütüb-i sitte ölüm bölümünde Aişe r.ah Resulullah (sav)`ın Vefatı ile ilgili; Resulullah (sav), sıhhati yerinde iken şöyle diyordu: "Hiçbir peygamber, cennetteki makamını görmeden kabzedilmez. Bundan sonra hayatı devam ettirilir veya öbür dünyaya gitme hususunda muhayyer bırakılır." Aleyhissalatu vesselam hastalandığı zaman O`nu, (başı) dizimin üstünde baygın vaziyette gördüm. Bir ara kendine geldi. Gözlerini evin tavanına dikti ve sonra: "Ey Allahım Refik-i A`la`da (bulunmayı tercih ederim)" dedi. Bu sözü işitince ben (kendi kendime): "Demek ki (makamı gösterildi) ve bizimle olmayı tercih etmiyor" dedim. Bunun, sıhhatli iken bize söylediği şu hadis olduğunu anladım: ["Hiçbir peygamber cennetteki makamını görmeden kabzedilmez, sonra yaşamaya devam veya öbür dünyaya gitme hususunda muhayyer bırakılır."] Resulullah (sav)`ın telaffuz ettiği son söz: "Allahım, Refik-i A`la`da" cümlesi oldu." (Refik-i A`la: Cennetin en yüksek makamında bulunan peygamberler cemaatidir).
HadisNo : 5405

Çünkü Ez Zâhir esması Allah’ın celâl esmasıdır.
Cemâle çevirilişi de MuhaMMed aleyhi’s-selâm’ın KALBinde mümkündür inancımız budur.
Bu bir inanıştır ve şehâdetimizi, Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem’in Allah ve Râsulu’nün sesinde istemek gibi..
BİZ-BİR” burada O, orda değil.
BİZ O’ndayız. Herbirimiz bir damla kevserdeyiz.
BİZ BİR-İZ

Şeref nedir? Ref’in şu AN YAŞAyışıdır.
Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemin bedenen yaşadığı o şerefi biz bedenlerimizle yaşatıyoruz İn şâe ALLAH ve YAŞAtacağız.

Resim---Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem : “Size Allah yolunda cihad etmeyi tavsiye ederim, çünkü cihad; cennet kapılarından bir kapıdır, Allah onun sayesinde gönüllerden tasayı ve kederi giderir.” buyurdu.
(Hakim, Muhammed b. Abdillah, el-Müstedrek alâ’s-Sahîhayn, Beyrut, 1990, II, 84 (hadis no:2404)

Resim---Ebu Ümâme radiyallahu anhu: “Seyahat etme hususunda bana izin ver, yâ Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem!” dediğinde, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem : “ÜMMetimin seyahati, Allah yolunda cihaddır.” buyurmuştur.
(Ebu Davud, Cihad, 6)

RaBBımız teÂLÂ dahi buyurur:

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ
Resim---Kâtilûhum yuazzibhumullâhu bi eydîkum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudûre kavmin mu'minîn: Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azablandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.” (Tevbe 9/14)

“NErede, NAsıl CiHAD edeyim?” dersin hemence elbet..
hiÇ değilse.. AMELLeri yok olmuş ya da kılık değiştirmiş, ancak İNANcı-İ’tikadı ÇÖKmeye yüz tutmuş şu İslam MiLLetinin GELecek KUŞAKlarına,
KeLÂMuLLAH Sırat-ı Mustakîmi ve Rasûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLemi Fırka-yı NÂCiyye YOLunda, Zevk-i ZEHEB, Altın Zincirde bir HASBî-HâBiBî Halka ol,
Ahadiyyet mazharı İ.AHMEDiyyet AŞK ARAbasında TEK-ER OL da “BİZ BİR-İZİZini temİZle, İnanç Cihadına İştirak et inşae ALLAHu teÂLÂ!..


"BİZ İZi" sÖZ-le İZlenir
"Resûl"ün BULur "BİZ"lenir
TEKeR gibi YALAyarak
YÂRin YOLU temİZlenir..
SALLallahu aleyhi ve SELLem


tersini-ötekisini bilmeyiz de, sakın övgü-şişirme sanılmaya MuhaMMedî MuhaBBetimiz!
MuhaMMedî MeLÂMette "yalan ve riyâ" asla olamaz!
Olanlar varsa menet ehlidir ve BİZden ırak olsun inşae ALLAH!..
BİZ, bir elin parmaklarıncayız; her zaman, her yerde, her HÂL ve BİR HÂLde hamdolsun TÜRKÜmüzü ÇAĞIRıp-çalıp-OYNamaktayız!..
Bir bedenin organları gibiyiz; dilimiz, elimizi takdir edip MUHABBET sunmakta..
HAKK olana şehâdet şereftir.. şımarmak ise rüşde asla eremeyecek kendine kördüğüm bahtsızların işidir..

MuhaMMedî BİZ BİR’liğinde;
SADAKAT varsa,
Samimiyet varsa,
SABIR varsa,
SELÂMET oradadır.

SABIR varsa, SELÂMET oradadır, CeNNet de oradadır. Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem de oradadır,
Allahü zül celâl de oradadır
Dediğim, iman bakımından oradadır.
Yer tayin ettiğimden değil.

فَإِذَا فَرَغْتَ فَانصَبْ
Resim---Fe izâ feragte fensab: Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya devam et.(İnşirâh 94/7)

YAZmanın-ÇİZmenin MuhaMMedî Hasbî Hizmete DÖNük olması ise, târifsiz bir SöZ-Sohbet-Zevk-Hazzıdır..
BendenİZ, binlerce ŞiiR ZEVKler ve SOHBETlerle bunu Kadarınca-Kaderince YAŞAyan ve YAŞAtanlardanım Elhamdulillahi Rabbilâlemîn!..

Resûlullah SALLallahu aleyhi ve SELLem YÂRimiz,
ALLAH Celle Celâluhu YÂRdımcımız olsun! İnşae ALLAH!.
Âmin Âmin Âmin Âmin!...


ResimMuhaMMedî MuhaBBetle..




Resim
Resim
Kilitli

“MuhammediNur.com Önsöz” sayfasına dön